
bir defa cidden düşünmüştüm ama yemedi, hayata bağlayan şeylerse çok az sanki ya da ben hala depresyondayım


meraktan ya çok basit. yakın ve uzak gelecekte neler olup bitecek acaba çok merak ediyorum.
hani, yaşamak yerine boşlukta süzülüp olan biteni sessizce seyreden bir ruh olma şansım olsaydı ciddi düşünürdüm.


Cesaret edememek


yaşayarak ediyorum


Yaşamayı seviyorum. Ayrıca umuttur insanı hayata bağlayan. Umutlarım var.


ara sıra depresyonda gibi olsam da iyi olduğum zamanlar yaşamayı seviyorum ve henüz yapmak isteyip de yapmadığım çok şey var. ayrıca intihar sizi sevenlere karşı yapılabilecek en büyük ihanettir diye düşünürüm. sevdiklerimin üzülmesini istemem.


yapmaktan zevk aldığım şeyler var.


sabahları kakamı yapmaktan aldığım zevk.


Zaman zaman ağır bunalımlara giriyorum. Fakat intiharı düşündüğüm stresli durumlarda kendime şunu sorarım: Neyle karşılaşacağını biliyor musun? Burada işin bitti mi? Geride tamamlanmamış en ufak birşey kalmışsa, işte o lanet şey beni hayatta tutmak için yeterli bir sebep. Bunalımlarla dolu şu hayatta en büyük saçmalığın kendi hayatlarımız olduğunu kabullendim ben, yaşayıp öleceğiz, o kırmızı çizgi dümdüz olacak ve bu olana dek ben buradayım.


Daha neler yaşayacağımı merak ediyorum.
Okunmamış kitaplarım, izlenmemiş filmlerim var.
İzlemek istediğim oyunlar, gitmek istediğim konserler, sahnede görmek istediğim müzikaller var.
En az 10 ülke görmeden bu fikri kendime yasakladım.
Her koşulda çok yaşlandığımda düşündüğüm bir eylem. Evlilik çoluk çocuk olmayacağı için yalnız kalacağım. Bu yüzden elden ayaktan kesilmeye yakın intihar eder o durumu yaşamam diye tahmin ediyorum. Bakalım ne olacak, göreceğiz.


Bir umuttur yaşamak


AAH BEE. CİGERİMİ DAĞLADIN FRECIL LEYDİ. cevabı beğenir misin bilmem ama kendimce anlatayım. arkada da şu çalsın: www.youtube.com ~göz dol duygulan~
ben hep depresif biriydim. 18 ve 20 yaşında üst üste iki ağır depresyon geçirdim. 18'deki gerçekten korkunçtu, ciddi anlamda sıkıntılıydı. 20'deki daha hafifti. sosyal anlamda falan biraz daha iyiydim, toparlanmıştım. onda "ölme isteği"nden ziyade yaşama ilgisizlik vardı. "niye hala ölmedin o zaman aq çocuğu?" dersen, hayatımı eskisi kadar dramatik ve değerli bulmuyorum. intihar etmem için aşırı trajik ve ağır bir şey yaşamam lazım - ne bileyim savaş çıkıp da bütün ailemi gözümün önünde kurşuna dizmeleri örneğin. gerçi o zaman bile intihar etmem muhtemelen; ha kafa komple çizilir ama ölmem yine de. çok duygusalım, çok dramatiğim tamam ama nasıl desem içten içe o "sen kimsin olm" bilinci oturdu. intihar etmeye değecek bir şey bulamıyorum.
hayatı çok seviyorum diyemem ama hayatın parçası olmayı seviyorum. güzel bir şey. hep verdiğim bir örnek vardır mesela: rusya, kırım'ı ilhak ettiğinde ben kahvaltı ediyodum. domates yiyodum, ev arkadaşım "HİÇ İNGİLİŞ BREKFIST YEMEDİM LA, DUR BAKİM ŞUNA" deyip tabağı çekiştiriyordu. kadıköy'de bi yerden sipariş vermiştim öyle görünce. ne bileyim tayyip'i gördüm. trump'ı gördüm. 100 sene sonra tarih kitaplarında anlatılacak olayları domates yiyerek televizyondan izledim. bunu seviyorum. yaşamak için bir sebebe ihtiyaç duymuyorum açıkçası. ölmemi gerektirecek bir şey yoksa yaşama tutunmak çok zor değil. soğuğu seviyorum. karı seviyorum. buz hokeyini seviyorum. karpuz yemeyi falan da seviyorum, işim sadece soğukla değil hehe. gerçekten üst üste ve çok trajik şeyler yaşamadığım sürece intihar etmem ya, ne edicem. kendimi ortadan kaldırmaya değer bulmuyorum yani açıkçası. yaşamaktan yorulursam da oblomov gibi bir odaya çekilir, ölmeyecek kadar çalışır, sığır gibi yaşarım. kime ne. niye öleyim amk, başkası ölsün. sonunda ölmeyecek olsam neyse. yine ölcem ki. benim gibi insanlar için bir yerden sonra karamsarlık, bunalım vs. zaten dünyanın varsayılanı oluyor. depresyona girdim diye intihar etmiyosun o zaman. gerçi belki de depresyona girmiyoruzdur, kim veriyo ki bunun kararını? böyle acayiplikler işte. insanın aklı ermiyo. o yüzden ne ölcem.


