Evde özgür ve rahat hissetmek, evimiz gibi hissetmek istiyoruz.
sorumlu olması.
ortak alanlara saygılı olması. anlayışlı ve iletişime açık olması kafi.
Para ve temizlik konusunda üzerine düşeni yapması.
Gerisi lüks.
kira ve faturalari duzenli odesin; gerisi gelir zaten.
Temizlik yapsın haftada 1 Bulaşık yıkamasın, banyoyu temiz tutsun mesela . 9 senelik arkadaşımla aram böyle şeylerden bozuldu.
yemek yapınca mutfağın a*ına koymaması, koyarsa derhal temizlemesi, bulaşık biriktirmemesi, ortak alanlara gebeş gibi çökmemesi, kıyafetini çorabını eşyalarını rastgele ortak alanda bırakmaması, evde çılgın partiler vermemesi, hatta eve aynı anda max 2 kişiden fazla kişiyi davet etmemesi, tuvaleti temiz kullanması, yüksek sesli müzik dinlememesi, eve yatılı misafir gelirse bir zahmet misafirinin götünü toplaması.
Mutfakta bulaşık, banyoda saç bırakmaması.
ortak alanların kullanımına ilişkin gerekli tedbirleri alması.
gider kalemlerine yönelik belirtilen tarihlerde maddi kaynağı sunabilmesi.
Çok iç işlerime karışmaması, kanka olacağım derken özel hayata dalmaması ve aile gibi olmamak. Yakın olalım, bir şeyler paylaşalım ama akşam yemeği, kahvaltı gibi şeyleri ara ara paylaşalım; sürekli olmasın. Ev arkadaşına 'Ben şuraya gidiyorum' demek ya da ondan 'Yemek yaptım, neredesin' gibi şeyler duymak istemiyorum. Kafa dengi olursa iyi ama evi paylaşalım, hayatı komple paylaşmazsak sevinirim. Arkadaşım olabilir ama fahri ailem gibi de olmasın. Evin sorumluluğu dışında sorumluluk paylaşmayalım; benim sorumluluğumu almasın, kendi sorumluluğunu bana yüklemesin.
Hepimiz evde gibi hissetmek istiyoruz ama hepimizin 'ev'den anladığı ayrıntılar çok çok farklı. Hepimizin sistemleri farklı birbirinden. Herkes evdeymiş gibi davranmaya kalkarsa mutlaka bir kişi diğerlerinin bir ayrıntısından rahatsız olur. O yüzden aslında herkes bir parça da misafir evin içinde.
Evde gürültü olmasın, müzik dinlesin ama parti evi olmayalım. Akşam bardan 5 arkadaşını toplayıp gelmesinde sorun yok ama önce benimle bir kontrol etsin durumu. Belki o gece işim var ya da dinlenmek istiyorum. Eve arkadaşı gelsin tabii ki. İster onunla yapışık yaşayan sevgilisi olsun ve hiç gitmesin; bunlar hiç dert değil ama evi insanlarla doldurmasın.
Patronum ya da koğuş ağası gibi davranmasın. 'Gelirken şunu al' gibi doğrudan ya da 'Şunun alınması gerek' gibi dolaylı emir cümleleri kullanmasın; birbirimize 'Alır mısın', 'Alsan ne güzel olur' diyelim. Öfke kontrolü derdi olmasın, sevgilisiyle kavga edince hıncını mutfak kapısından ya da karşısına ilk çıkan kişiden (ben) çıkarmasın. Saçmasapan öke patlamaları, dramalar olmasın.
Dağınık ya da pisliği beni ilgilendirmez. Ortak alanda iğrençlik yapmasa yeter. İki üç tabak bulaşık bırakmışsa ben de yıkarım, dert değil ya da bir iki gün toparlayamaması dert değil. Daha önce bir ev arkadaşımla 'Yüz verdik ayıya, geldi s*çtı halıya' durumunu en somut şekliyle yaşamıştım. sarhoş sarhoş dışkılarken tuvaletin dışı olan banyo halısına da biraz bırakmış ve 4 gün temizlememişti. En son yine ben toplamak zorunda kaldım. O kadar da olmasın ya da örümcek ağı temizlemeyelim evin orasından burasından. Bir arkadaşım koridora dökülen kıvırcık kıllardan dolayı koridora 'kıllı yol' adını vermişti; böyle iğrençlikler olmasın, gerisi kolay ama atıyorum, yemek yediği masada kırıntı bırakmazsa da bonus süper olur. Bırakırsa arada silmekten gocunmam. Çöp ev olmayalım. Çöpleri üç endüstri boyu çöp torbası dolana kadar atmamazlık etmesin.
Kira ve faturaların zamanında ödenmesi de önemli tabii.