Ne ola ki "caktim beykozu"?
merhaba. beykozda eskiden rakı fabrikası varmış onunla alakalıdır kesin. bomonti dedigim de aklınıza nasıl şu anda bira geliyor o hesap.
bana pek rakıdan bahsediyormuş gibi gelmedi :)
şarkıyıda dinledim sanki vurgulama yanlış yerde olmuş gibi ama fikrimde kararlıyım içmiş bence rakıyı cesaret gelmiş açılmış kıza.
Rakıdan bahsetmediği kesin. şarkının bütününü bir kez dinleyen zaten bunu anlayabilir.
Kız o gün eve geç geliyor ve niyazi'yle takılıyor. o akşam fazlaca rakı içiyorlar. sonra kız eve gidiyor. annesi kızın babasına durumu anlatıyor. bizim kızda bir haller var diye. sonra kız da evden kaçıyor.
çaktım beykozu dediği de bugün "mala vurdum" anlamında kullanılan argo bir tabir. sen sarhoşken beraber olduğunu söylüyor kıza... bunu da meyhanede anlatıyor zaten adam etrafındakilere.
sonra kız evden kaçıp geneleve düşüyor vs.
zaten cem karaca bu şarkıyı bu şekilde evden kaçıp geneleve düşen kızların sorununa değinmek için yazmış ve söylemiş.
**************************
Safinaz (1978)
Gün doğmadan uyandı kapıcı Kasım Arandıda yaktı ilk Bafrasını. Sonra kalktı kaloriferi
Dışarıda yaman bir ayaz vardı. Asiye karısı, kızı Safinaz. Uyuyorlardı sessiz, upuzun.
Dün bütün gün on numarada çamaşırdaydılar. Ellerin kirini yugmaktan yorgun.
Yeni bir gün diye düşünmedi ki. Değişik ne olacaktı ki. Onca daire onca merdiven.
Ekmek al, bakkala git, çöp dök çöp. Yaktı ocağı çayı demledi Sonra da kaldırdı Asiyesini.
Ben çıkıyorum dedi siparişlere. Gecikmesin kızı uyandır dedi. Asiye kadın zorla yekindi.
Of dedi bir of anam anam. Kızım Safinaz kalk okul vakti. Daha çok uykum var uykum var.
Güz günü dökülen yapraklar gibi. Öyle farksızca geçerken yıllar. Asiye temizlikte Kasım yok.
Safinaz orta ikiye başlar. Okusun tek taş çekerim sırtımda. Okusun kul olmasın ellere.
Geçtikçe sınıfları Safinaz yıl sonunda. Kasılıyordu kapıcı Kasım, kasım kasım.
Herşeyin fiatı artıyordu ancak. Et, süt, bez, tuz ve yakacak.
Ve kitap ve defter ve kalem ve de açacak Artmayan tek şey aylığıydı Kasımın.
Artmayan tek şey aylığıydı ancak.
Fiatlar artıyordu. Kasımın ücreti sabit. Fiatlar artıyordu. Safinaz okuyordu
Safinazın okuduğu kitaplar yazıyordu Bir doktorun işçiden şerefli olduğunu.
Fiatlar artıyordu. Kasımın ücreti sabit. Kasımın ücreti fiatlara yetmiyordu.
Birkaç ay daha sıktı dişini kapıcı Kasım. Safinaz artık okula gidemiyordu.
Mecburdu Safinaz da artık çalışmaya. Aile bütçesine katkıda bulunmaya.
Okul önlüklerini ağlayarak çıkardı. Daha ondördünde fabrikaya başladı Safinaz.
Gine erken kalkıyordu Safinaz sabahları. Her sabah geçerek o aynı sokaktan.
Kendi gibi insanlarla doldurup fabrikaları. Kendi gibilerine satıyorlardı malları.
Safinaz ondördünde at gibi çalışıyor. Sendika yok, sigorta yok, iş güvenliği de yok.
Safinaz hafta sonları sinemaya gidiyor. Bekliyor filmlerdeki o zengin bey çocuğunu.
Kendinden büyük kızlar kuaföre gidiyorlar. Hafta sonları boyalar sürüyorlar yüzlerine.
Pazartesileri localardan sözediyorlar. Safinaz anlamadan bakıyor yüzlerine.
Safinaz foto roman okuyor, Safinaz kupon kesiyor. Babası kader diyor, piyango bileti alıyor.
Gündengüne yaşlanıyor dertleniyor anası. Safinaz eve erken gelmekten sıkılıyor.
O aybaşı, aylığından pudra aldı kendine. Bir çift uzun çorap, topuklu ayakkabı.
Pudrayı sürüp sürüp aynada baktı yüzüne. Ve o hafta sonu eve biraz daha geç geldi.
