[]

Performans görüşmelerinde işinize yaradığını düşündüğünüz taktikler neler?

Kurumsal hayatta performans görüşmeleri genelde hiçbir şeyi düzeltmeye yaramıyor, herkes "söyleyeceğini söyle, söyleyeceğimi söyleyeyim ve bitsin" modunda... Kariyerle ilgili endişelerin dile getirilmesi ve toksik bir çalışan olarak damgalanmama arasındaki o ince çizgi...

Bu görüşmelerden sağ salim çıkabilen var mıdır? Varsa taktikleriniz nelerdir? Öyle bir departmandayım ki işler ne kadar kötüye giderse gitsin yüzünüz gülmesi gerekiyor ve asla şikayet edemiyorsunuz, şikayeti geçtim kimsenin "gelişime açık yön" duymaya da tahammülü yok. Performans görüşmelerimiz sadece kusur bulmak, yoksa kusur üretmek ve bunu tebliğ etmekten ibaret... Karşılıklı oynanan bu tiyatroyu verimli ya da daha az sinir bozucu hale getirebilir miyiz?


 
Sizin durumunuzda getiremezsiniz çünkü bu kurum kültürüyle alakalı bir şey. Performans görüşmesinin verimli olması için öncelikle performans sistemindeki kademeler, bunlara erişmenin kriterleri ve bu performansları sergileyen insanlara uygulanacak yaptırım (Eğer performans kötüyse), destek (beklentinin altındaysa) ve ödüllerin (beklenenin üstünde performans sergilendiyse) duyurulması lazım. Yoksa ben bir çalışan olarak performans görüşmesine giriyorsam; ortada çok fazla bir kaybım ya da kazancım yoksa neden herhangi bir şekilde bunun verimli olması için çaba sarfedeyim?


  • salihdt  (06.09.24 09:42:19) 
Performans görüşmesi genelde en son adımdır. Yıl içinde yaşananlara bağlı olarak bir sürü etken vardır ve yıl sonunda performans görüşmesi yapılması aslında şu anlamı taşır: yöneticinizi, size yüzyüze feedback vermeye mecbur kılar. Yani aslında yöneticinize verilen bir görevdir. Çünki görev olarak verilmezse yöneticiler genelde feedback filan vermeyebilir. Yani iyi birşey bu görüşme, ama beklentiniz bu doğrultuda olsun.

Görüşmede uyumlu olun. Size verilen feedback'i (gerçekten) dinleyin, varsa söylemek istediklerinizi gündeme getirin. Görüşmede uyumlu olun (bilinçli olarak iki kere yazdım).

Görüşme sonrasındaki bir yıl süresince bu feedback doğrultusunda düşünerek çalışın ve önümüzdeki yılın görüşmesine baz olacak konuları halledin. Yani geçmiş değil geleceğe odaklanın.
  • alfired  (06.09.24 10:11:46) 
@alfired Performans görüşmesi derken o tarz bir şey değil, olağan performans görüşmesi. Şirket içerisinde senede iki kere yöneticiyle zorunlu görüşme var, tüm seviyedeki yöneticiler kendilerine bağlı çalışanlarla görüşüyor. Olağan toplantı bu, review yapılıyor gibi düşünebilirsiniz.


  • silverleaf  (06.09.24 10:26:36) 
Suya sabuna dokunmadan yapabileceginizin en iyisi gelecek yil almayi dusundugunuz "egitimleri" konusmak olur herhalde. Yoksa, aynen dediginiz gibi.. Olay sadece tiyatro.. Is gorusmeleri de oyle


  • parcxerox  (06.09.24 22:58:34) 
[]

Yurtdışından yakın zamanda gelecek olan var mı? El mikseri istiyorum.

Yurtdışından (bilhassa Almanya'dan) İstanbul'a gelecek olan ve valizinde yer olan (çok yer kaplamıyor) varsa bana ulaşabilir mi? Türkiye'de iki katı fiyatına satılan bir el mikserini ücreti mukabilinde getirmenizi isteyeceğim...




 
[]

Araba almak istemiyorum ama almak zorundaymış gibi hissediyorum?

İstanbul’da yaşıyorum, evim işim yürüme mesafesinde. Genel olarak hayatım yürüme mesafesi ya da bir minibüs mesafesinde geçiyor. Gezip tozarken toplu taşıma kullanma problemim yok, yürümeyi de çok seviyorum. Yaklaşık 4 senedir her gün en az 10 bin adım atıyorum. Bu yaşam tarzı bana iyi hissettiriyor. Avrupa’da yaşasam da böyle yaşardım diye düşünüyorum.

Gel gelelim 8 senedir çalışıyorum ve araba almadım. Biraz para biriktirdim ve araba alabilirim ama hem durduğu yerde masraf çıkaracağından, hem de hareketliliğimi azaltacağından araba almak istememiştim. Ama etrafımda herkes araba almadan kenara para atmanın anlamsız olduğundan, arabayı kullanmasam bile almanın mantıklı olduğundan, arabayı bir kere aldıktan sonra zaten kullanmama ihtimalim olmayacağından vs vs bahsediyor. Sürekli git gel yaşıyorum. Arabanın olmaması büyük bir eksiklik gibi hissetiriliyor (8 senedir çalışıyorsun ama araban yok diyenler var vs).

Şimdi ben bu arabayı almalı mıyım? İnsanlar haklılar mı? Birisi beni motive etmediği müddetçe bu borca girmeyeceğim gibi duruyor ve borç yapmadan da mal mülk sahibi de olunmuyor. Ne yapmalıyım?

 
Araba değil arsa al. Yatırım toprağa olsun, toprağın olsun, çok ciddiyim. Arabaya hiç ihtiyacın yok ve evet durduk yere bol masraf çıkaracak bir şey. Üstelik alışırsan sağlığın çok olumsuz etkilenir. Arsa al. Çok ama çok ciddiyim.


  • muhayyer divan  (29.07.24 00:51:42) 
Öncelikle insanlara bakmayın. Araba alınca da bu sefer daha üst modelini almamız gerektiğini size söyleyecekler. Bunun ucu sonu yok.

Evli ve çocuklu insanlara araba şart mesela. Hele bebek arabasıyla falan seyahat etmek çocuğa da aileye de eziyet. Zaten hastane işleri falan illaki lazım oluyor araba ve taksi de almıyor kolay kolay.

Paranın değer kaybı var altın ve dövizde ya da borsada beklerken. Bu sebepten değer kaybetmesin diye bir şey alayım derseniz olabilir.

Ben de şöyle diyeyim o zaman. Eviniz kira ise bence ev al mümkünse. Ama şu dönemde zaten borca girip araba almak zor. Faizler fahiş.. Nakit çıkarıp alabiliyorsan ancak o zaman al derim.

Yatırım için ev/araba alınmaz. Ev arabadan daha önemli.
  • Cesario  (29.07.24 00:53:04) 
Ya saçmalama, keyfine bak.


  • numlock  (29.07.24 00:54:40) 
ihtiyacın yoksa alma araba yatırım değil. masrafı çok, park falan sıkıntı. yatırım yapmak istiyorsan başka şeylere yönel. ev olur arsa olur anlıyorsan borsa vs olur


  • paintov  (29.07.24 01:00:44) 
@Cesario Ev alacak kadar para biriktiremedim maalesef :( Arsa konusunu düşündüm hatta birkaç yere de sorduk ancak arsa işlerinde çok fazla üçkağıt döndüğünü fark ettik bu süreçte. Bir arsanın bakılacak o kadar kriteri varmış ki bu apayrı bir ekspertiz gibi geliyor bana ve o vakti ayıracak durumda değilim.


  • silverleaf  (29.07.24 01:08:35) 
@arbre Bir dönem abim arabasını bana bırakmıştı kullanmam için ancak 2 hafta bir kere yerinden oynatıp sahile gideyim dedim, bin pişman oldum. İstanbul’da araba sahibi olmak binbir derdiyle geliyor ama herkes yine de araba sahibi olmak zorundaymış gibi.


  • silverleaf  (29.07.24 01:10:42) 
insanlar haklı değil

araba alma, kullanma motivasyonunuz yoksa almayın.

insanlarda asla anlayamadığım bir hastalık derecesinde araba tutkusu var.

benim de arabam var, araba kullanmayı da severim ama o kadar sadece. ne araba marka modelinden anlarım ne de model yükseltme gibi bir hevesim var. arabam da 12 yaşında bir araba. herhangi bir arızası falan yok. edirne'den kars'a kadar gitmek geyiği var ya, onu gerçek anlamda yaptığım bir araç. seviyorum yani o kadar ama çevremde kim varsa, arabayı yenilememe, modelini yükseltmeme düşüncemi anormal karşılıyor. yani açıkça söylemiyorlar ama o hissi alıyorum. onlara göre yeterince bütçem varsa, o araba illa daha iyisiyle değiştirilmeli gibi bir düşünce yapısı var. arabam seviyorum ve hareket ettiği sürece 20 yıl daha binmek istiyorum'u normal karşılayan görmedim çevremde.

araba evet çok avantajlı, hele ki evli ve çocuklu olduktan sonra ( o durumdayım) artık vazgeçilmez benim için. ama bekarsan ve hevesin yoksa, araba alma ama istediğin zaman alabilecek bir birikimin de olsun diyorum ben.
  • wilhelmwasmuss  (29.07.24 01:27:26) 
Al bence.
Canın sıkılınca adapazarına falan gidersin , köfte yer dönersin.

  • ketcapli dondurma  (29.07.24 01:42:44) 
age of empires'da marco polo diye bir sifre yaziyorduk, butun harita aciliyordu. araba alinca aynen oyle oluyor. butun harita aciliyor.

burada fakirligi normallestirenlere de kiziyorum. araba > arabasizlik. bunun neyini tartisiyorsunuz anlamiyorum. insanin ulasim ozgurlugunu eline almasidir araba. yoksa sadece mahallende takilirsin. disari gidecegin zaman da otobus kovalar sikis tepis gidersin.

araba aldiktan sonra keske daha once alsaymisim dersin.
  • antikadimag  (29.07.24 07:28:02 ~ 07:28:16) 
araba kullanmayı biliyor musun? araba kullanmayı bilmek çok önemli.
araba sahibi olmaktan daha önemli
eğer arabaya ihtiyac duymuyorsan insanları dinleme. insanlar gösteriş meraklısı oldukları için hemen araba alıyorlar. araba alsan iki sene sonra "ee arabayı değişmiyormusun" diye soracaklar. boşver bunları.
ama araba kullanmayı bilmek gerekli.
8 senedir araba almamış olman gayet normal. ama 8 senedir tüm kazandığını yediysen, hiç yatırım yapmadıysan bu anormal.
  • abelardo  (29.07.24 08:37:57) 
Araba alma.
Araba için ödeyeceğin taksit+vergi+kasko+bakım+tamir+lastik gibi paralara denk gelecek bir parayla her ay hoşuna giden bir araba firmasının hissesini al. Biriksin.
Gerektiği zaman alırsın, paran da hazır olur.

