[]

YouTube videomda şu atraksiyonu nasıl yaparım?

Aşağıdaki videoda olduğu gibi kendimi sağ altta küçük bir daire içinde göstermek, ekranın çoğunu sunuma ayırmak için hangi programı kullanmalıyım?

youtu.be

Teşekkürler.

 
Ekranı o şekilde kaydeden ekran kaydedici programların olduğunu biliyorum. Ama isimlerini veya detayları bilmiyorum.
"Ekran kaydı + webcam" gibi aramalar yapabilirsiniz.

  • michael_knight  (22.05.24 15:19:02 ~ 15:20:21) 
Mac kullanıcısı iseniz final cut pro'da da yapabilirsiniz.

Mantıken üst üste 2 videoyu koyuyorsunuz ve sonra kendinizinkini küçültüp sağ alta yerleştiriyorsunuz.

michael'in dediği programlara örnek eskiden Camtasia Pro vardı ama hala duruyor mu bilmem. Üni'de kendi videomuzla birlikte sunum yapmamız gerektiğinde onu kullanıyorduk. Tabi bahsettiğim yüzyıllar önce : )
  • la traviata  (23.05.24 11:34:33) 
[]

Hayatınızda kazandığınız en kolay para neydi?

Merhabalar. Sene başından beri online eğitim veren bir şirketle çalışıyorum. Bir ay öncesine kadar YouTube kanallarında online dersler veriyordum, sonrasında video edit işlerinde yardımcı olmaya başladım. Branşımla alakalı çekilen videoları alt başlıklarına göre ayırıyorum ve dört videonun editi için yaklaşık 1000 TL alıyorum. Bana göre, benim sektörümde bayağı kolay para klasmanında bir uğraş bu. Vicdanım sizlamiyor ama kendimi çok zorlamadan, erken kalkmadan, hoşlanmadığım insanlarla iletişim kurmaya çalışmadan hayatımı idame ettirecek kadar kazanıyorum ve bu beni inanılmaz hafifletiyor.

Siz en son ne zaman, hangi işi yaparken böyle hissettiniz? Ne kadar sürdü?

Teşekkürler.

 
Ekim ortasında şirkete girip ciddi bir miktar yıllık performans primi aldım.


  • gabe h coud  (18.05.24 20:06:58) 
zamanında çalıştığım bir şirkette 1-2 saat uğraşarak yaptığım ciddiye almadığım bir iş kategorisini, aynı sektörde freelancer çalışan bir arkadaşım benden müşterisi için istemişti, faturasını kendi adıma keserim parayı sana atarım demişti öyle anlaştık. yine 1-2 saat uğraştım ve o zamanın parasıyla maaşımın yarısından fazlasını almıştım.


  • nahtoderfahrung  (18.05.24 20:37:55 ~ 20:38:30) 
2021'de epey büyük bir şirketin kurum içi eğitim videolarının metinlerini düzeltip 1-2 saatimi alan her metin paketi için 2000 lira alıyordum. Çok az işe çok iyi paraydı, işi yapan esas arkadaşın şirketle arası bozulunca benim de bozulmuş sayıldı :)


  • kobuzchu kiz  (18.05.24 20:38:32) 
Kepçenin çalışmasını izlemek için para aldım. Tek işim buydu, oturup kepçenin kazı yapmasını izledim. Bence bu oyunu ben kazandım :D


  • akhenaten  (18.05.24 20:46:48) 
15 senelik çıkamadığım izin paralarını s. s. vermeleri. su gibi geldi.


  • evimin paspasi  (18.05.24 20:59:06) 
ortaokuldaydım. ben bu liseye giriş sınavına 2008'de girdim. o yüzden o aralık olmalı.

çok zengin bir arkadaşım vardı. kız ingilizce dönem ödevi tarzı bir şey için benden yardım istemişti, para da veririm demişti. uğraşmak istemediğim için uçuk bir meblağ sallamıştım, çok normal bir miktarmış gibi "tamam" demişti. yaptığım iş bir saat bile sürmemiştir. ingilizceyle arası iyi olmayan bir ortaokul öğrencisi için sıkıcı bir ödevden fazlası değildi. ben ingilizceyi hem seviyordum hem de iyiydi yani, çat çat üzerinde bile durmadan bitirdim.

yanlış hatırlamıyorsam 100 lira vermişti. şimdi baktım 2008'de asgari ücret 608 liraymış ki bu dediğim olayın 2007'de gerçekleşmiş olması daha muhtemel, sınav senesinde kimse öyle ödevle filan uğraşmıyordu çünkü. onu da geçtim yaşım 13 filan.
  • mark greg sputnik  (18.05.24 21:26:22) 
1- bir roman çevirimi kitap basıldıktan birkaç sene sonra başka bir yayınevi almak istemişti. böylece bir çeviriyi iki yayınevine satmıştım. ikincinin parası havadan gelmişti.
2- spotify'da popüler olan bir listeme ücretle şarkı kabülü yapıyordum. bir dönem usd üzerinden güzel para kazandım. hala az çok geliyor bir şeyler.
3- pena'da entry'mi video yaparken ekşi sözlük para vermişti :)
  • sir gawain  (18.05.24 22:00:34 ~ 22:12:27) 
banka promosyonu bence asiri havadan gelen bir para. online seminer izleyince full ek ders yatmasi da hakkindan fazla bi gelir. ama en cok bitcoinden kazanmisimdir o tatli donemde


  • ala09  (18.05.24 22:39:48) 
Pandemide bir açıkhava avmsinden aylığı 3 bin TL'ye stand tuttum. 500 TL sini peşin verdim. 4 bin TL'lik de ürün koydum. Açıkhava avmsi olduğu için pandemide ve ardından çok iş yaptı. 350 bin TL ye yüzde 30 hisse vererek yatırımcı aldım. Bir sene sonra bir sene boyunca kazandığı 700-800 bin TL haricinde 1 milyon TL vererek hissesini geri verdim. Şimdi 4.5 sene sonunda 5 milyon TL'ye tamamını satıyorum. Stand zamanla mini dükkana donustu ama yılda 20 milyon ziyaretçinin geldiği bir yerin girisinde olmanın ve pandemide risk alıp tutmanın karşılığını misliyle aldım. 4.5 yıl boyunca kazanıp harcadigim paralardan hiç bahsetmiyorum. Kolay değildi çok yorucuydu ama aşırı karlı bir iş firsatiydi.


  • alimcgraw  (19.05.24 10:58:56) 
Altcoinlerin birinden bir gecede araba parası aldım, tamamen şansına oldu.


  • mirty  (19.05.24 11:12:30) 
Toplamda bir ya da iki saatimi alan, bazı metinleri birkaç kritere göre değerlendirme işi vardı, yaptığım işler arasında belki de en kolayı ve saat bazında en çok kazandıranıydı. Toplam iş için 3500 tl civarı almıştım iki yıl önce. Bir daha da gelmedi öyle bir iş:((


  • playing star again  (19.05.24 13:14:14) 
[]

Başlangıç pozisyonu maaşı görece yüksek meslekler

Merhaba. 12 yıllık matematik öğretmeniyim ama artık bu işi yapmak istemiyorum. Daha önce farklı olarak çağrı merkezinde çalıştım. Başlangıç olarak iyi kötü bir maaş alabileceğim ve kendimi geliştirdikce ekonomik olarak rahatlatacak ne yapabilirim?

İstanbul'dayım. Yaş 37, kadınım.

Teşekkürler.

 
Sektör tavsiyesi de alabilirim, "Bir şekilde gir, illaki yukselirsin" dediğiniz.


  • sekizdokuzon  (15.05.24 12:45:02) 
Denetim ve muhasebe alanında çalışabilirsin.


  • gabe h coud  (15.05.24 13:00:32) 
maaşlardan dolayı mı yapmak istemiyorsunuz yoksa öğretmenlik mi yapmak istemiyorsunuz

özel derslerden acayip para kırabilirsiniz gibi gözüküyor çünkü yeni sektöre zaman harcamak yerine
  • jülsezar  (15.05.24 13:10:47) 
yazılım iş yapar her zaman


  • duyurukullanıcısı  (15.05.24 13:36:40) 
Ben de özel ders yazmaya geldim.
Çevre edinip iyi de bir düzen tutturursanız aldığınız maaştan fazlasını kazanıp daha rahat çalışanilirsiniz.

  • kirmizipilotkalem  (15.05.24 14:57:22) 
Selam, ucretsiz ders vermek istediginizi gordum saygi duydum. O zaman kayda deger tavsiye verelim dedik. Zaman/kazanc egrisi esasiyla kafamdan kaba hesap yaptim.
Figma ogreniyorsun, olursa yaninda birkac a2 b1 seviyesinde tasarim programlari tercihen adobe olabilir. Daha sonra ui uxci olarak ister freelance ister yabanci islerle ilerliyorsunuz. Figma ogrenin ama o elzem. Ayrica ozel ders, youtube kanalina yuklenmek de dusunulebilir. Zaman egrisi yuksek ama kazanc baslarsa bir sure sonra video atmaya gerek kalmayacaktir.

  • optimistbakunin  (15.05.24 14:58:11) 
sosyal mecralara yönelin, azıcık isim yaptınız mı paraya para demezsiniz. youtube kanallarından teklif gelebilir artı özel derslerden inanılmaz kazanırsınız. bir de üstüne alanınız matematik, ben olsam asla bırakmazdım.


  • candide  (15.05.24 17:59:44) 
[]

Ücretsiz Matematik & Geometri dersi veriyorum

YKS ye hazırlanan öğrenciler için ücretsiz online matematik ve geometri dersleri veriyorum. Daha çok soru çözümü ve eksik konuları tamamlama üzerine haftada bir ya da iki ders saati ayırabilirim. Çevrenizde özellikle desteğe ihtiyacı olan fakat maddi durumu olmayan lise öğrencilerini yonlendirebilirseniz çok mutlu olurum.

Duyurumu dilerseniz sabitleyebilirsiniz.

Teşekkür ederim.

 
[]

Nasıl İs Kurulur

Başta YouTube dan ücretsiz Matematik -geometri dersleri vereceğim (bunun için ya bir stüdyo kiralamam ya da ekipmanları alıp evi stüdyoya cevirmem gerekiyor), sonrasında iş tutarsa diğer branşlardan öğretmenlerin de ders vereceği bir online eğitim platformu için çalışmaya nereden başlamak lazım. Kadın girişimcileri destekleme fonlarini mi kovalayayim, KOSGEB e mi basvurayim?

Daha önce şirket kurmuş ya da kuruluşuna şahit olmuş arkadaşlardan öneri bekliyorum. Teşekkür ederim.


 
Baslangicta maliyetleri minimumda tutmaniz lazim. Geometri dersi icin studyoya ihtiyaciniz yok mesela.

Ben eglence amacli su adami izliyorum bazen, goreceginiz uzere studyosu yok ve videolari milyonlarca kez izleniyor: www.youtube.com
  • sertac akin  (22.04.24 18:34:20 ~ 18:34:41) 
bol bol video çekip önce izlenir hale gelin derim. şirket bu iş için zaten gerekli değilken şirket gibi hantal bir yapı ile başlamak çok akıllıca değil.


  • enteg  (23.04.24 10:02:21) 
[]

İstanbul Film Festivali - Önerdiğiniz Filmler

Var mıdır "Şu filmi mutlaka izlemelisin" dedikleriniz? Teşekkürler.




 
[]

İstanbul'da onerebileceginiz IELTS kursu

Selamlar;

Dün benzer bir duyuru açmıştım, bugün de sizlerden gidip beğendiğiniz, faydasını gördüğünüz bir IELTS kursu önerisi alabilir miyim?


Avrupa yakasında yaşıyorum, Kadıköy'e de gidebilirim kurs için.


Teşekkür ederim. İyi günler.

 
[]

ÖABT Lise Matematik için Online kurs ya da hoca tavsiyesi

Önerebileceğiniz bir kurs ya da öğretmen var mıdır? Canlı ders olmasa da olur. Derslerin videolarına en azından bir yıl boyunca ulaşabilebileceğim şekilde programlanmış bir kurs arayışındayım.

Teşekkür ederim.


 
Eşim yüksel keleş'in derslerini almıştı. 130. Oldu


  • rodeocu  (28.03.24 22:21:24) 
[]

Bayramda Eskişehir'de gidilebilecek eğlence mekanları

Selamlar;

Üç kadının gidip eglenebilecegi bir mekan önerebilir misiniz? Arife günü gecesi ya da bayramda gitmeyi düşünüyoruz.

Teşekkür ederim.

 
Ben gitmedim de bizim bölümdeki kızlar tüm kız kıza bekarlığa veda kutlamalarında falan Schön'e gitti. Daha meyhane gibi ortam için de Piraye'ye gittiler


  • nundu  (17.03.24 00:37:45) 
[]

M7 metro bugün sabaha kadar açık mı

Sb




 
Hayır.

Sadece cuma ve cumartesi.
  • put it in your appropriate place  (02.03.24 22:23:19) 
www.metro.istanbul
3 mart pazarı seçip saatlere bakınca sabah 6'ya kadar yarım saatte bir metro var. (Sadece cuma cumartesi dediği cumadan cumartesi sabaha ve cumartesiden pazar sabaha kadar olması lazım.)

  • kobuzchu kiz  (02.03.24 22:26:55) 
[]

Flört ederken karşıdakini kopyalamak

İkidir başıma geliyor. Özellikle mesajlasirken kullandığım kelimeleri, hitap şekillerini ya da anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri birebir kopyalayan insanlara denk geliyorum. Beni bir tık rahatsız ediyor. Bu kopya davranışların nedeni nedir? Sizin de başınıza geliyor mu?




