insanlar yakınlarının ölümünü nasıl kabulleniyor, nasıl acısız bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar? insanda onulmaz yaralar açar sanki ölüm. bir insanın tamamen gitmesi ve bir daha asla ama asla olmayacak olması. bunlar cok korkunc.
Her şey gibi ölüm de unutuluyor.
....
öyle bir ruzigâr ki, kendi gitti,
ismi bile kalmadı yadigâr.
yalnız şu beyit kaldı,
kahve ocağında, el yazısıyla:
"ölüm allahın emri, ayrılık olmasaydı."
orhan veli kanık
Istanbul'da patlama olan her yerden gecerken ben olenlere uzuluyorum. Ama bana oradan gecenlerin kayitsiz kalmasi garip geliyor. Anlayabiliyorum.
Kabullenmiyor. Acısız yaşamıyor. Sadece bunu göstermemeyi öğreniyor zamanla.
Ölümü kabul etmek, hazır bir şekilde karşılayacak olmak dahi bir yakınınızı kaybetmeyi hafifleten bir şey değil. Sadece, hayattayken devam eden işleyişi değiştirip düzenleme yapıyorsunuz. Devam ediyorsunuz ya da devam ettiğinize ikna ediyorsunuz insanları.
En çok kullandığınız otobüs hattının kaldırılması, takip ettiğiniz bir derginin basımının durdurulması, sevdiğiniz bir çikolatanın üretimine son verilmesi gibi hissediliyor çok çok sonra. Öyle hissediliyor ama otobüsü de, dergiyi de, çikolatayı da hatırlıyorsunuz. Fakat, yalan söylediğinizi bile bile yalan söylemeye devam etmek var ya; en kötüsü o.
Bir yandan, artık siz de söylediklerinize inanmaya başlıyorsunuz sonraları. Ancak insan, hatıralarını paylaştıklarını da hatırlıyor. Sizi siz yapan hatıralar var ya hani, sizi sizden alıyor zamanla. Çünkü, öyle olduğunu betimliyorsunuz dışarıya.
Geçmiyor. Şu dünyada bazı şeyler hiç geçmiyor.
ölümü bir son değil, bir tür geçiş olarak gördüğüm için daha kolay kabullenebiliyorum.
benim inancıma göre "yok olmak" diye bir şey olmadığından, "artık yok" diye düşünmüyorum, başka bir yerde olduğunu hissediyorum.
özlemek farklı elbette.
insan mutlaka özlüyor.
bizim apartmanda da evli çocuklu ve yaşlı da olmayan komşumuz ölmüştü. yakından tanımasak da şok olmuştum. çok tuhaf hissettiriyor. o ilk şok hissini unutmuyorum. geçip gidiyor ama.
Ölüm hiç olmayacak gibi yaşıyoruz hep ondan oluyor. Aslında burnumuzun dibinde gerçekleştiğinde şaşırıyoruz. Böyle zıbaamm diye yüzleşiyoruz ölüm gerçeğiyle. Sevdiğin birinin başına gelirse tabi çok üzülüyorsun. İnsan dün ölüyor bugün toprağın altına gömüyorsun cansız bedenini. Bi anda yok olan insan, hayatında çok yer etmediyse pek sallanmıyor. Hayat her türlü devam ediyor ama. Ben hep ölürken ne hissetti diye merak ederim.
İşte bu yüzden her anı dolu dolu, keyif alarak yaşamalı...
Ölümü kabullenmek çok zor. Gecinden versin denilir ya katılıyorum.