mesela sylvester stallone,jj rowling,keanu reeves,acun ve daha niceleri...hepsi hayatlarında kayıp bir dönem geçirmiş hem paranın hem hayatın dibine vurmuşlar..sonra da yürümüşler..
bunun bir dinde ya da fizikte ya da psikolojide bir yeri var mı? özetle "Allah yürü ya kulum" demiş..

Sizce bu ve vb insanlar kaybetme korkusunu mu bırakmışlar,istemeyi mi bırakmışlar yoksa kaygıyı mı?ya da odaklanmayı mı bıraktılar da 'şans' onlar buldu. Ama bi yandan da odaklanın,isteyin,dua edin,evrene enerji yollayın vs deniyor..bu arada başarıdan kastım illaki popülerlik veya zenginlik de değil kastettiğim..belki niceleri de o noktadan sonra kendini bulmuştur,'kendini' gerçekleştirmiştir..yat diye meslek değiştiriyorlar mesela ya da boşanıp şehir,ülke değiştiriyorlar..

sizce nasıl bir sürecin sonunda ya da anında oluyor?etrafınızda ya da bildiğimiz popüler insanlardan örnekleriniz var mı?

 

mantık olarak düşmüş bir insanın kaybedecek fazla bir şeyi olmuyor, daha fazla deneme yapıyorlar ve farklı konularda, sonrasında bir yerden tutuyor işte. yüz kişiden 10'u için bu dogruysa adını sanını bilmediğimiz 90 kişi de sefillik icinde ölüyor, ama bunu yazmaz hicbir yer...

umarım anlatabilmişimdir.

anonymice

acemi'ye ek olarak bize dahi olarak pompalanan bill gates'in babası da acaip zengin bir avukat, oldugunde milyon dolar bırakıyor gates'e.

yani adamlarda kaynak var.

acemi +1

anonymice

o kırılma noktaları en büyük güç kaynağı. 41 yaşındayım.41 insan bir araya gelse hayal edemeyecekleri şeyleri sığdırdım ömrüme. sözlükten bilenler bilir. ama iki defa kendime sancılanıp kendimi doğurdum. acı çekmeden başarının tadı çıkmaz. ama acı müptelası olup, başarıyı da mutluluğu da yakalayamamaktan bahsetmiyorum. yere düşsen yerden bir avuç toprak alıp kalkabiliyorsan sana kimse bişey yapamaz. buralarda şuna iyilik yaptım ondan başıma bunlar geldi, insanlara güvendim, haksızlığa uğradım, ailem şöyle, param yoktu diyenler kendini kandırıyor. insan olağanüstü bir varlık. yapamayacağı şey de asla yok. yaşayan en büyük kanıtım.

a r a m i s

acun annesi babası öldükten sonra 1-1,5 yıl kayıp bi dönem geçirip hiç dışarı çıkmamış o yüzden dikkatimi çekti..

Rambodan bikaç hafta parkta yatmış,köpeğini satmış sonra biyerde otururken rambonın senaryosunu yazmış galiba..

Ya yazdığım örnekler uç zaten benlkş bi bokluk vardır ama anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir umarım :)

gadlemler

yukarıdaki mesajlarda bazı arkadaşlar çok ilginç şeyler yazmışlar.

Ailenin halihazırda zengin olması başka bir şey, senin yaptığın işte başarılı olman başka bir şey. Bir sürü zengin çocuğu var, niye bazıları hiçbir şey başaramazken bazıları başarabiliyor? Ya da sıfırdan milyoner, milyarder olan insanlar nasıl oluyor?

