kılıçdaroğlu "unutmayın ki bu hakları size atatürk" verdi temalı bir açıklama yaptı. asıl amacı tabi ki atatürk'ün kurduğu cumhuriyetle bu hakları kazandınız demekti, yani o cumhuriyete sahip çıkmazsanız, bu haklar elniizden uçup gidecek demeye getirdi ama önemli olan o değil.
önemli olan şu: bu açıklamanın hemen ardından embesil feminist tayfanın "atatürk kim ya, o hakları yüzlerce yıllık mücadeleyle kazandık" falan diyerek hem atatürk'e salladılar, hem de bu hakları atatürk'ün vermediğini, kadınların kazandığını söyledi.
şimdi öncelikle hak nasıl kazanılır?
mesela zamanında magna carta'da hak kazanıldı. kralı karşılarına oturttular "ya imzalarsın ya da soyunu sopunu mikeriz" dediler imzalattılar.
mesela fransız devriminde haklar kazanıldı. öyle dış mihraklarla mücadele falan değildi bunlar. tamamen insani haklar için yapılan isyanların sonucunda, içerideki erklerle yapılan anlaşma hep bunlar.
soruma gelelim: ne mücadelesi vererek kazandı kadınlar bu hakları arkadaşlar?
kurtuluş savaşında kağnıyla silah taşıdılar, canlarını verdiler, tamam. ama bunu hak kazanmak için değil, vatan kurtarmak için yaptılar.
şu feministlerin tezinin kaynağını söyleyin bana: O HAKLARIN ALINMASI İÇİN VERİLEN KADIN MÜCADELELERİ VE TARİHLERİ HK. bilgilendirme alabilir miyim?
ikinci sorum da şu sol cenahın ve feministlerin Atatürk'e olan akılalmaz düşmanlığını da ayrıca öğrenmek istiyorum. özellikle twittercı feminist ve solcu tayfanın. Atatürk'ün yaptığı her şeye karşı besledikleri muazzam saygısızlık, aşağılama, ciddiye almama halinin kaynağı nedir?
bi twit vardı "Mustafa Kemal ve etrafının aklına gelmeyecek mücadeleleri verdim veriyorum" diye. bunlar nerden geliyor abi? bu kafalar ne? şuanki hükumet tarafından bi mikilmediğiniz kaldı, hala Atatürk'e karşı oluşturulan bu nefret ne?
@johnnycash,
çoğunu okudum, hangi olay sonrası bu haklar kazanıldı ben anlamadım. gören duyan varsa, "şu şu pazarlıklar sonrası Atatürk bu hakları imzalamak zorunda kaldı" denecek olay hangisi acaba? bulamadım da.
bu arada yazıları okumayanlar için özet geçeyim:
türkiye tarihinde kadın hareketi diye anlatılan şeyler: Osmanlı'nın Avrupa ile ticaret yaparken, sosyal ortamlarını yeniden düzenlemek zorunda kalmasına dayalı padişah fermanları. Ötesi değil. Kadınlar binlerce kişi toplanıp şu ayaklanmayı yaptı, hepsi asıldı ama sonunda şu haklara sahip oldular gibi bir şey yok.
Atatürk'ten söke söke aldıkları yüzlerce yıllık mücadele sonundaki hakların hikayeleri; ilk 9 paragraf Avrupa'da kadın hareketi diye başlayıp, Avrupa kadar modern gözükmek isteyen padişahların fermanlarla sosyal ortamları düzenlenmesi şeklinde devam eden abuk sabuk metinler.
Nerde mücadele, mücadeleyi bekliyorum ben okumadığım ne var?
ilk feminist hareketin 1980'lerde başladığı ülkede, hangi feminist mücadeleyle kazanılmış Atatürk'ün verdiği haklar?
Yok öyle bir şey. Klasik feminist zırvalaması.
www.agos.com.tr
turkishstudies.netÜnalSuzan-trh-525-559.pdf
www.lacivertdergi.com
asıl konu şu, kadın hakları konuşulduğunda mecliste destek veren vekillere "sen de etek giy, sen de saçını uzat, kadın mı oldun sen de" gibi tepkiler verilmiştir.
asıl olay hak verilmesi gibi br şeyin olmaması,
hak vardı ve tanınmıyordu. tanındı. o da kadınların ve onları destekleyen azınlıktaki erkeklerin çabalarıyla oldu.
