Televizyonu açtı. turn on
Kavanozu açtı. open
Çiçekler açıldı. bloom
Aynı şekilde yapmak/etmek fiilini bir çok kelimeyle yanyana kullanıp farklı fiiller elde edebiliyoruz.Bütün bunlar Türkçenin kelime haznesinin daha az olduğu anlamına ya da daha ilkel olduğu anlamına mı gelir?Ya da Latin-Germanik dillerin akademik anlamda daha uzun süredir kullanılmasıyla mı alakalı?
İngilizcede de "get" fiili bir sürü anlama sahiptir. Biz buna çok anlamlılık diyoruz. Her kelime tek anlama sahip olsaydı kelimenin temel, yan, mecaz anlamları oluşmazdı. Sesteşlik yok olurdu.
Evet ama benim verdiğim örneklere bakarsanız daha farklı bir durum var.Elektronik aletler bu ülkeye ilk kez geldiğinde yeni bir fiil bulmak yerine hali hazırda olan açmak kelimesi kullanılıyor bu dilin kelime haznesininin genişlemesine engel olmmaz mı?
Türkçede kaç tane fiil var diye arattım ama birşey bulamadım googleda ama Almanca ve İngilizcede durum böyle.
14.000 fiil- Almanca
11.000 fiil- İngilizce
(uzmanı degilim ama) aklima şunu getirdin. bir toplum yasam kosullarina bagli olarak ya da her an yakın oldugu unsurlar icin daha fazla kelime hazinesine sahip. mesela eskimolar icin kar yağisinin şekli icin (yanilmiyorsam) 20-30 kadar kelime ile ifade ediliyor. yine hurma çeşitleri s. arabistan da (yanilmiyorsam) 10u aşkın kelime ile ifade ediliyor. orduda kaldigim zamanlar 10dan fazla findik çesidi oldugunu öğrendim. (ince kabuk ve yağlı findik makbül olandir :) )
malum bunlara yabanci olan birisi icin hepsinin tek bir adı vardır.
yine biz türklerdeki (verilen önemden dolayı olsa gerek) akrabalik bağlarini ifade eden kelimeler bati dillerine göre daha fazla. baldiz, bacanak,yenge vs..
Fiil sayısı ~4600 civarıymış. Şok oldum şu an. Çok yetersiz geldi bana.
ileriseviye.wordpress.com
4600 gibi bir rakamın çıkmasına şaşırmadım.Zaten yabancı dil öğrenirkende bunda zorlanıyorum hep yeni öğrendiğim kelimeleri anadilimle tam bağdaştıramayınca akılda kalmıyor.
bu durum türkçenin o saydığınız dillere oranla kontekste dayalı bir dil olmasından kaynaklanıyor. yani türkçede bir cümlenin anlamını kavramak için sadece cümleyi oluşturan kelimelere değil, öncesine sonrasına, konuşan kişiye, konuşulan zaman, mekan, duruma vs. bakmak gerekiyor.
mesela, televizyonu açmak iki şekilde algılanabilir.
-canım sıkıldı, televizyonu açıp izledim.
-bozulduğu için televizyonu açıp tamir ettim.
peki bu zayıflık, ilkelllik midir? bence değildir. eğer bir dil, kontekste bağlı olmaksızın tek bir söz tek bir anlam ifade edecek yapıda olursa o dil çok sıkıcı olur. mizah gelişmez.
konuyla ilgili ayrıntılı bilgim olmadığından kesin bir şey söyleyemem ama eğer araştırmak isterseniz bu olay edimbilim (pragmatik) ile ilgili olmalı.