yain işin özeti şu: benimle yanlış konuşan, ters tepki veren ÇALIŞTIĞIM kişilere kısa süre içerisinde onlarla ödeşecek kazıklar atıyorum. ama aslında, kazık yiyen ben olduğum için.
- eski ajansım vardı geçen sene çalışıyordum. buranın patronu beyin özürlüydü ama iyi biri olduğunu düşünüyordum o yüzden ses etmiyordum hem onlar ajansı büyütsünler, hem ben yardımcı olayım, hem işte iyi güzel çalışıyoruz diye. sonra başkasıyla yaptığı bir diyalogun içinde beni yerdiğini öğrendim. cümlesi aşağı yukarı şu şekildeydi: "yani ben onu kovarım aslında da, şimdi çok ihtiyacım var yoksa umurumda olmaz agaaa" şeklinde bişeydi.
ben de gıcık oldum, 1 ay sonra pat diye bunlardan istifa ettim. zaten büyümeye çalışıyorlardı, ben çıkınca hiçbir yazılım işini kotaramadılar, yeni kişiler de böyle devrik bir y ere girmek istemedi battılar.
ben de hem kendi projeme hem freelance'a geçmiş oldum.
- freelance sürecinde bir aracı ile çalışmaya başladım.
bunlar bir inşaat firmasına iş yapıyorlardı, ben de websitelerini yapacaktım. ücrette anlaştık 2 site yapacağız. ben sitelerin birini yaptım, parayı aldım. sonra ikinciyi yaptım, paranın bir bölümünü almıştım. site bittikten 1 hafta sonra bunlar inşaat firmasıyla kavga ettiler. inşaat firması bunların parasını vermedi iş yattı. bu aracının bana para vermemesi sinirimi bozdu, çünkü benim işim inşaatçıyla değil, aracıylaydı. parayı alıp almaması UMURUMDA DĞEİLDİ. açıkçası, ben o adamdan parayı alamadığımda banka bana "abi paranı alamamışsın bu ay kart borcunu vermesen de olur" demiyor neticede.
ben inşaat firmasının sahibine "sizle çalışmayı sürdürmek isterim" diye mail attım. adamla buluştuk, yemek yedik, anlaştık. bu sırada şunları öğrendim: benim onlara "sürdürülebilir iş için" verdiğim fiyatı kötüye kullanarak 4 katı fiyat çıkmışlar. iki sitenin de parasını 2 ay önce ALMIŞLAR, ilk sitenin bitişiyle beraber.
delirdim haliyle.
eve gittim, ftp'den bu adamın sitesini sildim. adama da "önceki aracılarınızda ftp şifreleri vardı. sanırım onlar silmiş, merak etmeyin bende yedeği var düzeltiyorum hemen" diye telefon açtım panik bir şekilde. amacım, bu adamın aracıları vurdurmasını falan sağlamaktı. tam olarak başaramasam da, baya büyük olaylar oldu.
bu karambolde ben paramı da aldım.
- şimdi bir aracım daha var. bana yağmur gibi iş paslıyor, ben de çok ama çok ucuz fiyattan sabit siteler yapıyorum.
geçenlerde 3 kişi oturup konuşuyoruz, aracı da var arada. konuşmanın arasında şunun gibi bir cümle krudu "işte sen şimdi işe başvursan kimse seni işe mişe almaz, ama bak bu şekilde ikimiz de güzel kazanıyoruz. senin mühendislik tahsilin yok" vs. gibi konuştu.
ben de o gece sinirden uyuyamadım. çünkü sen kim köpeksin bana bu cümleyi kuruyorsun? normalde ben sana standart yazılım fiyatı çıkartsam b elini doğrultamayacaksın, normalde en az senin 3 katı fiyatına iş yapıyorum, düzgün ajanslarla çalıştığımda 6 katın fiyat alıyorum. 1 tane çok t.şaklı istanbul ajansıyla freelance anlaşması yapmışım. bu hıyarağası gelmiş bana konuşuyor.
yüzüne güldüm ettim.
ardından websitemi düzenledim ve türkiye'nin en büyük dijital ajanslarından birine iş başvurusu yaptım.
başvurum kabul edildi, görüştük ettik anlaştık. normalde durumum daha rahattı ama şimdi gerçekten yüzlerce çalışanı olan fıstık gibi bir ajansta başlayabildim. bu gerizekalıya beni işe alırlar mı almazlar mı onu gösterdim.
mail attım: "merhaba, freelance'i bıraktım çünkü şu ajansla anlaştım iyi günler" tarzı kısa ve öz bir maildi.
göt gibi ortada kaldı, elindeki projeler patladı ve umurumda bile değil. çünkü bana o sinirimi bozan cümleyi kurdu.