Araba alırsan bu masraflara ek olarak benzin+otopark+hgs'nin de ekleneceğini hatırlatayım.
  • michael_knight  (29.07.24 08:56:28 ~ 08:57:06) 
@abelardo Araba kullanmayı biliyorum, hatta iyi bir şoför olduğum söylenir. Araba kullanmayı seviyorum da, ama başka şehirlerde, İstanbul'da değil :)


  • silverleaf  (29.07.24 08:58:25) 
Araba parasıyla borsaya yatırım yap. Beş sene sonra 5 araba al


  • deer hunter  (29.07.24 09:01:39) 
araba kullanmayı biliyorsun madem, hem de iyi biliyorsan hevesini de almış olmalısın. o zaman arabasız olmak sana yetiyorsa sırf başkaları söylüyor diye alma. başkası için gerekli olan şey senin için olmayabilir. dediğim gibi çoğu insan sırf hava için veya başkası aldığı için geride kalmamak için alıyor. istanbulda toplu taşıma ile her yere gidilebiliyor çok rahatlıkla.


  • abelardo  (29.07.24 12:11:33) 
Aynı kafadaydım. Araba alınca büyük bir konfor olduğunu anladım seyahat manasında. Eğer gezmeyi seviyorsanız arabanız olması mutlu edecek.

Ama sizi çok iyi anlıyorum.
Bir para biriktirme aracı hatta yatırım olarak düşünmeyin.
Etrafınızı da çok dinlemeyin.

Eğer bu kafadaysanız, 2. el, b segment, az masraf çıkaracak bir araç alın geçsin.
Çünkü arabanın da maliyeti çok. Sigortası, kaskosu, bakımı, vergisi, otoparkı, yakıtı...
  • anten  (29.07.24 13:26:37) 
türkiye'de asiri toksik bir gösteris yarisi var. 8 sene calisip araban olmamasi senin bilecegin is. ben 34 yasima kadar araba almadim, eksilmedim. araba bir konfor ama senin durumunda olmasa daha iyi olur. arabaya verecegin parayi borsaya yatir, her ay araba masrafi kadar parayla da bir yandan altin al. bes seneye sen onlardan kral olursun.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (29.07.24 15:40:18) 
ortalama bir arabanın kullanılabilir ömrünün +%95'i park halinde geçiyor. ihtiyacın olmayan bir arabada ise bu oran yüzde 99'a yaklaşır. gerçek anlamda kapında yatacak bir şeye vereceğin parayla seni mutlu edecek ve geleceğe dair umutlarını pekiştirecek bir çok güzel şey yapabilirsin. onları yap.


  • engelbert humperdinck  (29.07.24 16:14:23) 
hayatta bazı şeyler vardır öncesi ve sonrası diye hayatını etkiler. misal evlilik misal üniversite gibi... araba da bunlardan biridir. hayatın 2 döneme ayrılacak. arabasız hayatın arabalı hayatın diye. bu kadar belirleyici bir şey.

ben de senin gibiydim. inat ettim çok geç aldım. şimdiki aklım olsa 18 yaşına girer girmez sadece ehliyet değil külüstürün külüstürü de olsa bir araba almak olurdu. ciddiyim, inan bana...

hayatının tüm özeti aslında 20-60 yaş arasında ne yaptıklarındır. araba hiçbir işe yaramasa anlatacağın hikayelerin sayısını arttırır.
  • chetinn  (29.07.24 16:22:05 ~ 16:26:44) 
[]

E-kitap aranıyor: Ateş ve Kan - George R.R. Martin

Bu kitabın pdf’ini buldum ancak 36GB çıktı. Sıkıştırıp epub’a çevirmek istedim, sıkıştırınca 13 GB’a inen dosya epub olunca tekrar 36GB oldu. Direkt epub halini ise bulamıyorum. Kindle’a mail yoluyla iletmem gerekiyor ama 15GB sınırlı bir epub dosyası mümkün değil bulamıyorum. Saatlerce uğraştım ama işin içinden çıkamadım. Sözün özü,

Elinde olan varsa direkt epub halini iletebilir mi?

Mail: radyodepartmani@gmail.com

 
hocam bulamazsanız, elinizdeki pdf'i word'e çevirip, word'u epup'a çevirmeyi deneyin isterseniz.


  • shadowfollower  (17.07.24 12:22:00) 
hocam kindle'dan okumak mı istiyorsunuz? eğer öyleyse bende türkçesinin kindle'dan düzgün okumak için k2pdfopt ile pdf'ten pdf'e convert edilmiş hali var 120 mb. eğer atmamı isterseniz onay verin mail'den öyle göndereyim.


  • beatbox yapan metalci  (17.07.24 13:53:06) 
@shadowfollower Hocam bunu deneyeyim, çok teşekkür ederim :)


  • silverleaf  (17.07.24 19:04:10) 
@beatbox yapan metalci Hocam 30 küsür gb hali bile çok kastı Kindle’da, 120’yi düşünemiyorum bile şu an :)


  • silverleaf  (17.07.24 19:04:55) 
hocam siz gb ile mb'ı karıştırıyor olabilir misiniz? bence mb olacak doğrusu.

bu kitabın epub'ı yok. orijinal pdf'in kindle'da kasma hissi uyandırması muhtemel çünkü ekran yapısına tam uymuyor sayfalar. bahsettiğim k2pdfopt ile dönüştürülmüş pdf ise cihazınız neyse ona uygun şekilde sayfaları dönüştürüyor. ha diyorsanız ki benim cihazım eski gerçekten çok kasıyor, onu bilemeyeceğim.
  • beatbox yapan metalci  (18.07.24 00:27:01) 
[]

Yardım - Tatile giderken kedi pınarını fişte unuttum

Duyuru sakinleri, lütfen yardımcı olun.

Kiwi’nin klasik kedi pınarını tatile giderken fişte unuttum. İçinde sanırım 800ml-1000ml kadar su vardır. 1 hafta kimse yok evde. Bu kedi pınarındaki su biterse ne olur? Okuduğum kadarıyla elektrik çekmeye devam ediyormuş prizden. Yangın ihtimali olur mu? Bir akıl verin ne olur, yoksa döneceğim ben :(


 
Sanmam yangın çıkacağını. Kediler bitirir mi suyu o sürede?


  • numlock  (14.07.24 22:16:21) 
Dışarıdan birisi sigortayı kapatma imkanı olur mu? Siteye bağlıysa yönetime söyleyin sizin sigortayı kapatabilirler belki.


  • titanic kemancısı  (14.07.24 22:18:38) 
@numlock Evde kedi yok, kedi benimle. Su devir daim yapacak sadece. Normal pompa ile çalışan usb’li, fişe takılan bir model. Su bittikçe zorlanıp elektrik çeker ve yangın çıkar mı diye endişelendim :(


  • silverleaf  (14.07.24 22:18:49) 
Yok be saçamalama. Sen eve dönünce o su aynı şekilde (biraz azalmış olarak) devir daim etmeye devam eder.


  • numlock  (14.07.24 22:20:12) 
@ titanic kemancısı Buzlukta et olduğu için onu yapmayı çok istemedik ama bir şeylerden vazgeçeceğiz en sonunda. Çok telaşlandım, çok canım sıkıldı :(


  • silverleaf  (14.07.24 22:21:53) 
Açtıralım çilingire kapıyı çekelim fişten :)


  • numlock  (14.07.24 22:23:17) 
Kedi için su pınarı hiç kullanmadım ama evde o suyu içecek kimse yoksa endişe etmenize gerek yok. Buharlaşmayla bitmez o kadar su bir haftada.


  • pispinti  (14.07.24 22:24:11) 
Suyun tamamının bitmesi gerekmez sanırım, pompa hizasından aşağısına düşse çalışmamaya başlar gibi geldi? Hiç su çekemese ve elektrik almaya devam etse ne olur?


  • silverleaf  (14.07.24 22:34:22) 
Boşta çalışmış olur. Ekstra bir güvenlik riski mevcut değil. Evde kimse yokken prize takılı ve sürekli olarak çalışan bir şeyin varlığı evet can sıkıcı ama o cihazlar yapıları gereği sürekli çalışan şeyler.


  • pispinti  (14.07.24 22:45:50) 
youtu.be

Şuradaki gibi çalışıyor.
  • silverleaf  (14.07.24 22:54:45) 
Modeline göre değişiyordur ama bazılarında "Haznede su kalmadığında otomatik kapanır" denmiş, muhtemelen öyledir. Zaten gördüğüm kadarıyla adaptörlü, görece düşük güçle çalışan bir şey. En fazla boşta çalışmaktan bozulur ve durur.


  • salihdt  (15.07.24 03:50:49) 
bende de vardı, suyunu bitiremiyorlardı bile 2 kedim. zaten 7/24 fişte olan bir şey. bir şey olmaz.

benimki bir gün bozulmuş. ne ara bozulmuş ve nasıl anlamadım. yangın çıkartmadı. tüy falan kaçtı galiba.
  • art cat chocolate  (15.07.24 10:45:58) 
Aynı pınarı kullanıyoruz muhtemelen. Cevap vereyim, hiçbir şey olmaz 1 haftada. Zaten normalde de sürekli çalışıyor. Kedi içse hadi neyse ama buharlaşarak bitmez. Bitse de en fazla kendi motoru bozulur, yangın çıkarmaz.

Ben yolculuktan önceki akşam mamayı suyu kaldırdım, yolda çiş kaka problemi olmasın diye, tavsiye ederim, böylece fişte unutma derdi de olmadı. Boşaltıp kaldırdım.
  • kibritsuyu  (15.07.24 12:50:16) 
Duyuru sakinleri hepinize çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız!


