ABD'de indirim kuponlarıyla alışveriş gibi bir manyaklık var. Öyle ki hatta insanlar markete gidip kuponlarla alışveriş yapıp üstüne para bile alıyor marketten. (100 tane %20 indirim kuponu veriyor vs)
Türkiye'de neden bu sistem denenmiyor?

Mesela bugün Black Friday diye her yerde indirim görünüyor ama %20'ler 30lar.
Daha doğrusu Türkiye'deki markalar, tüccarlar niye açgözlü ve sürümden kazanmayı ticaret hacmini artırmaya yanaşmıyor.

Bunun bir benzeri Hopi, Zubizu gibi sistemler. Onlar da yavaştan su koymaya başladı.

Bana burada patronların günü kurtarma ve açgözlülüğü rol oynuyor gibi geliyor. Daha çok satayım sürümden kazanayım, ekonomi dönsüncülük kafasına girmiyorlar. Herkes adam yolma derdinde.

Ya da vergi, yönetmelik kısıtları mı var?

 

bizde iki kampanya bile birleşmez genelde en avantajlı hangisiyse oradan yürürsün. adamlar kuponlarla bedava alışveriş yapıyor. bu da bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası.

suq

orada indirim kuponu kullanmak, burada bizim algıladığımız gibi değil.
insanlar çok düşmedikçe, kullanmayı kendilerine yakıştıramıyorlar.
mesela burada yeşil kartının olması gibi.

bunları ciddi şekilde kullanan bağımlı manyaklar var, o ayrı.
ama onun dışında, insanlarda "ihtiyacı olanlar kullansın" gibi bir zihniyet var.

bizde öyle bir şey olsa, bütün ülke kupon kullanır.
belki yüzde 10'luk dilim dışında.
dünyanın en (hiç de sevmediğim bir kelimedir, ama öyle) beleşçi halklarından biriyiz.

ama indirim meselesine katılıyorum.
bugün kayda değer tek indirim biletix'teydi ve geç haberim olduğu için üzüldüm mesela.
onun dışında indirim reklamlarına bakmadım bile.

bu "indirim" psikolojisini en iyi kullananlar madame coco ve english home bence.
adamlar bahsettiğin tarzda her pazartesi bir kategoriye indirim yapıyor ve dükkanlarda sıra olunuyor.
mesela çift kişilik yorgan fiyatını 40 liraya düşürüyor, millet çullanıyor.

bence çok akıllıca ve doğru.
ama bizim insanımız bu konuda aptal biraz.
yani ticaret yapanlar.

mesela kendi sektörümde de bunu çok görüyorum.
biraz fiyat düşür, sürümden kazan, iş yap.
mantıklısı buyken, şımarık şımarık fiyat veriyorlar ve bu sefer hiç iş alamıyorlar.
yani o işi olduğu gibi kaybediyorlar.

küçük esnaf bile, "müşterimi hoş tutayım da, marketlere kaptırmayayım" diye düşünmeden, o müşteri sürekli müşterisi mi, kaybederse aylık cirosu ne kadar etkilenir falan diye hesap yapmadan, sadece o anı düşünerek hareket ediyor.
çünkü aptal.
ve aslında ticarete kafası çalışmıyor.
herkesin "esnaf" olamamasının nedeni de bu.
o yüzden müşteri memnuniyetine önem veren şirket sayısı 2-3 tane.
çünkü o anki gelirine bakıyor.
o an en fazla ne kazanabilirse, o kadarı kâr, gerisi önemli değil.
uzun vadede çok fena tabii.

bizim milletimiz tek bir hamleyle köşeyi dönme hayali kuruyor.
çalışarak kazanayım derdi yok, belki de ondandır.

blatta hiberna

ABD konusunda uzman değilim ama
mesela avrupada (almanya) bir takım sosyal yardımlar var
çozukların okul kitapları , malzemeleri için.
bunun bir dünya formu, prosedürü vs. var, yapar verirsen bedavaya geliyor-muş yani, çocuğum yok da türk bir aileden dinledim.
bunu yapsan yaparsın, ama alman aileler %99 yapmıyor genelde göçmen aileler yapıyor genelde de bizim türkler. bizim türklere nerede beleş oraya yerleş. işin kuralını öğrenmeden hilesini öğrenip, bulup yapıyoruz.bunu başka ülkelerde yaşayınca insan daha iyi anlıyor.
kısacası bizde o kadar kupon vs olsa insanlar matbaasını kurup sahtesini filan yapardı sanırım.

niye ama
1

mobil görünümden çık