Mesleğim olmamasına rağmen sırf ilgi duyduğum için yazılım geliştirme konusunda bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Hobi diyelim. Tabii ki internetten bulduğum kaynakları tarıyorum vs.
Şunu fark ettim, türkçe kaynakların hepsi buram buram ego kokuyor. Bazıları inceden diploma kaynaklı gibi. "Bilgisayar mühendisliği okudum ben boru mu" tavrı. Halbuki Türkiye'nin en iyi okulları bile olsa o diplomayı alanların birçoğu mevzuya hiç ilgi duymadan üniversite tercihinde sırf "gözde meslek" diye okumuş bölümü. Neyse bu başka bir tartışmanın konusu.
Aktif spor yapanlar bilir. Sürekli bir bilgi yarıştırma söz konusudur burada. Sorduğunuz sorulara genelde ukalaca cevaplar alırsınız.
Mesela ilgi duyduğumuz konuda profesyonel birine danışmak istediğinizde neden hep yukarıdan bir tavır ve "bu işlerin aslında ne kadar da zor olduğunu anlatan bir tirata maruz kalıyoruz? Bu yazılım olabilir, müzik olabilir, bahçe düzenlemesi olabilir, sporla alakalı bir şey olabilir, sağlıklı beslenme olabilir... Sorduğun kişi senin bilgi düzeyini küçümser ve senin o anki bilgi düzeyinin üzerinde örnekler vermeye bayılır. Tabii ki "lütfen" yardım eden bir tavırla.
Sanki o bilgiyi almaya senin hakkın yok da o müsaade ediyor gibi.
Soru sormanıza da gerek yok. Bir şey öğrenmek istiyorsunuz diyelim. Türkçe kaynaklara bir bakın. Genelde her konunun en yalın örneği değil, en komplike örnekleri sıralanır.
Yazılım konusundan devam edersek, yabancı kaynaklarda tam tersi bir durum söz konusu. İnsanlar daha egosuz, yardımsever görünüyor bana.
Dünya bir eğitim metodu olarak gamefication'a yönelirken, codecademy duolingo gibi farklı alanlarda projeler geliştirilirken bizdeki bu tavırlar niye? Egolu muyuz? Özel olduğumuzu mu düşünüyoruz. Gerçekten de millet olarak burnu havada olmayı çok mu seviyoruz?
birincisi türkiye'de pek yardım kültürü yok. özellikle iş hayatında.
ikinci olarak da yardım ettiğiniz kişinin bir gün bir yerlere gelip sizin üstünüz olma ihtimali bile insanlara korkutucu geliyor.
bundan iki önceki işyerinde bildiğim herşeyi yeni gelen arkadaşa öğretmiştim. iki üç ay sonra beni kapı dışarı ettiler. ha ben hala aynı saflıkla anlatmaya devam ediyorum soran eden olursa. o da benim gerizekalılığım sanırım.
Yanlış kaynaklara bakıyorsundur. Eğer beklentin "her şey resimli olsun" yönündeyse ilk önce öğrenmek istediğin konu hakkında "for dummies" kitabı bulup alt yapı edinmelisin.
Bir de duyuruda da görüyorum, adam bir programlama sorusu soruyor, cevap için 200 satır kod yazman lazım, kimse böyle bir şeye cevap vermez, sadece yüzeysel olarak cevaplar geçer, ego olarak algılanabilir.
Bir başka hata da sıfır bilgiyle kapasitesinin çok üzerinde işlere kalkışanlar, bu kişilerin sorularından da konu hakkında bilgi sahibi olmadığı 100m den anlaşılıyor, bu durumda kibarca "daha çok yolun var, önce şunu şunu öğren" diyorsun hemen atarlanıyorlar.
Yabancı kaynaklara bakarsan adam "kütüphane programı nasıl yazabilirim" diye sormuyor, database'e kayıt yaparken şöyle bir hata oluştu, nasıl düzeltirim" diye soruyor.
sıkıntı sadece cevap verenlerde değil özetle...
yani aslında o "türk yardımseverliği" koca bir yalan mı:)
@kimlanbu
Dediğin doğru. Ama genel bir hastalık var. @for day break'in dediği gibi mesela aptalca bile olsa bir soruya bir "uzman" cevap verdiğinde bu sefer bir diğer "uzman" gelip önce onun verdiği cevaba ayar veriyor, sonra soruyu sorana.
Galiba Türk insanı kendi kimliğini bir diğerinin üzerine çıkarak inşa etmeye alışmış.
@anten,
devamlı takıldığın bir forum varsa göreceksin ki arıza çıkaran, polemik yaratan tipler bellidir, karakterleri böyle heriflerin, en son "birader s. git, benim sorularıma cevap verme" dedirtiyorlar.