  • silverleaf  (15.07.24 16:06:53) 
[]

Kedim için iyi olan seçenek nedir?

Bana epey bağlı, zilli bir kedim var. Oyun arkadaşı da olduğum için her akşam en az 1 saat, gece de bir yarım saat kadar oynuyoruz.

1. Seçenek
- İstanbul'da kendi evinde. Ev sıcak, bunaltıcı. Kedi çok etkileniyor gibi görünmüyor, serin bir yatak hazırlamaya çalışıyorum ama bırakıp gidiyor. Evde çok fazla serin yer de aramıyor, her zamanki yerinde yatıyor (banyo vs daha serin) ama içim hiç rahat etmiyor. Çünkü ben hareket ettikçe terliyorum. Yine aynı düzende oyun oynayabiliyoruz, sıcaklar hareket rutinini etkilemedi.
- İstediğimiz kadar oyun oynayabiliriz çünkü ben varım.

2. Seçenek
- Ankara'daki ailemin evi gayet serin, annem uzun kollu ile duruyor evde o kadar serin.
- Ben orada değilim, oyun arkadaşı yok ama annemle babam oradalar. Mamasını suyunu tuvaletini vs hallederler ama benim kadar özenli bakmazlar tabii.

Bu sıcaklar biraz hafifleyene kadar kedimi Ankara'ya bıraksam daha iyi mi olur?

Cevaplar sonrası gelen edit: Tamam bende kalıyor, herkese teşekkürler :)

 
kediler sıcağı sever öncelikle bunu bilin. kışın kaloriferin dibine, yazın da balkonda güneşe yatar bizimki. sizinle mutlu gibi bence bozmayın. siz de mutlusunuz gibi.


  • neira  (12.07.24 10:06:40) 
@neira Benimki kışın kaloriferi hiç sevmiyor :/ Yaz kış hep aynı yerde severek yatıyor ama ben evde bunaldıkça ve sıcaktan kafayı yiyor gibi oldukça kedişe üzülmekten ne yapacağımı şaşırdım.


  • silverleaf  (12.07.24 10:08:27) 
Seninle kalsın. Kediler kendi evlerinden, kendi benimsedikleri anne/ babalarından ayrıldıklarında mutsuz oluyorlar. Stresli ve endişeli hissediyorlar.


  • rock n roll  (12.07.24 10:08:41) 
1


  • elorelia  (12.07.24 10:32:29) 
Seninle kalsın bence de. Ben de vicdan yapıyorum çok sıcak diye ama yapıcak bi şey yok. Uyuyor zaten boyna.


  • turuncu tonlarda  (12.07.24 10:37:38) 
net 1 her zaman 1
bizimki bu sıcakta gidip cehennem gibi sıcak kurutma makinesi çalışırken üzerine yatıyor.
ek olarak herhangi biri veya veteriner bile dese kedinizi traş ettirmeyin.
  • eja  (12.07.24 10:59:55) 
@eja Kedimi acil tıbbi bir gereklilik için olmadığı müddetçe tıraş ettirmeyeceğim :)


  • silverleaf  (12.07.24 11:07:46) 
Strese girer ve ailenizin evinden firar edebilir, bence yanınızda kalsın


  • kimlanbu  (12.07.24 11:45:20) 
@kimlanbu Aslında ailemin evine de yabancı değil, 2 ayda bir gidip 1 hafta kadar kalıyoruz 3-4 senedir, alıştı iyice. Kendi evinde olduğu kadar rahat değil tabi ama tanıdık bir ev. Başka türlü olsa bırakmayı da hiç düşünmezdim zaten. :)


  • silverleaf  (12.07.24 11:49:25) 
Kedilerin tüyleri izolasyon görevi görüyor zaten. Bizim sıcaktan şıp şıp terlediğimiz yerde onlar ferah ferah hayatlarına devam ediyorlar. Burada kediye yapacağınız en büyük destek düzenli olarak tüylerini tarayıp ölü tüyleri temizlemek.

Ayrıca yaz aylarında kediler daha çok kendilerini yalar. Bu da sıcak havada tükürüklerinin vücudundan buharlaşmasını sağlayarak serinliği artırır. Su tüketiminde de problem yoksa onun keyfine diyecek yoktur :)
  • desdenova34  (12.07.24 16:33:25) 
[]

İstanbul’da brioche ekmeği nereden alabiliriz?

Bilhassa french toast yapmak için kullanılacak, mümkünse Anadolu Yakasında (ama değilse Avrupa da olur) brioche ekmeği alabileceğimiz fırın var mı?

Teşekkürler!


 
ben de merak ettim cevabı, takip. mutlaka vardır ama bulamazsan, suadiye rub kokoreç ekmeğini brioche kullanıyor, pahalı olur ama son çare oradan satın alınabilir -rica minnet, satıyorlarsa-


  • kel aynak kusu  (06.07.24 09:26:41) 
Macro market.


  • alfired  (06.07.24 10:12:18) 
Beyaz fırım’da olabilir


  • kaptan memo  (06.07.24 11:02:56) 
Haftasonu cevaplarda verilen bütün fırınları ve üstüne aşağıdaki fırınları gezdim, bulamadım. Başka yanıt gelirse diye güncellemek istedim:

1. Bay Bread - Yok
2. Fırın Anatolia - Yok
3. Fırın Tüzsüzoğlu - Yok
4. Tarihi Safranbolu Fırını - Yok :(
  • silverleaf  (08.07.24 08:07:07 ~ 08:17:23) 
[]

Yöneticimizle nasıl baş edeceğiz?

Ekip olarak bizi perişan eden bir yöneticiyle uğraşıyoruz. Kadın atama ile geldi ve şu anda göründüğü şekliyle "arkası sağlam". Profil şöyle:

- Aşırı micro management.
- Beraber çalıştığımız tüm ekiplerin yöneticilerini, partner'lerimizi vs arayıp bizim açığımızı arıyor. Bizim olmadığımız her yerde bizimle ilgili planlar vs yapıldığı haberini alıyoruz. Bu durum öyle bir hale geldi ki, partnerlerimiz bizi arayıp "yöneticin böyle böyle soruyor, bu şirkette böyle bir şey ilk defa yaşıyoruz, iyi misiniz?" diye soruyor.
- Sürekli açığımızı arıyor ve bir hata bulduğunda tam olarak gömüyor.
- Anlayacağınız gibi dışarıya karşı bizi koruma değil, ezme eğiliminde.
- Geçtiğimiz günlerde kendisi excellerde çok büyük bir hata yaptı ancak bunu hepimizin gözü önünde bir üst yöneticiye ekibin hatasıymış gibi gösterdi.
- Ekipteki herkesi ayrı ayrı değersizleştirme çabasında.
- Kendisi yeni atanmış bir yönetici olduğu için kendini kanıtlamak ya da kendisini olmuş göstermek için herkesi çiğneyebilir modunda.
- İnsanların ekmeğiyle oynama konusunda çok rahat ve sürekli bir tehdit mekanizması olarak kullanılıyor bu.
- Bir üst merciiye olayı aktaramıyoruz çünkü bir üst merci zaten bilerek getirdi bu kişiyi...

Bütün ekip 7 ayda illallah ettik. Herkesin bireysel anlamda bir sorunu var, bir iç ilan açıldığında ekibin %80'i başvuru yapıyor gitmek için.

Soru şu: Kalmak zorunda olanlar için ne gibi stratejiler tavsiye edersiniz? Her türlü akla, fikre ihtiyacımız var. Bu güvensizlik ortamında herkes stres olmuş durumda ve herkes artık nefretlik halde. Ne yapabiliriz?

 
Hepiniz tekte dilekçe yazın isimsiz, tüm bu dertleri anlatan. Bir üst yöneticiye verin veya kargolayın.


  • hops  (03.07.24 09:27:06) 
Topluca hareket edemediginiz surece herhangi bir cozumu yok,

Sorulacak ilk soru bir aksiyon almamiz gerektiginde herkes isin icinde olur mu yoksa basta tabi tabi diyenler sonradan su koyuverir mi?
  • duyurukullanıcısı  (03.07.24 10:23:00) 
@duyurukullanıcısı Aslında ekipte herkes dertli ama kurumsaldayım, bu şekilde toplu dilekçe olayına kimsenin karışacağını sanmıyorum. Bir de ekip çok göz önünde. Topluca böyle bir şey yapabilsek bile bize dönüşü olumlu olmayacaktır. Sıradan bir business ekip değiliz maalesef, üstyönetime yakın bir yerdeyiz...


  • silverleaf  (03.07.24 10:26:04) 
"Bir üst merciiye olayı aktaramıyoruz çünkü bir üst merci zaten bilerek getirdi bu kişiyi..."

kısmı önemli. Benim anladığım önceden ekip içerisinde bazı sorunlar yalanmış süreklilik arz edince "dişi Putin " gibi birini göndermişler.
Anlaşmaya bakın.

Bazı iş yerlerinde o meslek koluyla hiç ilgisi olmamasına rağmen asker emeklilerini yönetici, amir, müdür vs. yaparlar. Sonrasında işler / sorunlu kişiler düzelir.
  • diyecevaplandı  (03.07.24 11:07:12) 
benim aynı böyle bir yöneticim oldu her satıra check işareti koyarım. yarı vasıflı ve bilmediği sektöre patron altına geldi beni iş öğreteyim diye verdiler yanına ama 2 senemi yedi ve ciddi hastalıklar yaşadım stressten, sonuç olarak yanındaki ekibinin hepsi ayrıldı 2 kere full ekip değişti, yanına adam dayanmayınca patrondan laf yemiş şimdi pamuk gibiymiş yanındaki elemanlara iyi davranıyormuş sonuç olarak hala kurumda ama gözü korku.

benim ki gibi aşamaya gelmeden şikayet edin üst merci getirdi bizimkinide ama ben mail attım bölüm değiştirmeden sonuç olarak kendi getirsede artık nasıl konuştuysa patron düzeldi.
  • eja  (03.07.24 11:18:09) 
iki üst merci?


  • osssy  (03.07.24 16:50:43) 
[]

Bu sıcaklarda kedinizin konforunu arttırmak için neler yapıyorsunuz?

