bu sene hukuk fakultesinden mezun oldum (iyi bir universiteden).avrupa ulkelerinin birinde vatandasligim var; ailem de orada yasiyor. hukuk fakultesinden mezun olduktan sonra yuksek lisans icin ales'e girdim. iyi bir de puan aldim. bu sene turkiye'de kalirsam yuksek lisans yapacagim kesin diyebilirim. yurtdisindaki birkac okula da basvuru yaptim yuksek lisans icin fakat pek umutlu degilim.
ote yandan 4 yillik bir iliskim var ve muhtemelen 1 sene icinde evlilik gibi bir durum da olacak. erkek arkadasim 30lu yaslarinin basinda; muhendis. turkiye sartlarinda iyi sayilacak bir isi var. en azindan maddi olarak bir sorunu yok.
yurtdisina tasinirsak erkek arkadasim yaklasik 1 sene kadar okula devam ederse denklik alabir. benim biraz daha zor tabii ki. o donem nasil gecer, bilemiyoruz net olarak.
ailem ulkenin durumundan dolayi yanlarina donmemi cok istiyor. babam dun 'en azindan 3 gundur rahat uyuyorum, her gun haberleri gorunce icim daraliyor. korkuyorum sana bir sey olacak diye' dedi. ne diyecegimi bilemedim. hakli.
tum bunlar olurken annem dun aksam 'fraise bak, biliyoruz o kadar sene okudun, emek verdin ama dunyada herkes illa kendi meslegini yapmiyor ki. bak senin cafe/restoran acmak icin belgen de var. sen hep 'ilerde cafe acip keyfime bakacagim' derdin lise yillarinda. bunu simdi burda da yapabilirsin. kucuk bir cay/kahve evi gibi bir sey acarsiniz. biz de yardimci oluruz. en azindan guvende ve mutlu olursunuz. erkek arkadasin da isterse okuluna devam eder ve meslegini yapar. istemezse beraber calistirirsiniz orayi. guzel olmaz mi? istersen bu yaz bakalim boyle bir yer.' dedi. ben ne diyecegimi bilemedim. bir yandan mantikli geliyor, bir yandan onca sene bosuna mi okudum diyorum. ha turkiye'de avukat olsam meslekten nefret edecegimi de adim gibi biliyorum.
ha bir de erkek arkadasim benim yuzumden ilerde mutsuz olursa cok uzulurum.
velhasil siz ne dusunuyorsunuz? boyle bir durumda ne yapmak gerek? her seyi birakip gidelim mi? siz gider misiniz? pisman olur muyuz? ben zaten senelerce o ulkede yasadim ama erkek arkadasim mutsuz olursa?
biraz uzun oldu ama okuyup cevap veren herkese cok tesekkur ederim simdiden.
Türkiye'de avukatların durumu perişan, bence aileni dinle. Erkek arkadaşın da denklik alınca orada daha iyi kazanır ileride.
Gidin ve lütfen beni de evlat falan edinip yanınızda götürün.
Harika bir hayat fırsatı. Hele ki kafe vs açma gibi bir durum varsa misler gibi olur. Her şey yolunda giderse birkaç sene sonra işleri biraz yoluna koyar kafenin başına da güvendiğiniz birini bırakırsınız mis gibi gezersiniz de oh.
Ben olsam arkama bakmadan giderim. Kafe işi inanılmaz cezbetti beni. Ancak elbette erkek arkadaşının fikri de önemli. Onu baskılamadan böylesi bir durum hakkında ne düşündüğünü açık yüreklilikle sor. İstiyorsa ne ala. İstemiyorsa ona uygun bir alternatif yaratırsınız. Ha sen kesin istiyorsun o istemiyorsa bir taraf her şekilde mutsuz olacak demektir, o durumda da ayrılmayı düşünmek mantıklı olur.
imkan varsa arkama bile bakmadan giderim. üstelik ailen de orda ve sana destek olacaklarını söylüyor. 30unda olduğunu varsayıyorum diyelim ki gittin 5 sene kaldın yapamayacağını anladın geri döndün. türkiyede yeniden başlamak için çok geç değil bence insanlar kaç yaşlarında hayatlarını tamamen değiştiriyorlar. kısacası git dene ve gör. ama şundan eminim asla pişman olmayacaksın fraise.
aileni dinle
benzer bir ikilemdeyim. tezimi verip bi şekilde yurtdışına kaçış planları arıyorum.