Türkiyedeki kadınlar tanınmalarını delirtilen bir kadına borçlu, Atatürk'e değil aslında.
Atatürk'e karşı bir nefretim yok benim. Tapınılmasından hoşlanmıyorum. CHP'nin kalesi denen bir ilçede büyüdüm ve hatalarından bahsedilemeyecek kadar yüceltilmesinden hiç hoşlanmıyorum. İlahlaştırmaya her konuda karşıyım. Muhteşem şeyler yaptığının bilincindeyim ve çok da taktir ediyorum ama tapmıyorum.
cumhuriyet halk fırkasından önce kurulmuş bir kadın halk fırkası var. nezihe muhiddinlerin mücadelelerini okumanızı salık veririm. cumhuriyet halk fırkası gölgede kalır gerekçesiyle nasıl el çektirildikleri hatta kendisinin şaibeli bir şekilde akıl hastanesinde ölüşünü bir araştırın. cumhuriyet'in ilk siyasal partisidir, resmi kaynaklardan da okuyabilirsiniz. ha size resmi tarih derslerinde anlatılmaz, o kısmı ayrı. bir düşünebilirsiniz acaba cumhuriyet tarihi anlatılırken ilk kurulan parti bize neden anlatılmıyor diye. nezihe muhiddinler yoğun baskılar sonucu çeşitli komplolarla partiden uzaklaştırılmış, partinin ismi türk kadınlar birliği olarak değiştirilmiş, partiye bizzat devlet tarafından yerleştirilen kadınlar talimatlarla, biz kadın halk fırkası gibi seçme ve seçilme hakkı gibi hayaller peşinde koşmayacağız anlamına gelen açıklamalarda bulunmuşlardır.
alıntı: Nezihe Hanım'ın kuruluşuna önderlik ettiği parti, henüz Cumhuriyet Halk Fırkası bile kurulmadan kuruluş çalışmalarını tamamlayıp, Cumhuriyet tarihinin ilk siyasal partisi olması için verdiği kuruluş dilekçesi dönemin meclisi tarafından reddedilmiştir.
kadın halk fırkasının seçme ve seçilme hak talepleriyle ilgili olarak dönemin cumhuriyet gazetesinin dahi aşağılayan, dalga geçen karikatürlerini internette bulabilirsiniz. hatta bizzat cumhuriyet gazetesi şöyle vermiştir haberi;
"havvanın kızları, meclise girip yılın manto modasını tartışacak"
alıntı: bütün bunlara rağmen; 1923 haziran seçimlerinde, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmemiş olduğu halde, konya, istanbul , diyarbakır, malatya illerinden nezihe muhittin ve latife hanım için sandıktan oy çıkmıştır. o dönemde meclisin gösteremediği hassasiyeti, seçmen gösterebilmiştir.
kaldı ki bu topraklarda şu an ki feminist mücadele 3. dalga feminist mücadeledir. osmanlı'nın son dönemlerinde yüzlerce sayı çıkarılabilen kadın dergileri mevcuttur. osmanlı'da bile kız sanayi mekteplerinin kuruluşu yine kadınların mücadeleleri sonucu gerçekleşmiştir. sonrasında 80'lerin sonu ve 90'ların başında ki mücadelelerden sonra şu anki 3. dalga feminist mücadele başlamıştır. ben üniversitedeyken şu an bile sahip olduğumuz haklar önemli ölçüde yoktu.
kimse bize haklarımızı "bahşetmedi" veya "lütufta" bulunmadı. zaten olması gereken normlara dönük düzenlemeler yapıldığı için kimseye tapınmak zorunda değilim. atatürk düşmanı değilim, putlaştırılmasına pek çok anlamda karşıyım. sağcı veya solcuda değilim ama evet feministim.
kadınsız inkilap kitabını okumanızı önemle salık veririm.
www.agos.com.tr
www.5harfliler.com
size dayatılan ezber tarihin dışında gerçek bir tarihi var bu ülkenin ve bu ülke kadınlarının.
fatma aliye hanımların, ulviye mevlanların, emine semineyelerin yürüttüğü osmanlı kadın hareketini de araştırabilirsiniz.
müdafaa-i hukuk-ı nisvan cemiyeti, 1913 yılında kurulan feminist dernek, çok kıymetli çalışmaları olmuştur.
daha onlarca isim ve çalışmadan bahsedebilirim ama soruyu sorarkan ki önyargınız nedeniyle gerisini size bırakıyorum.