Bir emeklinin oğluyum adım Niyazi. Jön Niyazi de derler dostlar sağolsun.
Lise sondan terk okul durumu Fabrikada muhasebeye takılıyorum.
Peder sağolsun levazımcıydı Çok dostları vardı o zamanlardan
Eskiden yağ tüccarıymış şimdiki patron Babamın dostuymuş o zamanlardan.
Okulda çok çaktım matematikten Şimdi matematikten buluyorum yolumu
Ne biçim dünya bu dinine yandığım, Aç bir ufak daha kafamızı bulalım.
Ha onu diyordum abiler adım Niyazi, Jön Niyazi de derler dostlar sağolsun
Geçenlerde bir yavru düştü fabrikaya, mmmm fıstık gibi, ama adı biraz faul.
Yani Aysel diğil, Canan diğil adı Safinaz... Hoş hepisi naz olsa ne yazar.
Geçende karşılaştık iş çıkışında, çaktım beykozu dedim. 'Haftasonu, hani
anlarsınya... 'Bir kötü pudra sürmüş çıktı da geldi. Keh, keh, keh, keh, keh.
Aylardan Ramazan, teravih sonrası Namazdan dönene dek bekledi karısı.
Gelince Kasım usul usul dokandı. Bu kızda bir haller var dedi Asiye.
Kasım irkildi 'Nola' dedi. 'Nolabilirki?' Asiye sustu başını önüne eğdi.
Sonra da fısıldar gibi konuştu Asiye. Dün gece sayıklıyordu 'Yapma Niyazi'
Kasım dellendi fırladı yerinden. Tutup dövdü kızı Allah yarattı demeden.
Hiç ağlamadı Safinaz öylece baktı babasına. O akşam çıktı gitti ve bir daha eve hiç dönmedi.
Baba evinden çıkıp gitmek kurtuluş mu kurtuluş mu?
Düşündü mü bu yolun sonu düzlük mü ya yokuş mu?
Varacağın en son nokta doğru mu yanlış mı? Nereye Safinaz?
Niyaziden hayır umma, ilaçsız bir kele benzer.
Fabrikadan yömiyen söylesene neye yeter. Bak duruyor hususiler el ediyor cici beyler.
Nereye Safinaz? Genelevde sermayesin patron alır kazancını.
Dostun kumarda kaybeder senden çıkarır hıncını.
Yıllar geçer sen çökersin dilenirsin aç avucunu Nereye Safinaz?
Bazen şansın yaver gider, biri çıkar evlenirsin Bazen açarsın gözünü bir genelev işletirsin
Söylesenize Safinazlar, bütün bunlar kurtuluş mu? Kurtuluş nerede nerede Safinaz?
Onbinlerce Safinaz kurtuluş nerede?
'Safinaz' Bodrum'daki Anadolu'yu anlatır. Kapıcı Kasım’ı. Karısı Asiye ve kızı Safinaz'la tek göz odada yaşar… Bu türkü, kötü yola düşen gerçek Safinaz'ları anlatır. Karaca bu albümün kapağında da şunları kaleme almıştır: "Safinaza ve halkımıza… Bacılarım, kardeşler bu albüme sizlerden birinin adını verdim. Kızmayın, siz ve sizin gibileri hep gördüm. Hala da görmekteyim ... Bazen bir büyük kentin tek ortak yanlan vardı. Yarınsız olmaları ... Şimdilik… Bu albümü Safinazlara acıdığımdan yapmadım. Acıyamam ki! Ama sizi bu hale düşürenlerle kavgam, sizi ve herşeyi kurtarana dek sürecektir. Şimdi bazıları, 'Sana ne canım, sen mi kaldın kurtaracak dünyayı!' diye uzun kulaklı bir soru sorabilirler. Ancak halkımın sağduyusuna şükür, hala şarkılarımı söylüyorum. Amacım mı ne? Herhalde 'Vatan Millet Sakarya' üçleminin ardına sığınıp cebinizdeki paraları avuçlamak değil. Elinizdeki albümün fiyatı ne olur bilemem. Belki iki kilo kıyma fiyatını aşar bu albümün ederi; ancak bunun hesabını IMFden sormak gerek. Derya davul, Salih trampet trombon, Bülent tenor Soprano ve flüt, Hami bas, Fehiman gitar çaldılar, ben de söyledim. Siz de Umarım aldınız, dinliyorsunuz ... Ama! Ama Safinazların kaderi değişmedi. Var mısınız dinleyenler, kurtaralım Safinazları. El ele verelim ve… Değil yalnız Safinazları, çocuklarımızın yarınını kuralım. Kırk beş milyon halkımız. Elele verelim ve komayalım kurdu girsin sürüye. 1978. Sevgiyle Cem Karaca. (Sabancı 2006:74)
*******************
www.youtube.com