"her şeyi" bırakmak söz konusu değil senin için. daha bıraktığın pek bir şeyin yok. eğer sevgilin de yurt dışında yaşamaya olumlu bakıyorsa 1 sene denklik uzun bir süre değil. birikmiş paranız varsa bu dönem için kullanırsınız. evliliği biraz aha ötelersiniz. sen de apmak istiyorsan mesleğini orada yapmanın yollarını araştırırsın illa kafe vs işlerine girmeden
Arkana bakmadan don git bence de. Ileride gitmedigine ciddi pisman olabilirsin.
Uluslararasi ticaret vs filan gibi bir masterla, avukat degil de hukuk danismanligi turu isler de yapilabilir belki yurtdisinda, mahkemelere girmek konusunda cok idealist degilseniz.
Okurken benim gidesim geldi valla:)
Dedim ben sana, yok ben 30lu yaşlarımda değilim henüz. 20li yaşların ortasına gelmek uzereyim. Biraz da buna güveniyorum aslında. Bir de dediğim gibi ben hep topu 5 senedir istanbul'dayım. Gitmem zor olmaz. Tek sorunum mesleği birakmak. Yani üniversite mezunu olup işimi yapmama kısmı aklımı karıştırıyor. Ha cafe açmaktan mutlu olur muyum? Büyük olasılıkla olurum.
Ben kendimden çok erkek arkadaşımı düşünüyorum işin aslı. Istersem geleceğini söyledi ama bir yandan da mutsuz olur diye korkuyorum.
Avukatım, keşke meslegimi yapmasam bu ülkeden de kurtulsam diyorum.
Ardina bakmadan git, çok şanslısın .
Mutsuz olursa ortak nokta ispanya'ya falan gidersiniz ordan :)
seni duyuru'dan az buçuk bilmesem, tanımasam dalga geçtiğini düşünürdüm. avrupa ülkesinde vatandaşlığın, maddi/manevi desteğini esirgemeyen bir ailen var. erkek arkadaşına denklik için sadece 1 sene yetecek, öyle baştan başlama ya da 2-3 sene okuma durumu da yok. ciddi ciddi soruyor musun? evropalıların iş/hayat konusunda bize kıyasla ne kadar rahat olduklarını sen daha iyi bilirsin. vay efendim burada hukuk okudum o zaman avukat olayım mı diyorsun illa? bence deme. git.
meh fraise, hala soruyor musunuz bu soruyu? ikinize de söyledim ; gidin ^.^
Kendin için hiç düşünme de sevgilinin bu konuda gerçek fikirlerini öğrenmek lazım. Tam olarak "istersen gelirim" dediyse ben olsam bi durur düşünürüm.
daha çok gençmişsin :)) bence arkadaşına da anlat bu durumu. avrupayı da deneyimlemiş olursunuz. herkesin eline böyle bir fırsat geçmiyor. evet alıştığın ortam çok farklıdır erkek arkadaşın için konuşuyorum. ama avrupadaki insana verilen değeri gördükten sonra bence fikirleri değişecek emin ol. yalnız kendinize fırsat verin ve tecrübe edin. dediğim gibi olmazsa geri dönersiniz nolcakki burası elbette sizin de vatanınız istediğiniz zaman geri gelebilirsiniz kaldığınız yerden ya da bi tık geriden başlamak hiç de öyle kötü bi durum değil.
gideceğin ülkede avukatlık yapabilecek misin? yani bazı ülkelerde avukatlık için baya zor sınavlardan geçiliyor. mesela almanya. bildiğim öyle.
ama şunu söyleyebilirim eğer böyle bir imkanın varsa, hiç durma git. türkiye'de durmaktansa avrupa'da çöpçü olmayı tercih ederim. şunu da düşünmüyor değilim ama, sen gidersen ben gidersem.. ne olacak bu türkiye'nin hali?
Burya, yapmam baya güç zaten. Üstelik klasik avrupa ülkesi de değil bizim gideceğimiz ülke, İsviçre. Kantondan kantona bile avukatların geçiş yapmaları çok güç. Annemler o yüzden cafe filan acalim dediler.
