maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız bir şey var mı? kendimi zor tutuyordum, oh bee sonunda sabah akşam bununla uğraşabileceğim diyeceğiniz bir şey?
sevdiğiniz bir şeyden, hobilerinizden bahsetmiyorum. saplantı derecesinde kafanızı kurcalayan büyük bir isteğiniz, hayaliniz var mı?
zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum o şeyle meşgul olurken, saatler akıp gidiyor gibi...
şu sebepten merak ediyorum; benim vardı, artık yok, olmayınca da geriye kocaman bir boşluk kaldı, meşgul ediyorum bir şekilde kendimi ama çok farklı şimdilerde,
üniversite zamanları saatlerce gitar çalardım, evden çıkarken son bir kez dokunurdum filan, şimdi işti güçtü derken koptum bundan uzun süredir, bir kere koptum bir daha da toparlayamadım,
belki hali hazırda hayalini yaşayanlar da vardır, onlar da yazsın :)
Doğada yaşamaya ve kendi kendime yetmeyi öğrenmeye adardım. Şehirlere mümkün olduğunca uğramamaya çalışırdım.
sevgilim, eşim o an ki duruma göre yok ise sevdiğim bir arkadaş kuzen neyse onunla beraber dünyaya gezerim. anlık olarak kafama estiği gibi yaşarım.
bu durumdan sıkılacağımı düşündüğümden dediklerimi yaptığım süreçte yeni şeyler planlarım sanırım.
öyle yüce bi planım programım yok ya, sabah akşam maç izlerdim herhalde. mesela nhl ya da khl play-off'ları geldiğinde günün 16 saatini maç izleyerek geçirip 8 saatinde uyumak isterdim. iki ay boyunca.
sanatın tüm dalıyla haşır neşir olmak isterdim. aslında hayatın her lezzetinden az az tatmak isterdim. sadece tek bir şeye odaklanamazdım. benim için tek bir şey en keyifli şey de olsa uzun süre hayatımda olması bana zulüm olurdu. spor yapmak, güzel dostluklar kurmayı başarabilmek, ne istersem yiyebilmek falan filan hepsinden ortaya karışık...
robot yapmak istiyorum. yani maddi sıkıntım yok diyelim, hatta şu spacex'in kurucusu gibiyim diyelim.
robota adarım kendimi.
Göl kenarında bir ev ve sabahları kitap okumak. Çok küçük oldu belki ama benim hayalim bu abi sabah uyandıktan sonra kahvaltı yaparken kitap okumak istiyorum yada sonrasında neyse. Şu an için öyle bir imkanım yok dedem felç her sabah uyandığımda kahvaltı yapmadan önce altını temizliyorum her sabah bu yüzden 7 de uyanmak zorundayım 5 ay oldu durum böyle. Çok basit dursa da istediğim bana çok uzak geliyor şuan için.
Bir çiftlik yaptırır toplayabildiğim kadar hasta kedi köpek toplardım. Onları besler kısırlaştırır ölünceye kadar bakardım. Onlar öldükten sonra yenilerini alırdım. Böylece dışarıda sefil yaşayan hayvan sayısını kendimce azaltırdım.
Elektronik, viyola, kitap, sanat, dünya turu.
Bunları kapsar, bunlarla sınırlı değildir.
Yazilim ogrenirdim deli gibi
dalış teknesi alır, uzakdoğu ülkelerinde dalış yapar, sonra da yaptırırdım. bir yandan da boş zamanlarımda dünyayı gezerdim.
Şimdi ben eleğini elemiş duvarına asmış bir emekli olarak yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapıyorum. Mesela "oh bee öyle sabah akşam bununla uğraşabileceğim" dediğm şeyi yaptım, halen de yapıyorum ama artık sabah akşam ylın her günü yapmıyorum. canım istedikçe. Zaman içinde üstüne yeni şeyler ekledim hepsini yapmaktan keyif alıyorum.
En güzeli de; ne istersem, para ve fiziki gücüm engellemediği sürece yapabileceğimi biliyor olmak. Hayat bana güzelmş şimdi böyle yazınca :)
Param olsa, çok çok çok param olsa idi; büyük bir araştırma evi kurmayı isterdim. Bilimle uğraşmak isteyen gençlerin kafalarına göre çalışabilecekleri bir yer. siyaset, ekonomik vs engeller olmadan.
Bir de kimsesiz çocuklar ve yaşlıların bir arada barınabilecekleri bakım evi kurardım. Böyle idealist isteklerim çok şimdi hepsini yazmayayım. Her mahalleye gençler için mini spor tesisi projem var mesela o da uçuk bi istek. pinpon masası olabilir gibi ama :)...
Gitarı çalışırken de çalabilirsin ki. 7/24 çalışmıyorsun ya..
öncelikle dünya turuna çıkardım bir kaç sene. sağda solda biriktirdiğim, görmek istediğim her yere giderdim. dünya turu esnasında, çıkmadan önce planını çizdirdiğim, ben seyahattayken yapılmasını istediğim, akdeniz ülkelerinden birinde (malta, italya ya da yunanistan) earthship mantığına sahip bir ev yaptırırdım. bir de denize açılıp, zaman zaman yaşayabileceğim bir tekne. tabi tüm bunlar minimum gereksinimler sağlanarak planladığım şeyler. ultralüks bir mantıktan bahsetmiyorum.
kalan rakamla, insanlığa nasıl faydam dokunur üzerine kafa yorup üzerine giderdim. plastik atıklardan tuğla üretip ev yaptıran kolombiyalı gibi. ya da ideolojilerden tamamen sıyrılmış, dini ve siyasi tüm ideolojilerden, uygulama ağırlıklı bir eğitim kurumu.
hayvanların otoyollara çıkmamasını sağlayacak bir teknoloji üzerinde çalışırdım. atıyorum onlar için tehlike sinyali yayacak bir koku olabilir. tüm otoyol kenarlarına uygulanacak bir çözüm. hayvanların karşıdan karşıya geçilmesi gereken yerlerde özel yerler hazırlayarak tabiki.