herkes 3-4 bin lira kira vermiyor çünkü.
Geçenlerde bir duyuru vardı bununla ilgili.
ben ayda 2.500 lira kira veriyorum.
ve verdiğim paraya da acıyorum, evet.
ama 10-15 yıl boyunca her ay bu parayı ödeyeceğime dair bir vaatte bulunmak, bu borcun altına girmek istemiyorum.
ki bu borcun altına girip bir şekilde ev alsam, şu anda oturduğum gibi bir evde oturamam.
yani aylık ödediğin kira bedeli, kirasını ödediğin evi aldığında ödeyeceğin kredi taksitinden düşük kalıyor genelde.
ya oturmakta olduğun evden daha kötüsünü alacaksın ya da aylık ödemeni arttırıp, oturduğun evi alacaksın.
ikisini de yapmak istemiyorum şu anda.
ayrıca dediğim gibi, kendimi o sorumluluğun altına sokmak da istemiyorum.
Ülkenin gidişatına güvenmiyorum.
Alıcam evi, borca giricem, sonra "aa kriz çıktı çok pardon battık" diyecekler.
Oldu.
1-2 bin kira ödenir ama bundan fazlasını kira olarak ödemek bildiğin enayilik. O parayı her türlü ödeyeceksin. O bakımdan çek kredi 20 senede öde. Hiç olmazsa evin olmuş olur. 60-65 yaşına gelip de evsiz olmak çok berbat bir durum bana göre. Bir de güven duygusu da oluyor ev sana ait olunca.
direk 2500 ile ev alamıyor da ondan. o taksitlerde ev alabilmek için 100-150 bin de peşinat vermesi lazım. ya da dağın başında 24 taksit ödeyip seneye bir ihtimal içine girebileceği bir eve ödemesi lazım.
Peşinat için birikmiş paramız yok. Olsa da az birşey anca birikirdi, geri kalan hep banka kredisi olacak. Yıllarca kredi ödemek zorunda kalacağız ama ne ülkenin ne de bizim bireysel iş durumlarımız stabil. Nasıl gidip ev alalım ki şimdi?
Çevremde ev alanların hepsi ana baba teminatında alıyor, ödemenin büyük kısmını başkalarına yıkıp yetişkincilik oynuyorlar.
parayı ticari gayrimenkule bağlamak daha mantıklı. bir sene önce 500.000 euro eden işyeri şimdi 4.000 euro kira getiriyor ve satarsan hala 500.000 euro.
ama geçen sene 500.000 euro eden ev bu sene 400.000 euro ve 1000 euro ancak kira getiriyor. dolayısıyla parayı düzgün bir ülkeye yatırıp kira ödemek az karlı iş değil.
Türkiye enteresan bir ülke. Çocuklar okulu bitirip evleniveriyorlar. Baba parasıyla düğün yapıp baba parasıyla peşinat verip anca taksitlerini ödeyerek ev sahibi oluyorlar. Aile bunu kendi sorumluluğu olarak görüyor. Çocuklar da (üste biri ne güzel söylemiş) yetişkincilik oynuyorlar.
Okulu bitirdin diyelim, çok şanslısın hemen de iş buldun. Dişini sıkıp para biriktireceksin. Özellikle belli yaşı geçmiş erkeklerin aile yanında kalması konusunda önyargılarım var benim, ama başka türlü de para birikmez şehr-i İstanbul'da. Seninle aynı kafada bir kız da bulursan anca o zaman düğününü kendin yapar evinizi de ortaklaşa alır ödersiniz. Bu arada kiraya vereceğin para ile gireceğin taksit de aynı olmuyor başlarda maalesef. Kiraya 3 bin lira verdiğin muhitte ev almak istediğinde taksit 5bin civarı oluyor. Zaman geçtikçe taksit aynı kalıyor kira yükseliyor, şanslıysan maaşın da artıyor. Bir şekilde dengeyi buluyorsun. Ama ilk 3-4 sene kolay değil.
Yaptım mı, yaptım. İyi ki yapmışım. Şimdi oturduğum evi şimdiki gelirimizle alamazdık. Başta sıkıntı illa çekilecek, sponsor ana-baba yoksa. Biz sponsorluk istemedik, yetişkin olmak istedik.
@babilbaliği sorun o ticari gayrimenkülu bulabilmekte. Euro bu kadar artmasına rağmen bir sene evvelkiyle euro bazında aynı satış fiyatı eden mal bulmak kolay değil.