Ben aslında çizmeyı seviyorum ama bir yandan da kitaba zarar veriyormusum gibi geliyor, o yüzden ders kitabı haricinde çizmiyorum. Siz çiziyor musunuz? Not alıyor musunuz?




 

Eskiden senin gibi düşünüp çizmezdim ama sonra kitapları daha da kendime göre özelleştirdiğimi düşündüm. Çiziyorum sen de çiz

nuvomed

Basılı kitapta altını çizmem ama Kindle'da okurken yapıyorum sadece. Çizili kitap hiç hoş gelmiyor gözüme.

doxanikee

şu zamana kadar yapmıyordum da en son okuduğum kitapta ilgimi çeken yerler oldu 3-5 cümlenin altını çizdim

masa penisi

Kindle aldığımdan beri evet. Eskiden kitaba zarar vermekten çok üşendiğim için yapmazdım, kindle ile çok kolay.

noluyo yaa

çok çok elzem birşey değilse çizmem, ama kindle'da çılgınlar gibi çizer ve not alırım.

kuzey li

cümlenin kenarına bir işaret koyup sayfayı kıvırıyorum

gazozailacatmauzmani

Su fosforlu kalemlerle uzerini ciziyorum hatta cayir cayir. Kindle'da da ciziyorum.
Ciziyorum yani acimam. Kitap benim. Kitap degis tokus yapma, verme huyum yok. Vermissem de çizdiğim yerler onda ne uyandiracak merak ederim.

rayde

@doxanikee +1
Sadece e-reader'da çiziyorum, basılı kitaba çizmek benim de içime sinmiyor.

bir fincan kahve ile film izlemek

çizmek sorun değil de çizip ikinci el olarak satmaya çalışmayın o kitapları sahafçılara. hele hele çizik kitaplara teklif edilen fiyatları beğenmeyip can sıkmayın. çok küfür yersiniz. kendi kütüphanem kitapları kesinlikle vermem kimseye diyorsanız çizmek sorun değil bence.

sarhosken alinan hesap

ders kitabını bile cizmedim kiyamadigim için. pişmanım şimdi, nedir yani cizsem ne olacakti

fallopian

Acemi, mesela sevdiğin bir cümle kuruluyor ya da ne bileyim önemli bir bilgi oluyor ciziveriyorsun. İlerde baktığında da 'aaa burada bu yazıyordu diyorsun.' yazdığın kağıdı kaybedersen olacak? Her şeyi ozentilik olarak algılamasak daha iyi sanki.


Tercih etmeme ya da benim gibi sebeklerden çizmeme kısmına bir şey diyemem tabii.

fraise

Kitabi bozmak istemiyorum, o yuzden onemli kismin oldugu sayfanin koseni katlarim.
Ama tam 45 derece olmali katladigim yerin acisi:)

stavro

hayir.

e haliyle

Asla ve kat'a. Begendigim bir yer oldugunda telefonla fotografini cekip o kismi kirpiyorum.

Kitaba zeval gelmesin diye neredeyse kapagini bile tam acmiyorum ben. O derece titizim bu konuda. Lutfen.

Ders kitabini hunharca cizerim ama. Hic affetmem. Kiymet vermiyorum cunku. Ama bir roman/siir kitabi oyle mi? Canini yerim onun ya, kokusunu sevdigim.

papillon7

kindle ı herkes söylemiş zaten ben de orda okuyorsam yapıyorum. Normal kitaplarda da bu senelere kadar hiç çizmezdim, artık cümlelerin başına kurşun kalemle hafif nokta, çizgi ya da minicik çarpı atıyorum.

bundan önce sayfa ve sırasını not ederdim ama bu notlar hangi kitaba ait yazmadığım olmuş, hiç bir işe yaramıyor, karışıyor gidiyor.

a perfect lie

elektronikse çiziyorum tabi ki, basılıysa fotoğrafını çekiyor veya not alıyorum. basılıya kıyamıyorum.

saçdemeti

asla çizmem

basond

romanları çizmem -yani gerek duymadım şu zamana kadar, ondan sanırım. bir de romanlarıma mümkün mertebe özen göstermeye çalışıyorum okurken diyeceğim ama, üstünde mandalina/portakal suyu lekesi olan varrr, çikolata lekesi olan varrrr, ne bileyim çay/kahve lekesi varrr, çoğu yırtılmışşş.. vs. vs. yani okuduğun kitap bir şekilde senden bir parça alıyor :) bu da çok kötü bir şey değil, sen de çizerek yapıyorsun işte :)

ama ders kitaplarını ya da makaleleri çiziyorum. ve özentilik olarak da görmüyorum zira benim ders kitaplarım genelde fotokopi olduğu için başka türlü göremiyorum, zaten görme ve algılamada bir sürü sorunum var, zaten çizme işi bu nedenle yapılır?? ek olarak, çoğu makale de zaten çıktı alındığında korkunç oluyor, artı her tarafı bazen bana yaramıyor oluyor -mesela şu anda yüzey karakterizasyonu ile ilgili bir ödev yapıyorum ve okuduğum makalelerin ödev konusu dışında ele aldığı diğer karakterizasyon yöntemleri umrumda değil, zira onlarla alakalı olmayacak ödev, altı üstü kim nerede hangi amaçla kullanmış onu anlatacağım, kalkıp da zaten karınca duası gibi yazılmış bir makalede işaretlemem gereken yeri işaretlemezsem, işimi uzatmış olurum. ki bilgisayardan okumak zorunda kalıyorsam onda bile hunharca adobe'un işaretleyicisini kullanıyorum, hatta firefox üzerinde kullanılan işaretleyici var, kimi internet sayfalarında onu bile kullanıyorum. işaretle gitsin yani.

