Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka bir isteğiniz var mıydı" diye soruyor. Siz de "elinize sağlık, kurabiye de çok güzeldi, başka bir şey istemiyorum" filan diye muhabbet ediyorsunuz ama hesabı da istemiyorsunuz.

Heh işte bu durum için bir sorum var. Benim için hiç problem yok. İsterse bir su bile içmeden isteyen istediği kadar otursun; ya da bir kahveyi bütün gün içsin, hiç önemli değil. Yani insanların bir şey ısmarlama baskısı olmadan oturabildikleri bir yer olmasını istiyorum zaten kafenin. Ama yukarıdaki senaryoda muhabbet sonrasında adamın bitirdiği kahvenin bardağını önünden alırsam "içeceğini içtiysen o zaman hadi s.ktir git" demiş gibi hissediyorum kendimi. O bardağı almazsam da "bak içeceğimizin bittiğini görüyorlar ama bi kaldırma zahmetine girmiyorlar, ne kadar özensiz bir yer" diye düşünülebilir diye düşünüyorum. Orada durmaya devam eden bardak, o adamın orada rahatça oturmaya devam edebilmesi için kendisine psiolojik bi güvenceymiş gibi geliyor bana. Adam "bardağımı da alabilirsiniz" diye eklememişse bardağa dokunmuyorum. Rahatına müdahale etmek istemiyorum ama emin de olamıyorum.

Bu durumda size nasıl davranılmasını isterdiniz?

 

Güzel bir ikilem, ben de müşteri olarak hem boş bardak alınsın isterim hem de önüm boş görünsün istemem. Sanırım en mantıklısı çok uzun / çok kısa olmayan bir süre sonra almak. Sonuna kadar kalması pek de anlamlı değil.

whoosie

ya siz ne kadar ince bir insansınız.

böle şeyleri bi ben düşünüyorum ve deliyim sanırdım :)

şahsen ben güvence istesem son bi kaç yudum bırakırdım dibinde almasınlar diye.

ama masayı çok kalabalık eden bişey değilse kalsa da olur bence.

en güzeli beğendiniz mi falan derken o ara boşu almak.

ay bilemedim.

hushhush

bu durumda bardağım kişiye ne kadar yakın durduğu önem kazanabilir. kendinden ileriye ittirdiyse alınmasını istiyordur diye düşünürüm.

freya

özensiz bir yer diye yemek yediysem ve toplanmadıysa düşünürüm, sadece bir şeyler içtiysem aklımın ucundan bile geçmez.

öneri olarak bardağın orada durması sizi kafe sahibi olarak rahatsız ediyorsa kaldıracağınız zaman muhabbet etmenizi; başka bir isteğiniz var mı diye sormanızı öneririm. bana usul buymuş gibi geliyor.

evde liyakat kalmamis

freya'nın dediği mantıklı geldi bana. ittirdiyse alın bence :D

whoosie'ninki de iyiymiş, zamana bağlı da değerlendirilebilir.

hushhush

Çok ittirenleri alıyorum evet :D İçine peçete atılmış tabakları da hemencik alıyorum. Ama bikaç patates kaldıysa hemen almıyorum. İlerleyen dakikalarda iyice bakıyorum patatese yelteniyor mu diye. Yeltenmediğine ikna olursam "tabağınızı kaldırabilir miyim" diye sorup öyle alıyorum. Böyle böyle deli olacağım sanırım ahaha :D

pandispanya

Keşke her mekan sahibi böyle düşünceli olsa diyerek lafa giriyorum. Bence gelen kişi istemeden bardağı/fincanı kaldırmaya gerek yok. Zaten bir bardak/fincan masanın üstünü dağınık veya kirli göstermeye tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum. İlla bir öneri de yapılacaksa, belki masaya günlük gazete vb. tarzı bir şey bulundurulabilir belki masada hiçbir şey kalmamasının getirebileceği hissin önüne geçebilmek için. Bilemedim ama bence çok da şey yapmaya gerek yok yani.

skooma

Kahve lezzeti-zaman grafiğine göre (Şekil-1) müşteri zaten bir süre sonra içmeyi bırakacak, kalanı azar azar içecek veya bir kerede dikleyecek. Ben müşteri olarak bir süre sonra o kahvenin alınacağını bildiğim için hadi siktir git olarak algılamazdım buz gibi olmuş fincanın önümden alınmasını. He almadan yine de nezaketen sorabilirsin "Devam ediyor musunuz/muydunuz?" gibisinden. Öteki türlüsü de bu ne ya kahveyi bıraktı gitti pezevenk düşüncesi oluşturuyor bahsettiğin gibi.

