
oranın anadilini bilmezsen %99 oranında reddedilirsin.


Nereye gittiğine bağlı. Tek kelime Felemenkçe bilmeden 2009'dan beri Hollanda'da çalışan arkadaşım var. Hollanda, Belçika, Danimarka, belki Finlandiya, vb. bu işler için uygun ama İspanya'ya gitmeye kalksan onuncu saniye kapı dışarı ederler. Macaristan ve yeni adıyla Çekya sadece İngilizce ile yaşanacak yerler olmayabilir.


sektöre bagli. ama cogunlukla red yersin, cünkü en basitinden oturma izni islemlerini bile tek basina halletmek, yer bulmak vs konusunda sikinti yasayacaksin. seni ise alarak zaten kendisine bir sürü is cikariyor, yabanci oldugun icin, bir de seninle böyle ugrasmak istemez. yani vazgecilmez olmadigin sürece, senin yerine baska bir basvuruya öncelik verecektir. cat pat yerel dili bilen gördüm ingilizce haricinde, bilisim sektörü, ama hic yerel dili konusamayana denk gelmedim henüz. cok tecrübeli de sayilmam tabi. bu dediklerim almanya özellikle.


almanyada 3 yıl yaşayıp avrupa genelinde ağırlıklı olarak ingiltere almanya almanca konuşulan ülkeler fransa gibi ülkelerde iş aramış biri olarak kurnazın da cevabını destekleyerek eğer ülkenin diline ana dil seviyesinde hakim değilsen iş alma şansın %1. şu aralar islamofobiden ötürü gizli bir ırkçılık da var bunu uzun uzadıya anlatmayacağım ancak merak eden olursa özelden detaylandırırım. sana zamanını kaybetmemek adına söyleyebileceğim tek şey çok istekliysen ingiltereden başka yere bakma. amerikada iş bulsan bile vizesinden %99 yatıyorsun çok net. kaldı ki amerika açıkladı bu sene daha fazla türkiyeden turist bile almıcaz diye. ha gider polonyada çalışırsın çek cumhuriyetinde falan ancak benim lisans mezunu arkadaşım polonyada şu an 1200 euroya çalışıyor ki tecrübesi de vardı. 1200 euroya da anca polonyada yaşarsın sınırı geçtin mi almanyaya, cebindeki parayla fakirsin.


Zor oluyor big man.bir suredir italya da calisiyorum ingilizce ile oldukca zor.yeni yilda orada kalmaya karar verirsem tam zamanli bir kursa baslayacagim mecburen aksi halde sosyallesmek,hayata katilmak ugrastirici olacak.


dogu avrupa'da ilginc bir sekilde calisman mumkun, jti filan polonya icin vize vb hallediyor. Polonya icin bile super kazanilmiyor ama.
Boyle calisan bi arkadasim vardi, sosyallesme olaylarinda diger turklerle ya da nadir de olsa sirketin getirdigi diger yabancilarla takiliyodu. (Onlar da kendi aralarindaydilar)
Ona 1-2 senelik guzel bi macera oldu ama pek birikim vb yapamadi. Sonucta @kidlazer in dedigi gibi, siniri gecince fakirsin.


bu arada polonyadaki arkadaşım sırf türk diye 3 kişi tarafından yol ortasında darp edildi. bildiğin dayak yedi. döven kişilerle herhangi bir münakaşası ya da tanışıklığı olmamasına rağmen.


meslek bilgisayar, elektronik gibi mühendislik alanlari gibi isci aciginin cok oldugu bölümler ise almanyada sadece ingilizce bilgisi ile is bulmak mümkün. ayrica sadece ingilizce bilgisi ile özellikle berlinde startup sirketlerde is bulmak mümkün cünkü genelde bu sirketler daha cok uluslararasi calisip sirket icinde cok milliyetli bir yapi oluyor. Ama tüm basvrular bir rekabet ortami yaratiyor, bir sirket almanyada almanca bilmeyen birini ise alirken öncelikle hindistan, cin, kore, italya, ispanya, fransa gibi ülkelerden basvurulari kabul ediyor, maalesef türkler tercih siradinda en sonlarda.


bazi sirketler var mesela turkiye'deki bir markanin butun muhasebesini tutuyor. o tarz sirketlere girersen sadece turkce ile bile is bulabilirsin.
sirketine, is alanina, pazarina bagli yani. oradaki halka hitap edeceksen oranin anadilini konusman onemli tabi.


