Geçenlerde incirli durağında sabah saatleri metrobüs beklerken adamın teki oldukça dolu olan metrobüse binmeye çalıştı binemedi geri gitti bunun sonucunda bi kadının ayaklarını ezdi yani kadının geri geri üstüne çıktı nerdeyse. Kadında atarlandı tabi ama kaba değildi "napıyosunuz ya!?" cinsinden bi haykırmaydı. Adam daha büyük bi atarlanmayla üstüne geldi ve kadına küfürler savurmaya başladı tehdit etti neredeyse vuracaktı kadına kadın bu sırada pek bir şey diyemiyordu diyoloğu anlatmama gerek yok zaten durum ortada ama adamın kendi kabahatliyken herkesin ortasında kadına ağza alınmayacak laflar söylemesi ve cinnet geçirmesine şiddet kullanacak seviyeye gelmesine anlam veremedim. Etraftaki insanlarda izliyordu öyle. benim tam yanımdaydı neyseki kadın adamın manyak olduğunu anlayıp çok geçmeden ayrıldı ordan yoksa dayanamayacaktım.

Şimdi sorum şu toplumuz malum psikopat yobaz şuursuz bir toplum. belkide bu gerçeği en rahat burada söyleyebilirim. Merak ettiğim toplumda sizce bunlar "normal" halemi geldi ? Sadece batıda değil dünyanın geri kalanında benzer bir durummu var bizim ülkedemi geçerli? Hiç yurtdışına çıkmadığımdan bilmiyorum. Bana göre "böyle bir durum" tamamen psikopatlık ruh hastalığı ama herkes böyle değil elbette yinede potansiyel var gibi... :P Sizce toplumun kaçta kaçı bu şekilde? Başımızdaki adam deli olduğu içinmi deliliği bize bulaştı sorular uzar gider...

Bu arada ulumalar.blogspot.com şu linkten izleyebileceğiniz belgeseller her insanın içinde bir manyak yattığı ama bunun sürekli bastırıldığını anlatan sigmund freud temelli sosyolojik belgesellerdir. Belkide biz artık bastırmıyoruzdur ?

 

Sen insan içine yeni çıkıyor olmalısın. Bu insanlar hep vardı her yerdeler. Bunun başımızdaki adamla doğrudan bi alakası yok. İnsanlar trafikte cinayet işliyor yol verme kavgasından.

bigbadabum

Basimizdaki adam deli oldugu icin delirmedik. Deli oldugumuz icin basimiza da deli adam getirdik.

Bati ulkeleri icin gecerli degil bu. Insanlar bu kadar gergin degil mesela Acrupa ulkelerinde. Avrupa ulkelerinde soyle oluyor; yanlislikla ayagina basiyorsun, kusura bakma/pardon deniyor, sonra bir gulusme oluyor gecip gidiyorsun.

stavro

Bizim serviste bir kadın vardı, bir gün çıkmak için koltukların arasındaki koridordan yürürken benim ayağıma bastı. Ayağım da gayet koltuğun önündeydi. Dışarıda ya da koridora taşmış değildi. Kadın "Ayağının orada ne işi var" diye bana kızdı. Bu kadın, daha önce bastırabiliyormuş da, şimdi bastıramamış bir kadın değil veya toplum politikaları sonucu bu hale gelmiş değil. Doğumundan beri öyle, öyle yetişmiş.

Bir de eskiden sakin olup şimdi zıvanadan çıkanlar, gemiyi azıya alanlar var. Adam bakıyor; tecavüzcünün, dayakçının başına bir iş gelmiyor ve kendisi de artık içinde tutmak zorunda değil. Geçen gün Duyuru ile ilgili konuşuyorduk, kuralları gözden geçiriyorduk. İntihar etmek isteyen birine "Evet, atla" demek intihara teşvik suçuna giriyor. TCK bazında suça teşvik edici şeylerin burada söylenmesi yasak ama bir sonraki duyuru "Trafikte adam bana böyle böyle yaptı" diyor, cevap olarak "İn, döv" geliyor. Bu da teknik olarak suça teşvik ama ne biz onu suça teşvik olarak görmüşüz, ne de yakalansa ceza alır.

Dayak, dövmek kültürümüzün en lanet parçalarından biri bana göre. Kemal Sunal'a her zaman ikinci babam derim, beni o büyürmüştür televizyonun karşısında ama bak, bir röportajında ne diyor: ‘‘Babamdan çok dayak yedim, ama hepsini de hakederdim. Şimdi çocuğa iki laf etmeye kalkıyorsunuz, aman söyleme çocuk bunalıma girer diyorlar. Valla bize söyleniyordu ne kabahat yaptıysak. Güzel bir dayak yiyorduk, rahatlayıp uyuyorduk. Kafamızda mesele kalmıyordu, babamızın kafasında da kalmıyordu. Şimdi aman söyleme bunalıma girer, aman sağ gözünle bakma bunalıma girer. Çocuklara böyle davrana davrana çocukları daha beter bunalıma soktuk. Hiç kimse bir şey diyemez oldu.’’