özellikle sonuncu çok sinirimi bozdu. ulan sırf 50-55 tane referans site müşterim var websitemde. bir çok ajansın bile bu kadar uygulama referansı yokken benim var. elimi sallasam 50'si 100'ü sen kime gelip gözdağı veriyorsun hıyar?
şimdi size şunu sorucam: bu işlere ÇOK MU KİNDAR yaklaşıyorum?
yoksa aynılarını yapar mıydınız?
son mevzuya kadar hak verdim ama sırf sinirden freelance hayatı bırakıp ofise girmem. orada biraz saçmalamışsın. emin ol dediğin gibi göt gibi ortada da kalmamıştır. şu anda çay falan içiyodur.
kindar falan değilsin, hakkını arayacaksın. en sevmediğim şey enayi yerine koyulmak. ister 5 lira olsun ister 50000 lira.
özelden portfolyo siteni iletir misin, isim dusebilir
kendini çok önemsiyorsun gii geldi, biraz daha relax..
Bu kadar uğraşamam ben, en fazla arkadan dedikodularini yaparım. Ama uğraşamam yani. Ne bok yerseniz yiyin kafasından çıkmamaya çalışıyorum ama arada bana da dert oluyor. Bi hinlik, seytanlik yapasım geliyor ama uğraşmak istemiyorum.
@sir gawain,
ben zaten yarı freelance-yarı ofis şeklinde çalışıyrodum.
freelance hayatı da bırakmadım, onunla olan meselemi bıraktım.
ayda onun 5-6 freelance parası maaşına çalışıyorum artık.
üstelik zaten daha güzel ücretler ödeyen ama ayda 1 veya 2 ayda bir iş paslayan ajanslar vardı. şimdi yalnızca o işleri yaparak para kazanıcam.
benim bu fiyatlarla bu adamla çalışmamın tek amacı vardı: beraber kaznaalım, projeler yapalım. gelmiş bana "bana mecbursun" ayağı çekiyor.
Oha diyorum. Hani adam paranı vermezse siteyi silersin, siteye "bu şerefsiz parasını ödemedi" vs yazarsın o sinirle anlarım da, "adamı vurdurmak (ölmesini) istemek" bana hastalıklı geldi.
Başkalarının ne dediğini çok fazla takıyorsunuz. Abartmadan biraz açık konuşmayı deneyin, içinizde kin birikmez. Sen işe giremezsin diyene "siktir git, benim şu kadar şu işim var vs." diye o anda söyleyin. Hem içinize dert olmaz, hem de intikam olayına girmemiş olursunuz.
Bir kişiye söz vermişseniz tutmanız lazım. Yazılı olmasa da bu kişiliğinizin bir parçası olması lazım. Şu zamanda şu işi yaparım deyip, sonradan işe girmeniz olmaz...
Senin işlerden anlamam. Ama bence yaptıkların ayıp değil. Zevk alıyorsan ve seni tehlikeye sokmuyorsa aynen devam. Onlar da adam olsaymış. Okuması da heyecanlı oldu. Buradaki varoş kızların salak gönül işi hikayelerinden iyidir. Teşekkürler.
Ama yarın başını derde sokma yani. Bir de intikam biraz içten kemiren bir duygu. Affedici olmak da bir erdem olabilir. Sen yine bildiğini yap da.
ben de sonuncuya kadar hak verdim ama sonuncuda biraz haksızlığa uğramandan ziyade egon parçalanmış, ona sinirlenmişsin gibi.
genelde gözlemlediğim, mühendislik tahsili olmayan yazılımcıların bu şekilde egoları zedelendiğinde fazla agresif oldukları.
mühim olan bu değil, önüne, işine bak. ilk iki durumdaki gibi hakkını kimseye yedirme.
eline koluna ağzına sağlık. devam et bence. ben de çalıştığım yerlere gıcık olana kadar o iş yerlerinin bir sürü açığını bulmuş oluyorum hep de böyle binlerce tl vergi cezası almalarını falan sağlayacak. ancak yapmıyorum keşke yapabilsem.