Ailenin 10 milyon doları vardır, sen bu parayı 1 milyar dolara çıkarırsan bu başarıdır.
Hiç paran yoktur, üsttekinin aynısını yaparsın, bu daha büyük bir başarıdır.

hiç çalışmayan birinin başarılı olma şansı çok düşükken çok çalışan birinin de başarısız olma şansı çok düşük. ana konsept bu. bir şeyler başarmak çok zor, bunu kabul ediyorum ama adil değil" demek de saçma. ha sen 2-0 yenik başlarsın, olabilir. bir tane hayatın var. "oynamıyorum" dersen potansiyelin boşa gider.

ihtimalleri artırmaktan başka çaren yok, çok çalışacaksın. bir de yaptığın yatırım ile beklentiyi orantılı tutacaksın. tanesinden 10 kuruş kazandığın bir simitten günde 10 milyon tane satarsan günde bir milyon lira kazanabilirsin ama günde 10 milyon simit satamayacağını biliyoruz. bu kadar saçma bir örnek vermek istemezdim ama biri gelip "çalışarak zengin olunmaz" acıtasyonu yapacak, mecburen yazdım. geleneksel bir işte çalışarak zengin olamazsın çünkü getirisi belli.

verdiğin örneklerdeki gibi başarı istiyorsan tek yolu bu, çok çalışacaksın. çalışmayınca kesin olmaz, çalışınca olma şansı var. onu deneyeceksin işte. birçok insan deneyemiyor / denemiyor (tembeldir, salaktır, durumu uygun değildir, bakmakla yükümlü olduğu kişiler vardır) , o yüzden "bir televizyon programı yapacağım ve şunları şunları başaracağım" dediğin zaman tüm dünyayla yarışmıyorsun, seninle aynı şeyi halihazırda yapanlar ve yapmak isteyenlerle yarışıyorsun, rekabetin onlar. Birçok insanın anlamadığı şey bu.

hayirsiz

Hocam dinden örnek vermem gerekirse, Allah Hz. Musa'ya asanı yere vur dediğinde Musa tereddüt etse, deniz yarılmazdı.

Hz. İbrahim ateşe atıldığında cebrail'in teklifini kabul etse ateş gül bahçesine dönüşmeyecekti.

İsmail canını vermekten tereddüt inse koç inmeyecekti.

Ben bu işin dini olarak tam teslimiyet, psikolojik olarak da olmasa da oluyor ya'ya bağlıyorum. Acun'un dönüm noktasını incelerseniz ne kadar lakayıt ve sorumsuz bir adam olduğunu görürsünüz zaten.

pomknos

Aslında bunun tek açıklaması var o da kişinin asıl istediği şeyin yani motivasyonun ekonomik kaygıların bile önüne geçmesi.

Popüler olmasa bile kariyer değişikliği yapan çoğu kişinin biyografisine şöyle bir göz gezdirirsek geneli de 5 parasız kalmayı göze alarak, istedikleri şeyin peşinde gidiyorlar. Ne istediklerinden emin oldukları için de dört elle sarılıyorlar ve başarılı oluyorlar/ yetenekleri doğrultusunda ilerliyor.

Mesela en son okuduğum kitaptan bir örnek verirsem; bankacı olarak işe başlayıp kariyerinden hiç mutlu olmayan bir adam ekonomik olarak hiçbir güvencesi olmadığı halde istifa edip, başka bir alana odaklanıyordu. İnsanlar belli bir döneme kadar mevcut kariyerine ''katlanabiliyor', para bu süreci uzatabiliyor ama belli bir süre para da tatmin için yeterli gelmiyor. Kişi bu noktada ya paralel bir kariyere yönelip 2. hobisel bir işe girişiyor ya da tüm gemileri yıkıp tabiri caizse yardırıyor diyeyim. Eğer kendi yetenekleri doğrultusunda da hareket ediyorsa başarılı olması pek şaşırtıcı değil.

Edit: ben popüler ve zengin olmayan insanlar için de genelledim.

Kendinizi ''gerçekleştirme'' ile ilgili aklınızda soru işaretleri varsa şu kitap güzel bir kitap:

www.egitimpedia.com

neferkitty

sevdigin isle filan alakasi yok, aslolan sektordeki arzi gorebilmektir. o arza yonelik bir urun sunmaktir. sen istedigin kadar hobinde basarili ol, bu insanlarin para odeyecegi bir sey degilse bir ise yaramaz.

acun, mesela tr'deki medyadaki eksikligi gorup oraya yonelmis. bu eksikligi goren bir tek o muydu? hayir, onun cevresi vardi ve digerlerine gore daha kolay one cikabildi.

