babamlarla yakın oturuyoruz, ama sürekli gidelim görüşelim durumu yok. annemin işyeri evimin hemen arka sokağında olduğu için ben işten gelirken uğrayıp görebiliyorum. kızkardeşim de sık sık bizde kalıyor, işyerlerimiz de çok yakın. her istediğimizde görüşebiliyoruz. sık görüşemediğim tek kişi babam. onunla da o pek evde durmadığı için görüşemiyoruz, sürekli arkadaşlarıyla dışarıda oluyor.
salı günü için annem babama haftalık alışveriş için maaş kartını verip 2 kilo da kanat al kakamelleri yemeğe çağıralım demiş. babam da ben istemiyorum gelmesinler bize kadar alırım demiş. annem de sinirlenmiş evladın o senin ne biçim konuşuyosun deyince onların bizi çağırdıkları yok, anca buraya gelip hazıra konmasını biliyorlar, bi daha onları yemekte istemiyorum demiş.
şimdi ilk olarak başta da dediğim gibi sürekli giden, darlayan insanlar zaten değiliz. ayda en fazla 2 kere çay içmeye gideriz yemeğe gitme sıklığımız 2 ayda bir belki daha bile az. kaldı ki kaç kere yemeğe çağırdık, çaya çağırdık, kahvaltıya çağırdık, dışarıda kahvaltıya gidelim dedik, araba kiraladık gezmeye gidelim dedik hiç birine babam gelmek istemedi. gerçekten seveceğini bildiğimiz planlar yaptık, onlara bile keyfim yok diye gelmeyi reddetti.
eşimin gece çalışması gereken zamanlardan birinde benimle evde kalacak arkadaş bulamadığım zaman babamı sizde kalabilir miyim diye aradığımda tabii ki gel burası da senin evin gibi bir cevap gelmesini beklerken annene sor o kabul ediyorsa gel demişliği var. yine gece yalnız kalacağım bi günün gündüzünde babamı çağırdığımda geliyorum deyip bana türlü hazırlıklar yaptırıp son dakikada ben gelmiyorum arkadaşlarım çağırdı deyip ekmişliği var. aynı şekilde 3 gün öncesinden o gece bizde kalırsın dediği günün akşamında ben hazırlanıp kapıdan çıkmak üzereyken ben arkadaşlarımla görüşeceğim gelme bize başka yere git demişliği de var.
bu kalma etme olayları dışında da para konusunda çok garip söz konusu bensem. babam cidden iyi para kazanıyor. eşimle benim aldığımız toplam maaş kadar tek başına kazanıyor. annemle kardeşimin de maaşları iyi, eve bir hayli iyi para giriyor yani. benim de telefonumun hafıza kartı bozulmuştu yakın zamanda. bimde 32gb hafıza kartı 20 liraya satılacakmış o hafta da. babamın sabah işe giderken yolunun üstünde 2 tane bim var. arayıp rica ettim geçerken bana alır mısın ben sana vereceğim parasını diye. ona bile güvenip almadı. 20 lirasını bile gözden çıkaramadı benim için ki zaten ödeyeceğim demiştim ama ödemeyeceğimi düşünüp bu akşam eve gelirken sen uğra yarın için bana ayırın ben gelip alacağım de yarın akşam da git al dedi dalga geçer gibi. he baba he deyip kapattım ben de telefonu.
bu anlattıklarım şimdilik aklıma gelenler. babam zaten çok fazla kimseyle anlaşamaz ama benimle arası çok iyiydi. hatta evlenirken sen de gidiyorsun, artık bu evde kimse benimle konuşmayacak dediği için yeni evliyken kaç zaman vicdan azabı çektim sanki onu yüzüstü bırakmışım gibi. evlat olarak tüm yapmam gerekenleri yapmama, her ihtiyacı olduğunda yanında olmama rağmen beni evde istememesi çok kalbimi kırdı. üstelik eşimi çok seviyor, onunla dışarıda da görüşüyorlar, birlikte plan yapıp vakit geçiriyorlar. adam resmen kendi evladını sevmiyor!
