Neden gülüyoruz, mutlu oluyoruz sorusunu çok sordum kendime, zaman zaman, bazen, her zaman..
Geçenlerde yaşadığım bir olay sebebi ile yıllar önce yaşadığım bir olayla aynı şeyi yaşadığımı hissettim bir an ve aklımdan çıkmıyor.

Yeni yaşadığım şey annemin beni hayal kırıklığına uğratması, hayalden öte aramızda konuşup anlaştığımızı sandığımız bir şeyden vazgeçtiğini öğrenmem.

Bağlantı kurduğum eski olay ise hayatta en çok sevdiğim, sonrasında kimseyi onun kadar sevemediğim ve sevgiye inancımı bitiren hatundan ayrılışım, beni aldattığını öğrenmem. (kısa bir not: 8 sene oluyor)
ortak noktanın şu olduğunu farkettim, beklentileri, kurulan hayalleri, uğrunda harcanan emekleri yıkmaları..
buradan şu sonuca vardığımı düşünüyorum, insan amaçsız olduğunu anlayınca üzülür. Amacı kalmayınca yani. Bir anda.

Zamanla olsa(ki hiç yaşamadım zamanla amaçsızlaşmayı, hep bir anda oldu) belki alışır koymaz ya da yeni amaç edinir. Ama bir anda amacından şaşınca, afallıyor ve bunun ruhtaki hali üzüntü oluyor, belki de üzüntüden öte yıkım..
Aslında burada ilginç gelen şey istediğimizi elde edememek değil, istediğimizin bir anda yok olması, isteksiz amaçsız kalmak olabilir mi? öyleyse istediğimizin gerçekten kıymeti yok mu? ona kıymeti yaratan biz miyiz? aslına bakarsak biz istemeden önce de bir kıymeti yoktu ve bu kıymeti bizim yarattığımız açıkça ortadayken, neden kaybedince çok koyuyor? yaratmayı kabul ettiğimiz gibi yok olmasına katlanamıyor oluşumuz neden?

Üzerinde bir düşünün dedim.

 

hevesin kirilmasi, hayal kirikligi bence sebep bunlar. her zaman her sey mukemmel olamaz herkes farkinda. ama buna ragmen cabaliyoruz. iste o da bir anda gidince insanin ayarlari bozuluyor ister istemez. ha bazisi da var hic yilmiyor. birakmiyor. never give upcilar. herkes farkli farkli.
amac edinmek konusunda ben de buna benzer dusunuyorum. bir seye odaklaniyorsun ve onu degerli yapiyorsun gozunde. hatta daha ileri seviyede gozunde iyice buyuyor ve asla yapamayacagim ama yaparsam kesin cok super olur moduna giriyorsun.
iste o bi anda gidince insan kaliyor ortada. gercekten garip bir his. insan ne icin yasar ki?

tiredpanda

bence biyolojik. beynin diyor ki "şu an yaşadığın hoş bir durum değil, bu durumu değiştir, kaybını telafi et, sen bu olumsuzluğu bertaraf etmedikçe ben de sana basıcam üzüntüyü, basıcam ki artık katlanamıyorum diyerek harekete geç"

aynısı mutluluk için de geçerli: "şu an her ne yapıyosan devam et, baya işime yarayan bişey bu, sen devam ettikçe basıcam serotonini ki böylece sen de şartlanıp devam edesin.

üzüntü, korku, mutluluk tümü biyokimyasal ve bunların etkisinde sergilediğin eylemler hayat kaliteni belirliyor.

perloneth

Panda+1 beni hayal kırıklıklarım mutsuz ediyor.
Herşey daha iyiye gidecek gibi bir masalsı yanılgım vardı. Ama beklediğim gibi olmadı/olmuyor çoğu şey. Şükretme zorunluluğum var, her gün yerimden kalkıp gidio yapmak zorunda olduğum sorumluluklarım var, var oğlu var.
Beklentilerimi karşılayamadım ve hayallerim yıkılınca yerine yenilerini koyamadım. Üzerinde fazla düşünmeden günü kurtarmaya çalışıyorum ama mutsuzum aslında. Mutsuz olmaya hakkım yok, şükretmem gerekiyor ama işte...

Sulfoxaflor
1

mobil görünümden çık