bu diger saydiklarin icin de bu gecerli. ama bu eksikligini gordugun urun o kadar talep goruyordur ki, bir cevreye bile ihtiyacin olmayabilir. cogu startup icin de bu durum gecerli. tabi bunlarin cikardigi urunlerin rakipleri varsa, yine cevre faktoru devreye giriyor.


yemeksepeti rusya ve dubai ye acilmaya calisti, iyi de yatirim yapti ama acilamadi, kulliyen zarar oldu bunlar. diger yandan, fethullah gulen cemaati ile siki baglantilari olan ve afrika'da alakasiz siradan bir is yapan bir turk cocuk, bu yemeksepeti nin klonunu, yazilimin y sinden anlamamasina ragmen, o ulkedeki cemaat baglantilari sayesinde milyon dolara 1 senede satabildi.



turkiye'de startup dunyasinda her sene turkiye'nin en iyi 30-40 i secilir, bunlarin ancak 2-3 tanesi 5 seneyi asabiliyorlar. bu insanlarin hicbiri mi isinde iyi degil ki batiyorlar? hayir, halkin ihtiyacini karsilayacak bir urunu makul bir fiyata sunabilmek cok zor.

scars dont fade

Yakın bir akrabamızın anne ve babası kendisi çocuk yaştayken ölüyorlar. 20li yaşların başında bir anadolu şehrinin küçük bir kasabasında amelelik yapıyor kendisi...

Şu anki durumunu söyleyeyim; oğlunun düğününe tüm kabine geldi. Cumhurbaşkanı da dahil. 50 civarında ülkeye ihracat yapıyor, kaç tane şirketi, kaç tane fabrikası var bilmiyorum bile.

la rana

o ne be,cumhurbaşkanının yeni ünürü heralde :)

gadlemler

@gadlemler, yok ama onlarla da tanışıklıkları vardır muhakkak.

la rana

Tam olarak Malcolm Gladwell'in Outliers kitabını soruyorsun. Tüm kitap buna 200 küsur sayfa cevap veriyor. Bunun için birçok etmen sayıyor ama en büyük paylardan biri şans. Bu da 'aileden zengin olma' şansı değil. Doğru zamanda doğru yere denk gelme açısından.

Örneğin, Amerikan futbolu takımının başarılarını inceliyorlar. İstatistikleri çıkardığında bu oyuncuların %70 civarı Ocak-Şubat-Mart-Nisan doğumlu çıkıyor. Bunun nedenine iniyorlar; taa ortaokula dayanıyor. Ortaokulda ya da ilkokulda okul takımları için seçmeler sınıf sınıf yapılıyor. Atıyorum x. sınıfta sadece 19xx doğumlular oluyor. O yaşlarda da Ocak ayında doğanlarla Aralık ayı doğanlar arasındaki neredeyse bir yaş çok etkili. O yüzden, ilk aylardaki doğumlular seçmeleri daha ağırlıklı geçiyor ve spor eğitimi alıyorlar. Spor eğitimleri aldığında da ileriki yıllarda almayan arkadaşlarına göre daha başarılı oluyorlar.

1930'lardaki başarılı avukatları incelediklerinde ise hemen hepsinin çok özel bir ortak noktası var.:Bronx tarafında fakir mahallelerde, Yahudi ve göçmen ailelerde doğmuş ve aileleri tekstil atölyelerinde işçi olma. Daha derine görüyor ki, zamanlama mükemmel Büyük Buhran sonrası Amerika'ya göçen ailelerin çok fazla hukuki sorunları oluyor ve Büyük Buhran'dan önce bu kadar göç öngörülemediği için kimse göçmen avukatı olmak istemiyor. Göçmen avukatlıklığı işini bunlar tamamen ayrımcılık sonucu ve istemeye istemeye alıyorlar ama sonra bu iş patlıyor. Tekstil işçileri olan babaları aracılığı ile de müşteri çevreleri oluşturuluyor, vb.

Şimdi hatırlamıyorum ama bir baba-oğuldan bahsediyordu. Aynı işi yapıyorlardı. Baba sürüm sürüm sürünürken, oğlu çok zengin olmuştu. Bu da o işin talebinin olduğu zamana denk gelmekle gerçekleşiyordu.