 
"anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri " hariç evet.

sorun görmüyorum. birbirine karışmış oluyorsun, karışım oluyorsun. iki taraflı oluyor. sorun görmüyorum.
  • tabudeviren  (15.02.24 23:51:57) 
Çabuk benimseyenlerde olur, genellikle de kendilerinde olmayanlara denk gelince bunları kişiliklerine katmak için bir işaret olarak görürler. "Kopyalamak" diye tanımlarsanız tabii rahatsız olursunuz, "örnek alıyor" deyin, gülümsersiniz.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (16.02.24 01:05:17) 
İş hayatı bunlarla dolu, akşama kadar bahis sitelerinden çıkmayanlar sizden yıllar içinde ögrendiklerinizi içinde belirli kelimeleri çekip ortamlarda kendileri konuya hakimmiş gibi davranır.


  • liberal  (16.02.24 09:50:23) 
[]

Aranızda engelli raporu alan var mı? Süreç nasıl ilerliyor?

Tam teşekküllü bir hastaneden sağlık kurulu için randevu aldım. Süreç nasıl ilerleyecek diye merak ediyorum. Engelim gözümde.

Teşekkür ederim.


 
Randevudan sonra sana bir kağıt veriyorlar, tek tek bütün doktorlara muayene oluyorsun. Herkes rehbere göre engel oranını hesaplıyor. En son kurul için bir randevu veriliyor, kurul günü toplam engel oranın söyleniyor. Burada toplam engel oranın belirli formülle hesaplanıyor, internetten bakabilirsin.
1 hafta içinde e-devlete düşüyor.

  • gokank4  (31.01.24 17:53:17) 
[]

Taksim'de dans edilecek mekan

Girişte fahiş fiyatlar talep etmeyen ve bu akşam için müşteri kitlesi çok uçuk olmayan?


Çok teşekkür ederim.

 
45lik
Eskici bar

  • mor oje  (11.01.24 20:14:14) 
[]

Botoks ve dolgu işlemleri için klinik önerileriniz

İstanbul Avrupa yakasında onerebileceginiz, hizmet alıp memnun kaldığınız bir klinik önerebilir misiniz?

Teşekkür ederim.


 
Paranız varsa rene’ye gidilir. Amerikan hastanesi’nde de yapılıyor oraya da gidebilirsiniz.


  • herp  (07.01.24 22:03:27) 
[]

PDF dosyası üzerine soru çözümü yapabileceğim bir uygulama

Selamlar;

Grafik tabletle PDF dosyaları üzerine karalama, soru çözümü yapabileceğim ücretsiz bir uygulama önerebilir misiniz?

Teşekkür ederim.

 
[]

İstanbul Avrupa yakası metrobüs hattı güzergahında kitabevi kafe

Selamlar, İncirli - Mecidiyeköy metrobüs hattı üzerinde gidilebilecek önerdiğiniz bir kitabevi kafe var mıdır?


Teşekkür ederim. Iyi pazarlar.

 
[]

Makyaj 101 sorusu

Yükselen makyaj trendini yakalamak için f/p olacak şekilde nereden ne alayım? Çok basic önerilere ihtiyacım var. 14 yaşında makyaja yeni başlayacak bir kıza anlatır gibi anlatırsanız aşırı mutlu olurum.

Teşekkür ederim.


 
yukselen trend ne bilmiyorum ama kendine uygun hafif bir makyaj rutini olustur.

1- fondoten, kapatici/concealer ne kadar az uygulansa o kadar iyi zira cok kullaninca 2-3 saat icinde kotu gozukme sureci hizlaniyor. fondoten kesin sart degil ama kapatici gerekli bence. cildine uymasi onemli, cok acik renkli olmamali.
2- kirpiklerine maskara surmeyi ogren
3- gerekiyorsa uygun bir kalemle kaslarina takviye yapmayi ogren. kalemin sicak tonlarda kirmizimsi kahverengi degil daha kullu, grimsi tonlarda olmasi lazim.
4- belki biraz da allik kullanmayi ogren. tarifi surada (ingilizce): www.youtube.com
  • hot potato  (20.12.23 23:32:09 ~ 23:33:36) 
açıkçası çok amatörüm bu konuda ve bu yüzden cevap verebilirim. şahsen günlük makyajın hafif olması taraftarıyım bu yüzden,

- fondoten veya BB krem. cilt tonunuza göre bir BB krem olmazsa olmazdır
- göz altları koyuysa eğer stick concealer çok pratik
- nude veya pastel tonları far paleti, hafif tonlar. kalem farlar da iş görür, kullanımı daha basittir.
- rimel ve kirpik kıvırıcı
- birkaç tane ruj, genelde mat veya nude tercih ediyorum ben ama koyu veya parlak renkler de düşünebilirsiniz tamamen zevkinize göre

Bunlar benim ilk aklıma gelenler ama tabi daha çeşitli ürünler de var. watsons, gratis, rossmann mağazalarında her bütçe ve kaliteye göre malzemeler var. marka konusunda deneme yanılma yöntemi işe yarıyor. Ayrıca cilt tipinizi, rengini ve hassasiyetini de göz önünde bulundurun
  • babemsi  (20.12.23 23:50:40 ~ 23:52:47) 
ten makyajı için BB cream, highlighter ve tint, göz için glitter veya simli far, mascara. her kategori için farklı markalar önerilir uygun almak istediğiniz için revolation far paleti(hem simli hem mat farları oluyor), gihtlightler, lipbalm, loreal telescopic veya maybeline mascara olabilir. beaulisin kalem eyelinerı olabilir. BB creamda ve tint için missha en beğenilen. eğer kötü ürünler alırsanız kötü makyaj çıkar o yuzden cok satılanlara bakın. highlitherda the balm güzeldi ama yanlış görmediysem 700tl falan olmuş o kadar da değil be kardeşim....


  • ala09  (21.12.23 00:24:10) 
[]

Ekpss yle öğretmenliğe yerlesiliyor mu?

Ayrıca farklı bir sınava daha girmek gerekir mi?

Teşekkür ederim.


 
Eğitim mezunu iseniz ya da formasyon belgeniz varsa yerleşirsiniz.


  • redcat  (12.12.23 17:37:07) 
[]

Pencereli şiir

"Pencere iyidir duvardan" gibi bir dizesi vardı, Türk bir şairindi galiba.

Teşekkür ederim.


 
Orhan Veli - İçerde şiiri belki
www.siir.gen.tr

  • wct3 org  (13.11.23 21:10:03) 
[]

Düzenli alkol kullanımına bağlı halsizlik, geçmeyen yorgunluk için

Selamlar;

Bu sorunun ilk çözümü düzenli alkol almamak, farkındayım. Yalnız yoğun bir iş hayatım var, geçen hafta tansiyonum sık sık düştüğü için ayakta zor durabildi. Bugün önemli bir toplantıya katılamadım. Bu etkileri daha hızlı ortadan kaldırmak için uygulayabilecegim bir diyet ya da takviye önerisine ihtiyacım var. Egzersiz yapabilecek güçte değilim şu an. Alkol almayacağım ve ekstra ne yapmalıyım ki Pazartesi daha zinde ise gidebileyim?

Teşekkür ederim.

 
Alkolizmle mücadele için uzun vadeli tavsiyelerinize de açığım.


  • sekizdokuzon  (04.11.23 17:48:01) 
Ne düzeyde alkol aldığınızı bilmiyoruz.
Belirli bir periyodda alınan alkolün durup durup bir gün tansiyonu düşürmesi mantıklı gelmedi bana. Başka bir sorununuz olmadığından emin misiniz?
Uzun süredir ve yüksek oranda alkol alıyorsanız, haftasonu alkol almadan pazartesi işe giderseniz yoksunluk çekersiniz.
Egzersiz yapabilecek güçte değilim şu an diye kendinizi kandırmayın. Gücünüz yettiğince yapın. Ama mutlaka yapın.
Çok alkollü içecekten daha az alkollü içeceğe geçiş yapın ama miktarı arttırmamaya gayret edin. Bunu başarırsanız, bazan alkol yerine başka içecekleri menüye dahil ederek azaltma yoluna gidin.
İlk cümlenin cevabını bilmediğimizden diğer söylediklerim afakidir.
  • Mirket  (04.11.23 19:09:35) 
Oncelikle su an yapacağın en guzel sey evde kendini kızağa çekeceksin,ayakları dikip oazartesiye kadar yatacaksın,ağzın burnun açık olacak,havadar bir ortam yaratacaksın,bol miktarda su içip takılacaksın.

Genel konuya donersek aldığın alkol miktarı ne kadar ki bahsettiğin durumdasın.üstüme vazife olmadan yazdıklarından çıkarım yapayım,yogun iş hayatın varsa gündüz alkol alma şansın düşük,kşam iş toplantıların olur ya da kendini iki kadeh içmeden,bir duble içmeden stresimi atamıyorum modelinden yola çıkıp bir şişe şaraba,muadili rakıya viskiye ,5 kırmızı tuborga gelmişsindir.buraya vardıysan hadi tamam ama ben bu halsizliği,geçmeyen yorgunluğu alkole bağlamam işin ucunda mutsuzluk,depresyon,yanlış ortam yanlış kafaya bağlarım.yolunda gitmeyen bir seyler vardır,bir yerde hata yapıyorsundur.

Uzun dönem mücadele için öncelikle tarzında ve ortamında değişiklikler yapman lazım.dışarıya çıktığında,evde film izlerken,yemek yerken,sevişmeden önce,her ne sebebin varsa bunların alkolsuzde olabileceğini kafanda oturtman gerekiyor.illa bırakmaya değil gerektiğinde,keyifli olduğunda içmeye yonlendir kendini.illa her yemekte içmek zorunda değilsin,arkadaslarınla ortak noktan buysa hafif bir cevre degisikliği,arkadasları buna surukleyen sensen daha az bulusma,düzenli eglenmeye çıkıyorsan hafif aralardan aldırma,içtiğinde daha rahat,daha havalı,daha daha olduğunu düşünüyorsan kendini kandırdığını,içmeyenlerin sebze olduklarını düşünüyorsan asıl sebzenin sen olduğunu gibi uzunca bir listeleme yapman lazım kendince.

Salla bunları bir tane çakayım yarın bakarız diyorsan ,o zaman bu dediklerimi bosver,direk amatem.
  • duptıs  (04.11.23 19:22:34) 
Haftada dört ya da beş defa iki, en çok üç şişe bira içiyorum. Ama iki senedir düzenli olarak alkol alıyorum ve karaciğerdeki yağlanmanın etkileri yavaş yavas kendini gösteriyor.


  • sekizdokuzon  (04.11.23 19:42:01) 
Her gün değilse zaten alkolik değilsiniz. Bir bağımlılığınız yok. Tercih sizinki. O yağlanma dediğiniz şey de alkolden değil sağlıksız beslenme ve hareketsizliktendir. Sağlam spora başlayın ve zararsız içeceklere yönelin. Bir de sağlıklı beslenin.
Şu an bir sağlık sorunu yaşıyorsanız da alkole bağlamayın. Doktora gidin.

  • Mirket  (04.11.23 20:00:26) 
Takviyeyi kan degerlerinizi kontrole gidince ogrenirsiniz. Magnezyum, D ve B vit, demir vs bir cok sey olabilir. Beslenmeyi hadi takviyeyle biraz toparladin fakat hareketsizligin cozumu yok. Begendiginiz bi alanda egzersiz yapabilirsiniz. Ordu jimmastigi tufeksiz hareketlere goz atabilirsiniz bana gore hem komik hem eglenceli hem de 5 dklik calisma baslangic icin tembellik yapmamani saglayabilir


  • mess  (04.11.23 20:05:38 ~ 20:06:30) 
Bir buçuk aydır ketojenik besleniyorum ve haftada üç gün salona gidiyorum, her gün en az iki km yürüyorum. Fazla kilom yok. Geriye sadece alkol alışkanlığı kalıyor ve insan hissediyor esasında neyin kendisine kötü geldiğini. Sorunumun alkol olduğuna eminim. Tavsiyeleriniz icin teşekkür ederim.


  • sekizdokuzon  (04.11.23 20:30:37) 
Senin sorunun alkol değil,muhtemelen demirin düşmüş.


  • duptıs  (04.11.23 23:24:56) 
pzt için bir şey diyemeyeceğim.

doğru düzgün hiç hareket etmeyen 9+ senedir ve her gün 3+ promil basan bir birey olarak söylerim ki probleminiz kesinlikle alkol değil. dahiliye gidin zaten kan ve idrar testi yapar. tansiyon düşmesini söyleyince kardiyolojiye gönderebilir.

çok iyi besleniyorum, dışarıdan paketli çöpleri yemem fakat kolestrol tavan cıktı bende mesela.
  • bisorumvargaliba  (05.11.23 04:16:21) 
Haftada 20 bira içiyorsan ki hele de bu normal yani strong olmayan bira ise bu alkolizm sayılmaz ama çok yakınsın. Alkolizm dediğin benim gibi günde 8-9 kırmızı yuvarlayınca olur. Ve ben alkolik olduğumun farkındayım. Ertesi günüm hele sabah müthiş susuzluk ve açlık hissiyle uyanıyorum. Baş ağrısını tarif bile etmek istemiyorum. Karaciğer yağlı onu da biliyorum ama geçen yıl 98 kiloyken koşu ve egzersizle 73 kg oldum. Karaciğerdeki ağrı yok oldu sayılır ama yine var.
Halsizlik için bir uzman görüşü paylaşayım. İçmeden önce bir şeyler atıştır. Boş mideye alkol alırsan hem daha çok içersin hem de karaciğer yağlanman artar. Alkol sonrası kesinlikle normal bir öğün olarak yemek yemen gerekiyor. Sonrasında bol su içip yatıp uyuyacaksın. Uykuyu da tam almalısın. Min 8 saat.
Halsizlik geçmiyor ise kımızı et tüketmelisin. Başka çaresi falan yok. Hatta et suyuna limon falan sıkıp içmen gerek. Alkol ile birlikte vücut tuzu da atar ve tuzsuz kaldığın için halsizlik olur. Bol tuzlu et veya et suyu. Eğer seversen paça işkembe şiddetle tavsiye ederim.
10 yıldan uzun bir süredir düzenli olarak içiyorsan eğer alkolik sayılırsın. Kendi çabanla bırakamayacağın da ortada. Git bir uzman yardımı al. Amateme gitme bence ilaç yazıp bırakıyorlar. İstersen yatıyorsun ilk sefer 20 gün.
Psikoloğa git. En iyisi psikolog. İçmenin tam nedeni ne ise onu bul yüzleş. Bilinç altınla yüzleş. Ha zevk için içiyorsan devam.. nasıl mutluysan..
  • dakota  (05.11.23 12:31:10) 
[]

İskoçya'ya vize almak zor mudur?

