neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. görüşmediğimizde de uzun telefon görüşmeleriyle telafi ediyorduk süreci. evleninceye kadar hayatımız haftanın 3 günü onlarda kalıyorsak 4 günü bizde kalarak falan geçti hep birlikteydik. kardeşimle beraber üçümüz inanılmaz eğlenceli bir gruptuk çok eğleniyorduk.
1 sene arayla evlendik kuzenimle, önce ben sonra o. evlerimiz hala çok yakın. benim açımdan evlilik aramızda hiçbir şeyi değiştirmedi. hala eskisi kadar çok görüşüp whatsapp üzerinden konuşup haberleşiyorduk. eşim zaten sağolsun engellemez beni. kuzenim de bekarken her hafta en az 1 gece kardeşimle beraber gelir bizde kalırdı. eşimi de uzun zamandır tanıdıkları için hep beraber vakit geçirirdik. zaten enişte bile demezler abi derler, enişte çok dışarlıklı oluyor diye. birbirlerini sevdiklerini biliyorum, beni ondan kıskanmak yerine eşimi aileye böyle kabullanmiş olmaları çok hoşuma gidiyor.
kuzenim de eşiyle yaklaşık 4-5 sene görüşerek evlendi. fakat onun eşi aileye girmeye pek yanaşmadı. bizimle pek görüşmediği gibi kuzenimi de görüştürmemek için elinden geleni yaptı. fakat bunu bizi sevmediğinden değil, kıskançlığından yaptı. telefon edip kuzenimin bizimle olduğunu duyunca çok sinirleniyordu mesela. ben şu an evdeyim, işim yok sen onlarla oturmak yerine gelip benimle görüşebilirsin diyordu. onun da evi bizim evlerimize çok yakın olduğu için bizle olduğunu öğrenince hep arayıp çağırıyor kendisiyle görüşmesi için zorluyordu. kuzenim de hır gür çıkmasın diye gidiyordu.
evlendikten sonra iyice uzaklaştı bizden eşi yüzünden. çünkü kendisi evdeyken kuzenimi bakkala bile göndermiyor! o evdeyken kuzenim de evde olmak zorundaymış, o onunla vakit geçirmek için evdeymiş, onu özlüyormuş, artık evlilermiş üçüncü kişileri bırakıp birbirleriyle vakit geçirmeyi öğrenmelilermiş. (burada bana laf sokuluyor) o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş, erkek adam karısının başında dururmuş. (burada da benim eşime laf sokuyor) adam kuzenimi sadece gece nöbete kalıp çalıştığı zaman bize kalmaya gönderiyor artık. onda da sabah 6.30da eve gelirken apartman kapısından alıp eve götürüyor yine. bizde yatıp uykusunu almasına bile müsaade etmiyor. sen eve geçersin ben uyanınca gelirim dediği için kavga ettiler mesela şu kadarcık mesafede sen orada ben evde mi uyuyalım benle eve geleceksin diye ortalığı ayağa kaldırdı.
haftasonu eşim şehirdışındaydı ve kötü bir haber aldım. eşim müsait olmadığı için onunla konuşamadım. kendimi çok kötü hissediyordum, whatsapptan kuzenime yazdım. eşinin evde olduğunu biliyorum ama dedim ki 1-2 saatliğine gelebilirsen çok iyi olur biraz konuşmaya ihtiyacım var çok kötüyüm. okuyup 15 dakika boyunca cevap yazmayınca tekrar yazdım gelemeyeceksen yine de haber ver olmazsa arkadaşımla buluşacağım birisiyle konuşmaya ihtiyacım var diye. meğer kocası telefonuna gelen mesajları da okuyormuş olay çıkmış evde. dev gibi bir mesaj göndermiş x evdeyken gelemiyorum işte neden laf anlamıyorsun sürekli yazıp duruyorsun adam göndermiyor ne yapayım kavga mı edeyim senin için demiş özetle.
o an aldığım kötü haberin de etkisiyle ondan gelen bu tepki beni hepten üzdü. ki asla üstelemedim ille de gel diye. bir kez gelir misin diye yazdım, okuyup cevap vermeyince de teyit amaçlı sordum gelmeyeceksen de haber ver diye. tek yaptığım buydu. zaten gerçekten onunla konuşmaya ihtiyacım olduğunu hissetmesem eşinin evde olduğunu bilerek çağırmam.
insan kardeşi kadar yakın insana iki eli kanda olsa koşmaz mı yahu? ben anlayamıyorum ondaki bu kölelik merakını. ki kendisi bekarken inanılmaz rahat büyüdü amcam kesinlikle sıkmazdı onu. şu saatte evde ol lafını bile duymadı hiç. şimdi nasıl kabulleniyor böyle davranılmayı bilemiyorum fakat o son attığı mesaj için ona gerçekten çok kızgınım, böyle bir hayata kendini mahkum ettiği için de çok üzgünüm.