devam et çok iyi yapıyorsun. ben olsam daha beterlerini yaparım sanki. az bile bu çıkarcılara
Özel ders verdiğim tipler sabrımı çok zorluyor mesela benim de. Piyasanın çok altında fiyat veriyorum, genellikle evlerine gidiyorum. Kırk di dolunca dersi çat diye bırakmıyorum, fazla fazla çalışıyorum ama sıfır matematikle bi ayda dgs den ful çekmek isteyenler, iki saatlik dersten sonra karşısına çıkacak bütün soruları çözmeyi bekleyenler, cozemeyince "Sorun sende!" diye dokunduranlar. Şeytan diye sktiret, üç kuruş için ugrasilacak şey mi, vermiyorum ders mers ne bok yersen ye diye bırak ortada ama arkamdan "Sınavı kazanamadım çünkü ders aldığım kız ortada bıraktı" falan demesinler istiyorum. Salak salak alttan alıyorum üç kuruşluk iş için. Alem ölücü olmuş.
"İnşaat firması sahibinin aracıları vurdurmasını sağlamak" Şimdi inşaat sahibi bu lafını duysa ve senin düşüncenle hareket etse, onun intikamı nasıl olurdu? Sen böyle devam et, tâ ki yıkamayacağın bir duvara toslayana kadar.
@kartallar,
intikamdan ziyade, yeni iş bulana kadar onlarla işimi görüp kendimi garantiye aldıktan sonra onlara günlerini göstermek istiyorum. genel tavrım bu şekilde.
benim emeğimle, paramla, işimle oynanması hoşuma gitmiyor.
3 numaradaki adamın "bak bana muhtaçsın yoksa aç kalırsın" tavrı beni delirtti mesela en basitinden. ona direkt açık açık konuşsam, önceden hazırlığını yapıp benimle çalışmayı bırakır. ama böyle olunca, hazırlığımı ben yapıyorum ve onunla çalışmayı bırakıyorum. işin özeti bu aslında. biraz survivor.
Kindar diyemeyeceğim de biraz asabi ve fevri geldin gözüme.
Ben genelde kendi kendime sinirleniyorum. Çok sinir olursam ağzımı açıp gözümü yumuyorum. Ama böyle işlere girişmedim hiç.
Adamı vurdurmaktan kastın öldürmek falanda (vurdurmayi mesleki bi terim sanmıştım ben dvhgds) oha diyorum. O kadar da karartma gözünü.
asabi ve fevri+1 bence siteyi silip suçu başkasına atman hariç yaptığın şeyler karşıdakinin yaşaması gereken şeyler olmuş. kendince iyi noktalara gelerek intikam almak ok de, karşındakine saldırarak intikam almak çok mantıklı değil gibi.
@freya,
karşıdaki benim parama konup o ay kara kara kart borçlarımı, ev kirasını, kredi borçlarımı düşünmek ne oluyor?
o benim günlerimi o şekilde yediyse ben de onu komple yiyip bitiririm açıkçası. bugüne kadar herkese çok ama çok iyi niyetli davrandım, o elemana da normalde yaptığım fiyatın y arısına yaptım o siteleri. o puşt ise parasını alıp cukkaladığı sitenin parasını vermedi bana.
benim param? o parayla yapmak istediklerim?
patronunuz b ir ay size maaş vermese ne yapmayı düşünürsünüz ona?
mesela patronunuz size bir ay maaş vermedi, sonra bir iş makinasının altında kalıp öldü. hoşunuza gitmez mi içten içe?
normal değilsin. 3 kuruş para için adamı vurdurmak isteyen birisi normal olamaz. sen bu kafadayken seninle çalışılmaz ve iş yapılmaz.
arkadaşlar insanların ekmeğiyle,
emeğiyle,
zekasıyla oynamak haytta en katlanamadığım şey. o yüzden bu konularda olabildiğince hassasım. en ufak hırsızlığa, aldatmaya karşı çok tepkiliyim çünkü hiçbir zaman kimsenin hakını yemiyorum asla yemeyeceğim de. cebimde bir kuruş para kalmayana kadar herkesin hakkını vermeye çalışıyorum.
o yüzden gözünüzü seveyim, gözünü o ayki gelriime dikmiş adamların öldürülmesini falan bu kadar dert edinmeyin. ölmeleri kalmaları sakatlanmaları umurunuzda olmamalı böyle leşlerin.
