Hosgoru kavramini yalnizca Turk kaynaklarindan gordugumden ben de sana tumuyle katiliyorum.
Ama kimse kendi ulusuna laf kondurmak istemiyor iste nedeni bu. Iki tarih sosyal bilgiler dersi alan ortaokul bebeleri Ermenistan uzmani gibi ezber laflar sayiyorlar.
"osmanlı ordularının fethettiği bölgelerdeki yerli halka dokunmadığı herkesçe benimsenmiş durumda"
Manipulasyon amaciyla yazilmis Milli Egitim Bakanligi kitaplari haricinde yok oyle bir benimseme.
Benim gorusum degil de Osmanlinin istila ettigi ulkelerden olan arkadaslarimin anlattiklarina gore zamaninda her istilada olan seyler yasanmis. Kolelik, idamlar, tecavuzler vb.
milli egitim bakanligi ilkokul ve liselerde ogrencilere dayatinca, daha sonra kitap okumayan turk milleti bunu benimsiyor ve ulkedeki 50 milyon kisi turklerin hosgorulu oldugunu, hatta bizansin neredeyse buna tav olup istanbul'u kendilerinin verdigini falan dusunuyor.
egitime bunu oturtmak, insanlara benimsetmek demek. o yuzden pek masum bir yalan degil.
Geç o işi. elinde silahı olan ve belirli bir bölgeyi fetheden her millet tecavüz işine bulaşmıştır.
10binlerce, 100binlerce kişiden oluşuyor ordular. elbet tecavüz, gasp, yağmalama oluyordur. nasıl kontrol edeceksin. herkes tarihini kendi çıkarlarına göre yazıyor ama osmanlı'nın daha hoşgörülü olduğu doğruymuş özellikle dinler konusunda. gavurlardan duymuştum.
Eğer şehir teslim olursa savaşmadan, kimsenin kılına dokunulmuyordu. Yok eğer şehir savaşırsa 3 gün boyunca yağmaya açıktı, kölelik yağma vb oluyor, 3 günün sonunda canını malını kurtaran kurtulmuş oluyordu.
Hoşgörü olayı ise şundan kaynaklanıyor, balkanlarda katolisizm baskısı, venedikliler ve macarlar yüzünden çok fazlaydı. Osmanlı fetihten sonra bütün balkanlarda dini serbestlik tanıdı, vergilerini verip itaatkar vatandaşlar olmaları karşılığında. Avurpada yahudiler gettolarda yaşamak zorunda kalırken ve vergileri fazlayken Osmanlıdakiler o konularda çok daha rahattı.
İkinci olarak fetih yapılan yerlerde ağır vergiler ve derebeylerine/krallara hizmet zorunluluğu çok fazlaydı, en basitinden sırbıstanda her köylü yıllık 90 gün kırala hizmet etmek zorundaydı. Fatihin fethi sonrası vergiler indirildi, devlete zorunlu hizmette 90 günden 3 güne indirildi.
Yoksa yağma kölelik esaret vb tabiki çok yaygın. En basitinden Barbaros Marsilya kıyılarını İtalya kıyılarını yağmalayıp on binlerce esir alıyordu her sene. Esir pazarları kurulduğunda esir çokluğundan bir ayakkabı bir esirden daha pahalı oluyordu. Hoşgörü olayı burada gene şu şekilde devreye giriyor, ABD filmlerinde gördüğümüz hayvan gibi davranılan zenciler yerine daha yumuşak ve hoş görülü davranılıyordu, 10 sene sonra da genelde azad ediliyorlardı. O sayede Avrupaya dönüp günlükler yazan çok yazar vardır. Azad edilme olduğu içinde Osmanlı toplumunda çok yaygın ve yerleşmiş bir köle sınıfı olmadı o yüzden.
devsirmeye soykirim denmis yuh artik.
Birde yukarıda senialan soykırım demiş, Osmanlı Balkanlarda soykırım uygulamadı. Devşirme sistemi iyidir-kötüdür tartışılabilir, ama öyle sistematik olarak katliamlar yaşanmadı. Eğer yapılsa zaten bugün Balkanlarda müslüman boşnaklar çoğunluk, sırp ve hırvatlar azınlık olurdu.
Daha detaylı bilgi için Halil İnalcık okuyabilirsiniz. Barbar Osmanlılar mazlum avrupalıları sömürdü ve yüzyıllarca zulmederek yönetti tadında neo-nazi tarihçiliği yapmaya gerek yok
Halil İnalcık kimdir güvenilir mi denebilir, malum pek tarih bilgisi yok anladığım kadarıyla.
www.fas.harvard.edu
kendisi Harvard Üniversitesinin Tarih Bölümünde kaynak kitaplar listesinde en önemli kısımlardan birisini tek başına oluşturan kişidir kitaplarıyla.