yarın akşam annem yolculuğa çıkacağı için akşam çaya gideriz hem iyi yolculuklar dileriz diye plan yapmıştık ama gerçekten bu duyduklarımdan sonra ne eve gidesim ne de babamı göresim kaldı. gördüğüm anda sinirimden ağlamaya başlarım biliyorum kendimi. dünden beri de kendimi tutamayıp durup durup ağlıyorum zaten. hatta babamla uzun bir süre görüşmek istemiyorum ama zaten yaşlı adam bir daha görme fırsatın olmayabilir bile diye düşünüp kendi kendimin vicdanına da oynuyorum bir yandan. olayı anlatan da annem olduğu için babama da çemkirip sinirimi atamıyorum annem şikayet ediyor gibi olacak diye. anneme de kötü davranıyor, kadıncağız ağlayarak aradı beni dün baban iyice çıldırdı artık diye.
siz olsanız ne yapardınız? mümkün olduğunca az mı görüşeyim yoksa sonuçta babam deyip susayım mı yine?
size yönelik kasti bir tavrı yok. babanız o. babalar çoğu zaman bir çok konuda kendilerini yalnız ve terkedilmiş hisseder.
tavrı ne olursa olsun yalnız bırakmayın.
valla açıkçası anne/baba diyip şartsız koşulsuz bağrına basmak çok da mantıklı gelmemiştir bana hiçbir zaman. bu yazdıkların sadece bu kadarsa ve arkasında başka bir olay yoksa, bir de kardeşinle görüş derim ben, ona da aynı şekilde mi davanıyor iyice emin ol.
sen evden gittin diye yapıyor olabilir (ne kadar evlisin bilmiyorum) ama sevdiği bir evladıysan belki de hissettiği duygu (haksız da olsa) ihanete uğramak ya da terkedilmekle eşdeğerdir.
belki de farkında olmadan yaptığın bir harekete o çok kırıldı, sana da söylemiyor ve bunun kinini tutuyor olabilir.
baban diye herşey güllük gülistanlık olacak diye bir kanun yok asla. belki de böyle kabullenmek ve mesafeyi korumak gerek. her baba/ana iyi olsaydı dünya en baştan mükemmel bir yer olurdu zaten...
bazı insanlar yaşlandıkça huysuzlaşır
benim babam da gençken aksi bir adamdı, şimdi pamuk gibi şeker gibi bişey oldu :)
en büyük çocuğum, bazen durup düşününce, ikisi aynı insan değilmiş gibi geliyor. ufaklar farkı pek bilmiyor ama ben hatırlıyorum herşeyi.
maalesef şanssızmışsınız sizde de tersi olmuş. ama bi de düşünün ki aynı huysuzlukları kesin annenenize de yapıyor, evdeki kardeşinize de yapıyor. yani bi sizi sevmiyor diye bişey yoktur (belki siz evden gittiniz diye size biraz daha fazla "küsmüş" olabilir, o kadar) Mümkün olduğunca az görüşün diyemem ama tabi ağlamayacak, fevri davranmayacak, kontrollü kalabilecek kadar görüşün. bunları yapmaya gayret edin, yapamayacaksanız görüşmenizin de bi manası yok.
Anlattıklarından sonra yorumum, babanın aslında kendiyle sorunu var demek olacak. belli bir yaştan sonra huysuzlaşıp çocuk gibi oluyorlar, en ufak şeye küsüyorlar alınıyorlar. karakterleri yaşlandıkça inanılmaz değişiyor malesef.
tabi ki onun davranışlarından sonra sen de kırılmışsın haklı olarak. karşındaki elin oğlu değil baban sonuçta. insan aman ne hali varsa görsün diyemiyor kolay kolay.
İnan ki çemkirsen de için rahatlamayacak, çünkü bu adam değişmeyecek. Sen de ilerde pişman olabilirsin bu yüzden hatta.
Babam deyip sussan da bu yaşadıkların tekrarlanacak ve sen üzülüp duracaksın. O yüzden bence biraz mesafeyi koru. Zor zamanlarında yanında ol, hayırsızlık yapma ama çok da üzerine gitme bu durumun.
bence sen evden gittikten sonra adam sana sinir yapmış. belki isteyerek belki istemeyerek.
bırak ya ne hali varsa görsün muhattap olma.
annenle kardeşin de sana gelir sen gitme o adamın ayağına madem istemiyor. herkes anne baba olmamalı bence.