@tchuck
"hangi olay sonrası bu haklar kazanıldı ben anlamadım. gören duyan varsa, "şu şu pazarlıklar sonrası Atatürk bu hakları imzalamak zorunda kaldı"
bu cümle yanlış, cümleyi kuran bakış yanlış. kimse mecbur etmedi. kimsenin mecbur etmesi de gerekmedi. türkiye tahayyülü mecbur etti. bu şu demek, mecbur muydu? evet mecburdu. siyaset arenasında "aktör" (ki bu da cinsiyetçi bi kelime dikkat edersen) olabilen kadın hareketi olmaması, atatürk'ün hissettiği mecburiyette hiç mi hiç payları yoktur demek anlamına gelmez. ki zaten o dinamik oluşsun, o damar gelişsin diye kemalist tabir ile "ne hak verdiyse" verdi adam.
başka bir yanlış mantık şu "yani o cumhuriyete sahip çıkmazsanız, bu haklar elniizden uçup gidecek demeye getirdi ama önemli olan o değil."
bunu demek amerikan siyahilerine "eğer abd için savaşmazsanız sizi yine köle ederler, özgürlüğünüzü bize borçlusunuz" demek gibi, 1) kölelik yasal olarak yasak ama yaşam standartları/şartları asla beyazlarla aynı değil 2)bu cümleyi kurana gülerler 3)köleliği kaldıran kurucu babalar'ının yeri ayrıdır ama bir de "black history month"ları var. kölelik karşıtlığı, siyahilerin eşitliği için mücadele vermesini teşvik ve destek olmadan anlam ifade etmediği gibi kadınlara "verilen haklar" kadınların o haklarla toplumsal cinsiyet eşitliği için daha güçlü bir kadın mücadelesi yaratması için kullanılması amacıyla verilmiyorsa anlam ifade etmez. işte bunun için kadın mücadelesini (yok denecek kadar az olsa bile [ben ölçmüyorum, var, yok, çok, az demiyorum dikkat edersen]) hor görerek atatürk/cumhuriyet güzellemek kadın mücadelesi için kötü bir şeydir. bunu yapmayınız. kadın mücadelesi ve atatürk'ü birbirine karşıt, birbirinin ikamesi, birbirinin rakibi gibi değil de, aynı ırmağın birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kolu gibi gördüğünüzde bu mücadele için zarar vermeyen bir şeyler düşünmüş, yazıp söylemiş olursunuz.
özür dilerim ama bu da komik mesela
"soruma gelelim: ne mücadelesi vererek kazandı kadınlar bu hakları arkadaşlar?
kurtuluş savaşında kağnıyla silah taşıdılar, canlarını verdiler, tamam. ama bunu hak kazanmak için değil, vatan kurtarmak için yaptılar."
kurtardıkları vatanda ikinci sınıf insan, erkeğin malı olarak yyaşamak için savaştıklarını mı düşünüyorsun mesela? özgür olmak için savaştılarsa ingilizi gidince, türk erkeğinin baskısı altında yaşamak için mi savaştılar? feminizm kelimesini bilmedikleri için, kadın mücadelesi demedikleri için mi suçlular? mücadele ettiklerini kendin söylüyorsun, sonra da ne mücadele ettiler diyorsun. garip gelmiyor mu?
internet'in kolaycı argümancılığına sığınıp bir tane kıt insanın tek cümlesiyle ("Mustafa Kemal ve etrafının aklına gelmeyecek mücadeleleri verdim veriyorum") kendini haklı gibi görüyorsun. bu konuda muhatabın bir kişi değil ki, milyonlarca, on milyonlarca insan var karşında.bi tanesi öyle demiş.. eeee..? yeterince ararsan her şeyi diyen var internette. birilerinin salak olması senin söylediklerini daha doğru kılmıyor.
son kez özet, kadın mücadelesini hor görmek kemalizme ve mustafa kemale bir şey kazandırmaz. tam tersine mustafa kemal'in türkiye tahayyülüne ters bir hareket. Süreyya Ağaoğlu bu ismi biliyor muydun? kendince verdiği mücadeleyi ve atatürk'ten aldığı desteği biliyor musun? twitter'da aratabilirsin. sen burada konu hakkında, özür dilerim ama belli ki epey az bilginle ahkam keserek atatürk övüyorsun, atatürk özgürlüğü peşinde kadına elden geldikçe alan açıyor. kemalist olacaksan, buyur, eylemde görelim, kadın mücadelesi büyüsün, ilerlesin diye bi emek harcayacağına onu hor görerek argüman oluşturma telaşındasın. çok yanlışlardasın. uzattım sorry.