Gene verdiğim linkte Osmanlının Balkanlar ve fetih politikasını Amerikan yazarların gözüyle okuyabilirsiniz, soykırım diyen tek kişi yok 1500-1600ler için.
Hoşgörü olayı ise şöyle yazıyor en basitinden:
Since Ottoman tolerance of local cultures and religions, Ottomans ruled the region centuries without much trouble.
TOlerance = Hoşgörü
Hoşgörü kavramını sadece Türk kaynaklarında gördüm diyen arkadaş içinse Stanford Üniversitesinden şu yazıyı vereyim; İngilizce öğrenirse yabancı tarih literatürünü takip etmesi rahat olur.
ilk Cümlesi:
While it certainly changed over its five-hundred-year existence, the Ottoman Empire was one of the most remarkable historical examples of coexistence among different religious and social groups.
web.stanford.edu
osmanlıyı savunacak adam değilim
osmanlının itibarı ile deilgilenmiyorum ama kölelik gayet de legal, ganimet olarak insanların toplanması alınıp satılmasının normal olduğu bi dünyadan bahsediyorsunuz
bunun nesi tuhaf ?
tecavüzü ben bilmem.
@cecilia ben de onu diyorum zaten. bunlar her fetihte olan şeyler. ama bizimkiler bunu asla kabullenemiyor.
yooo
bütün hatıratlarda kaç kız kaç kadın kaç erkek köle topladılar kaça sattılar, hürremi kim getirdi falan övüne övüne yazış adamlar
haremin silme ganimet kadınlarla dolu olduğunu türk kadınlarının neden sarayda olamadığını (türk kadını özgürdür, alınıp satılamaz) biliyoruz.
@ruhen hastayım:
o konuda haklısın. Konu tarih olunca çok keskin bir ayrım var. Bir taraf padişahlar evliya idi, osmanlı mükemmeldiden başka söz söylemezken, diğer tarafta osmanlı katliamcıydı, soykırımcıydı, herkesi köleleştirdi, zulmetti vb tadında saçmalıyor. Maalesef ideolojiden bağımsız olarak tarih okuması yapan ve kendini geliştiren pek kişi yok. siyasi görüşe göre tarih ideolojisi oluşturuluyor.
21. yüzyılda mı olmuş sanki tabii ki gasp, tecavüz, vs her ortaçağ ordusunda olduğu kadar yaşanıyordu. burada bahsedilen hoşgörüden kasıt balkan halklarının zorla müslümanlık'a geçirilmemesi, kendi dinlerini yaşamalarına devam etmeleridir. çok kolay bir şekilde bugünkü balkan haritası ve bölgeye hakim dinlere bakarak bu durum gözlemlenebilir.
bir yer fethedildikten sonra yağma, tecavüz ve gasp olmamıştır belki ama fetih sırasında korkunç soygun ve tecavüzlerin olduğunu herkes biliyor. özellikle istanbul'un fethi sonrası durum oldukça vahimdir. hoşgörü dini islamın askerleri, hoşgörülerini göstermiş gerçekten. yağma için resmi izin de 3 gün olarak konulmuş.
kölelik konusunda alexis de valon'un doğu'da bir yıl kitabını okumanı tavsiye ederim. istanbul ve izmirdeki köle pazarlarından bahsediliyor. ama köleler batıdaki gibi sürekli kuru ekmek yiyip, ölene kadar çalışan tipler değil. daha soft bir anlayış var.
Dunya uzerinde icinden hic kimsenin bunlari yapmadigi bir ordu yoktur. Illa ki birileri tecavuz de yapmistir osmanli ordusundan da. Ne yani, koca ordudan bir kisinin bile bunu yapmadigini mi saniyorsunuz?
Koca ordudan bir kac kisinin bunu yapmasi tum orduya atfedilemez. O zamanin osmanli ordusunda fetihlerde bunu yapanlar bir kac kisi miydi yoksa ordunun yarisindan cogu muydu bilmiyoruz. Sehri fetheden ordunun yarisi kadinlara tecavuz ettiyse o zaman pekala osmanli ordusu tecavuzde bulunmus diyebiliriz.
Ben sahsen, koca orduda birilerin mutlaka bu haltlari yemis oldugunu dusunmekle birlikte genel olarak osmanli ordusunun yerli halka dokunmadigini dusunmuyorum ama yapmis da olabilirler. Belki de sehre giren ordunun %96'si onune gelene tecavuz ediyordu.
Genel kani boyle boyle derken, genel kaninin ne oldugu tartisilir. Gidip bir osmanli ocaklari uyesine sorarsaniz alacaginiz cevap belli. Genel kani hakkinda fikir edinmek icin homojen bir anket yapmak lazim.