Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım için onları da yemiyorum artık. Lor peynirini de anca üstüne kekik ve pul biber dökünce yiyebiliyorum ama o da çok az oluyor.

Benim protein almam lazım çünkü yıllardır et sürmüyorum ağzıma. Et yiyemediğim için et dışında protein oranı en yüksek olan bu ikiliyi yemek istiyorum ama ne şekilde lor peynirine tat verip yumurtanın yoğun tadını minimuma indiririm bilmiyorum.

Siz bu saydığım yöntemler dışında nasıl yiyorsunuz bu ikisini? Lor peyniri yine neyse ama yumurtanın hem tadından hem kokusundan nefret eden biri yumurtayı nasıl yiyebilir sizce? Bir de yazdım üstte ama yine belirteyim. 2 aydır falan sağlıklı beslenmeye biraz kafayı taktığım için unsuz, şekersiz şeyler yazarsanız daha iyi olur.

 

sen protein yememeye devam et. en acısız yöntem bu görünüyor.

(lor gayet lezzetli bir şey, ne istiyorsun başka? yumurtayı da kayısı pişirip, burnunu kapayıp ağzına atacak, hızlı hızlı çiğneyeceksin)

hem şeyim şey olmasın, hem bi tarafım acımasın.

no christ requires

protein tozu diye bir şey icat ettiler. süper!

cekilmis gayfe

he yok tarhana içsin asgfasfsaf
bu arada lor diye takma. lorda 15 gram protein varsa tulum peynirde 10 gram vardır. ama vardır. öyle bişi ye.

cekilmis gayfe

yahu lor ve yumurta dışında protein kaynağı mı yok!

www.greatveganathletes.com
vegan vücut geliştirici bunlar.

nohut, fasulye, mercimek, bulgur yersen proteine doyarsın.

nohut protein oranı: %19
www.google.com.tr

bulgur protein oranı: % 12
www.google.com.tr

mercimek protein oranı: %9
www.google.com.tr

kırmızı et protein oranı: %26
www.google.com.tr

Yani 100 gram kırmızı et yerine 130 gram nohut yiyeceksin, nerden protein alırım diye dert etmeyeceksin.

hayvansal/bitkisel protein diye bir şey de yok bu arada. tüm proteinler aminoasitlerden oluşur, yukarıdaki tahıllarda da hepsi var bu aminoasitlerin. yoksa inekler ot iyip et üretemezdi zaten. vegan bodybuilder da olmazdı. ama çok var.

harzem

bakliyat ye bol bol o zaman. kinoa protein yönünden oldukça değerli bi gıda , biraz pahalı ama.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

Loru ben de yiyemezdim, ama üstüne kekik, zeytinyağı ve pul biber atmaya başladıktan sonra öğünü iple çeker hale gelmeye başladım.

Yumurtaya da ara ara tabasco atıyorum ama hiç sevmiyorsanız o da güzel hale getirmez herhalde.

noluyo yaa

Bu protein olayları her açıldığında konunun vegan vücut geliştiricilerine gelmesini ben çok doğru bulmuyorum; zira alanlar farklı sınıflar farklı, her şey farklı. O nedenle yanıltıcı oluyor. Öncelikle vegan olsun olmasın, bir vücut geliştirmecinin "Doğal" yollardan şu kütleye ulaşması bugünkü genetik şartlarda mümkün değil: www.greatveganathletes.com O zaman ne oluyor? Şu oluyor: Bu adamlar anabolik steroidler kullanıyorlar. Ancak bu şekilde bu yağsız kas kütlesine ulaşabilirler. Ben doğal olarak ulaştım diyen varsa da yalan söyler. Hal böyleyken, bu adamların vegan olması, bunlara bir dezavantaj sağlamamış oluyor. Zira bir insan anabolik steroid kullanıyorsa eğer bırakın vegan olmayı hayvansal ürün kullanmamayı, her akşam ağaç kabuğu kemirseler yine bu kütleye ulaşırlar. Zira önlerinde kas kütlelerini engelleyecek bir sınır kalmaz; protein sentezleri artar, yağ yakımları en üst limitlere ulaşır. Ayrıca bu adamlar bunu hobi olarak yapan ya da sağlıklı yaşamak için yapan değil para kazanmak için bu işi yapan insanlar, yani profesyoneller. Profesyonel bir insanla bu işi sağlık için yapan insanları bir tutmak çok doğru değil. Ne dedik, bu linkteki adam steroid kullanmadan sadece et yumurta yiyerek de bu vücuda ulaşamaz. Yani et yiyerek bu vücuda ulaşamayan adam nohut mercimek yiyerek hiç ulaşamaz. Bunu da bilmek lazım.