Gideceğin yer dandik bir Avrupa ülkesi değil. Orada cafe işleterek kendi işimin patronu olurdum, ardıma bile bakmazdım. Orta gelirli bile olsan yaşam kaliten buradan kat kat iyi olur. Çocuk ihtimalini de düşünmelisin.
isviçre bir cennet yahu. orada yaşanmaz mı? bir şekilde iş bulunur. cafe açma gibi bir imkan varsa, o daha da güzel. benim iki hayalim var şu dünyada mesela: birisi alaska diğeri südtirol. fırsatım olsa buralarda yaşamak isterdim :)
Ben olsam bunu yapmazdım. Türkiye İsviçre'ten kat be kat güzel bir ülke. O kadar uğraşıp avukat olmuşsunuz, şimdi bunu bırakıp ben gidiyorum demek hiç mantıklı değil. Kafe işletmeyi herkes kolay bir iş olarak görüyor ama hiç de öyle değil. Ben açıkçası zeka gerektirmeyen işlerle uğraşırken hiç tatmin olmuyorum. Bir süre sonra Türkiye'deki hayatını, kimliğini özleme olasılığın var. Türkiye'de bir avukatsın ama İsviçre'de alt sınıfsın. Bir tane hayatın var, yapabileceğinin en iyisi bu mu? Türkiye'de de güzel bir sahil şehrine yerleşip güzel işler yapabilirsin. Buradan git diyenlerin gazına gelme. Bunu diyenlerin birçoğu başka ülkelerde sıkıntıdan kafayı yer.
erkek arkadasin o ulkenin dilini biliyor mu? bilmiyorsa gittiginde bayagi bir sikinti yasayacak ve 30larinda olan bir insan boylesi bir sikintiya gelemeyebilir artik. uyum saglamaya calismak onun icin daha zor olabilir. tabii karakteri de onemli bu konuda, onu da sen bilirsin.
kafe isi biraz sikintili bir is ama biraz ticaret kafasi, biraz da sansla cok iyi kazandirabilir size. konseptinizin ne olacagi, nerede acacaginiz, o ulkedeki ya da sehirdeki hangi ihtiyaci nasil karsilayacaginiz, hepsi cok onemli. bir acik gorebilirseniz ve onun uzerine giderseniz cok iyi olabilir. almanya'nin ufak bir sehrindeki, cok da bilinmeyen bir kafenin gunluk 3-4bin euro kar ettigine tanik olduktan sonra gayet yapilabilir geliyor artik. gastronomi gercekten iyi paralar kazandiriyor. ben isin kafa dinleme kisminda degilim acikcasi, cunku o is de oldukca zor ve inanilmaz disiplin gerektiren, geceni gunduzunu alacak bir is. patron bile olsan cok calisacaksin. o yuzden 'oh kafam rahat' modunda yaklasirsan ve bu beklentiyle girersen yuksek ihtimal isi batirirsin. cok cok cok calismaya hazirsan bu ise gir, zaman icerisinde getirisini de alabilirsen eminim pisman olmazsin.
@dissendium: güzellik göreceli bir şey elbette ama türkiye ile isviçre'yi kıyaslamanız bence yanlış. aralarında dağlar kadar fark var. yani, türkiye'nin nesi güzel ben anlamıyorum? tamam, vatanımız cennet hikayeleriyle büyüdük ama türkiye cennetin birinci katıysa batı avrupa ülkeleri 15'inci katı olur. sadece coğrafi olarak değil düzen, kuralların işleyişi, insana ve doğaya saygı da bunun içinde.
dönüm noktasında bi bocalama yaşıyorsun bence, mesleğini biraz yapmaya çalış baktın olmuyor git ailenin yanına. nasıl olsa gençsin ve dönersen cafe açmak için geç sayılmaz ama işini yapmayıp dönmeye çalışırsan daha sonra geç olabilir.
daha öncede buna benzer bir soru sormuştun, erkek arkadaşınla ciddi ciddi konuş, sonrasında seni suçlamasın.
bu arada sen niye orda yüksek yapamıyorsun yani neden umutlu değilsin bunun için zorlasan olmaz mı?