@johhnycash,
şuan yaptığın şey sadece demagoji. başka hiçbir şey değil.
twitterda bahsedilen şey "atatürk vermedi türk kadını aldı o hakları". ben diyorum ki; türk kadının bu hakları atatürkten aldığı bir örnek gösterin. sen bana demagoji yapıyorusn. sanki kadın hareketine karşıymışım gibi davranıyorsun. ama yaptığın şey aslında laf salatası.
bak ben özet olarak çok basit bir şey söylüyorum: bu coğrafyada 1000 yıla yakın süre tek bir kadın hareketi, tek bir kadın isyanı, kadınlara "hak verilmesini sağlayacak" neredeyse tek bir olay gerçekleşmedi. Atatürk çıkıp "kadın hakları" demeseydi, onlarca belki yine yüzlerce yıl da kadınalr bu hakkı almayacak, ve 10 kadından 9'u da aramayacaktı. anlatabiliyor muyum?
feministlerin yerip durduğu Atatürk olmasaydı bugün "kadın hareketi" dediğiniz şey, onlarca ve belki yüzlerce yıl daha hiç "başlamayacaktı". benim söylediğim tek şey bu. çünkü atatürk kadınlara haklarını verene kadar, kadınların "hak talebi" falan yoktu. istediğini yaz, istediğin örneği ver. verdiğin örneklerin tamamı bireysel mücadeleler. tek bir örgütlenme yok, atatürk'ü o hakkı vermeye zorlayacak en ufak bir şey yok.
bak bu durumun özeti şu:
atatürk ben padişahım deseydi padişah olur muydu? olurdu. ama olmadı, o daha adil bir yönetim tarzından yana taraf aldı.
aynı şekilde de onu zorlayan hiçbir etmen, mecbur bırakan en ufak bir hareket olmamasına rğamen kadın haklarına eğildi mi? eğildi, o devrimi yaptı mı? yaptı. yapmasaydı ne olacaktı? ne değişecekti? hiçbir şey. koca bir hiç. anlatabiliyor muyum?
yani bana boş demagoji yapma gözünü seveyim.
bahsettiğim konuyu da saptırma.
atatürkü o hakları vermeye zorlayacak hiçbir hareket, hiçbir organizasyon, hiçbir örgüt yokken verdi o hakları.
kimse bir şey almadı. örgütlü bir mücadeleye girmedi kimse, atatürk ile masaya oturmadılar.
kıt bilgi sahibisin diyerek sadece konuyu saptırıyorsun başka hiçbir şey değil.
kısaca o feministlerin kurması gereken cümle
"Atatürk adeta türkiyedeki kadın hareketini başlattı, eğer o kadın hakları devrimini yapmasaydı bugün bu sarıklılar hala bizi eziyordu." olması gerekirken
"atatürk bize bişey vermedi biz aldık" ağzı iğrenç. REZİL bir ağız.
ve o örnek olarak bahsettiğin süreyya ağaoğlu'nu daha dikkatli oku.
çünkü eğer başta Atatürk değil, bu ülkede nefes alan başka herhangi biri olsaydı emin ol "aynı lokantada yemek yediği için erkekler tarafından aşağılanan kadın" bi 100 yıl daha aşağılanmaya devam ederdi.
toplumun yüksek tabakasının bile bu derece geri zihniyete saihp olduğu bir dönem çıkıp eğer bu desteği Atatürk'ten bulduysa, bu ülkenin feministlerinin Atatürk'e teşekkür etmesi lazım.
Sanki Atatürk'ün kadın düşmanlığına karşı direnmiş gibi konuşup "ondan haklarımızı aldık" dememeli.
kendimi düzgün ifade ettiğimi düşnüüyorum, boş demagojiye gerek yok.
Bahsettiğiniz feminist söylemin detaylarını bilmiyorum ama bence global anlamda konuşmuşlar, yani kadınlara haklarını erkeklerin vermediğini, kendi çabalarıyla tüm dünyada yüzlerce yılda aldıklarını kastetmişler. Siz Türkiye özelinde baktığınız için anlaşılır olmamış. Burada öfkelendikleri şey "bir erkeğin kadınlara haklarını vermesi" şeklindeki ifade olabilir, siyasi maksatlı değil yani.