üzülmekte, kızmakta haksız mıyım? sadece kendi açımdan mı düşünüyorum olayı? kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum ama beni bu kadar sıkan bir insana isyan etmeden asla tahammül edemezdim. kendi evliliği açısından da çok zararlı değil mi bu davranışlar?
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.
üzülmekte de kızmakta da haklısın ama gerçekten hayat böyle. kuzenin hödük biriyle evlenmiş, onun seçtiği hayat bu yapabileceğin bir şey yok. bırak ne halleri varsa görsünler, burda kardeş gibi yakın birini kaybedecek olan kendisi. bundan sonra sen de iki elin kanda olsa koşmazsın, neden derlerse de yapıştırırsın cevabı. hayat insanların kocaları yüzünden sinir bozmak için fazla kısa.
Bence fazla sıkboğaz ediyorsun. Uzak dur ve üzme kendini hiç. Gelmiyorsa gelmiyor, ben gel dediğimde gelmeyen insanı bir daha çağırmam. Üzülmem de, çünkü bana verdiği değer böyle ölçülmüş oluyor. Eğer ben o ne derse desin yardımına koşuyorsam ama o gelmiyorsa bana vermediği değer için onu suçlamam.. Burada da sana pek değer veriyor gibi görünmüyor. Bariz bir şekilde 5 yıllık sevgililik döneminde bile seninle olan iletişimini anlatamamış. Ya da kendisini anlamayacak biriyle evlenerek, kendini de değersizleştirmiş.
Kuzeninin evliliği kalıcı olmaz gibi geldi bana bu anlattıklarından. Bu şekilde psikolojik şiddete kimsenin uzun süre dayanabileceğini sanmıyorum. O nedenle, dilerim insanlardan iyice uzaklaşıp kendini iyice yalnızlaştırdıktan sonra "stockholm sendromu" gibi bağlı kalmaz bu birlikteliğe.
Simdi soyle bir durum var, evet adam hödük de sizin kız da gidip o hödüğü beğenip evlenmis. Adam bastan beri ayni davranmis, istekleri belli tavri belli. Bu durumda siz uzulmekte kızmakta haklı olsaniz da kendinizi onun yerine koyamazsiniz cunku o adam sizin evlenebileceginiz bir insan degil anladigim kadariyla. Ayni evin icindeler, kocasinin da huyunu bastan beri biliyor, eger bu adamın bu huyuna razıysa, bastan sizinle mesafesini ona göre koruması lazımdi. Yazık etmis kendine.
Yerinizde olsam biraz mesafe bırakırdım. Bi de kavga bile etse size yansitmamasi lazımdı sanki, sizi suçlamis gibi olmus biraz. Ben olsam ben de kendimi kotu hissederdim.
yaşıt kuzenlerimle kardeş gibi büyüdüm -ki biz modern de değiliz aşiret gibi aileyiz yüzden fazla kuzen var bende.
ama evlenince herkes böyle oldu, sen istisnasın
ben bekarım ama biliyorum yani evlenen %90 böyle oluyor. olmasa iyi tabi
modern büyüyen kızlarda bu geyşa modları da beni benden alıyor da n'apalım ki, yapacak bişeyimiz yok. herkesin evliliği kendini bağlar.
boşver kızma, kendin yıpranırsın -ben sinir krizi bile geçirdim ama bi b.k olmuyor, kesin bilgi.
@acemi ben ve kuzenim olayın kadın tarafıyız
Adamı önce akraba sevmeyen biridir diye düşünüp savunacaktım. Ben de öyleyim akrabalarıma düşkün değilimdir. Eşimin ailesinin, kuzenlerinin vs başımın üstünde yerleri var. Gelirlerse en iyi şekilde ağırlarım ama bir kuzenin yeni evli çifte her haftasonu yatıya gitmesi bence gerçekten çok. Onun dışında kuzeninin eşi gerçekten hödükmüş, ama kuzenin bu adamı tanıyarak ve severek evlendi dimi? Adam nikahtan sonra 180 derece değişmediyse kuzenin bunun böyle olacağını az çok biliyordu. Demek ki durumdan senin sandığın kadar şikayetçi değil. Bi de sen kuzenisin, o adam hayat arkadaşı. Kendini kuzenine o adamdan çok yakın görüyor olabilirsin ama o adam artık senden daha öncelikli.
Bence bu olayda tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf yok. Siz biraz fazla sıkboğaz etmişsiniz yeni evli çifti. Adam karısını evde istemekte haklı, ama onun da tepkileri çok abartılı. Adamda biraz kezbanlık varmış.