Son yorum yanlis. Anadili turkce olan makineci arayan pek cok firmaya basvurdum hepsi red verdi ki yeni mezun da degiilim. Onlar alman olup da anadili almanca olani ariyor. Emrahin dedigi gibi yabanci tercih sirasinda hindistanin bile gerisindeyiz. Bosa umitlendirmemek icin aci soyluyorum cunku 3 yil bununla mucadele ettim


turkiye'den bir arkadasim polonya'da ve lehce bilmiyor. bir muhasebe sirketinde turkiye'de subeleri olan yabanci bir firmanin muhasebelerini tutuyor ve firma yabanci olmasina ragmen turkiye'deki muhasebeyi tuttugu icin ozellikle turkce bilmesi onemli. lehce bilmeyi gectim, bu arkadasin turkiye'de hicbir muhasebe gecmisi bile yoktu,
bu lazercocugun lafina bakarsaniz is bulamazsiniz. ama bulan buluyor. baska arkadaslarim da var, almanya'da calisan birinci elden orneklerini de taniyorum.
ozetle "yetenek sizsiniz"
edit: ayrica eklemek istedim bu polonya'daki arkadasin avrupada oturmak, calismak gibi izinleri yoktu. bu ilanina basvurdugu sirket cocugu o kadar begenmis ki buna oturma ve calisma izinleri cikarmasi icin sponsor oldu. sartlari da turkiye'den daha iyi. spor salonu gibi bazi masraflarini da benefit olarak sirketi karsiliyor.


sevgili idexo
uzmanlık alanına sahip makine mühendisi olarak 3 teklif aldım kendi reddediklerim hariç. üçü de 42-44k brüt senelik maaş bandında sırasıyla "gel hamburg, frankurt ve münihte yaşa ve çalış" dediler. aç karnınızı doyuracaksanız vereyim 1200 euronu git polonyada çalış, sorana da avrupada yaşıyorum dersin. ha cebine yabancısın diye koyacakları 2200 euro ile münihte hayatta kalmayı başarırsan gel takdir belgeni ben vereceğim. bilgisi sahibi olmadan fikir sahibi olmasa keşke insanlar.


@kidlazer
münihte 2200 kötü maaş değil. genelde 2200-3000 arası yeni mezun maaşları zaten master sonrası.
münihte yaşadım bir süre bende, ev fiyatı ucuz olursa 1 kişinin giderleri aylık 500 civarı. ev 800 civarı bulsan 1300, haydi ekstra 500 daha harcadın 1800.
çok birikmez ama birikir.


(bkz: frankfurt)
little big anlamistir umarim bu lazerci olaylardan pek haberdar degil, kendisine kral dairesi ayarlayip sampanya patlatmaya cagiracaklar bellemis herhal.
little big sana tavsiyem: eger varsa orada tanidiklarin, hem onlara soyle durumunu hem de kendin calismak isteyebilecegin pozisyonlari arastir basvurularini yap. Ciddi firmalarla mutlaka belli bir asamada yuzyuze gorusmen gerek. Bunu da nasil yaparsin? mesela tatilini oraya gidecek sekilde ayarlarsin, basvurudan sonra gorusmek isteyecekleri zaman diliminde turist olarak gidersin is gorusmeni yaparsin, Gorusmekle kalmazsin kurabiliyorsan baska baglantilar da kurup geri donersin.
bazi firmalar skype'tan da on gorusmeler yapabiliyorlar. son asamada gidip yuzyuze gorusebilirsin. ise alinirsan geri donup calisma izni icin karsi tarafin islemleri baslatmasini beklersin.
bu surecte de basvuru yaptiktan sonra calisma izni islemlerinin bitmesine kadar takriben 3-6 ay arasi bir zaman zarfini goze alman gerek.
ingilizceni gelistirecek tek sey pratik yapmak. oturup ders gibi calisirsan sinav gecersin ama gundelik hayatta kullanmadigin bilgiyi geri cagirman zor olur.
avrupa'da herhangi bir sehirde kariyerinle ilgili bir alanda 1-2 senelik deneyimin kotusu olmaz. deneyim kazanirsin, burayla farklarini gorursun, her seyden once yeni bir bakis acisi kazanirsin ve yeni imkanlar yakalama firsatin olur. 1-2 sene sonra baska is bulmak ya da yukselmek senin elinde. her zaman icin geri donmek de senin elinde.
ne ingilizcen oturdugun yerde gelisir, ne pozisyonun yukselir ne de oturdugun yerden sana is verirler. bunlar icin harekete gecmen lazim. dinamik ve aklibasinda birisi oldugunu dusunurlerse ise girmen soyledikleri kadar imkansiz degil.
muhasebe bilmeyen, lehce bilmeyen, avrupada oturma ve calisma izni olmayan birinin turkce is buldugundan bahsediyorum. bu adam aradi, taradi, basvurdu, gorustu, kendi kabul ettirdi, gitti. cunku niyeti gitmekti. sen de dusun tasin, kararini ver, kimsenin "olmaz" demesine aldirma. "nasil yapsam olur?" diye bak. ancak oyle problem cozersin. "42k maas verdiler tekmeyi vurdum ciktim"cilara ise hic bakma.
Bana guvenmiyorsan da atomu parcalayan zekaya guven. ne demis: "Problems cannot be solved by the level of awareness that created them" (problemler, onlari yaratan farkindalik duzeyiyle cozulemezler.) ya problemi cozersin ya da problem yaratirsin.
sana kolay gelsin.
