Ben başlatıyorum.
Kasiyerlik yaptığım yıllardı. Akşam kasayı teslim edicem. Tam gidicez odaya müdür bekliyo. Benim de pırt yapasım geldi. Sessiz olur diye düşündüm çünkü öyle gibiydi pırt olmadı zort oldu ve müdür bunu duydu ve bana dik dik baktı ama ben hiç çaktırmıyorum sanki o ses benden çıkmadı. Gayet normal davrandım. Tereddüt etti adam "Lan bu kız pırt yaptıysa neden bu kadar rahat." der gibi baktı. Ben de "Yoo ben osurmadım" der gibi baktım.
Bi de geçen gün müşterimizi arayacaktım. İsmi Çağrı, Çağrı beyle görüşebilir miyim dedim. "Çağrı bey diye biri yok, Çağrı hanım var ama o da ofis dışında."dedi :((((
ofiste müşteri karşılarken, koltuğa oturuyodum ayağı kırıldı yüz üstü düştüm ofiste.
daha rezaleti yoktur herhalde müşterinin karşısında düştüm.
@England ağzımda çay vardı allahsız.
ilk iş görüşmem için bir acentenin bölge müdürü telefonla arayıp davet etmişti. o zamanlar kurumsallıktan o kadar uzaktım ki "görüşmeyi sizin DÜKKANDA mı yapacağız?" diye sormuştum. ofis diyemedim :(
Büyük şirketin Tr ofisindeydim 4 sene önce bu arabesk rap var ya, bunlarla dalga geçen bir klip falan izliyordum sonra kulaklığı falan çıkarmışım bütün ofis duydu:(
Anlattığın hikaye gerçek mi ya:))
@paçalı don; tekerlekli ofis koltukları müşteri geliyodu ayağa kalktım, geri ittim koltuğu. sonrada gerideyken oturdum öne doğru kaydırıyodum her zaman ki gibi. ayaklar bi kırıldı yüz üstü yapıştım yere. müşterinin tipi görmeniz lazımdı bi de kandındı müşteri. kameradan izledim düşüşümü falan tam youtube'a koymalıktı:d
DÜKKANDA yaptığımız görüşmenin üzerine beni işe aldılar. operasyonda çalışıyordum bir gün büyük bir şirketten bi kadın aradı arkadaşı sordu ben de telefonu beklemeye aldım "X SENİ ARIYORLAR LAN" dedim, arkadaş ben lanlı lunlu konuşunca "OLM BEKLEMEYE ALDIN MI?" diye sordu sessizce, "ALDIM TABİ AMK, BAK HATTA..." deyip telefonu yeniden kulağıma götürüp "AAAAMUUUNİİİİM AMUUUCUUUUUNAAA GOYİMMMM" gibi sesler çıkardım. meğer beklemeye almamışım :( sonra bağlarken karşıdaki kadın kıkır kıkır gülüyordu :(
Odaya müdür girdi tam oturacaktim niye bilmem sandalye kaydı. Yere düştüm. Yerdeyken hoşgeldiniz müdürüm dedim. LIKE A BOSS
çağrı merkezinde part-time(18-24) çalışıyorum o zamanlar, akşam 10'dan sonra takım lideri gidiyor, sorumluluk bende, yoğunluk olmadığı sürece çağrı almıyorum. yine sakin günlerden bir gün ben masalar arası dolaşıp geyiğimi yaparken ağzımdan her zamanki yakınma ifadem olan "hay skcem" ünlemi çıkıyor. muhtemelen kıçımı başımı bir yere vurmuşumdur, pek hatırlamıyorum. sonra ertesi gün oluyor, takım lideri beni çağırıyor çağrıya oturmadan, oturtuyor bilgisayar başına, "dün bi çağrı yakalamış seda hanım(kalite kontrol) bi dinle bak çok iyi" diye. evet, enteresan konuşmaların belirli kişiler arasında bu tarz geyik malzemesi olduğu doğrudur. "hadi bakalım dünkü malzeme neymiş" diye oturup çağrıyı dinlemeye başlıyorum.
başlıyorum da, her şey sakin görünüyor, hatta gereğinden fazla sakin; bizim eray yönergeleri sıralıyor, müşteri de tamam yapıyorum diyor, o sırada da gevezelik etmiyor, uzun sessizlikler oluşuyor. nasıl bi malzeme var acaba diye daha da kulak kesiliyorum; tam o sırada uzaklardan bir ifade bütün sessizliği bozuyor: hay skcem!
-zuhahaha kim lan bu, yuh o kadar sessiz olun diyorum bi de, cık cık cık(sorumluluk üstüne kalıcak diye korkuyor)
+bi daha dinle bakıyım kimmiş ben çıkaramadım
sesimi sevmediğim kendimce aşikar ama ona bu kadar yabancılaştığımı, bu kadar inkar politikası güttüğümü bilmiyordum, işte o zaman anladım...
sözlü uyarıyla yırtmış olmamı mülayim müşterinin duymamazlıktan gelmesine bağlıyorum. gerçi ben de olsam modemin açılmasını beklerken "hay skcem" diye bir ses duyduğumda tepki vermezdim, hatta "aynen amk ben de" diyebilirdim bile.
