eskiden kutuphane neredeyse bilim oradaydi hocam.. malum, zamaninda matbaa olmadigindan her kitap ve her kopya tamamen elle yaziliyordu. bu da onlari ve bulunduklari kutuphaneleri son derece kiymetli kiliyordu.
Abbasi - Bizans ilişkisi salt savaş üzerine kurulu değildi. Halifeler ve imparatorlar arasında görece ılımlı ilişki geliştirenler de olmuştur. Elbette kardeş veya dost değillerdi; ne var ki barış zamanında da birbirlerine hediye alıp veriyorlardı. Bazı halifeler, özellikle imparatorluk arşivlerinde bulunan eski yazmaların bir kopyasını aldırıp Beyt'ül Hikmet'te Arapça'ya çevirtiyorlardı. -Bazıları da istila edilen bölgelerdeki mevcut kitaplıklardan ele geçirilmiştir- Haliyle İslam Dünyası Arapça'ya girmiş, üstüne düşünüp tartışılmış bu fikirlerden etkilendi.
merhaba. çok üstünkörü hatırladığım iskenderiye kütüphanesi'nin amacı yeryüzündeki her yazmanın bir kopyasını edinmek. mısıra giren her yazmayı kanun gibi kopyalayıp geri veriyorlar diye hatırlıyorum ama semerkanttan mı, arapların gözünden haçlı seferleri kitabından mı emin değilim. bu arada konuyu seviyorsanız "agora" da güzel film.