@burya, evet "dağlar" kadar fark var. Türkiye'de Hakkari dendiğinde birçok insanın aklına dağ taş geliyor ama aynı dağ İsviçre'de olunca bir anda değerli ve güzel oluyor. Ankara'nın ilerisine geçmeyen insanlar, hiç tanımadıkları birine dağlardan oluşan bir ülkeye gitmesini tavsiye ediyor. Siz yılın 12 ayı zirvesinde kar bulunan ülkeleri güzel buluyorsanız bilemem ama bana sıcak olmayan, suyu olsa bile soğukluğundan ayak sokulamayacak derecede soğuk ve ruhsuz ülkeler güzel gelmiyor. Türkiye'de insanların Avrupa'ya göre daha eğitimsiz olduğunu ben de biliyorum ama sırf bunun için gitmek yeterli değil bence.
İsviçre her anlamda Türkiye'den güzel. Tartışma konusu bile olamaz.
Ancak orada yaşam standardın buradaki gibi olmaz diyeceğim ama burada da zaten ülkenin geleceği belli değil. Bence mantıklı olan gitmek.
Hele ailen ordaymış zaten, al sevgiliyi de git. Yalnızlık da çekilmez ne güzel.
gidin.
1 süre zarfında eşiniz denklik almak için hem okulu okur, hem boş zamanlarında yanınızda takılır. bu durumda hem geçiminizi sağlamak için geliriniz olur. hem 1 sene boyunca eşiniz cafe işletmenin kendisine uygun olup olmadığına bakar. kafasına yatarsa devam eder kafasına yatmazsa 1 sene sonunda denklik alınca mesleğini devam ettirir.
Dissendium, ülkenin güzel olup olmamasını, yaşam standartlarını tartışmaya gerek yok işin aslı. Türkiye şu haliyle dunyanın en güzel ülkesi bile olsaydi güvenli değil. İsviçre'de de öyle 12 ay kar filan yağmiyor. Tamam 40 derece olmuyor belki ama kutuplarda da yasamiyorlar en azından.
Cafe sahipleri de alt düzey insan olarak görülmüyor. Zaten insanlar arasında sınıf ayrımı olayı bir türkiye'de o kadar bariz sanırım. Isvicre'de temizlikci de olsan saygili davraniyorlar sana. Gidip dönerci de acmayacagiz zaten.
Dediğim gibi derdim ülkenin kötü olması ya da yaşam standartları değil. Kıyas kabul etmez iki ülke. Benim ve erkek arkadaşımın kendi içimizde yaşadığımız durumlar.
@dissendium: burada klavye başında ahkam kesmiyorum ben. zaten yurtdışında yaşıyorum. isviçre'yi de gezmiş biriyim. doğrudur dağ ve kar hastası biriyim. bak ona bir şey diyemem. yani soğuk sevmeyen birisi zaten yaşayamaz bu ülkelerde. ancak yazı da gayet güzel. kaçkarları, ayder yaylasını, trabzon ve rize'nin bilumum yaylalarını gören birisi olarak şunu diyebilirim ki, isviçre bunlara havada karada beş çeker. kış turizmi ayrı, ren nehri kenarındaki kasabalar ayrı.
benim aklıma en ufak kasabasında yüzme havuzu olan, bisiklet yolları, yürüyüş rotaları müthiş bir ülke geliyor. sanayi ve tarımın aynı anda ufak bir köyde olabileceği yerler geliyor aklıma. yani bunları bizzat gördüm, görüyorum da hala.
genel olarak isviçre pahalı elbette. ancak ortalama bir işi olan insan hayattan keyif alır burada.
@fraise, bence Türkiye ile İsviçre karşılaştırılamaz diye düşünerek zaten hatanın en büyüğünü yapıyorsunuz ama neyse. Ben erkek arkadaşınızın yerinde olsam sizinle gelmezdim. Türkiye'de işi olan ama yurt dışına gidince zaten sahip olduğu işe yeniden sahip olmaya çalışacak biri çok büyük ihtimalle sıkılır. 30 yaşında biri için Türkiye'de bile evlenmek stresli bir süreçken bir de bunun yanına yeni hayata uyum sağlama sorunu eklenecek. Ayrıca ön yargılı ve panik halinde hareket ediyorsunuz. Bunlar bana göre akılcı fikirler değil. Gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun, ben sadece herkesin o ütopik gördüğü bazı noktaları da hesaba katmak istedim.