Ev içi bulabildiğiniz pratik çözümler var mı? Benim yapmaya çalıştıklarım (doğru değilse söylerseniz düzeltebilirim)

- Fazla su kabı koymak (ama ilgilenmedi, su çok az içiyor hala)
- Eve klima taktıramıyorum ama vantilatör gibi bir şey var, onunla da ilgilenmiyor. Karşısına geçip tüylerine bir kere püfüttürse ben bile rahat edeceğim ama yapmıyor.
- Su şişelerini buzdolabında soğutup yatarken yakınına koyuyorum, direkt temas ettirmiyorum, zaten müsaade de etmez. Bununla da ilgilenmedi çok. En azından patişiyle dokunsa ona bile razıydım onu da yapmıyor ama ben inatla koymaya devam ediyorum.
- Her gün taramaya çalışıyorum
- Havluyu bazen çok hafif ıslatıp buzlukta hafif soğutup üzerine seriyorum çok az. Bi 10 dakikaya zaten ısınmış oluyor ben alıyorum ya da kendisi rahatsız olup kalkıyor.

Yani sıfıra sıfır elde var sıfır gibi. Sizin yapıp işinize yarayan bir yöntem var mı?

 
takip ettiğim veteriner sayfası suyunu soğuk veriyor hatta bunun kalp sağlığı için iyi olduğunu söylüyor. suyu bir kaç yere koymak.
bizimki bu sıcaklarda hala gidip sıcak kurutma makinası üzerinde yatıyor sıcaklar pek etkilemiyor bence evde olan hayvanları eğer ev aşırı güneş almıyor ve antalyada değilseniz.
ıslatarak tarayın demişti veterinerim eldivenini, tüy döküyorlar malt vermeyi unutmayın
bence en önemlisi kaliteli mama kullanmak herşeyden önce kediyi düşünüyorsak birde camlara kedi filesi veya kediye özel sineklik yaptırıp cam açıkken hava almasını ve dışarıyı izlemesini sağlamak.

ps. kedilerde ceyrandan(hava oluşumu) etkleniyorlar dikkat etmek lazım.
  • eja  (10.06.24 13:29:46) 
suyuna buz atıyorum arada ice latte yapıyor kadar değil tabi 3-4 litrelik kaba 3-4 adet buz parçası atıyorum.


  • rentts  (10.06.24 13:35:25) 
Evin her yerinde halı varsa bazı halıları kaldırabilirsiniz. Taş zemin varsa ona serilip yatar sıcaklayınca. Yani özetle ona üzerine yatabileceği serin zeminler sağlamanız lazım.


  • pispinti  (10.06.24 13:46:44) 
tesadüf tavuk suyu buz küpleri vardı, küpleri alıp bir kaba koymuştum, soğuk ve içinden az önce tavuk suyu buz küplerini çıkardığım silikon buz yapma şeysini kedim iştahla yalamaya başladı. ben de önüne bir küp tavuk suyu koydum onu da yaladı. yani buz küpü yalayabilir, düz su sevmiyorsa et ya da tavuk suyu olabilir, seviyorsa kefir de olur bence. ama ekstra gıda için tabi ki önce kendi araştırmanızı yapınız.


  • ofelia  (10.06.24 13:52:17) 
kedilerimin yaza girmeden hemen önce tüylerini kestiriyorum , çok rahatlıyorlar .


  • devilone  (10.06.24 15:57:48) 
@devilone Bu uygulamayı veterinerler genelde onaylamadığı için cevabınıza tik koyamayacağım ne yazık ki. :(


  • silverleaf  (10.06.24 16:39:44) 
sıvı ödül mamalarına çubuk batırıp dondurup verebilirsiniz. bir de geçen jel soğutmalı kedi yatağı gördüm baya güzelmiş, stok yoktu.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (10.06.24 20:12:29) 
kendi kedim yok ama baskalarinin kedilerine bakiyorum zaman zaman.

taranmayi seven kedinin taragini islatip oyle tariyorum. taranmayi sevmeyen kediye yaptigim ise elimi islatip alnini silmek... hem yalama efekti gibi oluyor.
banyodaki dusa kabine goturup suyu aciyorum, doymuyor icmeye. akan suyu daha cok seviyorlar zaten. eger duran suyu icmiyorsa bi deneyebilirsiniz. bunun makineleri de cikti.

sicakliyor bunaliyordur diye dusunmeyin ya, kedi o. bulur kendine konforlu olacagi bir nokta. simsicak havada bile birbirleriyle ustuste yatiyorlar bunlar.
  • supergirl  (10.06.24 20:19:58 ~ 20:21:11) 
Kediler çölde yasayan vahşi kedilerden evrimleştikleri icin çok sıcak ve çok soğuk havalara adaptasyonları kopeklere nazaran daha iyidir. Yine de farklı cinsler farklı coğrafi bölgelerde evrimleştikleri icin kuzey bölgelerden gelen kedilerin sıcak toleransı daha azdır. kediler 37 dereceye kadar idare edebilirler, sonrası tehlikeli olabilir. Ev senin icin idare eder serinlikteyse kedi icin de öyledir. Ama tüylerini tras ettirmek iyi bir fikir degil cunku o tüyler termoregulasyon icin var, yani sıcakta da hayvani serin tutuyor. tüyleri kesince vücut isisi daha da yükselir.


  • tekdir ile uslanmayan kiz  (10.06.24 20:59:34) 
Ben aşırı sıcaklarda duşakabinin kapısını açık bırakıyorum içine de küçük bi leğene su koyuyorum bütün gün orda takılıyor :)


  • e mice  (10.06.24 21:22:31) 
[]

Yurtdışından yakın zamanda gelecek olan var mı? El mikseri istiyorum

Yurtdışından İstanbul'a gelecek olan ve valizinde yer olan varsa bana ulaşabilir mi? Türkiye'de iki katı fiyatına satılan bir el mikserini ücreti mukabilinde getirmenizi isteyeceğim...




 
[]

Kahve önerisi - Düşük asidite, düşük kavrulma derecesi

Sevgili duyuru ahalisi, piyasada bir türlü bulamadığım, düşük ekşilik, düşük kavrulma dereceli kahve önerilerinizi bekliyorum. Blonde roast diye tabir edilen, yanmamış, içinde ekşilik olmayan, ama içimi keyifli, yumuşak... Hayalimdeki kahveye bir türlü ulaşamıyorum.




 
kapsulde nespresso cosi en hafif ve iyilerden


  • ala09  (08.05.24 11:16:03) 
@ala09 Belirtmeyi unutmuşum, filtre kahve olarak (french press, v60, filtre kahve makinesi) olarak arıyorum. Cevabınız için çok teşekkür ederim.


  • silverleaf  (08.05.24 11:17:21) 
bana arkadaşım jamaikadan getirmişti, böyle bir şey yok yok yok. nasıl yumuşak, nasıl aromalı. ismini öğrenirsem yazarım, elbet bi şekilde sipariş verilebilir diye düşünüyorum.


  • numlock  (08.05.24 11:26:32) 
@numlock Süper olur, çok teşekkür ederim.


  • silverleaf  (08.05.24 11:28:15) 
bu8 kadar ayrıntılı anlamıyorum ama ben air roasting oldukları için bu seriyi tercih ediyorum, kavrulma derecesini de belirleyerek sipariş ediyorsunuz bir kaç çeşidi var, altındaki kullanıcı yorumları da faydalı olabilir.
kahhve.com

  • red g  (08.05.24 13:57:09) 
hocam genel olarak kahve ne kadar ''açık'' kavrulursa asiditesi o kadar yüksek olur. demleme reçetesi ile bunu tolere edebilirsiniz bir nebze. ekşilik dediğimiz de doğru şekilde demlenmeme sonucu ortaya çıkar. buna kalın öğütüm, düşük sıcaklık, ajitasyonun yeterince yapılmaması sebep olabilir. kahve yeterince çözünmemiştir. hangi ekipmanı kullanıyorsunuz, değirmeniniz var mı vb rutininizi dm atabilirseniz size uygun bir kaç tavsiye vermeye çalışırım bir amatör olarak :)


  • sen de git sen de unut  (08.05.24 15:15:22) 
Nasıl demediğine göre bakman lazım, dandik bir filtre kahve makinesine, 2 hafta önce öğütülmüş şekilde koyduğun, bahsettiğin kriterlere uygun bir kahve bulsan bile tatmin etmez.

İşin bu kadar profiline iniyorsan şunu söylemek lazım, nitelikli kahvelerde birebir çekirdek tavsiyesi yapılmaz çünkü dönemsel gelir ve biterler. Senin bakman gereken nitelikli kavurucuların sitelerine girip bahsettiğin profile uygun kahvelere bakmak. Hepsiburada'da satılan moliendo vs aradığını vermez. Sapiens petra vs'nin sürekli piyasada olan blend ya da seri üretim kahveleri de nitelikli değil.

Coffee department, montag, kafeinkültür, null, boxx gibi adreslere bak kısacası.
  • Bruce  (08.05.24 15:25:48) 
Yüksek asitli/ekşi kahve hiç sevmeyen biri olarak söylüyorum. Single originleri boşverip filtre kahve harmanlarına yönelin.

www.kahve.com
www.kahve.com
www.kahve.com şunlar gibi.
  • kobuzchu kiz  (08.05.24 18:29:52 ~ 18:31:50) 
[]

Youtube algoritmasından kurtulmak + Kanal önerileri

Youtube'daki ana sayfamın artık sürekli aynı veya benzer şeyleri önermesinden o kadar sıkıldım ki, kafamı çıkaramadığım bir havuz içerisinde gibiyim. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri görüyorum. Ülke değiştirdim, yine düzelmedi. Bu durumu nasıl aşacağım? Artık ilgimi çekebilecek olan farklı video ve içeriklerle de karşılaşmak istiyorum.