Ne yiyebilirsin konusunda da diğer arkadaşlara yapacak bir ek bulamadım, ben de asla soya proteinine bulaşmaman konusunda bir hatırlatma yapabilirim bu noktada.

angelus

Hocam shake hazırla kendine.
100gr lor
1 yumurta
1 muz
1 ölçek whey(varsa tabi)
1 yemek kaşığı pekmez
2-3 yemek kaşığı yulaf
Üstüne de istediğin meyveden at ve bunları güzelce blenderdan geçir. Yumurta çiğ diye korkma ben de soğuk yumurtadan çok tiksiniyorum kokusu falan. Yumurta ve lorun tadını hissetmeyeceksin bile, muz ve pekmez tadı bastıracak kesinlikle. Çok güzel oluyor, denemelisin.

Edit: lor kesinlikte tuzsuz olacak aman diyeyim.

sylr

Vegan vücutçuların, diğer ekstrem vücutçular gibi steroid kullandığını ben de biliyorum. Ancak o steroidin etki göstermesi için vücuda bir şekilde protein sokulması gerekiyor sonuçta. O kaslar, ne kadar hileyle de olsa, proteinle dolduruluyor. O protein de bitkisel kaynaktan alınabiliyor.

Yoksa steroid olmadan öyle vücudu sabah akşam ineğe tapsan yapamazsın.

harzem

Yumurtanin kokusunu ben de sevmem. Omlet yaparken icine deli gibi nane atiyorum. Oyle bastiriyor. Nane yoksa kekik ve pul biber.

rusyalı kozmonot

@harzem, 100 gram kırmızı et eşit değildir 130 gram nohut.

nohuttan aldığın 100 gram proteinin anca 10 gramını vücudun kullanır. gerisi yaramaz çünkü kalitesizdir. kırmızı etten aldığın 100 gram proteinin ise yüzde 90-95'i kullanılır.
balık proteinlerinin de yüzde 70'i falan kullanılır.

kısacası ot çöp yiyerek bu iş olmaz :)

cekilmis gayfe

yumurta ve lora kori veya grammasala gibi agir kokulu baharat katmayi deneyebilirsin.

jimicik

diğer süt ürünlerine yönel. mantarlı, sebzeli vs. omlet tarifleri de seni idare edebilir.

ve pardon, bir vegan yine alenen yanlış bilgi veriyor. hayvansal besinlerde vücut için gerekli olan protein tiplerinin tümü bulunur. bitkisel besinlerde bu proteinlerden bazıları ya eser miktardadır, ya da hiç bulunmamaktadır. sağlık açısından dezavantaj oluşmaması için bu bakliyatların ya da diğer bitkisel besinlerin doğru kombinasyonla alınması gerekir. bir de bir b12 meselesi var ki girmiyorum ona. kendin araştırırsın.

besin takviyelerine muhtaç hale gelmemen dileğiyle.

