Yarım saattir akpli dincilerin facebook teşkilat sayfalarındaki paylaşımları okuyorum. hemen her yqazıda farklı şekillerde evt çıkarsa artık 90 yıllık vesayetten kurtulcaz falan diyorlar. bu vesayet dedikleri tam olarak ne? sanki birşey söylemek istiyorlarda açıkca yazamadıklarından vesayet deip geçiyorlar gibi geliyor bana;

dinci akplilerin paylaşımlarından örnekler;
--------
...."Kısacası şunu hepimizin bilmesinde fayda var. Yaklaşık 8 aydır tepelerine binilen vesayet ve odaklarının son kalan/gizlenen hücreleri, yine vasayetin maddi/manevi tüm desteği ile harekete geçirilecektir. Devlet, bu olası kalkışma için ne kadar önlem alırsa alsın.

Bu durumlar karşısında "Erdoğan'ı ve AK Partiyi yedirtmeyiz, gerekirse savaşırız, ölürüz-öldürürüz!" dediğinizi duyar gibiyim. Güzel ama yetmez.

Eğer kaybedersek, kaybettiğimiz sadece bir referandum değil, Büyük Türkiye olacaktır ki bu da 90 yıldır ülkemize kan kusturan, bizi TAM BAĞIMLI bir tasmalı olarak ellerinde tutmak isteyen VESAYETİN en az 100 yıl daha HÜKÜM sürmesiyle sonuçlanacaktır. Artık yılda 1 kere sabahın köründe sokakta put gibi dikilmenin, başkentin en güzel yerinde 10 futbol sahası büyüklükte yalandan yere boş boş yer kaplayan camiisiz, külliyesiz yunan anıtmezarın yerine Suriyeli vatandaşlarımıza mesken yapacağımız günler gelecektir. unutmayın bizim Allah'ımız var. Allah bize yeter."..Hayır diyenler çığırtkanlık ve duygu sömürüsü yapıldığı üzere mağdur falan edilmiyor. İhraç edilip, tutuklananlar; FETÖ, DHKPC, PKK, MLKP

 

Laik, Demokratik bir Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti.

Ufuk

Başta fetö gibi geldi ama TC'den bahsetme ihtimali daha yüksek gibi.
Of çok kötü oldum gözlerim doldu okuyunca, boğuluyorum.

megalomaniac

Bu hulocularin vesayet dedigi sey ulkeyi siyasetin degil askeriyenin ve bi yargi vs birtakim kamu burokrasisinin yonetmesiydi ki evet durum boyleydi, fakat bunlar devletin uzerine kezzap doktugu icin simdi herseyin mutlak sahibi kendileri oldu, birincisi nasil yanlis idiyse bu daha da yanlis, dogru oani siyaset de sinirlarini bilecek, kamu burokrasisi de ama bu durum amerika da falan da tartismali, belki kuzey avrupa demokrasilerinde biraz oturmustur.

alttaraf

Ordu, yüksek yargı ve bürokrasinin nüfuzu çok fazla idi. (Bu iyi bir şeydir kötü bir şeydir tartışmıyorum.) Sonra bunların gücü kırıldı, tasfiye edildiler haince tezgâhlarla. Bu sefer yürütme her şeye hâkim olmaya başladı. Ordu, yüksek yargı ve bürokrasiyi büyük ölçüde etkisi altına aldı.

Ama AKP'lilerin dilindeki "vesâyet", yürütmeyi sınırlayan her şeydir. İktidarın propaganda aygıtlarının pompaladığı akla ziyan zırvalarla abuk subuk bir düşünce tarzı yaygınlaştırıldı. Bir makam veya kişi Anayasa'nın yasanın verdiği hakkı usûlüne uygun kullanırsa ve bu işlem iktidarın hoşuna gitmezse hemen adı vesâyetçilik oluyor. Karşılarında çok güçlü bir "düşman" kalmadı (halk dışında). Ama kitleyi dinamik, diri tutmak için hep düşman yaratıyorlar. Vesâyet mesâyet geyiği de ondan sürüyor.

istambul
1

mobil görünümden çık