Schengen ülkesi midir, bilmiyorum. Geçen sene aldığım altı aylık bir Schengen vizem var, Yunanistan'a giriş yapmıştım. Orada da kalmıştım yedi ay. Ocak gibi başvuracağım, beş aydır bir işte çalışıyor olacağım ve aylık 20 bin TL gelir görünecek. Kredi puanım çok parlak değil.

Ne diyorsunuz? Bir haftalik bir ziyaret için vize alabilir miyim sizce? Zorlayayim mi? Şimdi çıkmazsa bu ivmeyle ne zamana vize çıkar bana?

Teşekkür ederim.

 
Bir de oradan ziyaret davetiyesi alabilirim


  • sekizdokuzon  (30.10.23 21:46:46) 
Halk arasında "İngiltere vizesi" olarak bilinen vize aslında; İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın tamamını kapsayan Birleşik Krallık vizesidir. Yani İngiltere için geçerli olan İskoçya için de geçerli. İskoçya'nın kendi parlamentosu olsa da dışişlerinde bağımsız değil.


  • d max  (30.10.23 21:50:28 ~ 21:51:00) 
Ben almadım fakat çevremdekilerden gördüğüm kadarıyla Birleşik Krallık vizesi Schengen'e göre daha uğraştırıcı olmakla birlikte sonuçları daha adil. Saçma sebeplerle red alana pek denk gelmedim (Konser verecek sanatçıya çıkmaması gibi). Çıkacaksa çıkıyor.


  • evandro roncatto  (30.10.23 22:25:16) 
davetiye daha çok sıkıntı çıkarmasın?


  • retarder  (30.10.23 22:26:21) 
uzun yıllar önce birleşik krallık vizesi almıştım. daha adil olduguna katılıyorum. tüm şartlara uyup düzgünce başvurursanız çıkar diye düşünüyorum. davetiye bende işi kolaylaştırmıştı. benimkisi business vizeydi gerçi


  • abelardo  (30.10.23 22:42:35) 
Schengen'den daha adil (hatta rahat) bir vize +1

daha uğraştırıcı da değil bence. Mesela UK vize çıkmadan uçak-otel ayarlama diyor, tabii döneceğini kanıtlamak için koyan çok var.

Ek olarak, UK vizesine randevu bulmak kolay, Mayıs'ta üç beş gün sonrasına bulmuştum ve vize 1 buçuk haftada geldi. Schengen'e göre çok daha net çalışan bir sistemleri var.

fakat, iş yine maddiyatta bitiyor. Bir haftalık gezi için bir birikim gösteremiyorsan sadece 20 bin maaşla vermezler.
  • nhk ni youkosu  (30.10.23 22:49:08 ~ 22:50:55) 
Peki bir haftalık bir vize için ne kadar maddiyat göstermem gerekir?


  • sekizdokuzon  (30.10.23 23:00:25) 
en son 2015 gibi vize alsım sanırım UK'den.
Her gün için 50 pound ayarlamıştım ve konaklama ve uçağı zaten ödemiştim. Hatta online biletlerim falan vardı gideceğim bazı etkinlikler için

  • euteamocan  (31.10.23 16:28:38) 
[]

Vakıf Katılım'ın maaşımdan kestiği özel sağlık sigortası payı

Bunu nasıl geri alabilirim?

Teşekkürler.


 
[]

Bahçelievler İncirli'ye yakın outlet

Spor ayakkabı ve ceket bakabilecegim İncirli metrobüse yakın bir outlet mağaza ya da AVM önerebilir misiniz?

Teşekkür ederim.


 
Bir durak gerisinden bahçelievler durağında Metroport var


  • applaudo  (07.10.23 16:42:30) 
[]

Böyle bir ortamdan nasıl sağ çıkılır?

Selamlar, bir önceki duyurumda genç, yakışıklı bir abimizin bana orantısız kur yaptığını ve nasıl düşünmem gerektiğini sormuştum. Birtakım gözlemler sonucunda durumun tam olarak öyle olmadığı anlaşıldı. Daha tehlikeli ve sıkıntılı mevzular söz konusu gibi ve kendimi ne şekilde koruyacağıma tam olarak karar veremedim.

Şimdi size olan biteni kısaca özetleyeyim. Bir öğretmenler odası düşünün, 8-10 kadınız, iki kişi evli, iki kişi inanılmaz içine kapanık ama diğerleri gayet iletişime açık ve nitelikli, sağlam kadınlar. Hayatta aradıklarını bulamadıkları için bekarlar ve çoğunun sağlıklı bir flörte ve karşılıklı yoğun bir etkileşime ihtiyacı var.

İşte tam bu noktada bu yakışıklı abimiz devreye giriyor ve adeta eve düşen yıldırım gibi bu dişil enerji sığınağına bütün erkeksiligi, flörtözlüğü ve umut tacirligiyle iniyor. Ben biraz bu işlerin kompedani olduğum için adama benimle iletişim kuracağı, flört edeceği alan yarattım. Benle bir pasını attı. O ivmeyle diğer hanım ablalarla da muhabbet etmeye başladı odada. Adamın dokunduğu hayat doluyor, umutlaniyor. Bütün bu olup biteni izlemesi sapık bir zevk verse de bir tık, aşırı yorucu. Ve bu abi yoğun flörtü ve zamansız ilgisiyle beni de manipüle ediyor. Adama en yakın kadın ben olduğum için diğer kadınlar benle aralarını iyi tutmaya çalışıyor sonrasında. Gün içinde bütün enerjimi bu azmisliklar almaya başladı.

Bu ortamdan kendimi nasıl çekip çıkarırım?

Teşekkürler.

 
O adamı umursama ve bambaşka ortamlara açıl ablam.


  • sifir  (30.09.23 13:23:01) 
E siz de dahil herkes halinden memnun görünüyor, niye telaş yaptınız?


  • beyfendi  (30.09.23 13:35:17) 
Ben halimden hiç memnun değilim ki, onun için akıl arıyorum burada.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 13:37:16) 
Yatıp hayatınıza devam etmek sizin psikolojinizi bozacaksa iletişimi minimuma indireceksiniz yapacağıniz şey bu.

Böyle adamlarla sadece yatılır, gülünür, içilir, ciddi bir şey konuşulmaz.
  • sanguine  (30.09.23 16:17:22) 
Abi, küçük büyük demeden her çiçekten bal almak isterken siz diğer çiçeklerin ayak altından çekilmesini istiyorsunuz.
Yaş farkını da düşünürsek ilerde üzülmemek için abimizden uzaklaşmalısınız. Bırakın diğer çiçlere yönelsin.

  • Tina  (30.09.23 17:23:54) 
@Tina: aynen, olay rekabete dökülürse ben kaybederim muhtemelen. O topa hiç girmemem lazım. Sürekli kanka, bro mu çekeyim, iş çıkışı çağırdığında işim var diyeyim ama çok da soğuk yapmayayım ki üzerime çok düşmesin gibi bir uzak durmaktan bahsediyoruz değil mi?


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:42:36) 
Çünkü tuhaf bir bağlılığı da var bana. İlgim başka bir şeye kaysin istemiyor. Yani onun klasmanında güzel, bakımlı, o kadar genç olsam bir dk düşünmezdi. Kafalar inanılmaz uyuşuyor, bir saniye sıkılmıyoruz yan yana. Ama işte abimiz çok kadın görmemiş, gül bahçesine düşmüş, benle yetinmez yani. Benim bu denklemden kendimi ona hissettirmeden usul usul çıkarmam lazım.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:48:34) 
Ben sizin bu denklemin dışına çıkmak istediğinize ikna olamadım.
İşyeri arkadaşları arası ilişki bana hep yanlış gelmiştir.
Hele ki öğretmenler odasında.
Bir de örnek olmanız gereken gözlerin hep her hareketinizi didiklediği konumunuzu düşününce tamamen yanlış buluyorum.

Size akıl verebilecek yetkinlikte de görmüyorum kendimi.
  • Tina  (30.09.23 18:25:37) 
Allah kuran çarpsın ki istiyorum, Kur'an'a el mi basayım? Bir de öğretmenlerin libidosu, özel hayatı yok mudur sizce? 12 senedir bu isteyim6, çalıştığım her yerde insan tabiatı gereği böyle meselelere şahit oldum. Her meslekte, insanın olduğu her yerde olduğu gibi.

Konu başka yerlere gidiyor, ben nokta atışı taktikler almak için açmıştım duyuruyu. Teşekkür ederim zamanınız için.
  • sekizdokuzon  (30.09.23 18:31:01) 
Libido ve özel hayat konusunda sanırım yanlış ifade ettim kendimi. Aynı hukuk bürosunda çalışan avukatlar ilişkisini de, aynı üç harfli markette çalışan kasiyer ilişkisini de yanlış görüyorum.
Dünyada her gün bulunmak zorunda olduğunuz mekan dışında da çok fazla erkek var.

Nokta atışı tavsiye olarak Abiyi bir gün dışarıda bir yere çaya davet edersiniz. (Seninle kesinlikle alakası yok da bir dedikodu geldi kulağıma, konu onunla ilgili. Ben iş arkadaşlarımı kardeş olarak görüyorum ama sanırım farklı gözlerle bakmışlar. Çok rahatsız oldum. Lütfen bugünden sonra iş ilişkisi dışında asla görüşmeyelim.) dersiniz. olur biter.
  • Tina  (30.09.23 19:22:51) 
[]

Bu insanın benden hoşlanıyor olma ihtimali nedir?

Benden dokuz yaz genç, aşırı fit, aşırı şık giyiniyor ve bayağı yakışıklı. Işe başladığım ilk gün şöyle bir baktım, "Bu bana bakmaz" dedim, eledim kafada. Bir süre hiç muhabbet kurmadık. Sonra ortak bir muhabbette karşılıklı şakalaştı,. Dedim olmaz ya, yine de bir deneyeyim. Flört becerilerimi geliştiririm. Böyle böyle son geldiğimiz noktada her gün mesajlasiyoruz, çay, kahve içmeye çıkıyoruz, arada atisiyoruz. Ben hala inanmıyorum, bu çocuk bana niye baksın?


Çocuk 8/10, ben zorlasan 6/10.


Siz ne diyorsunuz, teşekkürler.

 
neden bakmasın? :) bakıyor işte


  • gadlemler  (25.09.23 23:11:01) 
Seks yaptıktan sonra sormalısın bence bunu.


  • Bruce  (26.09.23 00:41:57) 
sadece arzularına hitap etmiş olabilirsin.


  • dnzy 1  (26.09.23 00:47:55) 
insanların dış görünüşlerinden içlerinde bulunan psikolojik şemaları bilemezsiniz. doğru veya yanlış bu tartışılır ama o kişide bir şemaya uyuyor ve bu yüzden ilgi görüyor olabilirsiniz. bunu her zaman olumsuz algılamayın. çünkü aslında çoğu ilişki fark etmeden kişilerin birbirlerinde bazı boşluklaır doldurması ile yürütülür. yani yakışıklılık ve güzellik ve cinsellik işin bir boyutu bbu psikolojik arayışlar daha güçlü bir boyutu.


  • orpheus  (26.09.23 16:58:20) 
(önce afınıza sığınarak şakaya vurayım) abla demeyeyim lazım olur demiştir :) genç kızların nazı, niyazı baymış olabilir. ne istediğini bilen, daha sakin ve net bir şey arıyor olabilir. siz ilişki ararken o takılmak istiyor olabilir. yani her şey olabilir. bunu en iyi siz hissedebilirsiniz. İlgisini çekmenin hoşunuza gittiği birinden ilgi gördüğünüz için bu ibareleri göz ardı ediyor olabilirsiniz.


  • elvan abeyiylegezse  (27.09.23 16:44:53) 
[]

2000 lerin başındaki karikatür dergilerinden birindeki karakter

Kısa turuncu saçlı ve peltek konuşan bir kız çocuğu karakteri vardı. L-Manyak, Kemik ya da Penguen'deydi sanırım. İsmini hatırlayan var mı bu karakterin?

Teşekkürler.


 
tuğçe?


  • dur cemil yapma  (22.09.23 08:44:17) 
[]

Uyku ihtiyacını azaltmak için kısa vadede etkili ne yapmalıyım?

Alkolü ve gece yemeyi bıraktım, sigarayı azalttım. Ketojenik diyete başlamak istiyorum ama keto fluyu tolare edecek durumda değilim şu an.

Bunların dışında birkaç günde ya da bir hafta uyku ihtiyacını gözle görülür derecede azaltacak neler yapılabilir?

