derse dans ederek girin mesela, bir iki espri yapın, en azından bir şarkı mırıldanıp girin... öğrenciler inanılmaz dikkat kesiliyor. 30 kişinin yüzünde adeta güller açıyor. o sırada coşup da ilgi çekmek isteyenler oluyor mesela çığlık atıyor çocuk sevincinden. bazısı ıslık çalıyor. işte işin çığrından çıkmak üzere olduğunun emareleri bunlar.

ortaokul bahsettiğim. öğretmenin yüzü biraz gülünce çocukların 10 kat gülüyor. çok güzel, öğrencinin mutlu olması falan...

ama bunu biraz fazla yapınca öğrenciyi dizginlemek zor oluyor. bu defa da ders işlenemiyor.

e sürekli asık surat ders işlesen ses olumuyor ama bu sefer de dikkatler dağılıyor. oflamalar başlıyor.

nasıl kurulacak bu denge?

 

Öğretmen böyle şeyler yapmayacak. Gülmekten falan bahsetmiyorum, sınıfa dans ederek girmek falan çocukların öğretmen algısını çok değiştirir. O kişiyi bir süre sonra ciddiye almamaya başlarlar. Çocuklar ailelerine bizim öğretmenimiz sınıfa dans ederek giriyor dedikleri zaman aileleri nası yani? diye düşünecek ve bu durum veliler arasında yayılınca o öğretmen 'denyo' olarak değerlendirilecek. Çocukların maalesef 'bu kadar güldük, yeter,' demeleri gibi bir farkındalıkları yok. Zihinsel olarak o durumu fark edecek seviyede değiller. Bir şey eğlenceyle başlıyorsa hep eğlenceyle devam etmelidir. Eğlenceyle başlayan bir ders, bir süre sonra ciddileşince öğrencilerde uyum sorunu oluşur. Dersin amacı öğrencileri mutlu etmek değil. Bilmeleri gereken konuyu onlara güzel bir şekilde anlatmak. Mutlu olmalarını istiyorsanız ders dışı etkinlik yapın.

dissendium

ogrencilerin derse aktif katılımını saglayarak ogretmek ise yarayabilir. yani yaparak ogrenmelerini saglamak. alanınız ne bilmiyorum ancak yaratıcı drama kaynaklarından yararlanabilirsiniz. bu hem cocukların ilgisini aktif tutar hem de yaparak ogrendikleri sey akılda kalır.

kassiopeia
1

mobil görünümden çık