debe edit'i: edward carey - gözlemevi hikayeleri'ni bi buldurun be.
+istinyede bekle buldurdu, sağ olsun.

yapardım, kışın yapardım bi de. yarım saat kırk dakika civarı koşar kafayı boşaltırdım. epeydir yapmıyorum, 1 sene olmuştur.


nasıl giyiniyordun hocam?


hava 6 derece civarlarında oluyordu genelde desek, içime bi tane termal içlik, üstüne bi tane tişört, üstüne kapşonlu hırka, onun da üstüne içine rüzgar geçirmeyecek ince bi yağmurluk. yağmurluk da değil de ince montlar oluyor, vardı bende bi tane.
alta da eşofmanla ayakkap yetiyordu bana. Bere opsiyonel.


Ramazan'da sahur öncesi yapıyorum ama Başakşehir'de parkurda piknik yapan Suriyelilerin arasında çok da keyif vermiyor. Bir de kışın güneşin erken battığı saatlerde ormanda karanlıkta koşuyordum. O çok zevkli.


yazın saat 10-11 gibi filan çıkıyorum sahile ben de, bostancı - caddebostan arası gidip geliyorum, biraz kalabalık oluyor ama ne yaparsın :(
zevkli oluyor.