Şekil-1
1.bp.blogspot.com

chicha

insan profiline bağlı, zengin veya orta-üst kısım geliyorsa toplanmadı diye kızar, fakirse siktir çekti sanıp kızar. açıkçası masa genişse bardağın olması sorun yaratmaz bence. ya da gözlemleyebilirsiniz, boş olan bulaşığı kenara çekme ihtiyacı hissetti mi, yoksa varlığını bile fark etmedi mi, ona göre de aksiyon alabilirsiniz.

ben alınmasını istediğim şeyi masa kenarına iterim, hesap olsun tabak çanak olsun. o haldeyken beni rahatsız ediyorsa biraz bekler, boşları alır mısınız derim. elimi kolumu ya da herhangi bişeyi rahatsız etmiyorsa durmasının benim için sakıncası yok.

baba jo

Sizi hizmet sektöründen sorumlu devlet bakanı ilan ediyorum. :)

mhm

Toplanmasini beklerim.

f_d

valla yunanistanda masayı hiç toplamıyorlar kalkana kadar. üst üste biriktiği dahi oluyor çanak çömleğin. uğraşmak istemediklerinden mi yoksa baskı yaratmak istemediklerinden mi bilmem. hiçbir zaman da gelip bir şey ister misin diye soran olmadı.

cekilmis gayfe

Ben de fincanın/tabağın ileriye itilme olayına katılıyorum. Yeni bir şey söylemediğim sürece alınması pek mantıklı değil. Özellikle sürekli etrafımda dolaşan ve ilgileniyor gibi yapan garsonlar rahatsız edici. Bence arada bir göz ucuyla müşterilere bakabilir garsonlar. Sürekli gözler üzerimde olunca apar topar kalkasım geliyor :D.

Bir de kahvem bitince gelip masayı falan silen koltuğu düzelten bir yere denk gelmiştim ki bu herhalde rahatsız edici en uç noktaydı :D.

Yine masamda bulunan önceden konulmuş bir şeyi (su vs.) benden izinsiz alanlar da rahatsız edici.

Neyse sizin durumunuzda tavırlarınızdan niyetinizin kötü olmadığını anlarlar diye düşünüyorum.

Abdurrahman

sorarım?

"bardağınızı alabilirim isterseniz?"

hayat satranç değil ya iletişimle çoğu şey çözülüyor.

sir gawain

cidden pandispanya çok ince bir işletmecisin, bence bardak alınabilir orda sorun yok ama bu tarz konularda sürekli git der gibi rahatsız edici bakışlar olmaması ve adam çağırmadıktan sonra ikide bir bir isteğiniz var mı diye sıkboğaz etmemek önemli. Bunlar yoksa benim için sorun dayok

limoncello

Servisi alırken, başka bir arzunuz var mı denebilir. Bunu öyle bir söylersin ki musteri de rahatsız olmaz.

Eğer önü çöplük gibi değilse, bilg kitap gibi alana ihtiyaç duyduğu şeyler yoksa, toplamayı erteleyebilirsiniz.

Bir de servisi topladıktan sonra müşteriyi fazlalık hissettirecek şeyler yapılmamalı. (bakışlar, sürekli yanından geçmeler, sipariş alma ısrarı)

Bu işin okulunu okuyanlar daha iyi bilir, gözlemlerinden yola çıkarsak bunlar benim fikrim.