Son olarak olasılıklar nedir bilmiyorum ama aklıma adamın, kuzenini senin eşinden kıskanma ihtimali de geldi.
senin hislerin bu şekilde diye karşındakinden de bunu bekliyorsun ancak ondaki bağ bu kadar güçlü değilmiş demek ki.
bir de adam aileye girmek istemedi pek demişsin. bunu kurcalamak lazım. neden istemedi? siz onu yeterince içinize almamış/alamamış olabilir misiniz? zaten sosyal problemleri olan birine benziyor, sizden ekstra yakınlık görmediyse ya da atıyorum bir konuda bile dışlandığını hissettiyse bilenmiştir. başıma geldiği için spesifik örnek verebildim. erkek arkadaşımın kuzeni evlenirken ben çağrılmamıştım mesela düğüne, oldukça uzun süredir birlikteyiz. ki öyle aile arasında falan da değildi; gelinin kardeşinin sevgilisinin arkadaşları, onların da arkadaşları falan gitmişti. benim için kocaman bir düşüncesizlik örneğidir mesela. hayatta yapamam görüştürmemezlik falan ama artık samimi bir ilişki olamaz aramızda.
ambrosia +1
@piremses bile bile dışlama kesinlikle yok, belki farkında olmadan yapılan bir şeye kırılmış olabilir ama genel olarak ailede biz 8 kız kuzeniz ve baba tarafımda özellikle erkek çocuk hasreti olduğu için damatlar el üstünde tutulur, hiçbiri diğerinden ayrı tutulmaz.
ama dediğin gibi sosyal problemleri olan biri zaten, hiç arkadaşı yok abileri dahil kendi akrabalarıyla görüşmüyor, yalnızca aynı evin içinde oldukları için annesiyle vakit geçiriyordu. hepimizin evleri yakın olduğu için kızlı erkekli her takıldığımızda onu da çağırdık 1-2 kez geldi, somurtup oturdu, boş muhabbetler yaptığımızı ima etti yine bir şey demedik kuzenimizle görüşebilmek için grupta kalmasına, kendini ait hissetmesine uğraştık fakat başarılı olamadık. bayramlarda bile ailenin en büyüğü olduğu için kuzenimin babası olan amcamda toplanırız, oraya bile gelip el öpüp 15-20 dakika durup kalkıyorlar artık. sıkılıyormuş enişte bey. genel olarak insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyor bize karşı bir tavır değil bu. onun bütün dünyası kuzenim. kuzenimin de ondan başkasıyla görüşmesini, vakit geçirmesini istemiyor. sadece işe gidip gelsin kalan her anında onunla olsun istiyor. yazarken bile daraldım, böyle bir hayata nasıl katlanılır hiç bilmiyorum.
yok zaten tabii bilerek yapmamışsınızdır. :) o herhangi bir şeyi öyle algılamış olabilir diye dedim. herkese böyleyse ve başından beri böyleyse konu kuzende düğümleniyor. iki tarafı idare etmek, taraflar arasında dengeyi sağlamak tamamen onun göreviyken; belki de başı ağrımasın, hır hür çıkmasın diye kocasının her dediğini yaparak fazlaca ödün vermiş.
alınmakta haklısın.
Herkesin kendine göre bir düzeni var, kuzeninizi veya eşini dışlamak, terslemek yerine bu düzen içinde kendinize bir görüşme alanı ayarlamaya çalışın.
Örneğin benim eşim olsa, istediği kadar kuzeniyle takılırdı ama ben olmadan onun evinde tek başına yatamazdı. Gece 2-3'te olsa dönmesini isterdim. Her zamanda gidip başkasının evinde kalmak istemeyebilir insan. Bunun kıskanmakla vs. alakası yok. Herkesin kendi görüşü var.
Burada yapılacak en mantıklı hareket eşini sizin gruba almaya çalışmaktı. Siz de bunu denemiş ve başaramamışsınız. Bence kuzeninizle görüşerek bu yolu bir daha deneyin. En azından neden itiraz ettiğini öğrenin, o sebepleri giderirseniz sıkıntı çözülebilir. Eğer bunu başaramazsanız, gündüz saatlerinde görüşmenin bir yolunu bulun...
.
Olaya bencilce bakıyorsunuz. bunu sizi kırmak için söylemedim.
Öncelikle kendinizi kuzeninizi ve eşini çok iyi tanımış analiz etmişsiniz.kızın size gelmesi iş ya da böyle sürekli sorun yaratırken hala onu konuşmak için kendi evinize davet ediyorsunuz.
Üzgün olan sizsiniz, rahatlamak için o kuzenle görüşmek isteyen sizsiniz ama kalkıp şartları uygun olmadığı halde size gelsin diye ısrar eden sizsiniz. Gelemeyeceği asikarken kızı zira sokmuş, kendi canınızı iyice sıkmış ve aranızdaki ilişkiyi hirpalamissiniz.