Bir de, sizlerin ilgisini çeken, en favorim diyebileceğiniz kanallar neler, paylaşabilir misiniz? Artık yeni bir şeyler görmeye çok ihtiyacım var.


 
müzik videoları dışında izlediklerim genel olarak;

lex fridman,
flu tv(konuğa göre),
fatih altaylı(konuğa göre),
go4x4(camping),
yavuz yörükoglu + dr.berg(sağlık),
kripto kemal(kripto),
country_life_vlog(köy tarzı yerde cooking),
melikşah altuntaş(güncel edebiyat, sinema takip),
arttv(güncel sergiler),
asladurma(koşu üzerine),
chess24 tr(satranç),

bunlar genelde görünce tıkladıklarım bir de tarih-mitoloji-psikoloji ile ilgili çeşitli kanallardan videolar düşüyor arada onlar da ilgimi çekerse tıklıyorum. enis kirazoğlu izliyorum bazen ted konuşması çıkıyor çok ilginç onlar oluyor.

gerisi teknoloji, yazılım üzerine.
bir de gaddar dizisi fragmanları :D

şimdi farkettim hiç izlemiyorum sanırdım kendimi bayağı bir şey izliyormuşum, aklıma geldikçe editlerim. ben de sizin gibi hissediyorum kafam gömülü hep aynı şeyler, gündemden kaçmak için sanki biraz da.
  • gule gule  (25.04.24 14:07:56 ~ 14:20:21) 
Guncel konularla ilgili: Fatih Altaylı.

Ortaya karışık bir şeyler olsun, biraz da kulturlenelim: flu TV, the School of life, teded (tedx'ten farklı ve çok daha güzel bana göre).

Gülelim, eğlenelim (bu konuğa gore çok degisiyor ama): İbrahim Selim

Sanat ve mitoloji: celil sadık, greatartexplained (bu kanalı duyurudan bir kullanıcı önermişti, bir kez daha tesekkur edeyim) , Jay Lee painting

Felsefe: Pelin Dilara Colak, Ömer Aygün (fakat çok az video yüklüyor artık).

Yoga: yoga with adriene

Yemek: refika birgul (programa göre), Vedat Millor.
  • fraise  (25.04.24 14:15:39 ~ 14:19:15) 
İlgilenmiyorum secenegi cok calisir gibi degil yuzde 50 sansa kalmis

Ben direk begenmedigim videoda kanali engelliyorum ortam guzellesiyor
  • Zetnikov  (25.04.24 14:54:32) 
yeni bir şeyler "aratırsan" öneriler de ona göre değişir. sonra o öneriler başka önerileri doğurur. sistem bu şekilde işlemiyor mu zaten? "bir şeyler" aratarak başlayabilirsin. üstteki arkadaşlar çok güzel örnekler vermiş.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (25.04.24 15:05:34) 
@yazar yazmaz yazan yazar Merhabalar, ben zaten arattığım şeye merak duyduğum için aratıyorum ve ilgi alanımda. Ancak benim istediğim, benim karşıma kendi alanımdan farklı öneriler çıkartması ve hiç bilmediğim alanları da ilgi duyup keşfettirmesi.


  • silverleaf  (25.04.24 15:39:39) 
İtchy boots motosikletle dünyayı gezen Hollandalı abla
Mike Rowe dirt jobs ve somebody gotta do it programlarından bildiğimiz abi
Star talk popüler bilimci Neil abi
Big think entelektüel söyleşi vs
TED talk tedx talks malum
Cleo Abram huge* bilim teknoloji haberleri yapan hanımefendi
Simone Giertz çatlak bir mühendis mucit
Adam Savage myth busters'daki abi.
  • anon1m  (25.04.24 16:05:47) 
[]

Paris'te kalacak yer önerisi

Kendime ve kardeşime bir sebepten Paris'te iki günlük bir tatil ayarladık. Daha önce de hiç gitmemiştim, gitmişken keyfini çıkartmak da istiyorum. Airbnb ve booking'den çok baktım ama bölge bölge o kadar karışık geldi ki işin içinden çıkamadım. Geçmişte "şu otel/airbnbye gittik ve çok memnun kaldık" dediğiniz yer varsa üzerime atabilir misiniz? :)




 
Montparnasse’ta kalmıştım, bölge olarak kesinlikle tavsiye ederim. Her yer metro ve otobüs durağı zaten.


  • ruhen hastayim ben  (21.03.24 00:00:50 ~ 00:01:30) 
Montparnasse+1

su hotelde kaldim, eger free cancellation vs yapmayacaksaniz mail atin fiyat isteyin. booking.com dan daha dusuk fiyat alabilirsiniz.

luks degil ama konum/performans vs icin gayet iyi fiyatta. hem yurumek icin hem de metro agi icin uygun noktada.

en.hotelmsg.fr
  • sttc  (21.03.24 00:30:16 ~ 00:31:26) 
biz iki hafta boyunca Chemin Vert'de kalmıştık arkadaşın evinde, Pl. des Vosges'e yakın. gene gitsem gene orada yer ararım. her akşam Le Marais'den yürüyerek eve dönüyorduk. Bastille bir yanımızda, Île Saint-Louis ve Île de la Cité sadece 10-15 dk mesafede. ortam şenlikli ama güvenli. harika bir yerdi.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (21.03.24 00:56:12) 
iki otelde kaldık, ikisini de (hem lokasyon hem de otel olarak) öneririm.
-hotel les deux girafes (hip bir bölge olan le marais'e çok yakın).
-new hotel le voltaire
  • eileengray  (21.03.24 12:24:45) 
[]

Yurtdışına giderken Türkiye'den yanımıza yiyecek ne alalım?

Masrafları kısmak ve öğrenci usulü gezmek için çantalarımızda en azından birkaç gün bizi götürebilecek, doyurucu ne hazırlayabiliriz? Taşıma açısından problem olmaması gerekiyor (sıvı vs olamaz). Kuruyemiş ve meyve kurusu aldık. Öğün yemek gibi ne alabiliriz?

Çok teşekkürler,


 
kraker
galeta
börek (ekmekten daha uzun dayaniyor)
peynir
cabuk corba

bu arada otelde kalacaksaniz ve kahvaltisi varsa yaniniza sandvic yapip alabilirsiniz. bir sey demezler.
  • sir gawain  (22.08.23 15:54:24) 
Hazır çorba, noddle, börek (bazı ülkelere süpermarkette mikrodalga oluyor, ısıtırsınız). Uçaktan ineceğiniz gün için ekmek arası köfte, sandviç hazırlayabilirsiniz. Aynı gün tüketirsiniz. Sabah kahvaltısı için yulaf, sıcak suda hazırlar, içine kuruyemiş ve bi muz doğrarsınız. Elma, armut gibi sert meyveler iyi atıştırmalık olur.
Ufak termos almanız iyi olur. Heryerde sıcak su olmazsa diye, çayınızı kahvenizi kendiniz yaparsınız.

  • ya volna  (22.08.23 15:58:54) 
2-3 konserve alıp öğlen yada akşam yemeği yerine tercih edilebilir


  • useless  (22.08.23 16:02:36) 
Arkadaşım poğaça yapıp götürüyordu. Konserve de iyi fikir ama sıcağa dikkat etmek lazım.


  • asteriks  (22.08.23 16:09:38) 
kabine sivi ve konserve alamiyorsunuz. sut ve et urunleri yasak, yakalanirsaniz kar edeyim derken cezayla zarar edersiniz. yine de minik vakumlu ya da paketli peynirler olabilir risk almak isterseniz. (kopek goruyorum bu aralar siklikla)
gotureceginiz seyleri kabin bagajiniza, yaniniza alin, hava cok sicak cok cabuk bozuluyor valizde yuklenmek icin beklerken (ort. 2-3 saat kalacak disarda oyle dusunun. benim peynir eritme peyniri gibi oldu :)

marketlerde genelde ogle yemegi icin hazir yemekler, salatalar oluyor uygun fiyata. hatta aksam uzerinde bunlar indirime giriyor. bir aksam onceden alip, gunduz tuketebilirsiniz.
  • 65 derece  (22.08.23 16:35:41 ~ 16:36:29) 
bir kavanoz fıstık ezmesi alın yanınıza. hem enerji verir, hem tok tutar. oradan ekmek alırsınız, muz da çok ucuz oluyor, fıstık ezmeli sandviç yanında birer tane muz, sağlam bir öğün olur.
ilk gün için yanınıza almak üzere de fıstık ezmeli sandviç yapın, içine tereyağ, bal/reçel, tam tahıllı ekmekle elbette.
hostel veya couchsurfing'de kalacaksınız sabahları yumurta haşlarsanız o da güzel tok tutar.
  • halanne  (22.08.23 17:38:19) 
Yurt dışında fiyatlar daha ucuz da olabilir mi acaba, fıstık ezmesi filan. Bir bakın bence.


  • bir varmis bir yokmus  (23.08.23 00:18:49) 
yaniniza termosta alin ve hazir kahve. kahveye 3 euro vermektense kendiniz yaparsiniz, su istediginizde siseye dolduruyorlar.
tatli, tuzlu bisküvi, konserve.
plastik catal vs de eklemek iyi olur.
nereyi gezeceksiniz? belki yemek ismarlayabilecek arkadaslar vardir :D
  • durgunfoton  (23.08.23 03:33:55) 
Cevaplayan herkese çok teşekkür ederim. Yumurta haşlasak kaç gün gideri olur acaba? Sabah haşladık diyelim, öğlen 12'ye kadar dışarıda durup sonra hostelin buzdolabına koyabiliriz. Bu mantıklı bir hareket olur mu?

Fıstık ezmesini atıyorlar diye biliyorum bu arada, geçmişte nutella'mız atılmıştı aynı yere gelmiyor mu? Kabin bagajı var sadece...
  • silverleaf  (23.08.23 09:57:56) 
haşlanmış yumurta 2 gün rahat dayanır. hostelin mutfağını da kullanabileceğinizi unutmayın.

Fıstık ezmesini sandviç haline getirin atmasınlar, gittiğiniz yerde marketten sıfırını alırsınız.
  • halanne  (25.08.23 09:05:57) 
[]

Bir gün bir depremle bizim de öleceğimiz gerçeği

Biraz karanlık bir başlık oldu ama...

Bir gün bir depremle bizim de öleceğimiz, bu ihtimalin çok yüksek olduğu gerçeği ile kendi içinizde yüzleşebildiniz mi?

Ülkede depremler sık, çoğu büyük depremler ve ölümler çok, çepeçevre sarılmış haldeyiz. Kaç tane daha sıyırıp geçecek diye düşünüyorum içimde bir yerlerde...

 
eger su son 3 gunde olanlarin ne kadar politik oldugunu kavrayabilirsek belki de bir 5 10 yil sonraki depremlerde olmeyiz....