ölürse de ölsün görmezsin bir daha ne vicdan yapıyorsun kendi istemiş böyle olmasını.
kıyamam. insan kaç yaşında da olsa annee-babasından şefkat bekliyor, değil mi? okurken kendimi yerinize koyunca gözlerim doldu.
sizi sevmediğini düşünmüyorum; sizi sevmese eşinize cehennemi yaşatabilirdi. bence başka problemler var; yaşlılık, evliliğinizi kabullenmeme vs. bilmiyorum iletişime ne kadar açık birisi ama konuşmayı deneyebilirsiniz isterseniz.
böyle kendi kendinizi yıpratmaktan başka hiçbir şekilde ilerleyemeyeceksiniz çünkü.
koy götüne rahvan gitsin
babaysa babalığını yapsın. bence önce al bi' karşına konuş. sadece ikiniz olun ve mümkünse ev harici dışarıda bi' yerde. kendini çok rahat hissetmesin sana karşı. hala daha sorunum yok ben böyleyim tarzında yaklaşıyorsa ilk yazdığım şeyi uygula.
klasik baba hazımsızlığı bu. hiiç üzerine alınma. seni sevmediği için değil tam aksine sana çok değer verdiği için yapıyor.
bizim kızlar evlenirken babaları neler yaptı bi anlatsam.. kafayı yemek üzereydim. hala daha tam düzelmiş değil. bi tuhaf oluyorlar, aksilenmeler, ters ters şeyler... bu durumlarda olan daha çok analara oluyor. idare edecem diye göbeğim çatladı.
erkekler kız evladım olsun ama hiç büyümesin kafasındalar. erkek kardeşim kızı daha ufacıkken başladı. damada bilenmekler, büyümesin böyle kalsın demekler.. o yapı olarak biraz fazla kıskançtır. şimdiden dertlenmeye başladı zavallım :)
sizin ortam da babadan çok diğer aile bireyleriyle görüşmeye uygunmuş. içinden neler düşünüyordur şimdi o. "unutuldum ben, bana hiç değer vermiyor, beni sevmiyor" dediğine bahse bile girerim.
görüşmeleri sıklaştır. ona sevgini göster, onu eskisi gibi sevdiğini, hayatında onun yerinin başkası tarafından doldurulmayacağını hissettir. yelkenler hemen suya iner.
valla ben olsam bir seferlik onunla yanlız kalacağım ve tüm bunları konuşacağım bir plan yapardım. oturup enine boyuna konuşurdum. sorunları orada çözmeye çalışırdım. oradan kalktıktan sonra hala devam ediyorsa, görmezden gelirdim.
Babanı ihmal etmişsin,görüşmemişsin.Sen görüşmeme nedeni olarak babanın sürekli arkadaşlarıyla olmasını gösstermişsin ama babanın böyle düşündüğünü hiç sanmam.
Kendi evinde yemek organize et ve anneni,babanı,kızkardeşini kısaca herkesi çağır.Sonradan bir bak bakalım babanın davranışları değişecek mi.Baban muhtemelen duygusal olarak bir şeye bozulmuş.
Üstteki çok bilmişleri de sallama
dostum açıkcası çok sıkıntılı bir konudur bu işler memlekette. herkesin babasıyla anasıyla bir davası var muhakkak.
ancak bu olaylara çok gelenekçi yaklaşıyorum ben ve diyorum ki.. ne olursa olsun babandır, atandır, varlığının tek sebebi o adamdır. o yüzden hayat koşullarınızı veyahut evliliğinizi sıkıntıya düşürecek bir durum içerisinde değilseniziz babanıza bir adım daha atıp biraz daha gayret göstererek onu sevdiğinizi ve saygı duyduğunuzu belli edin.
düzelmeyecek olsa bile siz en azından vicdanen rahatlarsınız.. muhakkak her şeyi yapmışsınızdır, evlat olarak değer vermişsinizdir babanıza ancak baba ve anne için küçük bir deneme yapmak çok da sorun olmamalı diye düşünüyorum.
birleşip yeniden ayrılmak zorunda kalmak zor geliyor, o yüzden bu durumlardan son anda da olsa kaçıyor olabilir. sevmemek değil, aksine çok büyük bir sevgi görüyorum ben arada; içini acıtacak kadar çok büyük bir sevgi hem de. acı çekmektense yok sayma yolunu seçiyor sanırım baba.