pasp

rayde+1

çiziyorum. yıllar sonra okuduğun satırları çizilmiş görmek bile güzel. ki bence gayet iyi oluyor. geleceğe yatırım. ayrıca her kitabı zeval gelmesin diye çizmeyenleri de anlamıyorum.

pompeininkulleri

Şimdi yapmıyorum. Eskiden çizerdim, şimdi bakıyorum o zamanki etkiyi uyandırmıyor bende.

bigbadabum

romanlarda çizmem genelde de çizmem en fazla sayfayı kıvırırım.

her gece aç

Çizmesi önemli değil de, herhangi bir işaret eklemeyen (köşeli parantez) ve notlar almayan kişi kitabı okumuyordur. Elbette bu yorum akademik eserler için geçerli. Çünkü kitapla uğraşmazsa 1 seneye kalmadan (en fazla 2 sene) ne varsa unutacaktır.

Romanda daha az gerekli oluyor tabii ki çizim. Ancak yine notlar almazsa, önemli yerleri işaretlemezse; 5-6 sene içinde o romanı okurken girdiği düşünsel üretimi unutacaktır.

Şekilci olacağız derken; yazma ve düşünsel üretim alışkanlığını kaybediyor insanlar. Ki bu kitap okuma alışkanlığından daha önemli bir alışkanlık, onsuz kitap okumanın değeri oldukça düşüyor. Kitap okumak basit; sistemli düşünsel/yazınsal üretim zor.

ek: en önemli edebiyat eleştirmenlerinden susan sontag'dan roman nasıl okunur/çözümlenir örneği: pbs.twimg.com :large

protector

Ders kitapları, akademik yayınlar vs. dışında dokunmuyorum. Kitabın cilt kısmının aşınması, biraz kabarması vs. hoşuma gidiyor biraz ama çizmek, sayfa kıvırmak falan aşırı geliyor. aslında yapmak lazım. hem tekrar okuduğun zaman için hem de bazen gerçekten güzel cümleler oluyor not tutmak için vs. ama sonuç olarak yapmıyorum :D

nawar

Ders amaçlı okuduğum kitapları çizerim not alırım yazarim. Aynen @protector arkadaşımızın verdiği örnek gibi olur hatta. Bundan zevk de alırım. Bana aitmiş hissi veriyor galiba o.
Ama ders dışındaki kitapları çizmem karalamam. Cizilmesini de istemem.

uzunuzunilgi

sontag'ın örneğini göze sokmak için verdim. Elbette herkes o kadar çizmeyecek ve her roman o kadar çizilmeyi hak etmiyor (resimdeki finnegans wake, apayrı bir roman). Ancak bir kitabı okuyorsan ve 5 yıl sonra hala o kitabı okumuş olmak istiyorsan; belli bir miktar çizim ve karalama yapman gerekiyor.

Kitap okuyucusu bir program kullanıcısı değil; kitap okuyucusu kitabı ikinci olarak zihninde parçalayıp tekrar kurar. Bunu yapmıyorsa, zaten kitabı okumamış, televizyon reklamı izler gibi göz gezdirmiştir. Belli bir süre sonra unutacaktır. Bu sebeple gerçekten okumuş olması için, kendi bağlamını unutmaması lazım.

Neden bu 'nasıl okunur' muhabbetine taktığımı da söyleyeyim; yoksa çok gereksiz duruyor yaptığım açıklama. Türkiye'de bu kadar roman basılıyor ve satılıyor. En önemli isimler hem de. Selim ileri de demişti bir keresinde "bu kadar ulysses baskısı var ve satılıyor, o zaman insanlar nasıl hala bu halde?" diye. İşte bundan dolayı; herkes okuduğunu iddia ediyor ama tahammülsüzlük, araştırma eksikliği ve ideolojik çağırmalara kapılıp gitme son sürat devam ediyor. Demek ki insanların okuma eyleminden anladıkları şey yanlış. İnsanlara kitap okuyun demekten ziyade, nasıl okuyacaklarını göstermek gerekiyor.

protector

Her tarafını çiziyorum çizmeden anlayamam

limoncello

çiziyorum, soru işaterleri, ünlemler vs. koyuyorum, yanlarına notlar alıyorum. yetmiyor arka sayfaya notlar alıyorum. kalemsiz kitap okuduğum nadirdir. romanları kalem olmadan okuyorum.
kitap başvuru kitabı gibiyse notlar kolaylık sağlıyor. hımm şu bölümde şu konu vardı filan diyorsun. veya şimdi yaptığım gibi aradan uzun zaman geçip tekrar okuyunca eski senle yeni seni karşılaştırabiliyorsun. iki üç gündür 21 yıl önce okuduğum bi kitabı okuyorum, o zaman aldığım notları görüyorum. bazı notları şimdi almazdım, bazılarını alırdım, yeni notlar ekliyorum.
kitabın sayfaları sararmış, yaprakları gevremiş... duygular şelale:)

hayat aklini konusacak bir filozof uret

filipis

çizerim, çok da severim. kitabın okunmuş olduğunu hatırlatıyor bana. bir de aylar sonra kitabı karıştırıp neresini çizmişim acaba diye bakarım. altını çizdiğim yerleri okurum, o an ne düşünüyordum acaba diye düşünürüm filan. sırf çizemiyorum diye arkadaşlardan ödünç kitap almayı sevmiyorum.

şubatsonrası
1

mobil görünümden çık