  • hewit  (08.02.23 11:19:55) 
Bir gün bi depremle de ölebilirim az sonra markete giderken buz tutmuş yolda kayıp kafamı kaldırıma vurup yine ölebilirim ama misal ayağıma kaymayan tabanlı bir ayakkabı giysem belki ölmem ya da binaları doğru düzgün yapsalar enkaz altında kalıp ölmem. Bu şekilde ölebileceğimi ama gerekli önlemler alınırsa ölmeyebileceğimi de biliyorum.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (08.02.23 11:21:44) 
istanbul için bugün olanın 10 katını 20 katını yaşayacağız. eğer oldu ki sağ kalırsak, keşke bina altında kalıpta ölseydik diyeceğiz.


  • astronom bey  (08.02.23 11:39:17) 
Ölüm düşüncesi aklıma geliyor ama depreme özel değil. Trafik kazası aklıma geliyor bazen.


  • dissendium  (08.02.23 11:44:40) 
şu an yapılabilecek tek şey deprem bölgesi olmayan yerlere taşınmak.
depremde yıkılmayacağına %100 emin olduğunuz evde olsanız bile etrafınızdaki evler yıkılıyorsa orda kaos olur. bu 10 şehirde yıkılmayan biri sürü ev var ama orada bir süre yaşanmaz. ihtiyaçları karşılamak zor.

  • jelly bear  (08.02.23 11:46:48) 
yaşadığım ve çalıştığım binalara güveniyorum ama belli olmaz. ölüm her zaman olası. barışığım kendisiyle.


  • gabe h coud  (08.02.23 11:49:40) 
Benim de aklıma çok sık geliyor. Ama bunun aslında maddi bir çaresinin oldugunu bilmek ve buna maddi sebeplerle ulaşamamak bana daha ızdırap veriyor.
images.app.goo.gl

Bu tarzda bir ev yaptırıp içine otursa insan ömür billah bu kaygıyı çekmez. Deprem oldugunda istifini bile bozmak. Yani konu yine aynı yere geliyor. Cografya kaderdir.
  • limonlu eksi  (08.02.23 12:28:21) 
Yardım gelmeyeceği aşikar. Yapabileceğiniz tek şey sağlam bir evde oturmak.


.
  • kartallar yuksek ucar  (08.02.23 12:41:17) 
bi suredir unutmustum ama ara ara aklima gelirdi yine. bu olaylardan beri son iki gundur uyuyamiyorum. populer bi semtte oturuyorum ama bina 50 yillik. bu binalar min 10k'dan gidiyor burada su an. saka gibi. tamam semt guzel de keske fiyatlar bu kadar ucmamisken, baska semtlerde yeni binaya gecseydim diye dusunuyorum iki gundur. kendime kiziyorum. ama bu sefer de mahallenin sorunlariyla basbasa kalacaktim vs. bir de aliskanlik cabuk birakilamiyor. dunyam degisirdi bi anda.

bir de bu konuyla yuzlesince de buradaki yardim duyurulari bile gozume batiyor. hala yardim yapma pesinde insanlar...vergilerimiz, deprem vergisi basta olmak uzere neden vatandasa ayrilmiyor? neden bizi dusunmuyorlar? neden bi isitici stoku yok, neden bi acil durum barinma yerlerimiz yok ve neden insanlara bu odedikleri vergilerden fon olusturulup kentsel donusume girmelerine destek olunmadi/olunmuyor. neden 99dan beri bi ilerleme kaydetmedik.. bu dusuncelerle birlikte endisenin yaninda nefret de doluyorum iyice.
  • Kittie  (08.02.23 12:56:02 ~ 12:58:32) 
Bu hükümet ile deprem oldurmezse aclik, susuzluk, soğuk öldürecek çünkü bunlar ve bunların saksakcilari birak devlet yönetmeyi age of empires'ta ilk cagi atlayamayacak tipler. Bunlar oduncu, yaparim diyecek adamlarken ellerine mouse verildi ülkeyi sevdiler böyle.

Ülke koskocaman bir tabut haline gelmis iste. Başında da sela okumaktan başka bir ise yaramayan saray musterileri
  • logisticsmanager  (08.02.23 13:04:51) 
Uzun vadede hepimiz bir sebepten öleceğiz zaten, bununla barışık olmak ve bunu bilerek yaşamak lazım. Deprem için de gerekli önlemleri almak dışında yapabileceğimiz elimizden gelen hiç bir şey yok. İstanbul için bence de felaketin boyutu 50 kat daha büyük olacak, bunu bilerek yaşamak lazım. Sağlam binada oturmak, oturamıyorsan taşınmak, gerekirse şehir değiştirmek lazım çünkü depremde ölmek değil, sonrası korkutuyor beni.

Bu ülkede olan ilk deprem değil, izmir'de, düzce'de, elazığ'da bir sürü olay oldu, hepsini unuttuk. Bu da unutulacaktır mecburen.
  • roket adam  (08.02.23 14:02:26 ~ 14:03:39) 
insanlar nedense depreme hep kendi evlerinde yakalanacagini dusunuyor
belki bir turistik gezide, belki bir otelde, hastane de ya da ofisinizde de olabilirsiniz.
ulkedeki tum binalar dogru duzgunce denetlenip onlem alinmazsa, bu tehlike hepimiz icin
  • foster  (08.02.23 14:06:44) 
Depremde enkaz altında kalmayanlar disarida açlık, susuzluk, yersizlik ile savaşıyor zaten ve İstanbul'da olacak deprem bundan kötü olacak. Yani ben sağlam evde oturuyorum nasılsa diye düşünmek çok mantıklı gelmiyor bana zira hayatta kalmak şu anda çok daha zor. Bir kez daha gördük ki devlet diye bir şey yok. Yakınlarım 50 saatten uzun süredir enkaz altında daha başına giden bir devlet görevlisi yok mesela. Maraş ve Hatay diye iki şehir komple yok şu anda. İstanbul farklı mı olacak sanıyorsunuz?

İstanbul'daki kentsel dönüşümle yenilenen evlere de güvenmiyorum ben artık, depreme dayanıklı denilen koca koca rezidanslar çökmüş. Dediğim gibi evlerden canlı cikilsa da sonrası hiç iç açıcı değil.
  • fraise  (08.02.23 14:27:48) 
Hibrit çalışma gibi şeyler dolayısıyla evde geçirilen vakit arttı ve gece depremleri daha korkutucu (uykudan uyanana kadar bile vakit kayboluyor) o yüzden herkes evi düşünüyor.

Ama foster’ın dediği de doğru bambaşka bir yerde yakalanıp eşle dostla buluşmak için binbir zorluk çekebiliriz veya gittiğimiz yer çökebilir.

Amerikalı survivalistlerin böyle 24 saat 48 saat kit planları vardı, baya sürekli çantanda o kadar saat yaşayabilecek -eve dönebilecek- kendini kurtaracak şeyleri taşıyorsun ama bizim gibi toplu taşıma kullanan insanlar için zor.

İstanbul depremini umarım görmeyiz. Görüp kalırsak yaşayacağımız şeyler de çok korkunç olacak. Konyaya taşınıp depremden etkilenmesek yine ülke mahvolacağı için yine fena etkileneceğiz. Büyük bir yenilenme yapılmazsa o depremle ülkenin sonu gelebilir.

Not: düzgün binaya taşınayım, başka şehre taşınayım desen hepsi iş ve paraya bakıyor. Kısa yoldan köşeyi dönmeye çalışanlara kızamayacağım artık zira öyle yapıp hayatını kurtarman gerekiyor belki de…
  • nhk ni youkosu  (08.02.23 14:32:48) 
enkaz altında kalan insanları, sokakta üstü başında bişey olmadan soğukta aç açıkta kalan insanları görünce. evi barkı yıkılan, işi gücü yıkılan, yakınlarını kaybeden insanları görünce, ölümün şahsen kurtuluş olduğunu düşünmeye başladım.

düşünsene 2 gündür ayazda bekliyorsun, karnın aç, evin barkın yıkılmış, ailenden enkaz altında olanlar var, ölenler var, kayıplar var, gidecek bi yer yok, aracın yok içine girip oturabileceğin,, imkansız derecede zor bir durum.

dün istanbulda yarım saat üstümdeki kışlık giysilerle dolandım ağzım burnum yamuldu soğuktan, oradakilr ne yapıyor hiç bilmiyorum, aklıma gelince mevcut şartlarımdan utanır hale geldim. mevcut şart derken, karnım tok, evdeyim, ev sıcak. bu yani.
  • killerbee  (08.02.23 14:35:43 ~ 14:38:52) 
ben yaşıyorsam ama çocuğum, ailem, yakınlarım, arkadaşlarım ölmüşse benim yaşamamın ne anlamı var ki. ölmeyi tercih ederim. zaten eninde sonunda öleceğim, acıyla yaşamak daha zor.


  • deartheodosia  (08.02.23 16:04:51) 
şuan yaşadığım alan şehrin en yeni mahallesi zemini sağlam ve 4-5 tane toplu konut siteden oluşuyor yani depremde ölmem muhtemelen. yeni toki de burada yapılacak. çevremdeki binalarda da yıkılan pek olmaz ama burayı etkileyecek deprem istanbulu yokeder ülke toparlanamaz o süreç sıkıntı olur. o yüzden en büyük umudum büyük istanbul depremi gelmeden bu ülkeden gidebilmek.


  • konetsu  (08.02.23 18:38:00) 
Deprem olduğundan beri bunu düşünüyorum. Bu sebeple çok fazla üzüntü de yaşayamadım. Yarın bir gün İstanbul'da aynı deprem olacak ve biz çoktan ölmüş olacağız, herkes televizyondan bizi izleyecek.


  • sanguine  (08.02.23 21:10:34) 
İstanbul'u tenzih ediyorum, çünkü orası için böyle bir yıkımda büyük bir kaos bekliyorum. Türkiye'de gerçekleşebilecek en büyük deprem aşağı yukarı Gölcük depremi ve bu son yaşadığımız deprem büyüklüğünde. Daha büyük olarak 1939 Erzincan depremi var ama o çok eski bir dönem olduğu için kayıplar üzerinden karşılaştırma çok verimli olmaz. Bu büyüklükteki bir deprem ile işin mühendislik kısmında mücadele etmek hiç zor değil.

