
bazı insanların sonradan "keske bunu söyleseydim" dediği seyleri tartışma sırasında söylerim, ama sonrasında da kendi keşkelerim arada sırada olur


hazır cevabım. dumur eder bırakırım genelde.
arada duygusal ilişkim olan biriyle tartıştığımda bazen sonradan şöyle şöyle deseymişim dediğim oluyor ama nadir.


şunu da deseydimcilerdenim


%80 hazırcevap, %20 keşkeci.
hayat tecrübesi etkili, biraz da karakter yapısı.


Bir an dude sorusu gibi geldi, korkmadım desem yalan.
Bol bol kavga değil de argümanlı argümanlı tartışmaları becersem de beceremesem de çok severim ama hiç hazırcevap değilim. "Bu da sana kapak olsun" yeteneğim yok. En fazla "Cart, kaba kağıt", ötesi yok. Sonradan da "Keşke şunu deseydim" demiyorum, demek ki hazırcevap olmadığım gibi, uzun sürede bile cevap bulamıyormuşum.


ingilizce biliyorsaniz size sunu oneriyorum;
www.coursera.org
bir kismini takip ettim. cok sey katiyor insana


kazandığım ve kısmen kaybettiğim bir özellik. abim kava kuvvet kullanınca bende çene ve argüman gelişti :D
ben biyolojik olarak herkeste aşağı yukarı benzer bir beyin, dolayısıyla benzer yetenekler olduğunu düşünüyorum ancak pratik yapmak, ilgi duymak ya da zorunluluk gibi nedenlerden belli yanlarımız diğer yanlarımızdan daha fazla gelişiyor.
bir zamanlar bu konuda gerçekten fenaydım. küfür yerdim bazen. ama bu özellik çok iyi bir özellik değil söyleyeyim. ben kognitif anlamda artık aynı seviyede olmadığım, aklım dağınık olduğu için üzülüyorum sadece yoksa gerçek anlamda münazara özelliği taşıyan etkileşimler dışında bu insanı ergen duygusallığına iten, üzüm yemek değil bağcı dövmek isteyen bir özellik ve en büyük güdüleyici faktörü de haklılığını empoze etme isteği. haklıysan da iyi bir şey değil bu. insanlar "aa doğru" demek istemiyorlar sırf bu kadar jerk olduğun için ve hiçbir anlamı kalmıyor. ilişkiler için iyi değil.


cuk oturtanlardanim, fazla insan kalmiyor etrafta ama tartismayi yapan insanlar bir sey hakkinda konusup, fikir paylasmaktan ziyade karsisindakini alt etme cabasindalar. bu yuzden lafi koyuyorum.