zgrydn

kokmayan/ az kokan yumurtalar var. organik olandı galiba, annemin de öyle bi hassasiyeti vardı çünkü. üzerinde sarı çiçek resimleri olan, 4+4 kutuda satılan marka alıyodu.
Bi de tatlı lor'u denediniz mi, ben bu duyuruyu gördüğümde şunu yiyodum bayaa ısırarak :)
i.hizliresim.com

neynep

cekilmis gayfe ve zgrydn konuya değinmiş ben atlamışım orayı, ben de birkaç ek yapmak istiyorum: Kaliteli bir protein sentezinin oluşması için, ki burada sporcu ya da sedanter insan ayrımı yapmıyorum herkes için olması gereken bu, tüm aminoasitlerin aynı öğünde alınması gerekiyor. Bu relative bir olay değildir olması gereken bir kuraldır. Bilim dünyası günümüz satın alma ve ürünlere ulaşmanın zorluğu nedeniyle bunu biraz yumuşatır. Misal der ki; Hepsini bir arada alabileceğiniz ürünleri alamazsanız en azından bir kısmını barındıran ürünler tüketin, o da iş görür. Tüm aminoasitleri barındıran ürünler hayvansal ürünlerdir, eksik aminoasit barındıranlar da baklagiller. Yani et yiyemezseniz eğernohut yiyin derler. Tabii biliyoruz ki bu tamamen ortamı yumuşatmak için söylenen bir şey, zira aynı bilim der ki; Bir protein sentezinin kalitesini, alınan aminoasitlerin toplam miktarı belirler. Bu çok net. Yani sen tam protein barındıran, yani temel aminoasitleri ve temel olmayan aminoasitleri barındıran hayvansal ürün yersen, protein sentezin kaliteli olur; eksik aminoasit barındıran, tüm aminoasitleri barındırmayan ürünler (Bakliyat) yersen, protein sentezin kalitesiz olur. Bu olay haftada birkaç gün olursa vücut bunu tolere eder ama vegan olup bunu hayatını kalanına yayarsan, vücut bunu tolere edemez ve metabolik sıkıntılar yaşarsın. Zira vücut her gelen proteini derhal kullanır, tasarruf etmez. Sistemin hayatta kalması için günlük olarak ihtiyacı olan bu proteini "TAM" olarak vermen gerekir. Vermezsen sağlıklı bir insan olamazsın. Bakın buraya kadar yazdığım her şey, sıradan insanlar içindi, yani sporculardan falan bahsetmiyorum. 6 yaşındaki çocuk için de 17 yaşındaki ergen için de 60 yaşındaki teyze için de bunlar gerekli. Sen günlük beslenme programını bu da protein bu da aminoasit deyip bakliyat üzerine kuramazsın. Bakliyat türü gıdalar tamamlanmamış proteinlerdir. Yani 20 aminoasitin yirmisini de barındırmazlar, sağlıklı bir protein sentezi sağlıklı bir işleyiş için tüm aminoasitleri tam olarak almak gerekir. Alamıyorsan ya da almıyorsan, sağlıklı bir yaşamın olamaz.


İkincisi: Biyokimya der ki; Her besinin vücutta kullanılabilirliği farklıdır. Yani bir ürünün protein barındırıyor olması, onun çok şahane bir besin olduğu ya da içerdiği besin değerlerini sonuna kadar vücut tarafından kullanıldığı anlamına gelmez. Bunun ne oılduğunu anlamak için "Biyoyararlılık" konusuna girmek gerekir. Misal biyoyararlılık bakımından en kaliteli ürün, yumurtadır. Zira vücut yumurtanın tüm besin değerini %100 oranında kullanır. Proteinini yağını kolesterolünü, her şeyini sindirir ve kullanır. Bu oran kırmızı ette %80'e beyaz ette %79'a düşer. Yani sen 100 gramında 30 gram protein barındıran kırmızı et yediğinde, vücut bu proteinin %80'ini kullanabiliyor: 24 gramını. Tamamını değil. Yani tam protein içeren bir ürün yediğinde bile sistem bunun tamamını kullanamıyor. Peki tam olmayan protein kaynaklarında durum ne? Durum şu: Vücut bitkisel proteinin %49'unu kullanıyor. Yani sen 100 gramında 30 gram protein içeren nohut yediğinde, vücut bunun %49'unu kullanıyor. Yani ortalama 14 gramını kullanıyor. Vücut etin %80'ini kullanırken nohutun %49'unu kullanıyor, üstelik nohut tamamlanmamış protein olduğu için de protein sentezi kalitesini yitiriyor. Ki bu saydıklarım da yine sadece sporcular için değil sıradan insanlar için de geçerli bir durum.