Yani yarın öbür gün 8.5 ve üstü bir deprem olursa yapabileceğimiz şey neredeyse yok gibi ama öyle bir depremin de Türkiye'de olma ihtimali yok diyebiliriz. 1999 öncesinde Türkiye deprem kuşağı olmasına rağmen ciddi bir deprem bilinci yoktu. 1999 hazırlıksız yakalanan bir deprem oldu. Çünkü bundan önceki depremler Kars, Erzurum ve Van gibi nüfusun ve çok katlı binaların yoğun olmadığı yerlerde yaklaşık 99' depreminden 20-30 yıl önce olmuştu.

1999'da yaşanılan haliyle beceriksizlik ve umursamazlıktı ama orası uyanış oldu çünkü maddi olarak Türkiye tarihinin en büyük hasarı alındı. O noktadan sonra 23 yıl varken 1 adım ileri gidilememiş hatta gerilenmiş olması ise rezalet. İşte bu yüzden siyasi. İşte bu yüzden "şimdi siyisit zimini diğil" saçmalıklarına tahammülüm yok.

Yeni gelecek hükümet bunların hepsini düzeltecek mi? Bilmiyorum, göreceğiz ama şimdiki kadar bilim düşmanı ve inşaatçı dostu olmayacağı için elbette fark olacaktır diye düşünüyorum. Yani işin içine inşaat ve sıcak para gelince maalesef bunun sağı-solu veya akp'si, mhp'si veya chp'si kalmıyor ama bunlardan daha kötü olmalarının imkanı yok. Hele bütün parti programlarında liyakat önemli maddeleriyken. İşte o zaman ölme ihtimalin düşük. Bu duyurudaki insanların bir çoğu da ciddi bir deprem felaketi yaşamadan ölecek belki de.
  • nawar  (08.02.23 21:32:24) 
[]

Neden IKEA evi olamıyoruz?

Komik bir başlık oldu ama arkadaşlarla üzerine konuştuğumuz bir konu bu. Tüm eşyalarımızı IKEA'dan alsak bile evlerimizde o İskandinav evlerinin havası sizce neden olmuyor? Pek çok arkadaşım evinin çoğu eşyasını IKEA'dan ya da bu tarz nordik tarzda eşyalar satan yerlerden aldı dünyanın parası verip. Ama ısrarla o hissi kimse alamıyor. Bu işin sırrı nedir, iç mimar tutmadan aynı hissi alabilme ihtimalimiz yok mudur? :)




 
muhtemelen perde farkıyla iskandinavlığı ucundan kaçırıyorsunuz.


  • evde liyakat kalmamis  (09.09.21 11:41:35) 
alanım değil ancak aile mahalle baskısı mevcut. evimizi az eşyayla döşedik eşimin teyzesi eviniz çok boş dedi.
bence evlerimiz uygun değil galiba. iskandinav evleri müstakil ve büyük pencereli evler.bizde dışı gösterişli ismi elit içi lümpen siteler mevcut.

  • mikahakkinen  (09.09.21 11:43:24) 
ikea nın reklam fotografları başarılı. reklam ne kadar yanıltıcıysa o kadar başarılı maalesef. yanii isveçlilerin evi de o havayı vermiyor.


  • halk  (09.09.21 11:53:15 ~ 11:53:39) 
tavan yüksekliği ile alakalı olabilir. bizde çok basık.


  • deligine yuvarlanmis tavsan  (09.09.21 11:53:39) 
gayet oluyor. sizin olmuyordur : )
halı perde gibi detaylar.
renk ve minimalizim önemli.

1. desenli, karışık/çoklu veya uyumsuz renkli kumaşlar tercih ediliyordur. aynı şey duvar boyaları ve yer döşemeleri, kapılar için de geçerli.
2. kesin çok ve gereksiz eşya vardır. biblolar, süslemeler, örtüler, kılıflar, masa süsleri, çerçevede fotoğraflar, kumaş içeren ürünler, kalabalık yaratan detaylar ve aksesuarlar...
3. ev aydınlık değildir.
4. yeşil bitki sayısı azdır. saksılar sade ve düz renk değildir.
5. duvarlarda çerçeveler gelişgüzel yerleştirilmiş ve içindekiler de rastgele seçilmiştir.

işin sırrı sadelikte. "arındırılmış" bir atmosfer yaratabilmekte. ikeadan beyaz ektrop almak var, allı güllü cafcaf çiçek desenli kılıflı bi ektrop almak var.
  • rewlack  (09.09.21 11:54:37) 
tavan yüksekliği ve eski tip pencere boyutları yüzünden o his oluşmaz. galerili müstakil bir evin olsun bak neler oluyor. :)


  • xrated  (09.09.21 11:57:47 ~ 11:57:54) 
ışıktan dolayı, katalog ya da internetteki fotoğraflarda ortamın konseptine göre sıcak ya da soğuk ışıklandırma ile çekim yapılıyor haliyle çok güzel fotoğraflar görüyoruz, fotoğraftaki köşe lambanın aynısını alıp evimize koyunca aynı etkiyi vermiyor çünkü görünmeyen aydınlatmalar pencereden yine özel olarak ayarlanmış içeri vuran gün ışığı vs


  • freebird5406_2  (09.09.21 11:59:32) 
minimalizm ve minimalist felsefeyi yiyip bitirmemiz lazım o hissi alabilmek için. olay sadece eşyalarda değil yani :)


  • duyulmasi gerektigi kadar  (09.09.21 12:00:19) 
olmasin ya birak, ben de seviyorum ama yurtdisinda kaldigim yer ikeadan dösenmis, cok özendigim birsey olmasina ragmen biktim.
+instagramda taglardan aratip insanlarin evlerine bakabilirsin, ikea fotolari yerine

  • durgunfoton  (09.09.21 12:11:43) 
Çünkü böyle şeylerde özgün değiliz. Bize ait özgün bir şey ortaya konammadıpı zaman, dışarıdan ithal taklitçilikle his almaya çalışıyoruz. Cilt, dış görünüm, konsept, tema değişiyor. değişiyor ama tarihsel bir süreç içinde kültür ve alışkanlıklarla bu topraklarla arada istenmese de bir bağ var.
Kişi evinde Feng Şui'ye varana dışarıdan ithal uygulamalar ve nesnelerle nasıl değişim yaparsa yapsın uymuyor.

Cem yılmaz buna benzer bir konuda skecinde bahsetmişti:
Evlilik töreninde damat elinde ışın kılıcıyla içeri giriyor ama kayınbaba ve validenin ellerini öpüyor. Dolayısıyla olmuyor, tutmuyor.

İskadinavyayı yakından bilmem tanımam merkezi yerlerden çok kıyıya yakın yerlerdeki evler yer şekileri nedeniyle birbirinden uzaktır. Bu evler arası uzaklık insanlar arası ilişkilerde de çoğunlukla soğukluk, yabancılaşma olarak etki eder.

Bu psikoloji ve kültür mimariye veya diğer eserlere de etki eder.
Klasik eski türk evleri dendiğinde görselleri bile insanda kendine yakın sıcak bir etki oluşturur.
Oysa iskandinav mimarisi daha soğuktur .
Kıyas yapmak isteyenler için :
i.hizliresim.com

Dış görünüm böyle ise içerisi ne bakmaya da çok gerek yok .
Gerçekte bizden olmayan belli markalar üzerinden his ve heyacan yaşamakta sanırım çok normal bir şey olmasa gerek.
  • Erva  (09.09.21 12:21:22) 
Cunku yasamaya uygun degil. Yan sehpa koyuyorlar ustune de kocaman bi vazo e kahveyi nereye koycaz?


  • floydian  (09.09.21 12:33:54) 
Basık tavanlı, yamuk duvarlı, pimapenli küçük pencereli evlere ne yapsanız sırıtır. Türkiye'deki evler çok çirkin ne yazık ki. Yetmezmiş gibi bir de son 10 yılda peydahlanan AKP mimarisi sayesinde her şey iyice göz kanatır hale geldi.


  • yürümeyin  (09.09.21 12:54:06) 
çünkü:
1. türk evlerinin mimarisi iskandinav tipi değil, türk tipi. odaların birbirine konumu, büyüklüğü küçüklüğü, pencerelerin büyüklüğü küçüklüğü, konumu, kapıların yeri çok farklı. örneğin ikeada hiç bir model evde kalorifer peteği yok, petek oldu mu bütün yerleşim planını ona göre yapman lazım. hatta iskandinav evlerinde her 1,5 metrede bir priz olma zorunluluğu var, türkiyede koca salonda bir tane priz var. ordan oraya uzatmalarla kablo taşıyorsun. ikeada bir model evde hiç uzatma kablosu gördünüz mü?? prizler de bizdeki gibi göz hizasında değil yerden 30-40 cm yüksekliğinde, kolayca bir eşya arkasına saklayabiliyorsun. duvarın ortasından yere kadar uzanan bir kablo düşün, al sana bütün iskandinav büyüsü gitti.
2. ışıklandırma. ikeada sadece model evlerin ışıklandırması değil mağazanın genel aydınlatma sistemi, örneğin tavan spotları vs de bir ilüzyon yaratıyor. bu sadece ikea değil tüm mobilyacılar için geçerli. en varaklısı bile evde teşhirde durduğu gibi durmaz.
3. kombinler. her şeyi ikedadan alsanız bile parçalar arasında renk, desen, model, tarz uyumu olmadıkça o hava da olmuyor. parçalar tek tek güzel olabilir ama birlikte kullanıldığında o ambiyansı vermeyebilir.
4. evler türk tipi olduğu gibi yaşam da türk tipi. ben şahsen iskandinav tarzının türk yaşam tarzına uygun olduğunu düşünmüyorum. ha bayılıyorum o ayrı.
5. aksesuarlar. sadece eşyalar değil aksesuarlar da yaşam tarzını yansıtıyor. geyik figürü mesela. iskandinav toplumlarında geyik etinden, sütünden, derisinden, kürkünden faydalanılan neredeyse tapınılan bir hayvan. türkiyede geyik diyince akla sadece muhabbet gelir. evin her yerine geyik desenli aksesuar koysan dalga geçerler. sadece yakışmaz da, sırıtır.
6. yapay da olsa güneş ışığına ihtiyaç. adamların memleketinde 6-7 ay güneş yok, geriye kalanda da güneş en tepede olsa bile bizdeki gibi cayır cayır bir ısı ve ışı kaynağı değil. bu yüzden evlerinde renk skalası hep beyaz ve toprak tonlarda olsa da, güneşin eksikliğini hissettirmeyecek sarı-sıcak tonlamaları ve ışığı yansıtacak şeyleri kullanıyorlar. bizim 5 ay çöl sıcağında kavrulan memlekette bu tür yapay şeylere ihtiyaç yok.
7. evin genetiği iskandinav tarzına göre değilse, eşyanın iskandinav olması iğreti duruyor, doku uyuşmazlığı oluyor. evi sıfırdan o tarza uygun inşaa edersen anca bir nebze olur.
8. neden bir nebze çünkü bizim kültürel ve etnik genetiğimiz de iskandinav değil, göze estetik gelse de kodlarımızda olmadığı için bişeyler eksik kalıyor.
  • halanne  (09.09.21 12:54:14) 
evler az ışık alıyor, pencereler ufak
perdeler genelde 50 kat, perdeleri de ikea'dan alınmıyor
odada mutlaka imajı bozan eşyalar oluyor, ayı gibi halılar gibi
çok fazla ıvır zıvır eşya oluyor mutlaka sağda solda
versaire vesaire.
  • roket adam  (09.09.21 13:18:01) 
Perde,duvar boyası, halı ve duvardaki raflar vs farkı var.


