şimdi çok ünlü bir yazarımız var diyelim. günümüzde ve ülkemizde geçen bir roman yazıyor. roman karakteri (adı da ahmet olsun), karakter olarak şarlatan kelimesini besmele bellemiş. ona şarlatan buna şarlatan. 100 sayfa boyunca okuyoruz. televizyon izliyor bu kitabın bir bölümünde, halihazırda ünlü bir şovmen var televizyonda (adı da mehmet rahatsız olsun). bizim ahmet, "şarlatan mehmet rahatsız!" dedi tv seyrederken romanda. gerçek mehmet rahatsız'ın bu ünlü yazarımıza bu konuda dava açma hakkı var mı? (yani hak tabi var da, şey mi yani)

ünlü yazarımız mahkemeye çıktığında, "bu adam benim yarattığım bir karakter. orada öyle demesi karakteri gereği" diyebilir mi? yırtar mı mevzudan?

(sözlük yazarlarının birbirlerini dava etmesi konusunda yazarken aklıma geldi. dayanağım bu değil onu belirteyim. sadece merak ettim)

 

mehmet rahatsız ; kişilik haklarının rencide edildiği sebebiyle hakaret davası açabilir. tabi x romanda bu şahsın ismi ve soyismi bir arada kullanıyorsa.

eldeki delillere, kanun maddeleri, davacı ve davalının ifadesine göre hakim karar verir. bundan mütevellit romana konu alan bireyin kişilik haklarına saldırı olduğu dogrultusunda hüküm verirse, maddi yada manevi yaptırım uygulayabilir.

scp

Geçenlerde Ermeni Olayları hakkında bir romanda bir karakterin Türklere hakaret ettiği gerekçesiyle dava açılmıştı, hatta roman yazarı kaybetmişti davayı. Onu bi araştır.

ataturkiye

teorik olarak böyle bir savunma geçerlidir. hatta fazlası da geçerlidir. pratikte özellikle hakaret nedeniyle ceza ve medeni hukuk davalarında çok acayip kararlar verilebilmektedir, ama böyle bir mevzuda çok sorun olacağını sanmıyorum.

Görüşümün teorik temellerine gelince:
1. Anayasa'ya göre sanat hakkının tek sınırı Anayasa'nın ilk 3 maddesini değiştirme amaçlı davranışlardır. Burada böyle bir şey olmadığı ortada.
2. Yazarın asıl amacı sanat görünümü altında muhatabına hakaret etmek olmadığı sürece (ki olsa bile usturuplu yaparsa sorun olmaz) kitapta herhangi bir hakaretin bulunması sanat özgürlüğü içinde kalır.
3. Sonuçta, karakterin başka mevzularda sıklıkla kullandığı bir deyimi bu şekilde kullanması, yazarın asıl amacının sanat olduğuna yönelik bariz bir belirti olarak değerlendirilir.


Bunlardan yola çıkan mahkemenin, yapılan davranışın hukuka uygun olduğu sonucuna varması gerekir. Ama dediğim gibi, uygulama açısından maalesef bir garanti veremiyorum.

calendil

şimdi: isim ve soyadı birebir kullanılırsa romanda; yazar "banane aa, romanımdaki karakter söylüyo bu hakareti" diyerek işin içinden sıyrılamaz. Akabinde karşı tarafa ona o hakareti ettirenin kim olduğunu sormak gibi bir hak doğacaktır. Yani hakim amca(ya da teyze) "bre evladım, tamam da, o kelimeleri yazan da sensin?" diye sorarsa cevabını vermek zor olur kanımca. İk bakışta bu durum "yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan" ikilemine benziyor olsa da; yukarıda verdiğiniz örnekte hakarete uğrayan tv sunucusu mehmet rahatsız, açacağı hakaret davasını her türlü kazanacaktır.
Siz roman olarak vermişsiniz örneği, ben de bunu televizyona uyarlayyım madem:
Bir film ya da dizi senaryosu yazıyorsunuz. Karakter o sırada tv seyrediyor ve ekrandaki sunucuya alenen hakaret ediyor. Şimdi bu küfür edilen sunucu ismi zikredilmese bile, ayan-beyan ekranda görünmüş ise, "bir fikir-sanat eseri aracılığı ile umuma rencide edildiğini" öne sürerek dava açma hakkına sahip olacaktır.

Bire-bir aynı durum olmasa da canlı örneği de var bunun; Sayın başbakanımızın karikatürlerinden dolayı mahkemeleri ne denli meşgul ettiğini unutmayalım....

trawmatolog
1

mobil görünümden çık