O nedenle; "Etteki proteinin aynısı nohutta da var bulgurda da, neticede hepsi aminoasit" diyerek konuya yaklaşmak çok doğru değil, neticede hepsi aynı aminoasit değil.

angelus

peki çokbilmişler, söyler misiniz bir inek nasıl o kadar et üretebiliyor?

sizin on katınız araştırma yapmış birisiyim, "complete protein" denen şeyin tahıllarla da edinilebildiğini biliyorum mesela, siz bilmeseniz de.

harzem

(Soru ekliyorum konuyla ilgili) esansiyel proteini üretememe fikrine yakınım ama karara varmamı zorlaştıran soru işaretleri şunlar:
1- ot- inekler meselesi (bi olasılık, onların mekanizmalaırnın farklı olması)
2- sıfır hayvansal protein ile yaşayan insanların DEV ve bu sebep kaynaklı sağlık sorunu
yaşamaması, çeşitli örnekler.

neynep

Harzem; Sen konuyu "Peki dünya koca boşlukta nasıl düşmeden duruyor" boyutunda tartışmaya çalışıyorsun ama o olay öyle değil. Yani bir ineğin aminoasit üretmesiyle insanın üretmesi çok farklı konular. İstiyorsan onu da anlatırım ama seni o yeterlilikte görmüyorum ben. Fakat yine de çok küçük bir ipucu vereyim sana: Misal inekler işkembelerinde bulunan bir takım mikroplar sayesinde, yedikleri otlardan geleni azotu proteine çevirebilirler. İnsanlarda böyle bir metabolizma yok. Yani protein olmayan maddelerden protein üretmek gibi bir özelliği yok insanların, ineklerin var. O yüzden bu kadar çok et üretebiliyorlar. Oluşturdukları bu proteinlerin yapıtaşını da insanlar için gerekli olan esensiyel aminoasitler oluşturur. Biz de bunları yediğimizde bizim için gerekli olan esensiyel aminoasitleri almış oluruz. Yani burada insanları bıraktık hayvanların metabolizmasını da anlatıyoruz artık.

angelus

selülozu bile sindirebilen otçul bir hayvanla insanın sindirim sistemini bir tutmak nasıl bir kafadır, hakikaten anlamak güç (temel biyoloji lan?) . "madem evrim doğru, niye şimdiki maymunlar insan olmuyor" gibi bir şey bu. tutucu veganların söylemlerini bir tarafa bırakarak nesnel bilgiler üzerinden araştırma yapmak en sağlıklısı.

zgrydn

@angelus eline sağlık karşim
@harzem, inekler ot yiyip süt de veriyor. mucize gibi bir şey bu :) et yiyen et üretiyor olsa aslan kaplan falan yerdik herhalde :)

cekilmis gayfe

Miden almıyorsa, boşuna zorlama. Ben kendi zorlayıp 2-3 gün kusmanın eşiğinde yaşadığımı bilirim:/
Uzmanı değilim ama kendi deneyimlerimi anlatayım.
Ben yumurta yiyorum ancak arada oeeh geliyor, öyle bir şey ki, uzun bir süre (10-15 gün) kadar ismini bile duymak istemiyorum, midem bulanıyor. Bir süre sonra tekrar normale dönüp yemeye başlıyorum.
Lor da sevmem genel olarak.
Eti acaip seçerim, her eti yiyemem. Yiyeyim diye alıp, pişirdikten sonra midem almadığı için kedilere verdiğim çok olmuştur.

Ve spor yapıyorum. Şimdi bunlar birleşince protein bakımından fakir kalan bir vücut ortaya çıkıyor, kastan veriyorum, yağdan alıyorum.
Benim çözümüm whey oldu. Sürekli değil tabii ancak etten, yumurtadan eksik kaldığım zamanlarda whey kullanıyorum.