Uyku ilacı olarak yıllardır ketiapin kullanıyorum, yakın zamanda bırakmam mümkün görünmüyor. Uyku esnasında panik atak yaşıyorum bıraktığımda, fakat çok uyutuyor. Bir de böyle bir yokuşum var.

Teşekkür ederim. İyi geceler.

 
öncelikle ihtiyacı azaltmak için derken, uyku süreniz normal mi, normalden uzun mu bunuda bilmek gerekiyor.
Eğer normalden fazla uykuya ihtiyaç duyuyorsanız, öncelikle arıza tespiti yani kan tahlilini özellikle vitaminler ve tiroid yönende yaptırmalısınız. Bilmediğiniz bir tiroid hastalığınız da olabilir , bu anlamda her şeyden önce kan tahlil yaptırmakta fayda var.

  • mrctrk  (10.09.23 23:37:37 ~ 23:38:20) 
[]

Mesleğim konusundaki hevessizligim geçmiyor, ne yapmalı?

Selamlar;

Matematik bölümü mezunuyum ve on seneyi aşkın bir süre matematik öğretmenliği yaptım özel kurumlarda. Atanmayı denedim, kpss ye hazırlandım fakat başarılı olamadım. Öğretmenlik çok da gönüllü başladığım bir meslek değildi açıkçası, biraz haspelkader oldu. Çalışmak zorunda hissettim, ergenliğim ve gençliğim ciddi psikolojik sıkıntılarla cebelleserek geçmişti. Hayatım daha dinamik, normal, işlevsel bir hal alsın istedim. Bir noktada da işi sevdim açıkçası. Fakat kendimi çalıştığım hiçbir kuruma, ortama ait hissetmedim. Maddi, manevi tatmin sağlayamadım ve hiçbir yerde de öyle uzun süre çalışmadım. Biraz orada biraz burada derken yıllar geçti. İyi yerlerde de çalıştım, devlet okullarında sözleşmeli öğretmenlik de yaptım. Mesleğime dair son senelerde ciddi övgüler aldığım da oldu. Ama bu işi yapmak hiçbir zaman içime sinmedi.

Geçen sene özel hayatımda olup bitenler de üstüne eklendi ve yurtdışına çıktım. Orada beş ay kadar çalıştım. Ülkeye geri döndüm ve burada başka sektörlerde iş bakmaya başladım. Ülkeye doneli beredeyse 10 ay oluyor ama pek mesafe kaydedemedim. Deneyim yetersizliği, yaş, kariyer değişikliği gibi nedenlerden farklı sektörlerde iş bulamadım. Bulduklarım da çok uzun vadeli olmadı.

Artık mecburen öğretmenliğe dönmek zorundayım, is de buldum açıkçası. Ama mesleğime devam etmek konusundaki hevessizligimin üstesinden gelemiyorum. Okula gittiğimde kendimi çok kotu hissediyorum, çoktandır yaşamadığım anksiyete atakları yaşıyorum.

Bana ne önerirsiniz? Sanırım bir tavır değişikliğine gitmek gerekecek, fakat bunu nasıl sağlarım?

Teşekkür ederim.

 
hocam çok benzer şeyler yaşamışız. 27 yaşındayım, matematik mezunuyum birkaç sene öğretmenlik yaptım, 2 sene özelde çalıştıktan sonra atandım. Ama meslek tatmin etmiyordu ne maddi ne manevi açıdan. geçen sene de istifa ettim. Üniversite sınavına tekrar girdim. Top bir üniversitede güzel bir bölüm kazandım onu okuyorum, yazılımcı olacağım.

Sizin yaşlarınızda ilk üniversitemden başka bir abimizle tanıştım geçenlerde. 5-6 sene öğretmenlik yaptıktan sonra siber güvenlik üzerine yüksek lisans yapıyor, şu an sektörde senior siber güvenlik uzmanı olarak çalışıyor, maaşı falan da baya iyi kadrolu öğretmenin 3-4 katını kazanıyor. İsterseniz bu tarz bir kariyer düşünebilirsiniz. Tabii kafa kaldırır mı bilmem 27 yaşında bile bana zor geliyor ama elden bir şey gelmiyor, öğretmenlik yapmam bir daha.
  • Erestor  (08.09.23 14:51:49) 
@Erestor: Enerjim var, yüksek lisans yapsam 39-40 yaşında mezun olurum. O yaşta birini ise alırlar mı sıfır deneyimle?


  • sekizdokuzon  (08.09.23 15:09:09) 
Gerçi universitede okurken bir çevre yapabilirim, değil mi? Şu an çok büyük rahatlattın beni, çok teşekkür ederim.


  • sekizdokuzon  (08.09.23 15:10:27) 
hocam yaş mevzusunu baya araştırdım, tabii 22-23 yaşında mezun olmuşlara göre dezavantajlıyız ama bölümümdeki hocalarım samimi konuştu, bir sorun yaşamayacağımı söylediler.

matematik altyapınız da bu işte işe yarayan bir unsur olacak. tabii data science, computer vision gibi aşırı teknik alanlar dışında matematik aman aman kullanılmıyor fakat matematikçi birinin soyut düşünme yeteneği bu meslekte avantaj sağlıyor.

Ben işi lisans düzeyinde sağlam bir yerde okumaya karar verdim. İster yüksek lisans yapın ister kendi kendinize öğrenmeye çalışın. Tercih sizin. Sektörde alaylı bir sürü insan var. Benim bölümden (matematik) arkadaşlardan da yazılımcılık, data scientistlik yapanlar var da üniversiteyi boş geçirince öyle bir imkan elde edemedim.

Fakat ciddi bir sabır ve azim istiyor, belki okula bu kadar para ve emek bağlamasam bırakıp öğretmenlik dışında çevremin imkanlarını kullanıp alternatiflere yönebilirdim de geçti artık :D
  • Erestor  (08.09.23 15:27:23) 
[]

Özel kurs ve okulların öğretmen ataması yaparken

Ekstra bir maliyeti oluyor mu? Yani düz SGK girişinden maddi anlamda daha meşakkatli ve maliyetli bir süreç mi?


Teşekkür ederim.

 
[]

Bu samimiyet mi yoksa densizlik mi?

Dün daha önce tanismadigim biriyle yüz yüze bir görüşme yaptık iş için. Kariyerim ve yapmak istediklerim hakkında konuştuk, karşımdaki kadın hem yaş hem de deneyim bakımından benden yukarıda. Konuşmanın bir yerinde "Sen şu şu işleri yapamazsın, sende o enerji yok. Enerjin düşük, hatta konuşmanın başında benim de enerjimi aşağı çektin. Ama samimi, iyiniyetli birisin. Seninle bir şekilde çalışmak isterim." dedi. O an bir tık şok oldum, enerjici kadınlar da vardır neticede. Sonra kendimi doldurmamak için "E yorgundum, iki gündür çocuk bakıyordum. Kadın gördüğünü söyledi" diye düşündüm ama bir taraftan da bir tık kırıldım. Ben bunu bu şekilde söylemezdim. Sonra da aslında ustalastigim bir alan olmadığını, bu yasta mesleksiz olmanın büyük sıkıntı olduğunu falan söyledi. İnsanların karşısındakinin gardini düşündükten sonra dört koldan saldırması da yine sık karşılaştığım bir tavır. Ve daha kötüsü kendimi bu tip durumlarda savunamiyor olmam. "He evet ben gerçekten de işe yaramaz biriyim, haklısın. Zamanını aldım." kafasına giriyorum.


"Kadın dürüst, gördüğünü söyledi ve sana yardım etmeye çalıştı sekizdokuzon" ile "İnsanların patavatsızlıklarindan, kaba saba tavirlarindan ve hal bilmezliklerinsen bıktım." arası bir yerdeyim. Ya bir de burcumu sordu, balık dedim diye daha bir acıdı. Eve geldim, CV'mde doğum tarihimi değiştirmeyi falan düşündüm. Kendisi de başak burcuymus, çok hareketli, canliymis. Aslında balık burcu insanları onu sakinlestiriyormus. Bir de burç ırkçılığina maruz kaldım. Ha bir de Nişantaşı'nda oturuyormuş kendisi, bu bilgiyi de araya sıkıştırdı. Sultangazi onun için karadelikmis, her türlü insan varmış (ben Sultangazi'de oturuyorum).

Tarafların ikisi de kadın ve aralarında 15 yaş fark var.

Nasıl yorumlamali bu durumu? Teşekkürler.

 
Apaçık densizlik


  • olaylar olaylar  (07.09.23 11:37:15) 
enerjici kadın falan değil bu bildiğin narsist kişilik bozukluğu. karşısındakinin gardını düşürüp -bir de üstüne iyi niyetlisin derken sen istesen de bana zarar veremezsin diyor- daha rahat kontrol edecek aklı sıra. aynı ortamda çalışacak olsan bile bu insanla direkt olarak çalışmamanı öneririm.


  • william morris  (07.09.23 11:41:54) 
Burç konusuna değinmeye bile gerek görmüyorum ama bu enerji konusu çok rahatsız edici olmaya başladı gerçekten.

Yani doğru düzgün bir karakter tahlili yapamayıp eksik gördüğü yönleri söyleyemeyen herkes enerjisi düşük deyip geçiyor gibi geliyor. Aynı şekilde birinin iyi ve öne çıkan yönünü tahlil edip bulamayan, enerjisi çok iyi deyip geçiyor. Ayrıca bunun ölçülebilir bir kıstası da yok, kişisel olarak mı beğenmiyor, gıcık mı oldu, çekici mi buldu, itici mi buldu da diyor yoksa işe uygun olmayan farklı bir durum mu gördü bilemiyorsunuz daha kötüsü kendi de bilemiyor, enerji işte :D

Birilerinin buna bir dur demesi lazım artık cidden çok saçma. İnsan kaynaklarına falcı falan alsınlar oldu olacak, onlar daha bi insan sarrafı.
  • akhenaten  (07.09.23 11:58:56 ~ 14:08:23) 
nasil bir is hic bilemiyorum, burcun ne alakasi olabilir bu is muhabbetinde onu da bilemedim. yukardaki arkadaslara bir dereceye kadar katilmakla birlikte, onemli olan sizin tavriniz. kendinizi savunup savunmamaktan ziyade, neden bu kadar merkezinizden cikip CV'nizdeki dogum tarihini degistirmeyi dusunebilecek hale geliyorsunuz. buraya bakmaniz lazim. bu tur densiz, terbiyesiz, kendini bilmezler her yerde var, ama her biri icin kendinizi degistiremezsiniz ve bu kadar etkilenmemelisiniz.
soyledigi sacmaliklari duydugunuz anda verdiginiz tepkinin de bir onemi yok, hepimiz insaniz, sok oldugumuz anda bir tepki veremeyip sonrasina 'ne yasadim ben ya' diye dusunebiliriz ve kirilabiliriz bunlar insanca, bunda sorun yok. ama siz sonrasinda kendi merkezinizden cikmissiniz. buraya bakmayi dusunebilirsiniz. ayrica siz kadindan yardim istememissiniz, 'yardim etmek istedim' bahanesi altinda istenmeden verilen tavsiyeler, insanlara densiz densiz konusmalar bir bitse keske.

  • kassiopeia  (07.09.23 12:37:24) 
Hiç sevmem böyle muhabbetleri. Enerjim düşük olmasa bile düşerdi.


  • Kahvedesu  (07.09.23 12:37:51) 
Burcumu farklı söyleyip enerjici bayanların tavırlarındaki değişikliği deneyimlemek istedim. Ne kadar subjektif ve iş bilmez olduklarını görüp içimi rahatlatacaktım. Gerçi bir sonrakine "Reis de balık burcu ama pek sakin değil yani, ayık olmakta fayda var" da diyebilirim. Ay ne bileyim, yıldım ya.


  • sekizdokuzon  (07.09.23 12:41:37) 
İş yerlerine eğitim vermeye gidiyorum. "İnsanların cinsiyetine, ırkına, dinine ve yaşına göre ayrım yapamazsınız" diyordum, bunlara "burcuna göre" maddesini de eklemeliyim.
Şöyle söyleyeyim, bu şekilde konuşan bir insan kaynakları bana o şirket hakkında olumlu intiba vermez.
Sultangazi / Nişantaşı hikayesi ayrı komedi. sizin üzerinizden ego tatmini yaşamış.
Şimdi ben desem ki "benden 15 yaş büyüksün, derin pörsümüş, bana enerji muhabbeti yapıyorsun" ayıp olur mu, olur. Onun yaptığı da ayıp.
Ama işe girdikten sonra o kadınla çalışmayacaksanız o zaman değerlendirebilirsiniz işi.
  • SiyamkedisiZorro  (07.09.23 15:46:33) 
burç vesaire dediyse he deyip geçin. insanları burç üzerinden analiz eden hiç kimsenin hiç bir yorumunu dikkate almam.

nişantaşı ve sultangaziden bahsetme şekli de doğrudan faul.

örtülü kibir, hiç üzülmeyin. hayat hepimiz için eşit koşullarda ilerlemiyor. kaldı ki sizi gerçekten tembel, mesleksiz vesaire görüyorsa bile motivasyon konuşması, mentörlük böyle yapılmaz.
  • Phoebe  (07.09.23 17:48:48) 
sadece burç mevzusuna değineceğim.
burç değil, doğum haritası önemli deseydiniz de öyle kalakalsaydı :)
ayrıca başağın enerjisi yüksek değildir, sadece çok çalışmayı bilirler.
bir de oldukça eleştirel ve memnuniyetsiz tiplerdir, hareketleri normal yani. üstüne, suratsız ve sıkıcıdırlar. bir daha görürseniz bunları iletin kendisine. ayrıca "evde kalmış kız kurusu" tarzı bir tip olma ihtimali bayağı yüksek :)
  • candide  (07.09.23 18:01:28) 
kadin sizin enerjinizi dusurmus ama farkinda bile degil. kendi enerjisini yukseltmek icin baskalarinin enerjisini emiyor sanirim. hic umursamayin, bence o kadinla calisilmaz ama siz bilirsiniz.