Evet onun evinde kocası olabilir,o varken dertlesmek istemeyebilirsiniz ama bakın fiziksel şartlar bile sizin isteğinize göre olacak. Bu bencilliktir. Herkesin imkanı sizinkiyle eş olmayabilir. siz ona gitseydiniz muhtemelen mutfakta kahve içip kizkiza konusacaktiniz. Dolayısıyla hem sizin isteğiniz olacak hem de kuzeninizn isteği olacaktı. Ama siz orta yolda bulusmamissiniz.
Sonra da zor zamanimda yanimda olmadı diye sikayet etmeyin lütfen...
Sizinki gibi anlayışlı bir kocaya sahip olmak zorunda değil.insanlar sevdikleri için evlenirler ve herkesin severken kriteri farklıdır.
Iyi insan olması,sadakati,mali mülkü, belki bir gülüşü...
Sizin kurmuş olduğunuz dünyaya eşlik etmiyor diye kinamaya hakkınız yok. O adamın da öyle olduğunu kabul etseniz? Farklı bir kültürden geliyor sonuçta. Sizin yanlış bir şey yapmıyor olmanız herkesin size hak vereceği anlamına gelmez. Kuzeninizi boş yere hirpaliyorsunuz bence. Kız sürekli eşi ve akrabaları arasında kalıyor ki kimse böyle yaşamak istemez.
Ne sizi memnun edebiliyor ne de kocasını. Kendisi de mutsuzdur kimse problemle yaşamak istemez.
Bırakın lütfen. Kocası kıskanç olabilir, hepimizin kötü huyları var. Bununla başetmek ve yasamak zorunda olan kuzeniniz. Siz kiza iyilik değil aksine kötülük yapıyorsunuz. zor zamanlarında yanında olun, iyi zamanlarında esinin elverdigince beraber olun yeter.
Farklı kültürlerin evliliği zordur. Ama artık evli, bir ömür beraber olacaklar. Uzun verin eksiği ve yanlisiyla yaşasın.
Güzel bir atasozumuz vardır, çok severim: "çok muhabbet tez zamanda ayrılık getirir." derler.
Az ama öz olmak iyidir bazen.
senin için üzüldüm zira hayalkırıklığına uğramışsın ama sorun bence senin kuzenini tanımamış olman.
kuzeninin kocası çok korkunç bir insan, ben böyle biriyle asla evlenmezdim, muhtemelen sen de. ama kuzenini tanımamışsın demek ki böyle bir adamla evlenip her şeyi kabul etmesine şaşırıyorsun. bence bir an önce yol ver, emeğini gerçekten değecek insanlara ver, bu tip insanlar ne desen anlamaz. sen yüz kere konuş bak bu olan yanlış diye, hem bildiğini okur hem de kötü sen olursun. adam belli ki sizinle muhattap olmak istemiyor, kuzenin de muhattap olmasın istemiyor, kuzenin de bu duruma itiraz etmiyor, kimseyi zorla hayatımıza sokamayız. kurtarılmak istemeyen kimseyi de kurtaramayız. böyle şeyler için enejini harcamaya değmez. üç beş sene sonra kuzeninin etrafında psikopat bir adam dışında kimse kalmayınca aklı başına gelir boşver.
ayrıca tekrar okuyunca fark ettim,
benim ve eşim hakkında böyle saçma salak yorumlar yapan bir insanla adamın görüştürüp görüştürmemesini bıraktım ben kendim görüşmek istemezdim.
bu konulara ona göre, buna göre, şuna göre bakış açısıyla yaklaşmayı çok saçma buluyorum. yani o onun bileceği iş, onu sevmiş evlenmiş minvalli yorumlara katılmıyorum. dibine kadar haklısın. kuzenin yanlış bir evlilik yapmış, bunu kendi de görecektir. bazı konularda "onun doğrusu" kafası geçerli olmaz, bu da öyle. hayatına ve çevresi ile ilişkilerine karışan bir eş seçmiş olması yanlış, her durumda bu mutlak bir yanlış.
insan sevdiği kişi bile bile yanlışa giderken sessiz kalamıyor ve kızıyor, kızgınlığına hak veriyorum. kendine yüklenme, senin bir hatan yok.
"o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş""
bu cümleyi okuduktan sonra o kadar sinirlendim, o kadar asabım bozuldu ki ne yazacak bir şey bulabildim ne de yazmadan geçebildim. size eşinizle mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum. bu olaylara da gereğinden fazla düşünce gücü harcamayın, kendinizi yıpratmayın. ben bile çıldırdım tek cümleyle.