ameliyatı ve sonrasındaki aşılarını, pansumanını yapan veteriner babama cidden çok benziyor. acaba babamı o zannedip canını yaktı diye mi sinirleniyor diye düşünüyorum. her seferinde babam fazlasıyla iyi yaklaşıyor, sevmeye, sakinleştirmeye çalışıyor fakat bizim kızın umrunda değil tek derdi babamın canını yakmak.
aynı şeyi yaşayıp da çözüme ulaşabilen var mı? ne yapabiliriz bu durumu düzeltmek için? cevap yazan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
eski himalayan kedim nedensiz olarak abimden nefret ediyordu . abimin evi ayrı ama bize geldiğinde kapıda tırnaklarını çıkararak karşılardı onu . kan görmeden de vazgeçmezdi illa abimin elini kolunu tırmalar kanatır rahatlardı.
bir ay kadar çiftleşmesi için bir arkadaşın evine gitmişti . dişi kedi benim kedimi fena korkutmuş koltuğun altından çıkamamış arayıp kedinizi alın dediler . tek müsait kişi abimdi . abimi yolladım . o eve girer girmez koşup kucağına atlamış bizim eve gelene kadar kendini sevdirmiş . kurtarıcı gibi oldu barıştılar . kısa süre sonra tekrar eski haline döndü ama .
Salliyorum ama ya birine benzetiyorsa! Misal kisirlastirnayi yapan doktora dirini ni niiin!
insanlar kadar bilinç düzeyinde yaşadıkları bir dünyaları olduğunu sanmıyorum. daha çok güdüleriyle yaşadıkları için gerçekten hiçbir neden yoksa bile, genlerinin aktardığı herhangi bir kod, ya da bozuk bir kod sevmemelerine neden olabilir.
insanda da oluyor ya hani. birini görür ısınamazsın, işte öyle gibi biraz.
@dahili meddah ama o zaman baştan beri sevmemesi gerekmez miydi? 10 11 ay delicesine severken sonradan bozuldu araları :)
kısırlaştıran veterinere benzetmesi saçma kokusundan tanır kediler. kısırlaşınca feminist falan mı oldu acaba? testosteron kokusuna gelemiyordur.
işte onu da kendi mantığımıza göre düşünüyoruz, en baştan beri nefret etmesi gerekmez miydi? insanlar için evet, ama kediler için niye böyle bir zorunluluk olsun.
herhangi bir şey, herhangi bir anda güdülerini öyle şartlamış olabilir.