şöyle söyleyim: o aracı dediğim adamlar inşaat firmasından aylık 25bin TL para alıyorlar ve onlara elle tutulur olarak verdikleri tek iş benim websitelerim.
ve ben o siteyi onlara 4000tl'ye yaptım iyilik olsun diye.
inşaat firması sahibi, o site için bunlara 14000tl para ödemiş. nakit, nefessiz. herif para içinde yüzerken, bu 25bin liranın tamamına yakını her ay cebine girerken benim 4000tl'me konmaya çalışıyor anlatabildim mi.
kindar olup olmadigini bilemem de is yasaminda bu kadar fevri ve duygusal davranmamani tavsiye ederim. imkanin varsa yine ayril nasil yasamak istiyorsan oyle yasam ama bir sonraki adimini dusun, neyi neden ve nasil hangi hislerle yaptigini dusun. ayrica 10 yildir calisan biri olarak soyleyebilirim ki, evet sirketler ilk istifa ettiginde vs. tabiri caizse 'got' gibi kaliyorlar ama bu uzun surmuyor, senin yerini asagi yukari dolduracak birini buluyorlar. tavsan daga kusmus dagin haberi olmamis durumu oluyor. bu nedenle once sadece ve sadece kendini dusun, baskalarina inat olsun diye, oh olsun diye adim atilmaz is hayatinda. gerekirse bir sonraki amacina ulasmak icin disini sıkarsın, sabredersin vs.
@enkolaykullanici,
ben emeğimin, yaptığım işin, ona harcadığım saatlerin 3 kuruşluk olmadığını düşünüyorum.
o iş için sabahlıyorsam kendi uykumu ve ertesi günümü mahvediyorum,
o iş yetişsin diye nişanlımla o günkü etkinliğimizi iptal ediyor ve onunla mecburen sıkıntı yaşıyorsam kendi içim içimi yiyor,
o işi yaptığım sürede kazanacağım alternatif parayı kaybediyorum,
hepsini geçtim uğraşıp kafa patlatıyorum yani anlatabiliyor muyum? oradan gelecek paraları bir yerlere bağlıyorum. nasıl anlatayım daha başka? evin kirasını ödüyorum, kartımı, kredimi ödüyorum. bi tane şımarık şerefsiz çalsın diye harcamıyorum bunları.
adam evinize gelip salonunuzdan altınlarınızı veya televizyonunuzu çalsa ve yakalasanız, imkanınız varsa öldürür veya çok büyük zarar vermeye çalışırsınız.
peki bu adam benim paramı çaldığında niçin böyle hisler olması anormal?
"adam evinize gelip salonunuzdan altınlarınızı veya televizyonunuzu çalsa ve yakalasanız, imkanınız varsa öldürür veya çok büyük zarar vermeye çalışırsınız."
imkanım olsa dahi fiziksel hiçbir zarar vermem. Ortada nefsi müdafaa olmadığı sürece zarar vermem.
aynı sektörlerdeyiz vazgeçilmez diye biri yoktur bu ülkede.biri gider biri gelir.sen işine bak ılımlı ol her konuşulanıda mevzu yapma stresden erken ölürsün.biraz da komplexlerinden arın.
lise zamanlarından kalma komplexlerin olduğunu düşünüyorum..
sen şimdi buna da bozulursun :)
sildirmeyin dursun akşam okuyup cevap vermee çalışıcam bilirkişi değilim sadece işteyim.
sonuncusuna kadar benim içimin yağları eridi bence güzel yapmışsın. sonuncusu da senin için daha iyi olacak bir işe girmişsen yine iyi yapmışsın ancak sebebin daha iyi bir iş değil de sırf adam dangalakça bir laf söyledi ise bu biraz fazla gibi geldi. yani ara sıra hepimiz yanlış şeyler düşünüp aptal saptal cümleler kurabiliriz.