@konuşma ben konuşuyorum daha bitirmedim, nickinden de anlaşılabileceği gibi yine karşındakine saygı göstermiyorsun. söylediklerimi anlamayıp yazdığım ondan şeyden sadece dağ kısmını anlatmışsın. coğrafya ve doğa konusu açıldığı için dağlardan bahsettim. siz dağları sevdiğiniz için orada yaşıyorsunuz şeklinde hiçbir ifadede bulunmadım. bunu bence siz sığ olduğunuz için böyle anlamışsınız. sanki İsviçre'de pedofiller yok, hey Allahım ya, nereden buluyorsunuz bunları anlamıyorum. Bir babanın kızına tecavüz ederken çekilen bir fotoğrafı vardı birkaç yıl önce. Haber olmuştu. FBI araştırmaları sonucunda tişörtteki bir şirketin ambleminden yola çıkarak fotoğrafın çekildiği şehri ve aileyi buldu. O ülke İsviçre ya da İsveç gibi bir ülkeydi. En kötüsü de fotoğrafı çeken kişinin kızın annesi olduğu ortaya çıktı. Siz yurt dışında böyle şeyler olmuyor diye kendinizi kandırın.
@fraise, sana birçok kişi git der ama çok az kişi gitme der. hatta bu kişiler hadlerini aşıp gitme diyenleri dinleme der. ben sana hiçbir noktada gitme demedim. ne yapacağın beni ilgilendirmez. ben hayatı toz pembe gören biri değilim. senin de bunları görmeni istediğim için yazdım. ciddiye alırsın almazsın sana kalmış.
Diyelim çok param var, İstanbul'u kesinlikle bırakıp da Avrupa'da herhangi bir yere gitmezdim. Gelgelelim avukat olup ne kadar para kazanacaksın? Şu durumda gidilebilir bence.
bence gidin, başlarda zorlansanız da birbirinizden destek alır uzun vadede avrupa'da çok daha mutlu olursunuz. yaşam standardınız yükselir, çoluk çocuk yaparsanız onlar için de hayırlısı olur.
beni biliyorsun, ama işimi yapmıyorum. oyunculuk eğitimi alıyorum, türkiye'den gitme imkanım olmadığı halde bu bile beni mutlu etmeye yetti. sevdiğin şeyi yap. yanında da sevdiğin insanlar olduğu sürece her yerde mutlu olursun.
erkek arkadasin acisindan konusabilirim yaklasik 2 sene önce isini, arkadaslarini, kisacasi her seyini birakip erkek arkadasi icin yurt disina tasinan biri olarak.
Hic kolay olmayacak. Cok agladim, hala daha agliyorum. Yalnizim. X'in kiz arkadasi olmak disinda pek bir cevrem yok. Türkiye'de saygin bir isi, iyi bir okuldan mezuniyeti olan kalifiye bir eleman olarak burda 0'dan baslamak zorundayim.
Ama yine de sorsan onunla olmaktan cok mutluyum. Bir daha hayatima onun gibi birisi cikmayacagi ve geri dönmenin iliskinin sonu oldugunu bildigim icin burdayim. Inat ediyorum, her sey güzel olacak diye avunuyorum.
Kisacasi söyle diyeyim, kendi hayatinizla bogusurken orada, erkek arkadasinizin her seyden cok size ihtiyaci olacak. Eger bunu yapacak gücte ve sabirdaysaniz, mutsuz olsa bile her seye ragmen sizin yaninizda olmayi sececektir.
Kolay gelsin...
@konuşma ben konuşuyorum daha bitirmedim, soruyu soran kişi sosyolojik tespit istemiyor ki. fikrinizi belirtin diyor. ben fikrimi belirtiyorum, siz oradan atlayıp bana laf atıyorsunuz yorumunuz bilinçsiz diye. ben İsviçre büyük elçisi değilim ki İsviçre'yi resmi bir görevliymiş gibi tanıtayım. benim öznel yorumumu öznel olduğu için eleştiriyorsunuz şu anda. Orada da olmuyor mu olayı demagoji falan değildir. Demagojide saptırma amacı bulunur. Söylediğim şey bir gerçeklikten ibaret. iyi ki Türkiye'de yaşamıyorsunuz. Ülkesine karşı bu kadar dolu olan biri bence de burada yaşamamalı. konuyu dağıtmamak adına daha da cevap vermiyorum. Beni hedef almayın. Soru yukarıda.
go went gone.
o derece. :)
bence gitme, kal burada avukatlık yap.
bigün davasına baktığın katilin torbacının itin kopuğun ailesinden birileri adliye çıkışında götünü kessin.
yok yok, ölürsen çok kolay olur, şu daha iyi;
hapse giren oç girdiği delikten ev adresine -üstelik üzerinde "okundu" damgası olan- bir mektup atıp çocuklarına zarar vermekle tehdit etsin, bir bok yapamaz desen de uyku haram olsun, çocukları okula yollarken 3.5 at, diken üstünde yaşa.
allah'ım ne ka süfer bir ülke ya... tam da avukat olunacak bu cennet vatan bırakılıp gidilir mi lan hiç?