"Cafelerde özellikle masada hesap ödendikten sonra müşteri kendini fazlalık hissediyor. Hesabı ödedikten sonra da sipariş vermesini engelliyor. Bu nedenle bazı yerler tarzı olmasa dahi kasada ödeme alıyorlar" - diye okumuştum

EasyTiger

bu arada geçen bir yere gittim adamlar o kadar meraklı ki toplamaya, patates tabağını alıyor patates varken hala falan. Önümden tabağımı alana da az bir şey kalmış yiyecekken yuh dedim, iyi ki sizin gibiler var:)

limoncello

bence bakışlarınızla taciz etmediğiniz müddetçe sorun yok. yani müşterinin oturmasından rahatsız olan mekanlar zaten ya dediğiniz gibi gelip soruyorlar "başka bir arzunuz var mı?" diye ya da bakıp duruyorlar. yani boş bardağı almanız bence sorun yaratmaz. belki zamanlaması iyi yapılmalı. yani biter bitmez koşarak almak yerine (bu "hadi içtin, şimdi gidebilirsin ya da başka bir sipariş ver," mesajı gibi algılanabilir), belki bir yarım saat sonra alınabilir; herhangi bir bakış ve soru ile rahatsız edilmeden tabii.

nathanieltroy

bu sikintini tatli bir sekilde yaz kagida, masanin ustunde veya kafenin duvarinda dursun. aramizda sessizce anlasalim gibi bir not dus. iste kasiginizi fincanin ustune koyarsaniz almam gerektigini anlarim gibi. ama bunu insanlara gorev yuklermis bigi ifade etmicen tabi.

benim icin diger mekan yetkilisi davranislariyla birlesince bir anlam ifade eder fincanin alinma sikligi. bitmeden almasinlar da.. bir ona sinir oluyorum.

jimicik

Aynı ikilemi müşteri olarak ben de yaşıyorum. Ben önümde durmasını isterdim, durmayınca "E o zaman ne diye oturuyorum, defolup gideyim" derdim ama bir yandan cafede falan oturasım da oluyor, sırf önüm boş diye kalkıp gitmek zorunda hissediyorum.

Aklıma bir şey geldi, ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama. Bu otellerde "Çarşafınızı değiştirmemizi istiyorsanız kapıya hazırda bulunan notu asın" tarzı kartlar oluyor ya, ya da "Rahatsız etmeyiniz" kartları. Müşterilerin "Önümü temizlemeyin ya da temizleyin ama rahatlamaya geldim" tarzı bir seçeneği belirtebilecekleri ve masaya koyabilecekleri bir şey olsa ona göre siz de müşteriyi dürtüp dürtemeyeceğinizi bilseniz ya da masa boş diye çekip gitmeyeceklerini bilebilecekleri bir not olsa. Şu an çok pratik bir şey gibi gelmedi ama belki bunu bildirmenin değişiik şekilleri vardır. Bir cafe bana duygu ve düşüncelerini bir şekilde iletse, ben de rahatlardım. Hem böylece müşteri de "Aaaa, ne istersem onu yapacaklar" deyip mutlu olabilir.

Ekleme: jimicik benzerini yazmış zaten. Aradığım pratik çözüm öyle bir şeydi. jimicik + 1

Bir de "Başka bir şey ister misiniz" denince "İstemiyorsan kalk git" olarak yorumluyorum ben.

"Her müşteri bir kar tanesidir, eşsizdir, su damlasıdır, kum taneciğidir. Sizin şekliniz nasıl" komik bir şekilde sunulsa etkilenirim ben oradan.

aychovsky

makul bir süre içerisinde toplanmalı. bence bittikten sonra 30-45 dk içerisinde alınabilir.

o kadar da degil aga

Amerika'da Bubba Gump diye bir restoran zinciri var, duymuşsunuzdur belki, Forrest Gump filminden esinlenerek kurulan. Oradaki tüm masalarda iki tane tabela var, "Run Forrest Run" ve "Stop Forrest Stop" yazan, eğer garsonun masanıza herhangi bir nedenle uğramanızı istiyorsanız Stop yazanı çeviriyorsunuz, gören garson hemen geliyor. Run yazan durduğu sürece masaya kimse uğramıyor, rahatsız da edilmiyorsunuz. Öyle esprili bir açıklama ve işaret düşünülebilir belki? Böylece kimse kırılmaz, sizin de kafa rahat olur.

farm8.staticflickr.com

opucuk baligi

sorabilirsin alayım mı diye, alın derse alırsın konu kapanır. sonuçta evet o bardak müşterinin ama tek müşterin o değil, diğer müşterilerine hizmet verebilmeye devam edebilmek için kısıtlı kaynaklarını iyi yönetmen lazım ki bardak kısıtlı kaynaktır sayısı belli sonuçta.