Tabii vegan olmadığını düşünerek yazıyorum?

Lor yerine, süt, beyaz peynir, süzme yoğurt, kefir vb. besinler tüketebilirsin. -Burada yine konu kaynamış ama- yine de bitkisel protein kaynaklarına da ağırlık ver, bakliyatlar, kuru fasulye, mercimek, ıspanak, kuruyemiş, kinoa, chia tohumu vb.

Deli spor yapayım, kas yapayım gibi bir derdin yok anladığım kadarıyla, amaç sağlıklı beslenmek, o zaman bunlar seni idare edecektir.

Kolay gelsin.

peggy

Amerikan sağlık bakanlığı:
www.ncbi.nlm.nih.gov

"With a proper combination of sources, vegetable proteins may provide similar benefits as protein from animal sources." >> doğru kombinasyonla, bitkisel kaynaklar da hayvansal kaynaklardaki proteinin faydasını sağlar.

Hardward:
www.hsph.harvard.edu

"Animal sources of protein tend to deliver all the amino acids we need." >> "Hayvansal proteinlerde gereken tüm aminoaistler vardır". Bunu tartışan yok zaten.

"Other protein sources, such as fruits, vegetables, grains, nuts and seeds, lack one or more essential amino acids. Vegetarians need to be aware of this. People who don’t eat meat, fish, poultry, eggs, or dairy products need to eat a variety of protein-containing foods each day in order to get all the amino acids needed to make new protein." >> diğer protein kaynaklarında bir veya daha fazla aminoasit eksiği vardır. vejetaryenlerin tüm aminoasitleri alması için birden fazla çeşit proteinli besin alması gerekir.

Yani diyor ki proteinli bitkileri çeşitli çeşitli yerseniz tüm aminoasitleri alabilirsiniz.


Purdue University (Amerika):
www.four-h.purdue.edu

"Vegetable proteins must be combined in a way that makes them “complete” so that an individual’s protein requirements are met."

Georgia State University:
hyperphysics.phy-astr.gsu.edu

"They can be supplied by a combination of cereal grains (wheat, corn, rice, etc.) and legumes (beans,peanuts, etc.). Tillery points out that a number of popular ethnic foods involve such a combination, so that in a single dish, one might hope to get the ten essential amino acids. Mexican corn and beans, Japanese rice and soybeans, and Cajun red beans and rice are examples of such fortuitous combinations."

>> buradaki her bir besinin türkçesini yazmayacağım ama diyor ki çeşitli tahıl kombinasyonlarıyla tek bir tabakta tam protein seti alınabilir. Belirli bazı geleneksel yemeklerin içinde tam protein vardır (meksikan bilmemne yemekleri çoğu türklerdeki gibi fasülyeli tahıllı yemekler).

Akademik dergi alıntısı:
circ.ahajournals.org
Yazının tamamı bitkisel besinlerle protein alımından bahsediyor.

Livestrong:
www.livestrong.com

"you can combine complementary plant sources to create a nutritionally complete protein." >> bitkileri birleştirip tam protein elde edebilirsiniz.

Columbia Üniversitesi soru cevap sayfası (cevaplar akademisyenler tarafından veriliyor):
goaskalice.columbia.edu

"if these vegetarians added legumes to their diet, they would be able to obtain all of the essential amino acids needed to remain healthy." >> vejetaryenler baklagillerden yediği sürece tüm aminoasitleri alabilir.

Daha yazayım mı? Beni "yeterlilikte görmeyenler" için sadece akademik kaynaklardan bilgi paylaştım. Bunlar google'da ilk sayfada bulduklarım. akademik referanslı olmasına rağmen akademik websitelerde olmayan onbinlerce yazıyı koymadım. (livestrong dışında, çünkü o beslenme konusunda oldukça kabul gören bir kaynak).

Şimdi devam edelim tartışmaya. Buyrun.

harzem

Kimsenin savına karşı çıkmak istemiyorum, ama, bilim ve araştırma işine azıcık bulaşmış bi insan olarak, tavsiyem,
araştırmaları okuyalım, analizlere bakalım, fikir sahibi olalım; ama mümkünse, bu araştırmaları kimin finanse ettiğine de dikkat edelim.