şu inşaat davasında "adamı vurdurtmaya çalışman" kısmı haricinde arkandayım ben. biraz seni yıpratır bu düşünce yapısı, ama belli ki çalıştığın yerlerde fark yaratan bi adamsın. biraz olsun minnet duymayı bilmeyen adamların burnu sürtülse daha iyi olur.
benim anladığım, sen kendince tavizler veriyorsun (zaman,para vs) karşılığında da iyi muamele bekliyorsun. evet hakkın ama o adamlar bunu bilmiyor. açıkça belirt şunu şöyle yapıyorum diye ve insanlardan her an her şeyin gelebileceğine hazırlıklı yaşa, sonuçta para varsa b.kluk da oluyor...
evet herkes iyi niyetli, düşünceli olsa süper olurdu ama iş hayatını kişisel ilişkilerden soyutlayabilirsen en azından bunların birbirine etkisini min. tutmaya çalışırsan daha iyi olur gibi...
bu yazdıklarında bir kaç detay (adamı vurdurmak istemek falan) hariç sıkıntı yok, yapılması gerekeni yapmışsın ama sende genel bir problem var. daha 2. cümlede "çalıştığım" kelimesi niye büyük harf mesela? hakaret olarak alma da dost acı söyler diyelim buna. bir süredir nick'in gözüme takılıyor hem kendi duyurularında hem de başkalarına verdiğin cevaplarda... mesela bu duyuru gibi öznel cevaplar istediğin bir duyuruda insanlar iyi, kötü yorumlar yapıyor. sen direk savunmaya geçiyorsun, "ama o da şöyle böyle dedi"ye kayıyorsun ya da "hayır o öyle değil bi kere taammı?" moduna geçiyorsun. hatta HAYIR ÖYLE DEĞİL!!!! falan diye bağırıyorsun. "e o zaman ne demeye bize soruyon monako" derler adama.
zor şartlarda mı büyüdün yoksa paragöz bir insan mısın bilmiyorum tabi ama para meselesinde de ciddi bir takıntın var. elbette hakkını yedirmeyeceksin, paranı kazanıp güzel, hayal ettiğin bir hayat sürdürmek için elinden geleni yapacaksın ama sen sürekli para kazanmaktan, çok para kazanmaktan, iyi para kazanmaktan, güzel para kazanmaktan...(böyle gider bu) bahsediyorsun. geçenlerde sorduğun "bu insanlar niye böyle" temalı bir soruda yine kendi kazandığın paradan, oturduğun pahalı, güzel daireden falan bahsedip "fakirler ölsün REZİDANStan selamlar" temalı uzun uzun cümleler kurmuştun mesela konuyla direk alakası olmamasına rağmen. <<banka bana "abi paranı alamamışsın bu ay kart borcunu vermesen de olur" demiyor neticede>> tarzı cümleler "adam haklı beyler" intibası uyandırmak bir yana gayet itici geliyor okuduğum zaman bana. neticede bu tarz işler yapan, parasını kovalayan tek kişi sen değilsin. sonuçta bu tarz bir iş yapıyorsan bu riskleri de göze almışsın demektir.
işte bu noktada (yukarılarda da birisi söylemiş) şuraya geliyorum: kendini çok önemsiyorsun. yine "rezidansta oturuyorum" temalı bir duyurunda tadilat gibi bir iş için herkesten evde olmasını ya da anahtar bırakmasını mı ne istemişler. sen caps lock açık şekilde "benim vaktim yok, işim gücüm var evde duramam. anahtarı da bırakmam kim bilir neyimi çalacaklar .s.s" diye çılgın atıyordun. koca binada işi olan bi sen değilsin herhalde? adamlar alternatif de sunmuş üstelik, ona da burun kıvırıyorsun falan. oysa azıcık rahat olsan senin işin de hallolacak, mutlu mesut yaşayacaksın. daha yeni bir cevabını görmüştüm mesela dün ya da evvelki gün, suriyelilerin yerleşmesi ile ilgili. o da mesela gören insanda "kimsin lan sen?" fikri uyandırıyor. benim düşüncem de senin yazdıklarınla aynıydı aslında ama öyle bir yazmışsın ki "BUNU NE ZAMAN ANLAYACAKSINIZ ARTIK APTALLAR", "..BUNU KAFANIZA İYİCE SOKUN" şeklinde, kendi düşüncemden soğudum yemin ediyorum.
bir de gündemden direk etkilenme olayın var. ne zaman bi bomba patlasa, şehit haberi gelse direk panik havası estiren bir duyuru veya yanıtla burada oluyorsun. şu hastayı odadan kovan doktor olayında falan 40 satır yazı yazıp doktorlara sövüyorsun. bakmadım ama öğretmene bilmem neye de yapmış olabilirsin aynısını gündemde yer aldıkları zaman.
