en son nescafe içeli en az 1 yıl rahat olmuştur bence. çok da sevmem zaten. ama bugün başka seçeneğim olmadığı için mecburen yapıp aldım odaya. ilk yudumu almamla birlikte başlıktaki çağırışımı yaptı. ya da o kadar zamandır hiç hazırlamadığım için öyle iğrenç yapmışım ki, otobüs yolculuklarında verilenlere benzemiş.

sizin de var mı böyle alakasız çağırışımlarınız?


 

benim de var nescafeyle. üniversitedeki final dönemlerimi hatırlatıyor, hiç içmiyorum artık o yüzden :)

saçdemeti

bence herkeste var çağrışım durumu, koku hafızası, görsel hafıza, tat hafızası, bunlar hep geçmişte yaşanan olaylarla bağ kurup bilinç altından anıları çıkarır. bir yerde 10 sene önce kullandığın kokuyu alırsan 10 sene öncesine gidersin örneğin. ben de yurt dışında poşet su görünce aklıma gelmişti otobüs yolculukları geçen sene.

theos ek mekhanes

hazır pizza yiyince askerlik, kırmızı tuborg içince lise sonda dükkanda geçirdiğim günler vsvs çok var.

dahili meddah

bende özellikle kokuda oluyor bu. Mesela Bleu de Chanel parfmü bana geçen seneki görev yaptığım okulu hatırlatıyor. Avon'un far away kokusu Antalya'yı... gibi.

theguardianofthecemetery

paco rabanne ultraviolet kokusunu duyduğum anda 2005 yazına giderim hep. barselona'ya beraber gittiğim arkadaşım kullanıyordu o sıra. beyinde öyle bir tetik mekanizması geliştirdi, ultraviolet = barselona

insan beyni ilginç bir yapı azizim.

staghound

çikolatalı kahve içince askerliğim geliyor aklıma

basond

bende skid row i remember you dinleyince 3 yıl önceki yazı hatırlıyorum ve o zamanı yaşıyor gibi oluyorum. garip bir his ama güzel.

freetakilir

"Birgün bir yerde aniden karşınıza çıkan bir koku, unuttuğunuzu sandığınız bir hatıranızı getirir aklınıza. Çok eskilerde kalma bir yer, uzun zamandır görmediğiniz bir dost ya da çocukluğunuzda yemeye doyamadığınız o yemekler taptaze bir şekilde belirir zihninizde. Nereden geldiğini anlayamadığınız anılar ortalığa dökülmeye başlar. Aynı Marcel Proust’un başına geldiği gibi. Proust bir gün annesinin ona hazırladığı ıhlamur çayı ve yanındaki madeleine kekinin tadına bakar. Keki çaya batırdığı anda çay ve kekin ortaya çıkardığı koku onu geçmişinde bir yolculuğa çıkarır. Un, şeker, tereyağı, ıhlamur kokuları onu bir anda halasının yanına götürür. Geçmişte de halasının ona sık sık aynı ikramlarda bulunduğu çocukluk yılları belirir zihninde. Bu duygular onu öylesine etkiler ki, kağıdı alıp yazmaya başlar. İşte Marcel Proust’un önemli eseri Kayıp Zamanın İzinde bu şekilde ortaya çıkar. Bundan böyle de bu yolla hatırlanan anılara koku dünyasında Proust Fenomeni denilmeye başlar."

aklıma direkt olarak bu olay geldi. :) benim yemekten ziyade kokularda başıma geliyor.

nice tnetennba

Evet koku hafizasi anilar ile baglantili :)
Ben dut kokusu aldigimda cocukken agactan topladigim ani hatirliyorum direkt.

neferkitty
1

mobil görünümden çık