Aynı kitap Bill Gates'ten bahsediyordu. Bill Gates aslında daha iyi bir kolej kazanmıştı ama yakındaki bir üniversiteye gitmişti. O üniversite de şans eseri Amerika'nın ilk birkaç büyük bilgisayar laboratuarlarından biri vardı. Bill Gates'in yaklaşık 10000 saatlik bir çalışması ile birlikte, şans eseri bilgisayarlar dünyaya yayılmaya başlayınca başarılı olduğunu anlatıyordu uzun uzun.

Özetle kitap başarı için senin yapabileceğin tek şeyin 10000 saat çalışmak olduğunu ama gerisinin tamamen şans eseri olduğunu söylüyordu. Yanlış şeye çalıştığında işe yaramayacağını söylüyordu.

aychovsky

J. K. Rowling dikkatimi çekti, ondan yazıyorum. Da Vinci Şifresi kitabı ilk yayınlandığında ve çok beğenildiğinde bir yazı okumuştum. Yazıda şunu diyordu, Dan Brown (kitabın yazarı) başarıyı umdu mu yoksa planladı mı? Da Vinci'nin ilk kopyaları birçok ülkede insanlara ücretsiz dağıtılmış gibisinden bir şey okumuştum. Bu demek oluyor ki bir şeyin arkasında onun başarılı olacağına dair inanç olmalı. Dan Brown kitabına güvenmiş olacak ki ücretsiz olarak onları dağıtmayı göze alıyor. Aynı şekilde Rowling de kitabına güveniyordu. Başarının arkasında aslında değerli bir şeye sahip olmak da var. Bu edebi yetenek de olabilir ya da yakışıklılık/güzellik de. Ama bu birileri tarafından keşfedilmeli. Örneğin Harry Potter serisi ilk çıktığında ilk kitabı Ülkü Tamer değil, başka bir çevirmen Türkçeye çevirmişti ama çeviri başarısızdı. Yapı Kredi Yayınları bunu fark ederek kitabı yeniden Türkçeye çevirdi ve yayınladı. Ondan sonra kitap Türkiye'de okunmaya başladı. Bir söz var yine bununla ilgili: önce fark edersin, sonra fark atarsın. Böyle şeylerin arkasında biraz da bu var.

dissendium

bahsettiğin şeyler yanlış değil ama kendini tek şeye odaklama. iş sadece "bir şey"de bitmiyor.

ayrıca burak aksak'ın parasız kaldıktan sonra lm'yi yazdığını söylediği bir röportajı var; absurdkomedi.wordpress.com

evet iş sadece birkaç şeyle sınırlı değil.

mesela istediğin kadar yırtınan bir tasarımcı ol ama eski kocası zengin olan asena erkin ya da babası fatih terim olan buse terim senden birkaç tık önde.

onları ilerde geride bırakırsın fakat para ve çevre faktörü işte burada önemli.

ayrıca;

-deneme, yanılma, tekrar deneme tekrar yanılma süreçlerinden geçmiş olmak
-yaptığın işi ameliliğine kadar bilmek (acun spikerlikten geldi)
-şanslı olmak (bana göre herkes şansını kendi yaratır. bu da çalışmakla doğrudan ilişkili)
-insanları şaşırtmak (yani farklı olanı, ihtiyaç duyulanı sunmak)
-ısrar etmek, kararlı olmak, kapıdan kovulsan bile bacadan girmek, bir yerin başına geçme planın varsa yeri geldiğinde işe çaycılıktan başlamak,
-çalışmayı saymıyorum bile. bu zaten hücrelerinin beslendiği yegane şey olmalı,
-ve daha benzer birçok şey...

kupigometa

JK Rowling ismin ne kadar önemli olduğunu göstermek için yazdıklarını farklı bir isimle yayıncılara gönderdiğinde aldığı mektupları yayınladı. bir tanesi "yazma dersleri" almasını tavsiye ediyor.

www.theguardian.com

of dream and drama
1

mobil görünümden çık