Ama aslında biz, hedef kitle olarak, bunlara erişemiyoruz, erişemeyiz. sadece sonuçların savaşımını izleyebiliyoruz.
Ama eğer mümkün olsaydı adım adım geri gitmek, bilime güveninizin sarsılacağı şeyler öğrenebilirsiniz. maalesef. nalet olsun ki.. bilim bağımsız olamıyor.

neynep

harzem; Tüm aminoasitleri ayrı ayrı yersen bir işine yaramaz; hepsini tek öğünde alacaksın. Zira protein/aminoasit depolanmaz vücut tarafından direkt kullanılır. Ha sen hepsini aynı öğünde kombinasyonlayayım dersen bir kere hangi aminoasit hangi bakliyatta hangi bitkide var bunun bilmen gerekir. Velev ki öğrendin, o zaman da bunların hepsini tek bir öğünde topladığında önünde ne kadarlık bir öğün çıkacağını hesaplaman lazım. En iyi ihtimalle, ayrı ayrı her üründen kombinasyon yapmaya çalıştığında, vücudun kullanabileceği proteini de hesapladığında, önüne 1 kiloluk bir bakliyat yemeği çıkar. Yani tüketmen gereken öğün 1 kiloluk bir yemek olur. 1 kiloluk yemekten 30 gram protein almaya çalıştığında vücuduna girecek karbonhidrat/gluten/lektin miktarını da hesaplaman lazım. Yani 30 gram kullanılabilir protein alırken 300 gram karbonhidrat alacaksın tek bir öğünde. Yani her yemekte bunları kombine etmekle uğraşmak ne bileyim 30 gram protein için her öğünde 300 gram şeker alman sana mantıklı geliyorsa, ki anladığım kadarı ile geliyor, böyle devam et ne diyelim şimdi sana.


Ayrıca bu araştırmalar ne kadar bağımsız ne kadar parayla yapılmış onları da bilmek lazım. Daha geçen sene Harvard Üniversitesi şekerler o kadar da zararlı değildir zararlı olan yağlardır diye bir rapor hazırladı da daha sonra bunları hazırlayanların rüşvet aldığı ortaya çıktı. Yani her araştırma çok değerli olmuyor.

Bir de "İnekler ot yiyor o zaman nasıl et üretiyor" noktasından bilimsel veri yayınlamaya geçiş yapman da gözümden kaçmadı tebrik ederim.

angelus

Günde 3 öğün yediğini varsayarak bir öğünde normal bir insanın alması gereken protein miktarı 25 gram civarıdır. Bunu almak için 100-150 gram nohut ve 100–150 gram bulgur yeterlidir.

Ayrıca nohut + bulgur , tam aminoasit seti için yeterlidir. Çoğu durumda 1 tahıl + 1 bakliyatta gerekli aminoasitlerin tamanı bulunur. 1000 gram yemek şart değil, her öğünde tahıl yemek de şart değil. Tek öğün yeter günde.

Bitkisel protein olayı ilk defa benim aklıma gelen bir şey değil. Yeterli kaynak var.

Ayrıca "O araştırmaları kim finanse ediyor " noktasında doktorların yemeyin dediği kırmızı et endüstrisi daha çok suç işliyor.

harzem

Harzem; Hemen hesaplayalım.

150 gram nohut 7 gram protein içeriyor.
150 gram bulgur 13 gram protein içeriyor.

13+7: 20 gr. protein yapıyor. Bitkisel proteinin %49'u vücut tarafından sindirildiğine göre; 20 gramın %49'u 9,8 yapıyor. Yani sen bir öğünde 25 gram protein aldığını zannederken 9,8 gram protein alıyorsun. Buna göre senin hesap patlıyor gördüğün gibi. Bir de ortalama bir insanın minimum 60 gram protein alma zorunluluğu var. Bu hesaba göre senin kaç kilo bakliyat yemen gerekiyor, sen hesap et. Ayrıca 9,8 gram protein alırken kaç gram karbonhidrat alıyorsun onu da hesapla. Ben hesapladım aslında ama seni üzmemek için söylemiyorum.

angelus

Hesaplarında hata var.