Kendisi de gidici, kariyerini 33 yaşını doldurduğu gün 10 yıl geriye atacak olan bir kişi olarak gitmenin zamanı geldiğine inanıyorum. Erkek arkadaşın mutlu da, mutsuz da olabilir ama yaşınız büyük değil ve İstanbul hep burada. İstanbul her zaman gelinebilecek bir yer. Bir yıl hiç önemli bir zaman değil, hemen denklik alınabilir. İsviçre'de İstanbul her zaman bir seçenek, bir liman ama 'İstanbul da İstanbul' dediğiniz sürece başka seçeneğiniz olmayacak. Eğitiminizin düzgün sayılması için diğer ülkelerin vatandaşlarına göre kendinizi kanıtlamak için daha fazla çalışacaksınız, uğraşacaksınız.
Ben şüpheye düştüğüm bir an bir arkadaşım bana 'Buranın Suriye gibi olmasını mı bekleyeceksin, o zaman da gidemeyeceksin' demişti. Umarım olmaz, olmasın; her zaman dönecek yerimiz Türkiye olsun ama tuttu ki bir savaşın ortasında kaldık. O zaman her şeye sıfırdan başlamak çok daha zor olabilir. Gerçi bu sadece spekülasyon, olasılık.
Erkek arkadaşın mutsuz olabilir, bu bir risk ama Türkiye her zaman burada, bir yere gittiği yok. Onun işi zaten zor iş bulunan bir meslek değil.
Ben senin yerinde olsam, baştan üniversite okurum. Yaşın daha çok küçük. Zaten erkek arkadaşınla yaşıyorsun; 'Evlenince çalışamam' gibi bir durumun da yok. Avrupa'da geçerli olacak bir şey okurdum. Tabii 4 seneni alacak ama 4 sene içinde hiçbir şey yapmazsan şu zamanki ile aynı durumda olacaksın. Eğer bir üniversite daha bitirirsen, bir diploman daha olacak. Hem de hukuk alt yapılı. Ben olsam hukuk temelimin işe yarayacağı bir bölüm seçer ve okurdum.
Bence gideceğiniz yerde mesleğinizi yapabilecek şekilde gidin.meslek insan yaşamında sosyal ve kişisel tatmin açısından çok önemli.Bahsettiğim bu önem paradan bağımsız bir şey.İnsanlar mesleklerini bu kadar kolay silip çöpe atmamalı.
Ben de 2018-2019 yıllarında yüksek ihtimal Almanya yada isviçreye gideceğim şu an Türkiyede çalıştığım şirketle bağlantılı olarak.Ancak eğer mesleğimi yapamayacak olsam asla gitmeyi düşünmezdim.
ne güzel ailen var lan, neyse git git durma git, durduğun kabahat, açarsınız bi kafe, eleman denklik alıncaya kadar hem seninle çalışır hem okur, denkliğini alınca kendi işini yapar, bu sırada kafe de işler yoluna girmiş olur eleman alacak paran olur vs.
tabii eleman bu işe ne der o da önemli, sığıntı gibi hissedebilir ne bileyim kendini kötü hissedebilir ailenden yardım geldiği için falan. onun kararı bizim fikirlerimizden daha möhim beraber gideceksiniz, ha bana kalırsa herifi salla yine git tabii.
bi 10 yıl sonra (belki daha bile kısa vadede) keşke gitseydim diye pişman olmak gidip de umduğunu bulamayıp dönsen bile yaşayacağından daha ağır olacaktır eminim. yapamadıklarımız ve o "keşke"ler sonunda bizi hep daha mutsuz ediyor. sonunu bilmediğin şeylere can sıkıyorsun en sonunda. çünkü başına geleni bir şekilde idare etmeyi başarıyorsun ne de olsa en sonunda.
Turkiye'den kaçma durumun varsa kesinlikle kaçacaksın bu yazılım gibi bir şey. if li mifli yazın şunu yahu.