geçmiş duyurularına, cevaplarına falan baksam daha da yazarım ama dediğim gibi bunlar sadece dikkatimi çeken aklımda kalan örneklerdi. sen yine işini en iyi şekilde yap, paranı kazan, hayatını yaşa ama bu kadar sinire, strese, para hırsına falan gerek yok. bunun kalbi, şekeri, tansiyonu var. bu kadar stresle çok yaşamazsın, tak diye gidersin mazallah..
edit: ha bak bir de şeyi hatırladım, vodafone arena bitmek üzereyken "BU NE REZALET ÇATISI ŞEFFAF OLACAK FİKRET ORMAN İSTİFA" diye çemkiriyordun. çok değil bir hafta falan sonra kendi duyurunda mı, başkasına cevabında mı ne "bu şartlarda bundan daha iyi olamazdı, zaten şeffaf olmasını beklemek ahmaklık olur" falan yazmıştın adsfdghjk ona da çok gülmüştüm. bu örneği de gündemden etkilenme paragrafına ekleyelim..
Yazdiklarini okudum, sonra cevaplara hızlıca göz attım şaşkınım. Gayet ılımlı cevaplar verilmiş.
Ben iğrenç biri olduğunu düşündüm su olayları anlatisindan.
Vurdurmaklar,egoya yedirememekler, kin güdüp unutmamalar...
İşinin en en en iyisi bile olsan bu tiyniyetteysen seninle çalışmak istemezdim.
(Ha diyeceksin ki çok umrumdaydi senin benimle çalışmak istemen, duyuruya sormuşsun ben de fikrimi söyledim, darilmaca olmasın.)
adamsın. iş hayatına girince senin tarzda çalışırım ben de muhtemelen. gerçi senin kadar sinirleneceğimi sanmıyorum. sınırlar koymak gerek o sınırlar aşıldığında da böyle cezasını verebilmek. takdir ettim. ama bi arkadaşın dediği gibi pireye kızıp yorgan yakmışsın. bir insanın dediği seni bu kadar etkilememeli. gerçi ofis işine geçmenin tek etkisinin de bu olduğunu sanmıyorum.
arkadaşlar hiçbirinize kötü b işey yazmadım etmedim,
burada "vay niye cevap veriyorsun" diye söyleyen arkadaşların söylemek istediği şeyi merka ediyorum.
kum çuvalı gibi karşınıza dikilip hiç cevap vermeden mi duracağım? ki kötü bir şey de yazmadım. bana bu tepkiniz tuhaf geldi sadece, yoksa yukarıdaki 3 maddelik yazıma en olumsuz yorumu yapan kişiye bile hak veriyorum. ama benim cevap vermeme karşı çıkan arkadaşlara hak vermiyorum.
Tehlikeli bir tipsin. Gerekçelerin ne olursa olsun, sırf duyduğun tatsız bir iki laf uğruna böyle planlı intikamlar alman biraz anormal kusura bakma. İnsanların ağzının payını o dakika versen daha huzurlu olacaksın. İkinci örnek daha da kötü, ortalığı birbirine katmadan masaya yumruğunu vuramıyor muydun?
Okudum, kesinlikle fazla kindar oldugunu dusunmuyorum, askine takdir ettim. Yapman gerekeni yapmissin, durup dudurken kimseye zarar vermemissin bu anlattiklarin dogruysa. Kotu bir sey goremedim ben. Adaleti sagladigin icin tebrik ederim.
Yorumlara bakiyorum ve guluyorum. Herkes bu kadar erdemli mi gercekten:)
"Vurdurmak" kismini mecazi olarak yazdigini varsayiyorum.
En dogrusunu yapiyorsun, iyiligin de kotulugunde daima karsiligi verilmeli. Burada yapilan yorumlara bakma sen. Burada ve diger online platformlarda bu gibi konularda cogu klavye basinda sonsuz erdem sahibi oluverir.
kindar değil hatta sakin birisin. Biri gelip bana kimse seni işe almaz dese '' ne diyon amuğa goduğum '' derdim şahsen.
iyi yapmışsın.
2. olayda kindar olduğunu söyleyebilirim, diğerleri kindarlık değil bence. Bir de senin gibi olsam istedim :(
@kako,
dolu işler nedir?