150 gr nohut = 29 gr protein.
150 gr bulgur = 18 gr protein.

Toplam: 47 gr

Hadi diyelim senin dediğin gibi yarısını alıyor olalım (o iddianın geçerliliği yok ama neyse) yine 23 gram eder.

Bunun yanında alacağın karbohidrat, proteinin 3–5 katı kadar. Vücudun günlük karbohidrat ihtiyacı, protein ihtiyacının 6-8 katı. Yani aldığın karbohidrat aslında yetmiyor bile. Bu bakliyatların yanında ekstra karbohidrat alman gerekiyor.

Bu söylediğime katılmıyorsan detaylı protein ve karbohidrat hesabını tekrar yapıp yaz buraya, neye katılmıyorsun anlayayım.

harzem

Harzem; Biyoyararlık benim icat ettiğim bir şey değil biyoloji bilimiyle ilgili bir konu, yani "Onun da geçerliliği yok ya neyse" diyerek geçiştirebileceğin bir durum yok ortada. Şu saate kadar yazdığım her şey temel biyolojiyle ilgili artık utanmaya başladım bunları anlatmaktan. Nohut dediğin 100 gramında 10 gram protein içeren bir madde, 29 gram proteine nasıl ulaştın anlamadım ette o kadar protein yok. Hadi her şeyi doğru farz edelim, yetişkin bir insanın alması gereken en düşük prtoein miktarı 60 gram. Yani günün 3 öğünü bu şekilde beslensen ancak alırsın bu kadar proteini. ha ben 3 öğün böyle yerim dersen bir şey diyemem tabii, 1 sene sonra obez olursun ama, ki veganlar da genelde bu yüzden obez oluyor.

angelus

Yahu 150 gram nohutta 29-30 gram protein olduğu gerçeğine bile nasıl karşı gelebiliyorsun?
www.diyetkolik.com
www.google.com.tr

Ayrıca "veganlar obez oluyor" diyerek batı dünyasındaki aşırı et tüketen obezler gerçeğinin tam tersini savunman da ilginç. vegan diyetin en büyük özelliği kilo verdirmesi. yıllardır vegan olan kaç tanıdığın var? Benim onlarca var. İstersen internetten de bulursun öyküleri.

Bakliyatta yeteri kadar karbohidrat yok bile. Yanında ek karbohidrat alman gerekiyor. Spor salonundaki hocaların uydurduğu şeylerle yıkanmış beynin malesef. Aç kendin araştır biraz, hesap makinesini de al eline.

Kaynakları da kendin bul hatta, ben yönlendirmiş olmayayım. 150 gram nohutta ne kadar protein var ne kadar karbohidrat var, ayrıca günlük karbohidrat ihtiyacının ne kadarını karşılıyor, hesapla ve yaz buraya. Ben yanlış hesaplamışsam bana da göster doğru sayıları.

harzem

Ayrıca soruyu çok saptırdık, birer cevap daha verip bitirelim. İsteyen geri kalanını araştıracak kadar kaynak bulabilir artık verdiğim linklerde.

harzem

yumurtayla muzu karıştır al sana krep

sta

harzem tamam hepimiz ot yiyek sen haklısın karşim :)) sen tarhanayla protein al biz kırmızı etle alırız. otla etin proteini aynı kalitede demek :) senin mantığınla ineklerin koyunların herkül olması gerekirdi asdfsadf

ya tamam dünya dönüyor. yaa tamam dönüyor dünya asdfsaDFSA

cekilmis gayfe

@cekilmiş gayfe, "evrim varsa şimdiki insanlar neden maymun olmuyor?" diye de soruyorsun sen, biliyorum önceki duyurularından. senin fikrini ciddiye alan yok.

harzem
1

mobil görünümden çık