  • Sour  (07.09.23 18:14:41) 
Leş birisi gibi duruyor. Birlikte çalışma meselesini bilemem de böyle tiplerin bu saldırgan tavrını iyiye yorarsaniz kendinizi çok hirpalarsiniz.

Zamanında şu kavram kafamı çok açmıştı bu tavra dair:
(bkz: saldırganla özdeşim)
  • encokbenisevinnolur  (08.09.23 19:23:27) 
Burçlardan bahseden biri fizik prof.u bile olsa bı daha dikkate almam


  • abuzer  (08.09.23 19:50:38) 
abuzer +1

ayrıca insanların sizin hakkınızda ne düşündüğünü bu kadar ciddiye almamanızı tavsiye ederim. hele de yeni tanıştığınız halde oturduğunuz yer ya da karakteriniz ile ilgili böyle patavatsız yorumlar yapanları.
ben de enerjisi hep aşırı yüksek olan insanlarla çalışamıyorum mesela, napayım şimdi o hanımefendiyi gördüğüm yerde "of bu yaşta bu enerji allah etrafınızdakilere sabır versin" mi diyeyim.
  • felfela  (17.09.23 17:35:44 ~ 17:36:36) 
kadının yaptığı dengesizlik.

tamamen seni manüpüle etmeye çalışıyor.
bakma sen bunlar kıskanıyor bile olabilir. arada 15 yaş var az değil.
sen modunu düşürme tam tersi hırslı ol bunlar seni daha hırslı yapsın.
kendini ''daha iyisini yapacağım sen de izleyeceksin'' gibi hırslandır.
  • alt4y  (13.11.23 15:43:55) 
muhatap bile olma. saçma sapan bir tip. kendini iyi hissetmek için karşıdakini aşağı çekmeye çalışan kompleksli biri. çok belli.

ayrıca sour'un da dediği gibi senin enerjini düşürmüş. e kendi insanların enerjisini çeken biri? söylesen bu tipler hatasını da kabul etmez. uzak durulması gereken insanlardan.
  • blackkmamba  (13.11.23 17:14:30 ~ 17:17:35) 
okurken o kadar sinirlendim ki. hadsizlik, densizlik, terbiyesizlik.

bu tipler karşıdakini aşağılayarak kendilerini yüceltme eğiliminde sürekli. iğreniyorum bu tarz insanlardan. içine bir iki küçük güzel sözümsü bir şeyler söylüyo ki sizin gibi kendinizi sorgulayın ben mi acaba kötü düşünüyorum diye.
  • chanandler bong  (13.11.23 17:23:44) 
aklıma birden geçenlerde yaptığım iş görüşmesi geldi:) kadın nedense başından beri konuşmama taktı, yavaş konuşuyormuşum. sesim tam gitmiyormuş falan. bu şekilde verimli görüşme olmaz, istersen başka zaman görüşelim falan dedi ısrarla. halbuki konuşmamda falan bir şey yoktu. tabii ki baştan sona zordan konuşmayla geçen bir görüşme, sonuç da olumsuz geldi:) bana çok tuhaf geldi, nasıl bir şey bekliyor bu insanlar anlamıyorum. sinir oldum nedense.


  • nothing in my way  (13.11.23 17:59:44) 
Hatun tipik balatayi siyirmis bir beyaz yaka. Etiketci, kartvizitci.
Mesleksizlik baska, bir konuda ustalasmamis olmak baska. Kafasi karisik baya.

Ozetle, salla diyorum...
  • cooperr  (13.11.23 18:40:47) 
ya bir şey diyeceğim çok kaba konuşmak istemiyorum ya da keskin bir cevap vermek istemiyorum ama ego mastürbasyonu yapan geri zekalı bir kadını okumuşum gibi geldi şu an bana. gece gece sinirlendim. böyle geri zekalılarla muhatap bile olmak istemiyorum şahsen. böyle insanlarla çalışmak zorunda kalanlara da üzülürüm açıkçası.


  • cenkay burker  (13.11.23 18:48:56) 
[]

Bunu kızkardeşime nasıl söylerim?

Selamlar,

Annem doğduğundan beri yeğenime bakıyor, iki buçuk sene oldu. Üç gün çocukla yalnız kalıyor ve bütün enerjisini çocuğa harcıyor. Altmış yaşında, çok genç bir kadın değil ve bayağı gergin bir insan.

Bugün yeğenim ve annemle birlikteydim. Yeğenim biraz hareketli ve bu aralar bütün duygularını bir şeylere, bize vurarak gösteriyor. Durup dururken cat diye yüzüne tokat atıyor, şok oluyorsun ama sonuç olarak küçük bir çocuk. Karşılık vermemek hatta hiçbir tepki göstermemek gerek. Bugün annemin de çocuğa vurduğunu gördüm. Bayağı hincla tokat attı iki buçuk yaşındaki çocuğa. Bizi de döverdi çocukken ve anlamadan, dinlemeden sırf hırsını çıkarmak için döverdi. Çocuk hiçbir şey demedi, ağlamadi. Tepki hile vermedi. Annem ilk defa olduğunu söyledi ama çocuğun tepkisi bunun tam tersini söylüyor. Yediği tokadı çok umursamadı, daha önce yaşamış olabileceğini düşünüyorum.

O görüntü gözümün önünden gitmiyor, annemin bize yaşattığı şeyleri yeğenime yaşatmasından korktum. Kızkardeşine söyleme dedi ama içim hiç rahat değil. Bu çocuk bence annemle baş başa kalmamalı. Kızkardeşime bu durumu nasıl anlatabilirim? Bir yandan da çocuk annemin elinde büyüdü, ortada tabii ciddi bir emek var ve kardeşim de anneme güvenip tiyatroya, doğumgünü partilerine gidiyor. Kendince deşarj oluyor.

Teşekkür ederim.

 
Kendisi baksın ablanız ya da bakıcı tutsun. Annenize baktırması adil değil en başında. Tiyatroya, doğum günü partilerine gitmek zorunda değil.


  • birgumuspeni  (05.09.23 00:43:51) 
"Annem artık dinlensin bence" derseniz kötü olan siz olacaksınız. "Annemin sinirleri kaldırmıyor artık." derseniz bu sefer "neden bir şey mi gördün?" sorgulamasına maruz kalabilirsiniz. Bence en doğrusu annenizle konuşun, o da artık yorulduğunu söylesin kardeşinize. Kendi konuşsa daha doğru olur gibi geldi bana. Aynı şartlarda büyüdüğünüze göre, kardeşinizin bu durumu tahmin edebilmesini beklerim...


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (05.09.23 01:57:51) 
abla bencil. anne kişisinin yaşlı olduğunu biliyor. çocuğuna bir bakıcı tutar, anne gözetmen olarak orada olur.
çocuk dediğin elbet tükürür, ısırır, vurur ama hiçbir tepki vermemek çocuğa, davranışının yanlış olmadığı mesajını verir. vuran çocuk uyarılmalı. davranışı düzeltilmeli. öyle, hiçbir tepki vermemeli diye bir şey yok.
çocuğa elbette vurulmamalı. 60 yaşında bir kadının harcı değil üç yaş çocuğuna bakmak. sinirleri artık kaldırmıyordur ama alışşkanlıkları da vardır. siz anne ile konuşun, ablaya o söylesin. bir şey derseniz siz kötü olursunuz.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.09.23 02:04:09 ~ 02:07:01) 
çocuk o tokata bu derece tepkisiz kalıyorsa kardeşinizin de çocuğa vuruyor olma olasılığı çok yüksek sanki ya? bu açıdan da düşünmekte fayda olabilir. bu durumda kardeşinize bunu söylemeniz durumu daha çıkılmaz bir hale sokabilir.

siz en fazla annenizin yaşı ve gergin mizacı nedeniyle çocuğa bakmasının olumsuz sonuçları olabileceğini düşündüğünüzü, buna dönük hareketler gözlemlediğinizi söyleyebilirsiniz. her şekilde bunu annenizle kardeşiniz kendi arasında halletmeli.
  • Phoebe  (05.09.23 11:08:20) 
Abla bencil falan değil. Annesine güvenmeyecek de kime güvenecek? Tabi deşarj olacak, en büyük hakkı. Ama evet, annesiyle açık konuşup (çocuğuma bakmak istiyor musun?) bakıcı tutabilir(di).

Ancak ortada ciddi bir sorun var. Bence anneniz kendisi "yoruldum" diyerek çekilmeli. Gerekirse annenize "eğer sen çekilmezsen ben vurduğunu söylerim" diyebilirsiniz, acımasız ama gerekli. Zaten okul yaşına gelmiş çocuk, 3 yaşından itibaren verebilirsiniz.

Yeğeniniz şu an vurmanın bir iletişim biçimi olduğunu öğrenmiş. Bu nedenle "Karşılık vermemek hatta hiçbir tepki göstermemek gerek" sözünüz doğru değil. Anneannenin özür dilemesi, kendi davranışlarının yanlış olduğunu çocuğa ifade etmesi lazım. Sonra da çocuk her vurma davranışı sergilediğinde bunun yanlış olduğunu, kabul edilemez olduğunu duyması lazım. Okula başladığında çok sorun yaşarsınız.
  • fotrsapka  (05.09.23 11:16:51 ~ 11:21:13) 
Kızkardeşimin sosyal hayatına devam etme inadını haklı buluyorum ben, çocuk yetiştirme stresi azımsanacak bir şey değil çünkü. Hamile olduğunda annem çocuğa bakacağına dair söz vermişti, aralarında anlaşmışlardı. Hatta annem işini bıraktı. Kızkardeşimin çocuğa şiddet uyguladığını düşünmüyorum açıkçası, inanılmaz sabırlı ve yapıcı çocuğa karşı ve sevgi dolu. Ama annem herhalde panik anlarında fabrika ayarlarına dönüyor. Kendi çocuklarına yaptıklarını yapıyor (yirmilerinin başında üç küçük cocuga tek başına bakmış ve bir noktada kontrolü kaybetmiş ve şiddeti çözüm olarak benimsemiş bir noktada. O zamanlar herkes için geçerli bir çözümdü). Çocuk hırçınlığı dışında sağlıklı, mutlu ama şiddete egimlimli bir fıtratı da var, bence doğuştan. Bu davranışlarının okula başlamadan sönümlenmesi lazım yoksa işimiz iş açıkçası. Bunun için de aynı tonda en ufak bir tepki almaması lazım, yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi şiddeti bir iletişim yolu olarak kodlamaması lazım. Kritik bir dönemecte olduğumuzu hissediyorum. Buradaki insanların sagduyusuna, tecrübelerine güvenirim. Herhangi bir aksiyon almadan önce size danışmak istedim. Zaman ayırıp cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.


  • sekizdokuzon  (05.09.23 12:04:59) 
aynı çocukluğu yaşayan kardeşin çocuğunu annenize bırakıyorsa muhtemelen şiddeti normalleştirmiştir ve kendi de uyguluyordur...


  • anna sun  (05.09.23 13:03:52) 
"Karşılık vermemek hatta hiçbir tepki göstermemek gerek."

bence bu yanlış bir davranış
  • duyurukullanıcısı  (05.09.23 13:13:32) 
Kızkardeşine söyleme dediyse mutlaka söyleyin. En kızdığım şey ya, siz de annenize tokat atsanız ne yapar acaba? El kadar çocuk.


  • Kahvedesu  (05.09.23 13:21:30) 
Açıkçası annesinden şiddet gören bir kadın çocuğunu annesine baktırıyorsa bunu da az çok tahmin edebilmeli.
Ben sizin yerinizde olsam ya söylerdim ya da annenin söylemesini sağlardım. Kadın bunu bilmeli. Öğrendikten sonra da devam ederse valla çocuğa yazık çünkü çocuğun bunu normal karşılaması sanki sadece annenizden tokat yediğini değil kendi annesinden de yemiş olabileceğini gösteriyor gibi.
Çok üzüldüm çok yazık daha küçücük tamam hırçın ve yaramaz olabilir ama çocuk işte alıp karşına anlatman konuşman gerek bunu da yapamayacaksan ya çocuk yapma ya da çocuğa bakmaya gönüllü olma.
  • Dağcı  (05.09.23 13:52:41) 
Muhtemeldir ki bakıcı tutacak paraları yoktur.
Bakıcı tutsalar dahi bakıcının daha hoşgörülü olacağını kesinlikle garanti edemezsiniz.

Şu an herkes mutlu görünüyor. Susun bence.
  • Mirket  (05.09.23 14:05:01) 
bu sorunuz beni çok üzdü. çocuğum var. annemle aynı şehirde olsak ve bakabileceğini söylese bırakırım ben de. ama zaten neden bu kısım üzerinde durmuş herkes, mesela bu da beni üzdü. ben konuşurdum, bilmek de isterdim annem bunu yapsa. bilmiyorum, ablanızın vurup vurmadığı buna razı olup olmadığı bana ikincil meseleler gibi geliyor şu an. siz içiniz nasıl rahat edecekse onu yapın, herkesi siz tanıyorsunuz bu hikayedeki. ama işte söz konusu olan tokat yemenin de atmanın da iyi bir şey olup olmadığını bilemeyecek kadar küçük bir çocuk olunca biraz eli taşın altına koymaya değer derdim yerinizde olsam.
ben sanmıyorum tek defalık bir şey olduğunu, anlattıklarınızdan. herhalde ilk dea olsa ve istemeden olsa çocuktan özür dilerdi nasıl yaptım vs gibi bir havası olurdu.