bizim işyerinde tuhaf bir uygulama var. ceo bile olsanız işinizle alakalı olmayan ilave bir sorumluluğunuz muhakkak olur. esas işim ithalat olsa da kargo poşetlerinin adres kağıtlarını hazırlama işini zamanında bana kitlemişlerdi. sorunlu bir günde ithalatla kafayı yemişken eleman geldi abi kargo yetişmeyecek şunları çıkartsan dedi. bi patladım bağıra bağıra sikerim kargosunu da satışını da diye kükredim. patron da odanın kapısına yakınken bunu duyunca geri dönmüş. neyse ki bir şey demedi hatta o işi de benden aldılar. :)
@paçalı don , gerçekten rezil bir hikayen varmış :) Benim başıma gelen demeyim de benim bulunduğum sıralarda şirketimizde alt katta gerçekleşen olay. İş makinlarını uydudan takip etmemiz için bir sistem var o da bir bilgisayara bağlı ve LCD tv ye yansıtılıyor müşterileri karşıladığımız yerde .
Lafı uzatmayım aynı bilgisayarı patronun kızı kullanıyor. Kocasıyla skypta görüntülü görüşme yaparken bunu televizyona yansıtmış ,kulaklıkları da takılı olduğundan haberide yok.
Gören arkadaşların söylediğine göre adamın üzerine sadece kırmızı bir don varmış ve tombala çekiyormuş : )
Garsonluk yaptığım zamanlar, okey masasına 4 kadın 2 erkek geldi. Biri acayip dekolte giyinmişti, çayları götürdüm, masaya bırakırken çaktırmadan memiştolara baktım diğer 5 çayı ve şişe suları dengemi kaybedip masaya tepsiyle birlikte devirdim.
Okey taşları mı dersiniz, yeşil örtü mü, kızın birinin masanın üstünde ağzı açık şekilde bekleyen çantası mı dersiniz? Rezillik.
Yabanci bir firmada calisiyorum, yurtdisindaki calisanlardan biri icin ofiste happy birthday videosu cekiliyor. Ben de o arada kargo falan hazirliyorum, malzemeleri koliliyorum domalmis vaziyette, meger kamera beni cekiyormus o sirada, sonra farkedip hello honey happy birthday ehe mehe yaptim ama videoyu komple izleyince cok pis koptuk tabi. 2 dakika boyinca gtume zoomlamis hayvan kadin.bir anda donup konusmaya basliyorum falan. Anlatamam gormen lazim.
ben de iş görüşmesinde yaptığım bi salaklığı anlatayım. görüşmelerde zaten ultra heyecanlıyım, iki kişiyle yaptığımız görüşme nihayet son buldu, kapıyı açtılar bana ve ben centilmen olmak adına görüşmeci kızcağıza elimle buyurun dedim önce o çıksın diye, halbuki misafir benim hani, önce ben çıksam kimse öküz demeyecektir bana. sonra kıza yol verdiğim halde kız da tam geçmek için hareket etmişken bi anda hop diye çıkıverdim dışarı. böyle bi kaldı kız da. tabi anında naptım lan ben diye düşündüm ama işte sosyal fobiye görüşme heyecanı da katılınca böyle oluyor. sfljdag
not: işe alınmadım.
Ya bizim bir arkadaş da aceleyle bir yere giderken düştüydü herkesin içinde. Kameradan bin kere izkedik hala gülüyorum. Düşmemek için baya çabalamıştı zıpladı mıpladı ahaha.
Ben de işten ayrılacağım diye işi pek sallamıyorum. 8.30 da başlayan mesaiye 10 da gittim. Yolda da defalarca patronla konuştum. Sanki işteymiş gibi ayak yapıyorum.
Sonra "ahmet bey geldi mi?" diye sordu. Ahmet bey de amirimin amiri. Ben de "ahmet bey mi gelecekti?" dedim. Adamlar 7 de gelmiş. Böylece geç gittiğim falan hep ortaya çıktı.
Calismaya yeni basladigim zamanlar eski calistigim bir isyerinde isle ilgili bir numune olarak gogus silikonu geldi ten renginde 2 boy. Arkadasla masalarimiz yan yana ve hemen karsimizda ofisin giris kapisi var. Numuneyi gonderen de musteri firmadan bir kadin. Arkadasin ismi de Mahmut olsun.
Mahmut bu numulereden buyuk olani jelatininden cikardi eline aldi, boyle yumusak lop lop ve gercek gibi. Aldi eline slaap diye tokatlayarak "stavro suna bak" diyip slap slap diye vuruyor. Tam o sirada numuneyi gonderen kadin iceri girdi. Ben kadini gordum ama bizim Mahmut yan donuk oldugu icin kadini gormedi ve bana gosterek elindeki kocaman memeyi tokatlayip duruyor "suna bak suna, slaap" diye. Ben sessizce "Mahmut neyse tamam", "sssstt Mahmut!" diyorum anlamiyor. KAdinla yuzyuze gelince aniden birakti ama is isten gecti:) Isin kotu tarafi gulecegim gulemiyorum da kadinin yaninda.
yedeksiz çalıştığım ama uzun sürdir çalıştığım bir projenin tüm datasını pat diye silmiştim yanlışlıkla.
başımdan aşağı kaynar sular döküldü. yedek alınmaması benim suçum değildi aslında, IT ayarlamamıştı bi türlü ama gene de beni msuçum sayılrdı.
sonra aklıma dahice geldi ve google akydından %97sini kurtardım verinin.
mahvolmuştum