selam

Normal olan masadaki kirli tabagi canagi kaldirmaktir. Soyle ki, bardagini kaldirirsiniz ama "baska ne istersiniz?" gibisinden bir sey sormazsiniz, musteri de bu cafede boyle sorular sorulmadigini, rahatca oturabilecegini anlar. Bardagini alir ve rahat birakirsiniz, musteri de buna alisir. Bos fincani aldiktan sonra kendisi seslenmedikce yanina ugramazsiniz. Fincani birakirsaniz kimisi yanlis anlar, ne umursamaz muessese diye dusunebilir.
Mesela bos fincani alirken;
+ Afiyet olsun, kahvemizi begendiniz mi?
- Evet, harikaydi tesekkur ederim.
+ Biz tesekkur ederiz, keyfinize bakin.

Ikilemde kalmaya gerek yok, musteriyi belli bir duzene alistirmak lazim huzursuz etmeden. Musteri onundeki bos tabagin fincanin alinacagini ve rahatsiz edilmeyecegini bilirse harika olur.
Turk esnafligina tezat bir incelik var sizde, harikasiniz:)

stavro

İçecekler için değil ama yiyecekler için aslında bunun kuralı var ama maalesef yurdum insanı bu bilince sahip değil. Çok basit çatal bıçak tabakta yan yana duruyorsa "toplayabilirsiniz" demek yok çapraz konulmuşsa, tabağın yanına gelişigüzel konulmuşsa vs. "henüz işim bitmedi, kalsın" demek.Yurtdışında standard bu. Yurtiçinde müşteriyi de eğitmek gerekiyor.

SiyamkedisiZorro

En mantıklısı sormak. Bardağınızı almamı ister misiniz? diye sorulabilir.

safepassage

Ben bardağın alınması gerektiğini düşünüyorum. Bir müşteri olarak önümdeki boş kahve bardağı alınmasa bu beni rahatsız etmezdi. Yalnızca önümdeki bardağın alınması da gitmemi istediklerini düşünmemi sağlamazdı. Eğer kafe olarak böyle bir tutumunuz yoksa(ki olmadığına samimi bir şekilde inandım), bunu müşteriniz zaten bir şekilde hissedecektir. O yüzden ben bardağın, bittikten hemen sonra olmasa da, makul bir süre sonra alınması gerektiğini düşünüyorum. Şunu da ekleme gereği hissettim, "eğer almamızı istiyorsanız şöyle bir sinyal verin, istemiyorsanız şöyle" tarzı bir uygulama nedenini bilmediğim bir şekilde beni gererdi. Kafe sahibinin gelip kahvenizi beğenip beğenmediğinizi sorduğu bir ortamda bence yeteri kadar iletişim kanalı vardır. Bunlara bir yenisini eklemeyi gereksiz buldum. Son olarak, incelik sahibi kaygılarınızı hayatınızın her alanında muhafaza etmeyi başarmış olduğunuz için sizi kutlarım.

man of constant sorrow

"Bardağınızı almamı ister misiniz?" diye sormak iyi bir fikir degil. Asil bu soruyu duyunca tam da dusunmesini istemediginiz seyi dusunur musteri.

stavro

ben toplanmasını isterim, zaten genelde masalar ufak bir de üzerinde boşlar kalınca rahatsız edici oluyor.

beni bozacak şey boşların alınması değil çalışanın davranışı olur, "afiyet olsun" derken ses tonu hali tavrı mimikleri "söğüt gölgesi mi la bura?! yedin bitti galg git" diyorsa canım sıkılır, olabildiğince kısa sürede mekanı terk eder ve bir daha gitmem.

edit: boşlar toplanırken "başka bir isteğiniz var mı" vb sorular bence kesinlikle sorulmamalı, adam isterse zaman ulaşır söyler.
masaya gelen kişi "afiyet olsun" desin, müşterinin vereceği karşılığa göre de "beğendiniz mi" "beğenmenize sevindim" "umarım beğenmişsinizdir" diye tamamlasın.

azizakin
1

mobil görünümden çık