Çevirmeye başladığımda farkettim ki hep geçmiş zaman olarak yazıyorum, yani aslında geniş zamanla anlatılıyor metin. Dialoglarda "says" diyor mesela, ben bunu geçmiş zaman olarak çeviriyrum. Yanlış mı yapiyrum?
"I use the wooden step box to climb into the wagon that waits for us, and reach a hand back to help Oliver hoist himself up as well."
For a moment, I want to burrow in. Soak up the comfort he offers and pretend he can make it better. Instead, I sit up, back straight, just the way Dad taught me."
Bunları, işte "çıktım... istedim" gibi yapmak lazım gibi anlıyorum.
“It’s probably my job to tell you life isn’t fair, but I figure you already know that.” His voice is steady, but his eyes look sad.
...görünüyor. denmez heralde dimi?
Daha önce hep past yazılanı mı çevirdiim nedir, şimdiki zaman Türkçe de okumamışım herhalde . Ne yapacağımı şaşırdım.
yoo yanlis degil. turkcede onlar genis zamanda ancak fikralarda falan kullaniliyor. bir de alintilarda. burada olay akisi var. yanlis olurdu sanirim.
misal: nasreddin hoca "gole maya caliyorum" der ve devam eder...
ya da: freud totem ve tabu adli kitabinda soyle der "..."
ama "ahmet kitabini masaya koyar ve devam eder. sonra annesine evde ne yemek vardi diye sorar" diye bir anlatis tarzi yok.
Kitap yayıncılığında da genelde geniş zaman geçmiş zaman olarak çeviriliyor. Zira bizde geniş zaman kullanımının alanlarıyla İngilizcedeki bir değil.
COK ZAMAN(!!!) kafasindan gecen seyleri soylerken genis zaman, tanikmiscasina olan seyleri anlattigi yerde (gerek kahramanin, gerek yazarin) gecmis zaman. zaten kafasindan gecen seyler diyalogla ayni mantik olur.
misal soyle bir sey uydurayim.
"Oh my, he takes his gun out. What will I do now?" - "Eyvah, silahini cikariyor. Simdi ne yapacagim?"
vs.
He takes his gun out and yells: "Stop!" - Silahini cikardi ve "Durun!" diye bagirdi.
Ama tabi yerine gore genis zaman da kullanilabilir, narrative'ine bakman lazim. Her zaman gecerli bir kural yok yani.
Çok teşekkürler ya valla, çok makbule geçti. Bi de örnekler vermişsiniz, çok sağolun güzel insanlar.