Anadolu insanı sevgi ve bireysellikle büyümedi ki; dayak, baskı ve aşırı korumacılıkla büyüdü. AnadolU'da yaygın olan bu tutum büyük şehirlerde özellikle yüksek eğitimli kesim tarafından kınanılan ve aşağılanan bir şeyken, artık yönetimin de aynı şiddeyi başka alanlarda göstermesi ile bu kişilere kendine güven geldi. Artık "Ne utanacağım, tabii ki döveceğim" diye geziniyorlar. Dolayısıyla, evet, gerçekten bastırmak zorunda değil. Eskiden İstanbul'da olsa bastırma gerekliliğini hissederdi, artık onu da hissetmiyor.

aychovsky

bu adamlar hep böyleydi ancak seslerini bu kadar çok çıkarmaya yer bulamıyorlardı. gün geçtikçe daha çok bu tarz insan görmen artık eskiden tepkiyle karşılaşacakları yerlerde kendilerine tepki gösterilmeyeceğini bildikleri ve veya kendilerini üstün / çoğunluk saydıkları için sahip oldukları ego ile istedikleri gibi davranmaları ve gerçekten de durdurulmamaları.

kadın cinayetlerinin artması bir kısım erkeğin son zamanda öfke kontrolü problemi yaşaması değil, bir kısım erkeğin son zamanlarda nasılsa bana bir şey olmaz, nasılsa ben haklıyım, nasılsa bi yolunu bulurum, nasılsa geçen gün karısını öldüren adama bi şey olmadı bilinciyle artık ellerini kollarını sallayarak insan öldürmeleri. yani bu adamlar hep caniydi içlerinde, artık korkacakları bir şeyleri de kalmadı, içlerindeki canavarı çıkarmakta sorun görmüyorlar.

bu canavarlar, hadsizler, düşük profilliler artık ne dersen de, herkesten çok çoğalıyor ve çocuklarını da aynen böyle yetiştiriyor. dolayısıyla bu durumun düzelme ihtimali de pek yok gibi. hepimize kolay gelsin.

freya

Bence psikopat denilemez, cunku problemli oldugu icin degil, turkiyede yasadigi icin boyle. Bu ulkede pisirik olursan diger taraf kafana cikar anlayisi hakim. Deli deliyi gorunce sopasini saklar hikayesi. En basindan uste cikmaya, karsidakini pisirtmaya calisir bunlar ki olay kendine girmesin. Hep kendine guvensizlik ve zeytinyagi gibi hep uste cikmasi ogretildigi icin. Dusunup ben napiyorum ya diyemeyen boktan bir insan iste.

beriberi

o adama müdahale edilmediği için bu davranışını her seferinde belki de daha da artırarak devam edicek,taki güzel bi dayak yiyene kadar.

essoist

> Şimdi sorum şu toplumuz malum psikopat yobaz şuursuz bir toplum. <

toplumumuz komple böyle değil. sadece "böyle olanlar da" var. tabi olanların tek durumu da bunlar değil. günümüzde artık geçim şartları şu bu derken bıçak epey bir kemiğe dayandı. stres mevzusu (ki kilit nokta da bu zaten) aldı başını gitti. artık nerdeyse her gün dünyanın her yerinde yapılan terör saldırılarının dalga dalga yayılan etkileri var. şiddet sebebiyle ölümler ilk an etkileri oluşturuyor. bizler olayın yıkıcı etkisi bu kadar sanıyoruz. oysa ardından sonraki dalgalar ekonomiyi vurup halkları daha da zayıflatıyor. sonraki dalga paranoyaya sebep oluyor ve halkların korku ile güvenlik için faşizan devletler talep etmeye başlamalarına yol açıyor. tehlike algısı iyice şiddetlenip insanları sürekli olarak travma sonrası stres bozukluğu halinde yaşamaya zorluyor. bu durum elbette tehlike altındaki insanları saldırganlaştırıyor... şu an artık birinci mesele insanların akıl ve ruh sağlığına normalden daha çok özenmesi, koruması gerektiği.

matrix

Normal şartlarda olaya müdahale edilmeli, ama artık ortalıkta o kadar çok psikopat var ki haklıyken bile susmak zorunda kalıyorsun. Geçen markette tartı sırası bekliyordum, kadının teki geldi sırayı geçti, ki sırada 4-5 kişiyiz. Ben de sıra vardı aslında dedim. İyi bekle o zaman sen dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım nutkum durdu, ama zaten normal insan davranışı değil ki bu. Eskiden ben de tepki gösterirdim, ama artık genel olarak tepkisiz kalıyorum. Bana ya da dışarıdan birisine fiziksel temas yoksa, görmezden geliyorum. Hayatım o kadar ucuz değil, arkada düşünmem gereken insanlar, ailem var.

elikası
1

mobil görünümden çık