  • mner  (05.09.23 14:30:17 ~ 14:33:51) 
Tereddüt bile etmeden bunu kardeşinize söylemelisiniz. Ortada dayak yiyen bir çocuk var ve küçücük. Bir anne olarak canım yandı o yavruya, lütfen sessiz kalmayın. Annenizin yaptığı korkunç bişey.


  • vecihi ile fikret  (05.09.23 16:40:09) 
Hem sizin ona hizmet etmeniz gerekirken, o yaşta kadını bedava bakıcı, hizmetçi olarak tutmuşsunuz, hem de kadını yargılıyorsunuz.

Bakıcı tutmasını söyleyin kardeşinize.
  • Tina  (05.09.23 20:35:03) 
[]

Giysi ve ayakkabı alışverişini nasıl hallediyorsunuz?

Mağazalar ateş pahası, kıyafet ve ayakkabı ihtiyaçlarınızı nereden ve nasıl gideriyorsunuz? Bu konuda ciddi anlamda yardıma ve yönlendirmeye ihtiyacım var açıkçası.

Teşekkür ederim.


 
ben indirimden alıyorum.
Fakat avm mağazaları yerine esnafların olduğu çarşılardan alınabilir ya da yerine göre pazarlara da bakılabilir. Trendyol gibi internet mağazaları duruma göre avm'den daha uygun olabilir.

  • squidward  (26.08.23 19:38:50) 
Yavaş yavaş ikinci el pazarları girecek hayatımıza.


  • Tina  (26.08.23 20:38:16) 
ayakkabıda indirim kovalıyorum sürekli.
kışlık giyecekleri bahar-yaz, yazlık giyecekleri kışın alıyorum.

  • black holes in the sky  (26.08.23 21:32:07) 
trendyol,hb,boyner-morhipo veya markaların siteleri. artık tamamen internetten nerede indirim, kupon veya banka kart kampanyası varsa oradan.


  • my fault  (26.08.23 22:10:28) 
Amazon, boyner, n11. İndirim, kupon falan derken tommy, puma ve adidas marka 3 ayakkabıya 4bin lira verdim. Boyner'den de internet sitesinden toplamda 1400 liraya keten-pamuk karışımlı 4 gömlek aldım. Bunlara bir de taksit yaptım. Bence mükemmel alışveriş oldu. 3 sene bir şey almam artık.


  • prole  (26.08.23 22:59:55 ~ 23:00:39) 
Ekstra bir soru sorayım: iyi bir kıyafet ya da ayakkabı için maksimum nelerden vazgeçersiniz?


  • sekizdokuzon  (26.08.23 23:31:08) 
dostum iyi bir ayakkabiya sahip olmak icin haftalarca sadece salcali makarna yiyeceksen kafayi yemissindir zaten.

iyi bir kiyafet ya da ayakkabi icin vazgececegin tek sey sahip oldugun para olmali.
  • baldur2  (27.08.23 01:54:11) 
[]

Önümüzdeki hafta içi Bolu'ya gidecek, Bolu'dan geçecek kimse var mı?

30 Ağustos haricinde hafta içi bir gün mesai saatleri içinde Bolu'dan geçecek ve aracında bir kişilik yer olan kimse var mı?

Çok teşekkür ederim.


 
[]

Öğretmen atamalarında formasyon belgesi yerine

Selamlar,

İstanbul'da bir özel okula öğretmen atamam yapılacak. Fakat formasyon belgem kayıp. Belgeyi aldığım üniversite sehirdisinda olduğu için gidip gelmem zahmetli (tabii en kötü ihtimalde gidip belgenin yenisini çıkartacağım). Bir önce çalıştığım ve atamamın yapıldığı okul arsivlerine bakacaklarini ve yardımcı olmaya çalışacaklarını söylediler fakat iş biraz acil. Formasyon belgesi yerine kuruma ibraz edebileceğim bir belge var mıdır? İlçe milli eğitimden bahsedilen belgeye sahip olduğuma dair bir çıktı alabilme şansı vs?

Teşekkür ederim.

 
ilçe mem'in bu belgeye dair (eğer önceden işlenmediyse) bir şey verebileceğini sanmıyorum. tek çareniz orijinale ulaşmak gibi.


  • sanat guresi  (25.08.23 16:04:59) 
[]

Kendinize yüzde yüz güvenliğiniz alanlar, konular

Biraz da güzel seylerden bahsedelim. Allah vergisi, kimseden yardım almadan doğuştan getirdiğiniz yetenekleriniz neler?


Ben matematik konusunda aşırı başarılıyım. Bu hep böyleydi, en son dönüp dolaşıp matematik bitirdim zaten üniversitede. Bir de film okumada, dramatizasyon yakalamada bayağı iyiyimdir.


Sizde neler var, görenlerin vauw (evet vauw), bunu nasıl yapıyorsun dediği?


İyi geceler.

 
Ben yeni bir şeyi kavrayıp hızla gelişme konusunda çok başarılıyımdır. Konunun ne olduğu önemli değil, 3dk'da 3 aylık yol alırım. Herkes konuyu anlamaya çalışırken ben öğrendiğim şeyden yeni bir şeyler türetmeye başlarım. Bacak kadar çocukkenden beri bu konuda çok olumlu laf işitmişimdir.

Ama ne yazık ki bir şeyi öğrendikten sonra asla devam ettiremem, sıkılırım yeni bir şeyler bulmam gerekir. Neyse ki mesleğim de bu özelliğimle çelişmiyor :D Hep yeni bir şey düşünmem gerekiyor.
  • akhenaten  (19.08.23 22:49:34) 
Kurduğum her iş basarili oldu.

Şimdiye kadar hiç yanlış kitap seçimi yapmadım. Hepsi çok güzeldi.

Borsada ilk yatirimim disinda hep başarılı oldum.
  • deer hunter  (20.08.23 01:42:37) 
İşimi temiz yaparım. Sorumluluk aldığımda en iyisini ben yapmış olurum.

Matematik +1 Seneler boyu mat dersinde hep sınıf birincisiydim. Ales dahil girdiğim her sınavda mat kısmı full ya da bir iki boş oluyordu.
  • ruhen hastayim ben  (20.08.23 14:16:51 ~ 15:24:40) 
hmm pek yok sanırım bu biraz çevreyle de ilgili yani bazen bir fotoğraf çekiyorum herkes oha nasıl çektin oluyor ama ortamımı değiştirsem sıradan gelecek belki insanlara.

yine de aklıma gelenler;

-tamir işleri, özellikle elektronikse titiz yaparım güvenirim kendime.
-makam aracı sürer gibi araba kullanırım pek sarsmam. binenler keyif alır.
-sevince güzel severim, karşımdaki insan olmayı isterdim. böyle de egoistimdir sdjghs
  • ananiyimioguz  (20.08.23 14:35:00) 
@banach, @ananiyimioguz, @güle güle

O zaman başkalarına kıyasla daha hızlı öğrenip yaptığınız, diğerlerinden hep bir adım önde olduğunuz şeyler diyelim :) insanda "ben bu sporu yapıyorum" hissi veriyor bazı şeyler. Nolur kendimizi gazlayalim biraz :p
  • sekizdokuzon  (20.08.23 15:02:51) 
[]

Aranızda IB programı ya da Amerikan müfredatı uygulayan okullarda

Branşını İngilizce anlatan var mıdır? Özel mesajla birkaç şey danışmak isterim.


Teşekkür ederim.

 
[]

Bir iş yerinde huzur, nitelikli işgücü ve profesyonellik

Bütün bunların azami seviyede olduğunu gösteren detaylar sizce nelerdir? "Şunu gördüğüm yerde kesinlikle çalışmaya başlarım" ya da "Şu varsa ne kadar para verirlerse versinler asla çalışmam" dediğiniz neler var?

Ben mesela iş görüşmesine çağrıldığımda zamanında orada olmama rağmen yarım saat bekletiliyorsam ve karşılığında doğru düzgün bir özür bile dilenmiyorsa o görüşmeyi olumsuz geçmiş sayıyorum ya da maaş, hakedisler, sigorta konularında yuvarlak "Zaman icinde birbirimizi tanıdıkça çözülecek şeyler bunlar" tarzı bir tavır görürsem uzun vadede başıma neler gelebileceğini tahmin ediyorum.

Sizlerden de bu konuda tüyo almak isterim.

Teşekkür ederim.

 
Bir yerdeki sorunların niteliği ne kadar gelişmiş olunduğunun da bir göstergesidir.

Buradan başlayabilirsin.
  • diyecevaplandı  (14.08.23 15:57:22) 
Sadece şunu söyleyeyim. Yemekler iyiyse iyi bir yerdir. Çünkü patronların geneli yemek masrafını kısar. Benim staj yaptığım bir şirkette restoran seviyesinde kırmızı et çıkıyordu. Bu şirket borsada yer alan bir şirket.


  • dissendium  (14.08.23 16:14:56) 
Bir parametre olarak: Linkedin'den bakın, çalışanlar ortalama ne kadar süre çalışıyorlar gösteriyor. Uzun yıllardır orda olan kaç kişi var ona da bakın.


  • wct3 org  (14.08.23 17:11:51) 
[]

Saç bakımı için uyguladığınız basit ve etkili ritüeller

Falanca markanın saç maskesi gibi kozmetikler dışında "Duştan çıkmadan sirke sürüyorum" tarzı basit, ekonomik ve etkili yöntemler önerebilir misiniz?

Teşekkür ederim.


 
kesinlikle sülfatsız şampuan. dökülme, kepek, kaşıntı sorunlarıma derman oldu. bir de şu ürün www.trendyol.com


  • mess  (11.08.23 22:47:37) 
Şampuan kutusuna zeytinyağı ve su ekliyorum.


  • Amaranta ursula  (12.08.23 00:19:21) 
[]

İşverenin çalışanlarının konuşmalarını gizli kameradan dinlemesi

Selamlar,

Bir iş yerinde (otel) işverenin çalışanlarının kendi aralarındaki konuşmaları güvenlik kameralarından dinlemesi yasadışı değil mi? Nereye şikayet edilir? Bir sonuç alınır mı?

Teşekkür ederim.

 
Sesli kayıt olduğu herkesçe biliniyorsa sorun olmaz bildiğim.
Ama de ses kayıt yapılmıyor denilerek sonradan ses kayıt yaptığı öğrenilen kamera sistemi hukuken problem teşkil etmeye başlar.

Bazı iş yeri ve apartmanlarda da ses kayıt yapan kamera sistemi vardır. Bunu gösteren uyarı yazıları görünür yerlere de asılır.
  • diyecevaplandı  (09.08.23 21:02:19) 
Herhangi bir uyarı yapılmadı ya da uyarır bir tabela yok bina içinde.


  • sekizdokuzon  (09.08.23 21:04:04) 
Delil olarak kullanabilmesi ile ilgili o uyarı levhaları...


  • non descript  (09.08.23 22:52:24) 
[]

Kadıköy'de yoga matı nereden alınır?

Boğa çevresinden çok uzaklaşmadan, uygun fiyatlı, iş gören bir yoga matı nerede bulabilirim?




 
[]

Şu tarz terliklerdeki lekeleri nasıl temizliyorsunuz?

Özellikle parmakların ve topuğun bastığı yerdeki karartılari nasıl temizleyelim?

www.flo.com.tr


 
youtube > how to clean birkenstocks


  • freebird5406_2  (08.08.23 21:31:08) 
[]

Sabah çok erken saatlerde Beşiktaş'tan Kadıköy'e gitmek

Kafam durdu, buraya sorayım dedim. Sabah beş bucuk, en geç altıda Beşiktaş'tan Kadıköy'e nasıl geçerim. Sanırım o saatlerde vapur yok.


Teşekkürler.

 
yanılmıyorsam metrobüs 24 saat aralıksız çalışıyor, bir şekilde metrobüs hattına ulaşırsan son durağı kadıköy hasanpaşa. oradan merkeze yürümek 5-10 dakika.


  • orpheus  (04.08.23 00:38:16) 
taksiyle gayrettepe oradan metrobüs, yani ben öyle yapardım, yürümüşlüğüm de var beşiktaştan metrobüse


  • sanguine  (04.08.23 00:39:17) 
6:45 ilk vapur saati tam 20 dakika sonra kadıköyde oluyorsun


  • oldz  (04.08.23 00:49:21) 
taksim-kadıkoy dolmus gorunuyor beşiktaştan da geçiyor görünüyor ama hiç kullanmadım ben kullanan teyit ederse iyi olur.

moovitapp.com
  • opethian  (04.08.23 01:44:34) 
cuma veya cumartesi gecesiyse gece vapurları işi çözer gibi

www.sehirhatlari.istanbul
  • jnlbnnn  (04.08.23 10:23:16 ~ 10:57:19) 
[]

Sırf sorun çıkmasın diye katlandığınız en absurd şey?

Benimki şu an parkta yanımda bangır bangır müzik çalan insanları uyarmamak ve çaldıkları müzikten östaki borumla vedalaşmak.

Sizinki nedir?


 
Şantiyede kontrole gittiğimiz zaman esenyurtta müteahhidin araba bagajındaki silahla tehditi sonucu susup ortamı terk etmek oldu. İnşaat kazısı çok derin bir yerdi devam etsek silaha kalmadan birimizin sonu hapis diğeri mezar olacaktı, gidişat belliydi yani.


  • Unde bach canim  (31.07.23 20:08:44) 
[]

Haftanın özellikle sevmediğiniz bir günü var mı?

Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz.

Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gelmiş olmasından şüpheleniyorum. Ya annemden dayak yemiş indir ya babam bir şey alicam demiştir almamıştır ya da birine bir şey olmuştur ama kesin var bir şey.

Sizin böyle özellikle taktiğiniz bir gün var mı?

