halkın genel zihniyetini az çok tanıdığım, ülkedeki hakim devlet anlayışına bireysel ya da topluca herhangi bir yapıcı, devrimci müdahalede bulunulamayacağını ve devleti -kanlı veya kansız- kim ele geçirirse onun borusunun öteceğini, ne olursa olsun hakim çoğunluğun gelene ağam, gidene paşam diyeceğini de az çok idrak ettiğim için böyle şeylere üzülsem de fazla kafaya takmamaya çalışıyorum. zaten her gün böyle bir sürü olay yaşanıyor, bir yerden sonra insan "üzülünecek olaylar listesi yapıp hayatımı yas tutarak geçirmeli miyim" diye düşünmeye başlayacak. tabii ki unutmayacağım. bir gün yetki sahibi olursam ona göre davranacağım. ama pragmatik yaklaşırsak, yapabileceğim hiçbir şey yok. o zaman, bana ne? üzülüp kanser mi olayım?
medya günlerce bu olayı konuşup rusya meselesini unutturmaya çalışacak.
halkın bir kısmının umrunda olmadığını bir kısmının da haberinin bile olmadığını düşünüyorum. onlar şu an dizi izliyorlar.
Ben bekliyordum zaten, adam seçimden önce açık açık tehdit etmişti kendisini. 'Öyle bırakmam onu, hesap verecek' bunları kendi kulaklarimizla duyduk. Sıradaki operasyonu da sözcü'ye bekliyorum mesela.
Şaşırıyor muyum? Hayır. Üzülüyor muyum? Kesinlikle. Yapabileceğim bir şey var mı? Maalesef. Bu durumda mesleğimi sorguluyorum sadece.
daha anca sıra gelmesi şaşırttı. demek politbüroları meşgul epey.
tutuklama gereksiz. bu dediğimin can dündar'la vb ile ilgisi yok.