Bayağı ilgilendim çünkü evdydim sürekli, bir gece ve 2 gündüz hariç.
İyi ve büyüdü bayağı artık, her ne kadar kendi gelip kaptan çoğunlukla yemyorsa da ve içmiyorsa da su. Ben koyuyorum bazen kapların yanına, ya da kabı götürüyorum yanına.
Bu ayrılık daha gelmeden bayağı etkilemeye başladı duygusal olarak. Sonuçta kedi köpek gibi değil, sarılmadım, etmedim. dokunmadım. Ama kaptırmışım işte. Ağır bir duygusallık var.
O da biraz alıştı ne yazık ki, yanıma filan geliyor bazen. Doğal yaşamında umarım zararı olmaz bu şeylerin.
Sevgi, belki acıma var. Ailesiyle birlikte olak yerine, bir ağaç tepesi yerine bir insan evinde geçirdi bir kaç gününü.
Neyse uzatmayayım, niye böyle oldum?
kemal sunalın fatoş adlı küçük kızla filmi vardı garip. orda kızın ailesi aldıktan sonraki gibi hissediyorumsanki ama çok farklı her şey tabi. Gitmesi lazım burda.
insan duygusal bir varlik. hayvan sevgisi, evlat sevgisi ise bunlari en cok deprestiren seylerden. hic kedim olmadi, bir defa sahilde ölmek üzere olan bir kediye evimi acmak icin ikna ettik annemi. bir hafta kadar bende kaldi hayvancik, az kusmadi, az batirmadi evi. ilac yutturmak icinde pesinde kosturdu sipa.
hatta bir noktada hapi verdikten sonra yutkunmasini bekledigimizi cözdü. yutmadan yutkunur gibi yapip sonra duvar kenarina gider tukururdu hiyar. korka korka tuttum elimde. korka korka besledim, ilac verdim. evden gidince de özledim hiyari.
ha kasar cikti biraz, aninda cocuk yapti bize, 4 cok güzel hayta verdi, onlari da düzgün sahiplendirdik büyüdüklerinde. sonra aylarca kisirlastirmadan sonra yakinlarda kaldi. beslenme aliskanliklari, insan iliskileri, acayip hayvandi. sonra basina bir sey gelmediyse biri tarafindan sahiplenildi. bir sey gelmemistir cünkü köpekleri alt eden, kus avlayabilen cok iyi kediydi. ama cok sevimliydi. tipinden degil huyundan. alistiriyordu. muhtemelen siteden birinin bahceli evindedir hiyar su an.
ilk defa bir kediyle uyuklamak neymis ögrenmis oldum. cama cikinca aklim cikti, o kusunca benim icim burkuldu. cok hastaydi, ölebilirdi, ama cok fena bagladi hiyaragasi beni. hey gidi kestak hey...
oluyor. hele hayvan sevgisi olan insan, sinege kurda kusa da baglaniyor, ille de dokunmasi, oynamasi sart degil. zamaninda gece gece uyandirip deprem tatbikati yaptirdigim birlikte cekirge avlamaya ciktigimiz horozum vardi. ögrensin istedim avlanmayi, benimle beraber gece yarisi yatar, öglen kalkardi. beni duyunca kosar gelirdi hiyar. ona da az baglanmamistim. hey gidi miskin hey...
Ne güzel büyütmüşsün yardım etmişsin, bunun hazzı sana yetmeli bence.
Bana serçe yavrusu denk gelmişti öyle, hasta gibiydi ne yaptıysam işe yaramadı sadece su içirebildim ve henüz geldiği gece ellerimin arasında can verişine şahit oldum.. Hiç unutamıyorum gözlerime çaresiz bi korkuyla bakışını, son anlarında hızlı hızlı nefes alışını, göğsünün inip kalkışını. Elimden hiçbirşey gelmeden öylece tuttum bekledim, sonra uzun uzun ağlamıştım.
ne müthiş bunları hissedebilmek. malesef bir şeylerin bitişini kabullenmek zorundayız.