 
Pazar +1 ya kesinlikle.
Çocuklukla bir bağlantısı var sanırım cidden, çocukluğumdan beri sevmem pazarları, travma bırakmış demek ki zihnimde içten içe.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (30.07.23 15:58:16) 
İş rutinim ile alakalı beni zorlayan günleri sevmem. Mesela pazartesi günleri ders verdiğim öğrenci dersle alakası olmayan mızmız bir çocuktu. Her hafta “şu pazartesiyi atlattım mı benden iyisi yok” falan diyordum kendi kendime. Şimdi çocuk gitti benim de pazartesiyle olan derdim bitti.


  • ruhen hastayim ben  (30.07.23 15:59:03) 
çarşamba da bi içten pazarlıklı gibi böyle bir sinsilik mi dersin samimiyetsizlik mi dersin ne bileyim bir kahpelik var gibi de çözemedim.

pazar gerçekten gıcık ama ne olduğu belli en azından.

diğer günler sözünün eri.
  • AlsterWasser  (30.07.23 16:07:04) 
Pazar günü haftaiçinde çalışacak olmamız, bir şeyler yapacak olmamızın KAYGISINI yaşıyoruz bence. Pazardan sonra sorumluluk geliyor ve biz “an”‘da yaşamıyoruz, gelecekte yaşıyoruz dolayısıyla kaygı tetikleniyor. Pazar gününün kıymetini zihinsel sebeplerden dolayı bilmiyoruz bence. Hatta çocukluğumuzda da yapılacak ödevlerin kaygısını çekmiş olabiliriz :))) Not: psikoloğum


  • damba  (30.07.23 16:19:20) 
Çarşambayı sevmem. Hafta sonuna daha var düşüncesi sıkıyor. Bu hayat böyle geçmez deyip zengin olmanın yollarını arıyorum. Kendimi robot gibi hissettiğim bir gün oluyor. Bütün hayat böyle mi geçecek diyorum.


  • dissendium  (30.07.23 18:22:24) 
oldum olasi sali gununu sevmem. ulan dun calistik zaten 3 gun daha mi calisacagim gibi bir dusunce olabilir bilincaltinda bilmiyorum.

pazar aksamlari genelde ayik kafayla gezmem. cunku ayik oldugum zaman ertesi gunku isi dusunuyor oluyorum. cok tatsiz oluyor.
  • antikadimag  (30.07.23 18:45:21) 
Pazar +1


  • basond  (30.07.23 21:45:44) 
Pazar.


  • baldan kaymak  (30.07.23 23:57:17) 
Pazartesi rezil bir gün bence tam bir kaos, tüm haftanın yükünü çekiyor sanki. Sonra pazar derdim


  • jjimyl  (31.07.23 00:07:16) 
Pazar dersek günün tamamını töhmet altında bırakmış oluruz. Cumartesi gece yatıp sabah uyku sersemi bugün neydi diye düşünürken, haa pazar deyip tekrar yastığa gömülme anını kim yok sayabilir, kalbimiz kurur valla. ya da pazar sabahı kahvaltısını aynı şekilde, taş oluruz taş. ben oyumu pazar akşamından yana kullanıyorum. çocukken ertesi gün okula gidecek olmanın, banyo yapmak zorunda olmanın, ödevleri tam tamına yapmamış olmanın getirdiği huzursuzluklardan kaynaklı travmalarımız var. olmaz olsun öyle akşam.


  • onemoremile  (31.07.23 09:24:17) 
Pazar zaten klişe şekilde ben de sevmem. Öf yine mi işe gidicez yarın, güzelim haftasonunu yedin hiçbir şey yapmadan hissi oluyor.

Onun dışında perşembeye bi uyuzum ben. Hep "bugün cuma değil daha" hissi geliyor bana. Tamam haftasonuna az kalmış oluyor ama ne olurdu cuma olsaydı :/

önceki iş yerimde her çarşamba bir sorun yaşardık o yüzden bi ara çarşambaya da uyuzdum hafiften ama normalde severim. Bu haftayı da yarıladık be hissini veriyor.
  • nundu  (31.07.23 09:36:37) 
pazartesi tabi ki.
her gün cuma olsun isterim.

  • sizofren06  (31.07.23 16:43:01) 
biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.

bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.

buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
  • mark greg sputnik  (31.07.23 16:54:52) 
Salı
Çok sinsi bir günmüş gibi geliyor bana. Pazartesi öyle değil mesela ama salıda böyle bir iticilik var.
En sevmediğim gün(
  • hayalhayal  (31.07.23 17:09:01) 
[]

Bazı psikolojik rahatsızlıkların zaman zaman hype olması

Bugünlerde internette nereye baksam gözüme dikkat bozukluğu olan biri carpiyor7(dehb). Sanki birden bircok insan derdinin devasini bu tanı altında buluşmakta buldu. Bir tanıya sahip olmak rahatlatıcı çünkü tanı konulduktan sonra sorumluluk artık o hastalıkla yaşamak zorunda olan insana değil de hastalığı tedavi etmesi gereken doktora aktarılıyor. On sene önce bipolar bozukluklar bayağı popülerdi mesela.

Insanların yoğun şekilde benimsediği psikolojik rahatsızlıklar üzerinden dönemin ruhunu yakalamak sizce mümkün mü? Dehb olduğunu düşünen insanların yoğunlukta olduğu bir çağda uyaranların miktarı ve çeşitliliğinin insanların artık rahatsız etmeye başladığını aoyleyebilir miyiz? Dünyaca ünlü şirketler bu tip trendleri takip ediyor müdür sizce? Ya da insanların bir psikolojik rahatsızlığa bu kadar ilgi göstermesinin başlıca nedeni nedir, psikolojik tedavi gormenin hala yer yer tabu olduğu bir çağda?


 
Bence bunlar hep vardı ancak bilim, iletişim ve teknoloji ilerledikçe artık ota b*ka bir teşhis koyulabiliyor.

Kimisi kendini biraz zorlamak yerine hemen kendine yakıştırıyor olabilir dediğiniz gibi kolaya kaçıyordur belki.

Ama ben kendimi bildim bileli bir şeye odaklanabildiğimi hatırlamıyorum. Oyun oynarken bile sürekli aynı hatalara düştüğüm oluyor ki oyunlara nispeten bir tık daha odaklanabiliyorum.

Hayatımın en başarılı dönemleri dikkat eksikliği ilacı kullanarak geçirdiğim dönemler oldu.

Bunların artmasının bir diğer sebebi dış uyaranların artması, sosyal medya, paketli ürünler, kullanılan tarım ilaçları vs. bir çok şey olabilir belki ama henüz neyin sebep olduğu bildiğim kadarıyla bilinmiyor.
  • ananiyimioguz  (29.07.23 15:03:47 ~ 15:04:08) 
uzmanlığım yok, terapi görmüş psikolojik rahatsızlık sahibi ve gözlem yapmayı seven birisi olarak yazacağım.

uyaranların miktarı ve çeşitliliği kesinlikle çok ciddi sorun. ben insan beyninin teknolojideki bu hızlı değişime adapte olacak kadar geliştiğine inanmıyorum. en basit örnek olarak cinselliği düşünün. zamanın en güçlü adamlarının, kralların 1000 yıl yaşasa görebileceğinden fazla cinsel unsuru biz parmaklarımızın ucunda sınırsızca görebiliyoruz. elimizdeki imkân, beynimizin alıştığından milyonlarca kat daha hızlı ve agresif.

benzer şekilde küçük yaştan beri uyaran bombardımanına maruz kaldığımız, sosyal medya sayesinde dünyanın diğer ucundaki askeri darbeden dahi haberdar olabildiğimiz için beynimiz perişan oluyor. huzur bulamıyor. çok fazla şey var ve kaçırdığında huzursuz oluyorsun. kendini bundan soyutlaman da çok zor. çıkıp bir saat yürüyüş yapmak, kafanı boşaltmak bile problem olabiliyor. çünkü beynin esasında bunu yapması gerekirken tamamen farklı bir şeye programlanmış, öyle gelişmiş.

şirketler trendleri kesinlikle takip ediyordur; bu tablonun oluşmasında devasa şirketlerin payı zaten çok büyük. aşırı hızlı, her şeyin bir an önce tüketildiği ve "bir sonrakine" geçilen düzen onların işine gelir. daha çok kâr, daha mutsuz ve dolayısıyla daha fazla arayış içerisinde insan. farkındaysanız günümüzde reklamların çoğu kişiye özel hissettirme üzerine kurulu. kimse ayakkabısını dayanıklı, kaliteli diye satmaya çalışmıyor; "bunu giymeyen eziktir, eşşoleşşeğin önde gidenidir" alt metinli reklam kampanyalarına yöneliyor.

***

onun dışında ananiyimioguz'un dikkat çektiği nokta da çok önemli. 100 sene önce ADHD hastası bir çocuk "içine şeytan girmiş" veya "safi gerzek" olarak değerlendirilebiliyordu belki... şimdi elimizde imkan var, teknoloji var; daha isabetli ve net tanılar koyabiliyoruz. keza kim bilsin kaç tane insan kanserden öldü zamanında... hiçbirinin ölüm sebebi "kanser" olarak kayda geçmedi çünkü insanlar kanserin ne olduğunu bilmiyordu.

psikolojik rahatsızlıkların popülerleşmesi söylediğiniz gibi biraz bahane olabiliyor elbet, özellikle teşhis filan almamış insanlarda. ki teşhis alanı bile "ben hastayım zaten benim kafam böyle çalışıyo" diyerek kolaya kaçabiliyor. ergenken "cool" görünmek için yapılırdı bu. artık yetişkinlerde de var. sebebi sanırım psikolojik rahatsızlıkların normalleşmiş, kanıksanmış olması biraz. şimdi kimse okb'lisin diye senden köşe bucak kaçmaz mesela, eskiden olsa "o ne ola ki? acaba bizi keser mi?" diyordu insanlar. hem geçerli bahane sunuyor hem de seni toplumdan soyutlamıyor; hatta belki aksine sana bir kimlik, canını yakmadan "onlardan biri gibi" olma şansı veriyor... daha ne?

***

yalnız katılmadığım tek nokta var, en azından bireysel olarak. topu doktora atma kısmı. ben OKB tanısını ya da teşhisini neyse 27 yaşındayken aldım. terapi ve ilaçlar hayat kalitemi ciddi ölçüde arttırdı. ama her allahın günü beynimin normal çalışmadığı gerçeğiyle yaşamak zorunda olmak beni biraz üzüyor. param olmadığında "yaaaa bende okb var ki :))" deyip çalışmadan veya daha az çalışarak aynı maaşı alamıyorum mesela. ya da biriyle flört ettiğimde, karşı taraf bi sebeple soğuduğunda "yaaaa cnm okb'liyiz olur o kadar :))" diyemiyorum. kısacası gerçek hayat koşullarında bu bana hiçbir avantaj sağlamıyor, tam aksine "normal" olmak için hep ekstra çaba sarf etmem gerekiyor.

yani hakikaten rahatsızlığı bulunan ve şımarıklığını tolere edebilecek imkanları olmayan kimse doktor "sende şu var" dedikten sonra topu doktora atamıyor. tam tersine asıl mücadele, asıl savaş o zaman başlamak durumunda. çünkü hasta olduğunu bilmeyen insan "alala niye böyle oluyo ki ya" diyor ama mevcut durumunu normal kabul edip devam ediyor. üzülüyor, kırılıyor, sapıtıyor ama başka bir savaşın, mücadelenin içinde olmuyor.

yok ama teşhis konmuşsa, sende şu şu var, şuna dikkat etmen gerekiyor, şöyle yapman gerekiyor vs. denmişse o zaman hep daha dikkatli olmak zorundasın. kusura bakmayın upuzun döşendim ama ilgimi çeken bir konu olduğundan dolayı tutamadım kendimi :)
  • mark greg sputnik  (29.07.23 16:36:46) 
[]

Çok ünlü insanlar ne kadar ünlü olduklarının farkında mıdır?

Diyelim ki dünyaca ünlü bir oyuncusunuz, ya da bilim adamı, is adamı. Ve dünya üzerinde yaşayıp da isminizi duymayan kimse yok. Bu ünün ne kadar farkında olurdunuz? İnanılmaz bir fenomen bence. Çoğu ünlünün bunu olduğu gibi kabul etmekte zorlandığını düşünüyorum. Dün Barbie'yi izledikten sonra Margot Robbie'nin röportajlarına sardım, birinde Mexico'da gösterilen yoğun ilgiye inanamadığını söylüyor. Sürekli gündemde ve sürekli benzer bir ilgiye maruz kalmasına rağmen dönüp dolaşıp tekrar şaşırıyor gibi geldi bana. "Hiç böylesini yaşamamıştım" diyor, muhtemelen yaşayıp baş edemediği için unutmuştur.


İnsan zihni bunu algılayabilir mi, bu kadar beğeni, sevgi, dünya üzerindeki herkesin kendisi hakkında iyi kötü bir fikri olmasıyla nasıl baş eder sizce. Bastırma, görmezden gelme, narsisizm, olmadı kafayı yeme opsiyonlarıni bir kenara koyduğumuzda farkındalığı yüksek ve orijinal bir insan bu şöhretle ne yapar, nasıl anlamdirir, nasıl kullanır ya da baş eder?


Teşekkür ederim.

 
mesela Jennifer Lopez baya farkında

burda görülüyor www.youtube.com
  • AlsterWasser  (26.07.23 12:56:23) 
her ünlü her yerde tanınmaz. o yüzden farkedememeleri normal.
sallıyorum bazı ülkelerde mesela %10luk kesim tanıyordur.