Erkek arkadasim uzulur.kuşum yalniz kalir.


Zaten öleceğim.


Aklımın köşesinden geçmedi. O kadar romantik değilim. Ayrıca queen dinliyorum karamsarlığa bağışıklığım var.


Hayattan zevk aldığım şeyleri keşfettim, onlara eğiliyorum.
Maddi ve manevi durumlardan bağımsız olarak modumu yükseltecek şeyleri buldum, onlara abanıyorum (spor gibi)
Sevdiklerim var, çok üzülürler gibi geliyor
Geleceği merak ediyorum


Bi de irreversible seyler insani korkutur.bi daha geri alamiycaksin.bi daha husnu ariknin hosgeldin sarkisini dinleyemiyceksin.bi daha biseyi yapamiycak olmak seni o seyi yapmaktan ali koyar.ve belirsizlik var ölumun sonunda.belirsizlik korkutur.


2 aylik halinden beri bakip buyuttugum kedimi asla terk edemem, aramizda fazlasiyla guclu bir bag var. O'nu gücüm ve nefesim yettikçe koruyacagim. En zor zamanlarimda bile hep o'nu dusundum.


cesaretim yok


Korkarım
Ailem, sevdiklerim ne yapar diye düşünürüm
Yaşamayı seviyorum, hayatta zevk alıyorum, mutluyum
Yapmak istediğim şeyler var
Yaşlı halimi merak ediyorum
Diğer taraftan, en korktuğum şeylerden biri, yaşlanınca başkalarına muhtaç hale gelip acı içinde ölmeyi beklemek. Eğer öyle bir duruma düşersem ötanazi yaptırmak isterim, ya da intihar edebilirim.


massive attack'ın yeni albüm çıkarması


annem üzülür


Hayatta kalma içgüdülerim izin vermiyor


belki bişey olur be. bir şeyler değişir falan, olabilir yani. ölüp de olmaz etmeye gerek yok.


Annem üzülür , gerisi umrumda değil.


Zaten öleceksin acelem ne. Bu hayattta yaşayıp görmem gereken onca iyi ya da kötü şey varken. Hiç acelem yok. Azrail'e zaten tanışıcam


Annem üzülür+1
Düşünebildiğimi fark ettiğim günden beri yaşamı sevmiyorum. Ve inançlı bir insan olduğumdan dolayı; diğer tarafta mutlu olacağımın garantisi yok. Ara sıra mutlu anlarım da olmuyor değil, o yüzden bu tarafta iyi kötü kontrol kendi elimde, gittiği yere kadar gitsin.


dün kafaya takıp ağladığım şeyleri bugün gördüğüm buna üzülen kafamı s.k.m diyorum. buna mı takmışım kafayı diyorum. ortaokulda sular seller gibi aşık olup mavi gözlerine yandığım kızı üniversitede tanımamıştım. kız kendi geldi. kız acaip çirkin bir şeymiş. ben bunun neresine aşık oldum demiştim.
allah her şerde bir hayır vermiş derler. doğruluğuna şahit oldum. o anda beni üzen şeyin aylar sonra gerçekten gereksiz olduğunu gördüm.
hıncal uluç'un seneler önce yazdığı şu yazıdaki hikaye
www.sabah.com.tr


Acele etme bro. Bir hayatımız var. O da kısacık ve bitecek bu ucu, bucağı belirsiz alemde. Ölüm elbet gelecek. Ve hayat ne kadar kötü olursa olsun ölüm en sıkıcısı.


Daha tadacağım çok şey var. Maddesel olarak bakmamak lâzım, mesela torun sahibi olmak gibi. Dünyayı gezmek var, yeni insanlar var, arkadaşlar var. Hepsi güzel.
encrypted-tbn2.gstatic.com


Eskiden istiyordum. Artık istemiyorum. Neden intihar edeyim? Ya sonraki yaşamım şu ankinden daha zor olursa? Nereye kadar intiharlarla gidebilirim ki?


yaşamak <3 ben
sevdiklerim üzülür
annem kafayı yer, babam kesin kalp krizi geçirir.
anne olmak istiyorum
şu an ölemem..


direkt acısız olarak ölememekten korkuyorum


@xu :) budur !