Sana sataşmasa sana cevap veren birisine gidip sataşıyor, sorduğun soruya da cevap alamıyorsun sonra. Bu konuda haklısın.
bu işin yalnız diğer tarafı var. bi kere internette spesifik olarak bi kişiye soru sormak saçma. tabi bi konunun çok uç noktasında değilseniz ya da bilgi değil yorum sormuyosanız. yani gidip birine "template meta-programming nasıl yapılır?" diye sormak saçma. mesela bu soru hem kolayca anında açıklanabilecek bi cevaba sahip değil hem de soran kişinin bilgi seviyesiyle alakalı olarak değişecek bi cevaba sahip. aynı şekilde kaynaklardan bahsetmişsiniz bu da öyle, codeacademy hiç deneyimi olmayanlar içinken, baktığınız kaynak deneyimli programcılara yönelik olabilir. hatta deneyimsiz ama matematik temeli olan programcıyla matematik temeli de olmayan programcıya yazılacak kitap bile farklı olabilir. (bu arada şunu söyliyim, programlamada türkçe kaynaklar dandik genelde. ondan bakmaya gerek bile yok. ama bu dediğim ingilizce kaynaklar için de geçerli)
bunun dışında kişilere sorulabilcek sorularda(yorum vs) yine bu dediğiniz varsa "curse of knowledge"dan muzdarip olabilir. bunun için de kişiyi suçlamak pek uygun değil aslında.
Duyuruda da var bu. bence ailelerinde tek okuyan insan oluyolar ve cevrelerinin yuceltmesiyle cok bisey yaptiklarini zannediyolar.
:)) türk insanına hoşgeldin.
mesela ben sana bir örnek vereyim. hatta bunu yapan kişinin nick'ini de vereyim. yaptığı terbiyesizlik hasır altı olmasın. zaten aradan 5 sene geçmiş.
crown diye bi yazar var buralarda. 4-5 sene önce, onun bitirmiş olduğu bir yüksek lisans bölümü ile ilgili bilgi almak için son derece kibar bir dille, rica minnetle mesaj yazmıştım. verdiği cevapları görseniz ağzınız açık kalır. bi küfretmediği kalmıştı. verdiği cevaplar "la olm sen kimsin ki o programa kabul alacaksın :S" minvalindeydi.
bence olay şu: kendisinin elde ettiği bir "asset"i başkasının da elde etme düşüncesi bizim insanımızı çıldırtıyor. çünkü o "asset"ten başka elinde bir şey yok, çünkü o "asset" onun her şeyi. çünkü o sahip olduğu şey onun küçük dünyasında önemli bir yerde.
yabancılarda bunun olmamasının ve bilgiyi paylaşmayı sevmelerinin sebebi de şu: o insanlar dar görüşlü değil. yani bunu başkası da bilse benden bir şey eksilmez diye düşünecek olgunluğa sahipler.
sonuç olarak, bu tarz haset, ezik ve kıskanç insanların başarılı olduğunu görmedim. hep bir yerde tıkanıyorlar. hatta, nickini zikrettiğim şahısa kızdığım için çok daha iyi bir üniversitesinin yüksek lisansını takip ettim ve oradan kabul aldım. bu yüzden, bir şey öğrenmek için soru sorduğunda negatif dönüş alırsan yılma. inadına daha iyisini öğren.
bi de herkes niye bu kadar ayar verme meraklısıyız demiş de, özellikle bunu engellemeye çalışan bi kaç site dışında internet öyle zaten. reddit, quora falan. stackoverflow'a bakın, soru soranı döverler resmen. şunu bunu denemeden, şunu kontrol etmeden niye soruyosun diye. ya da soruyu düzgün hazırlamanı beklerler. ne yapmak istediğin, şimdiye kadar yaptıkların, takıldığın nokta, varsa hatanın ne olduğu, bunu çözmek için neler yaptığın gibi.
@merak ediyorum'un dediği gibi hödükler yok değil ama şöyle diyim mit'de doktora yapıp benle (aynı bölümde bile değiliz) çalıştığı alanla alakalı muhabbet eden adam var.
Şuan en güvendiğim çalışanım 32 yaşında, yaklaşık 3 yıldır beraber çalışırız toplamda 5 yıllık da bi tanışıklığımız var. Benim yaş 25.
Ben bu adama işi öğrensin diye 7 bin dolar para gömdüm. Zerre de gocunmadım aga, aslan gibi işini yapıyo.
Bi tane de dallama vardı, bu da 28 yaşında bebe ruhlu bişey. İşi biliyordu ama büyük veri öğrenmek istiyordu mesela. Oracle'ın bi tane programını bulmuş eğitim gibi bişey, 3.000 dolar.
Arkadaş var mı şirketin para var, istemedim ama. Kıllattı beni herif. Hepsini anlatmıyım ama espiyanajcı çıktı eleman, 2 ay sonra sepetledim. En azından bi tarafıma 3k dolar girmemiş oldu.
Son olarak bi tane cunyır SEM geldi bana iş öğrencem diyerekten. Bu da hevesli diye yapıyoruz bişeyler ama geçen mesela diğer cunyıra hırboluk yaptı bu sen bunu bilmiyon diyerekten ezdi, onun da suyu kesecem ben bu gidişle.
Sonuç: Herkes eğitimi kaldıramıyor :)
Ülkede genel bir eziklik var. En zengininden en fakirine, en eğitimlisinden en eğitimsizine kadar. Bunun nedeni geri kalmışlık düşüncesi ve maddiyatçı yetiştirilme tarzı. Sonucu da gösteriş ve kibir. Sahip olduğu en önemli şey statüsü olan insanın davranışları ve duyguları elbette bu sahip olmadan etkilenecek.