  • jelly bear  (26.07.23 13:56:59) 
farkındalığın ne kadar yüksek olsa bile muhtemelen bir süre sonra o şöhretin için de kayboluyorsun. düşünsene 20 sene boyunca herkes, her yerde sana çok ihtimam gösteriyor. illa ki bunun içinde kaybolursun, delirmekten vs. bahsetmiyorum bu artık normalin haline gelir yani


  • fuatzzz1  (26.07.23 14:50:14) 
"Hiç böylesini yaşamamıştım" deme sebeplerinden biri de konuyu ilgi çekici yapmak. Çünkü "eh kalabalıklara alışkınız tabi" aynı etkiyi uyandırmayabilir.

Ben çok da inanamadıklarını sanmıyorum. En büyük problemleri zaten fazla tanınmak. Topluluk içinde kafalarına göre dolaşamıyorlar, hayatlarının her alanında yoğun ilgiden kaynaklı sıkıntılarla boğuşuyorlar zaten.

Bazen bir ünlü bir fanını tersiyor ya sokak ortasında mesela, bunalmış çünkü. Fazlasıyla haklı ve insani bir tepki veriyor, ama bu sefer de bu yaptığı şey olay oluyor.

Ya da ünlü biri bazen aşırı ilgiden çok bunaldığını, kendisinin de insan olduğunu biraz mesafeye ihtiyaç duyduğunu söyleyince insanlar bunu yapmacık buluyor ya, bu insanların en samimi oldukları anlar o anlar aslında.
  • akhenaten  (26.07.23 14:51:30) 
messi de farkında. hatta o kadar ki bunalmış artık.
kendisi inter miami'ye zaten bu sebepten gitti fikrimce. araplar daha fazla para teklif etti; ancak o, görece futbolun daha az ilgi gördüğü abd'yi tercih etti.

  • pangea  (26.07.23 16:57:35 ~ 16:58:27) 
[]

20 yıl sonra nasıl bir ülkede yaşıyor olacağız?

Son seçimlerden sonra ayağımızın ucunu görmek istemiyoruz haklı olarak ama sizce 20 yıl sonra nasıl bir ülkede yaşıyor oluruz? Neler degisir ya da neler değişmez? Hangi sektorlerde artı değer, nitelikli iş gücü üretiyor oluruz, daha mı politize bir toplum haline geliriz yoksa yogun göç mu veririz? En iyi, en kötü senaryolar nelerdir?

Teşekkür ederim.


 
dünyada üreyenlere ve üremeyenlere bakınca, bizi daha geri bir gelecek bekliyor bence. Sadece Türkiye değil, batı da bir çok sorunla boğuşacak. Idiocracy filmine gidiyoruz gibi hissediyorum ben.

Türkiye'de her 20 yılda bir sağlam ekonomik ve/veya siyasi kriz olmuş, şimdikini büyük kriz saysak (saymalı mıyız? siyasi kriz yok gibi aslında, ekonomik de var mı tartışılır sadece büyüüüük bi fakirleşme var. Gerçi 2016'daki darbe denemesi sayılabilir sonrasında da her şey değişti zaten), 20 yıla biraz düzelip sonra yeni krize merhaba denir bence.

Bir zamanlar bir bakan "Türkiye ara eleman ülkesi" tarzı bişey demişti, o oluyor ve olacak. Nitelikli iş falan bu gidişle yalan. Ekonomi kötü oldukça hayaller sönüyor, beslenme eksikliğinden zeka da sönüyor tahminen. Resmen bize biçilen role girdi Türkiye ona üzülüyorum. Yoğun göç veriyoruz zaten, daha da vereceğiz. Ben her ailede avrupada abd'de yaşayan bir aile üyesi olduğunu ve onlardan gelen bir miktar para ile ailelerin geçineceğini düşünüyorum. Burada çalışıp Türkmenistana Kırgızistana ailesine para yollayan kadınlar var ya, onun benzeri.

Genç nesil bir şekilde kullanılabilirse iyi senaryolar da gerçekleşebilir ama hep engel çıkarılıyor ve bu sadece son 20 yılın olayı değil, Türkiye ve hatta belki Osmanlı hep böyleymiş. Bence dünya brutal moda geçmek üzere yani en azından ailelerimizin yaşadığı tatlı dünya yok artık, nüfus aşırı arttı. Survival of the fittest. Fakat ben batı ülkelerinin de çok hazır olduğunu düşünmüyorum.
  • nhk ni youkosu  (25.07.23 00:51:36) 
@nhk ni youkosu +1

İçinde bulunduğumuz ekonomik, politik ve demografik durumlara bakılınca 20 sene sonrasında ülkemiz için olumlu bir gelecek hayal etmek zor. Avrupa'da artan göç, yaşlanan nüfus, sosyal devlet düzeninin sürdürülebilirliği ile ilgili kaygılar, hayat pahalılığı ve en önemlisi değişen toplum dinamikleri oralar içinde bir şeylerin yolunda gitmediğinin haberini veriyor. Avrupa batıyor gibi saçma bir argümanı savunuyor değilim fakat yeni bir devrin başladığı bir dönemde olduğumuzu hissediyorum. 20 sene sonra nasıl olacağımızı da dünyadaki gelişmeler belirleyecek. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için şu an en büyük tehdit düzensiz göç, bunu iyi yönetebilen yol alacak. Bizim için çok yeni olan bu kavramın altından kalkabileceğimiz düşünmüyorum. Eğer iyi yönetirsek oluşan yeni düzende kendimize şu ankinden çok daha iyi bir yer bulabiliriz.
  • Depik  (25.07.23 10:43:00) 
[]

Ev arkadaşı seçiminde nelere dikkat etmek gerekir?

Malumunuz İstanbul şartlarında ayrı eve çıkmak hayal değil hayalden öte bir hal aldı. Ev arkadaşlığını burada iki kez, yurtdışında bir kez denedim. Bence iyi bir ev arkadasiyim, sessiz sakinim. Ortak alanların temizliğine dikkat ederim, sorumluluklarımı bilirim. Ama karşı taraftan ne beklemem gerektigi konusunda bazı zamanlarda kafam karışıyor.

Ben kendimi kısaca tanıtayım, siz de bana "Şöyle biriyle kensinlikle aynı eve cikma" ya da "Şöyle birini bulursan kaçırma" deyin. Bu sitede gerçekten nokta atışı cevaplar okuyorum3ve açıkçası onlardan birkaç tanesine ihtiyaç duyuyorum :)

Öncelikle çok genc biri değilim ve hayatımın hiçbir döneminde çok aktif bir sosyal hayatım olmadı. Asosyal değilim ama zor açılan insanlardanim, gerçi 30 yaşımdan sonra çenem düşmeye başladı ama yine de tanımadığım insanlarla çok rahat iletişim kuramam her zaman. İnsanlarla yakın olmayı, insanları dinlemeyi,. anlamayı severim ama her başları sıkıştığında beni aramalarını istemem. Güçlü, haat dolu insanlardan hoşlanırım. Tavsiye vermekte iyi değilimdir ama dediğim gibi dinlerim, günün sonunda herkes kendi sorununu kendi çözsün isterim.

Burç da söyleyebilirim, bu sefer cidden nokta atışı olsun, doğru ev arkadaşını bulayım istiyorum. Burcum balık. Matematik okudum, İstanbul'dan çok çıkmadım. 36 yaşındayım, kadınım. Sevgilim yok, bu sene kariyere odaklanicam. Yani bir sene daha sevgilim olmaz.

Bu bilgiler ışığında sizce nasıl bir insanla ev arkadaşı olmalıyım?

Teşekkür ederim şimdiden. İyi akşamlar diliyorum.

 
Ortak giderler konusunda ödeme gününü geçiren biri:
- ayy ya unuttuuum..
- bu ay biraz sıkıştım.. diyenden 2 km. uzak durun.
  • diyecevaplandı  (23.07.23 20:25:21) 
bugüne kadar kimseyle sorun yaşamadım ama bir şekilde spor yapan/spor salonuna giden kişilerle hep olumlu geçti oda/ev arkadaşlıklarım. böyle biri varsa kaçırmayın derim.

bunun yanında en önemli kısmı yazmamışsınız sigara içiyor musunuz, içmiyorsanız tolere etmezdim ben olsam içeni.
  • gule gule  (23.07.23 20:28:31) 
ödemeleri aksatmasın
ev temizliğini senin kadar önemsesin
sigara durumunu konuşun
ve eve misafir getirme konusunu konuşun

eve çok sık arkadaşları ve sevgilisi geliyorsa kendi evinin rahatlığını yaşayamıyorsun evde yabancı biri var hissi oluyor hep
  • freebird5406_2  (23.07.23 20:32:47) 
çok zor bir karar fakat ev arkadaşı deneyimi olan birini tercih edin derim. benim sürüyle ev arkadaşım oldu problem yaşadıklarım hep ortak bir evde yaşadığını unutanlar oldu.

kişiliği çok yakın gelebilir fakat aynı evde yaşayınca insanlar bazen sinir bozucu olabiliyor. potansiyel ev arkadaşlarınıza "eğlenceli insan biz bunla takılırız" diye bakmayın. sorumluluğunu biliyor ve ufak tefek şeyleri tolere edebiliyor olması gerekir. arkadaşlık da olursa pastanın çileği ama diğeri daha önemli.
  • bohr atom modeli  (23.07.23 20:35:00 ~ 20:35:23) 
Sorun yaşadığım insanları da söyleyeyim: üniversitedeki ev arkadaşım pasif agresif ve asosyaldi. Rahatsız olduğu şeyleri yüz yüze konuşmak yerine mesajla söylerdi. Zamanla çok absurd şeylerden rahatsız olmaya başladı, öyle bitti. Diğeri aşırı sosyal ve görünürde özgüvenli bir kızdı ama çok kırılgandı. Eleştiri kabul etmiyordu, baskınlık kurmak istiyordu. Beni sürekli elestiriyordu, burası benim evim sen sonradan geldin diyordu. Bir de çok sık misafir ağırladı. Onunla da iki ay birlikte kalmıştık.

Bu iki insanın da tonla pozitif özelliği vardı tabii ama bu tavırları bizi kopma noktasına getirmişti.
  • sekizdokuzon  (23.07.23 20:44:16) 
İki güne bir sevgilisini çağıran, her hafta sonu arkadaşlarını toplayan biriyle zor yaparsınız.

Ortak giderler konusunda hassas olmalı.

Temizlik, derli topluluk konusunda size yakın olmalı. Sizde azsa az, çoksa çok.

Fazla teklifsiz insanlar vardır. Bir gün bakarsınız, en sevdiğiniz tişörtünüz onda. Ya da parfümünüze ortak çıkmış. Uzak durulası insanlar.

Tatilden döndüğünüz sabah bir bakıyorsunuz sizin odada sizin yatakta onun bi arkadaşı. Nasıl olsa burada değil, kal birkaç gün demiş.

Sevgilisiyle toksik ilişkili kızlar vardır. Akşamları kız salya sümük, geceyarısını geçince sarhoş sevgili kişisi kapıyı yumrukluyor.

Telefonu kulağında düşmeyen kızlar vardır. 7x24 konuşan

Yaptığın yemeğe ortak ama hiçbişeye katkısı olmayan kızlar vardır. Tam bulaşık vakti, ojelerini yeniler.

Evde ses olsun diye 7x24 tv açan kızlar var. ne yapacaksa sesi.
  • Mirket  (23.07.23 20:59:07 ~ 21:06:15) 
[]

Hiç aşık oldunuz mu?

Birden fazla olduysaniz ilki kaç yaşındaydı?

Nasıl bir şeydi? Nasıl tanımlarsınız?

Sizce hayatınızdaki hangi gelişmelerin arkasından geldi?

Şu anda hayatınıza nasıl bir etkisi var?

 
Olunuyor ya, ilkokulda lisede üniversitede, hatta iş hayatında bile.bu zamanda aşık olunmaz diyorsun pat bi bakmışsın olmuşsun değişik. 30dan sonra eskisi gibi olmuyor ama o kesin. Spesifik bi olayın ardından olmadı hiç. Aşık mıyım bilmiyorum ama hayatımda bir şeyleri dolduran bir yani var


  • olaylar olaylar  (23.07.23 03:41:41) 
Olmadım.


  • Amaranta ursula  (23.07.23 08:56:13) 
çok aşık oldum.

ilkinde 12 yaşındaydım. ortaokulda.
çok acayip bir şey. yoğun bir hayat enerjisiyle, sevgiyle doluyorsun. midende kelebekler uçuşuyor. :)

herhangi bir gelişmenin arkasından gelmedi, birdenbire oldu.

en büyük etkisi kendimi müziklere ve kitaplara adamak oldu sanırım..
  • tabudeviren  (23.07.23 15:06:09 ~ 15:06:29) 
Evet olmuştum, iyi anlaştığım arkadaşımdı. Açılamamadan kaynaklı küsecektik, küsmedik açıldık. Fakat benim kendisine olan hislerim başlangıçta çok yoğunken azaldı, onunki ise tam tersi. Dengeyi bulamadık sonra da bitti.


  • izmitcan  (24.07.23 00:36:20) 
[]

blu tv'de önerdiğiniz film/diziler

Var mıdır? Teşekkür ederim.




 
Masum
Chernobyl
The night of
Succession
Last of us
The sopranos
Six feet under
Handmaid's tale
Killing eve
Westworld
True detective
  • anon1m  (21.07.23 17:32:31) 
türk dizilerinin hepsi güzel kendi yapımı olan.
aynen aynen
doğu
7 yüz
yarım kalan aşklar
saygı
bozkır

aklıma gelenler.
  • jelly bear  (21.07.23 18:38:50) 
Wire tabii ki


  • mirty  (21.07.23 19:21:28) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.