  • sta  (09.09.21 13:50:53) 
cam manzarası ağaçlık olmuyor
yer döşemeleri onlarda gerçek tahta oluyor ve cilasız oluyor
en çok da cam şekli belirliyor evin durumunu. onların camları daha farklı bizde pimapen :)
  • my pink  (09.09.21 14:00:20) 
küçük detaylı aksesuarları atlıyorsunuzdur. tabi ki renk uyumu önemli. arada patlatan rengi de iyi seçmeniz gerekiyor. mesela benim gri koltuğumun üstünde turuncu bir yastık var. gibi.


  • psychosocialll  (09.09.21 14:56:00) 
Cevaplar cok uzundu kardes okuyamadim, durumum yoktu.

Bence en onemli sebep tavan yuksekligi ile pencere.
  • invictae  (09.09.21 18:00:14) 
kataloglarda gordugun evler ne kadar sade gorunseler de fonksiyonel degiller.


  • rm  (09.09.21 21:40:22) 
[]

10/10'luk kahvaltı sizce nedir

Şuradaki twiti gördükten sonra kardeşimle aramızda tartıştığımız konu: twitter.com

Sizin 10 üzerinden 10 verebildiğiniz bir kahvaltıda içerik olarak neler vardır? Türkiye'de hangi yörenin kahvaltısını daha çok beğeniyorsunuz?


 
güzel bi menemen olursa 10/10 derim. sadece menemen benim için yeterli.


  • matilda  (01.03.21 13:33:25) 
Dışarıda yediğim en iyi kahvaltı bir anneler gününde ailecek (annem rahmetli olmamıştı henüz) Feriye'de yediğimiz kahvaltıydı. Hani kuş sütünün eksik olmadığı türden.

Ancak benim şahsi kanaatim en iyi kahvaltı evde yenir :)

Neler olur bu kahvaltıda:
En olmazsa olmazım kocaman bir salata, iççinde en az 7-8 çeşit ot olacak. Son şimdi tam zamanı avokado çok yakışıyor bu salatalaya. Sos olarak sadece tuz-şimon-sızma zeytinyağı
Yumurta illa ki; ama diğer yancıların ağırlığına göre sucuklu / kavurmalı / pastırmalı / otlu olabileceği gibi lop yumurta da olur. Ben pek beceremiyorum evde ama poşe yumurta varsa dışarıda gittiğim yerde affetmem.
Salam sevmem istemem, ama füme et olur, peynir çeşitleri (Ezine beyaz peynir, Erzincan deri tulum, eski kaşar, GAntebin sürk peyniri, Bergama keçi tulum)
Kaymak, Bal, reçel çeşitleri (ben ekşisi olan reçelleri daha çok seviyorum, turunç, portakal, vişne, kızılcık gibi)
Simit evet, çok seçiciyim bu konuda :)
Bir de kızım son zamanlarda bir pankek yapıyor, mmm. Ben böylesini yapamıyorum. Öğreteyim sana diyor, istemem ki, onun elinden olduğu için daha bir tatlı...
Yanına mutlaka çay, bergamut kokulu olacak.
Ptesi yapılır mı bu, bir hafta bunun için yaşıyorum ben. Hafta sonu gelecek o kahvaltı edilecek.
Allah olmayana da versin, amin!
  • SiyamkedisiZorro  (01.03.21 13:45:12) 
çok iyi olmak kaydıyla, simit, çiçek ve çam balı, kaymak, yumuşak ve sert peynirler (ezine peyniri tadında olacak, ithal peynir değil), tahin-pekmez, taze sıkılmış portakal suyu, çay, gerçek tereyağı, gerçek meyveden reçeller (çilek özellikle), kızarmış ekmek, taze çeri domates + salatalık. bunlar şart ve mecburi ve dandik olmayacak yani gerçek kaliteli olacak.


  • roket adam  (01.03.21 14:01:19) 
Beklemiş lahmacun
Fıstık sarma

  • owaki  (01.03.21 14:04:53) 
tasdikli bir sefa pzvengi olarak.

gocek d marin kahvaltisi. ustunu gormedim.
  • camussar  (01.03.21 14:05:42) 
bence en önemli şey ekmektir. kaliteli iyi bir ekmek olmadıktan sonra gerisi boş. içerikleri herkes saymış zaten tekrara gerek yok


  • Anjelik  (01.03.21 14:33:26) 
Iyi demlenmis kahve. Kopuklu sarap. Cok iyi zeytin ve zeytinyagi. Cok iyi ekmek. Taze yesillik (feslegen ve semizotu favorim), humus vs... Pazar kahvaltisini boyle yapiyorum.

Ege´de bazi yerler inanilmaz iyi otlu gozleme yapiyor. Sadece otlu gozleme ve yanina buz gibi nar suyu.

Bazen de tek basina smoothie bowl 10/10 kahvalti.
  • buf-e kür  (01.03.21 14:42:43 ~ 14:44:46) 
En az 5 çesit peynir


  • Denton  (01.03.21 14:46:07) 
kavurmalı, soğanlı ve patatesli yumurta (hepsi bir olacak)
tam yağlı yumuşak beyaz peynir
patates kızartması
bal kaymak tereyağı
zeytin
çay ve taze sıkılmış portakal suyu
kızarmış ekmek
  • reanarchy  (01.03.21 14:58:29) 
Kahvaltiyi "cok" seven biri olarak iki haftadir diyette dogru duzgun kahvalti yapamiyorum. Oncesinde de 6 aydir yurtdisinda oldugum icin yine dogru duzgun yapilamiyor. Unuttuklarim kesin vardir ama hayalimdeki ve 10/10 diyecegim kahvalti su sekilde:

-ezine peyniri, tulum peyniri
- visne, gul, ayva, bogurtlen recelleri (mumkunse sut receli)
- bal kaymak
- tahin pekmez
- sahini (tahin bal tereyagi ile yapiliyor. Birkac sey daha ekleniyor olabilir hatirlamiyorum)
- anne tipi patates kizartmasi
- muhlama
- sahanda yumurta
- susamli/cekirdekli pastane simidi, paskalya coregi, pogaca, tuzlu katmer

Yanina da ilik süt
  • fakyoras  (01.03.21 15:09:26 ~ 15:09:59) 
Ben bu kadar et ağırlıklı kahvaltı sevmiyorum. Tabağa bakarken fenalaştım. Ege kahvaltısı bence 10/10. Taze organik sebzeler, yeşillik, bol zeytinyağı, çeşit çeşit peynir ve reçeller, bal kaymak, otlu peynirli gözleme. Et olarak yalnızca sucuklu veya pastırmalı yumurta yeterli.


  • Mizantropistt  (01.03.21 16:11:04) 
Ben et, peynir, yumurta vs yemiyorum. Tatlı çok sevsem de kahvaltıda tatlı da aramıyorum pek. Benim için en önemli şey kahvaltıda birkaç çeşit sıcak yiyecek olması. Şunlardan oluşan bir sofra 10/10 bu yüzden benim için:
- Simit (en olmazsa olmazım bu ve kesinlikle çıtır sokak simidi olmalı)
- Pişi
- Patates kızartması
- Domates soslu biber kızartması
- Pırasa, patlıcan vs. sebzeli bir börek
- 2-3 çeşit zeytin
- Bu madde birçok kişiye saçma gelecek muhtemelen ama kahvaltıda en sevdiğim şeylerden biri önceki günden kalan kısır, patates salatası, baklagil salatası gibi şeyleri yemek. Bunlardan biri varsa sabah mutlu uyanıyorum resmen.

İstanbul’da Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı’ndan Çırağan’a kadar çok fazla yerde ve konseptte kahvaltıya gittim. Hiçbirine ve hiçbir yörenin kahvaltısına bayılmadım açıkçası. Çok çeşit olan yerlerde lezzet olmuyor pek, az ama öz çeşit olan yerlerdekiler de asla gözümü doyurmuyor. Bu yüzden en iyi kahvaltının evde hazırlanan kahvaltı olduğuna inanıyorum artık ve eskisi gibi bir kahvaltı uğruna kilometrelerce yol gitme hevesim yok hiç.

Sadece Bodrum’da bir kahvaltıcıya gitmiştik ve orayı gerçekten çok beğenmiştim. Çok memnun ayrıldığım tek kahvaltıyı sadece Ege’de buldum yani şimdilik.
  • ms brownstone  (01.03.21 16:19:59 ~ 16:40:16) 
Çayın olmadığı bir kahvaltıya 10/10 diyemiyorum.

Beyaz peynir, yöresel birkaç çeşit ve kaşar. Yeşil, siyah zeytin, bir de haşlanmış yumurta yeterli. Salatalık ve birkaç dilim meyve de olsa harika olur benim için.
  • ruhen hastayim ben  (01.03.21 16:28:27) 
karaköy böreği olsun bi de çay bi de sigara daha iyi kahvalti yok benim icin.


  • lata  (01.03.21 16:40:03) 
sadece yumurta, belki salatalık ya da domates olabilir yanında. her gün yemekten sıkılınca yeşil elma ya da muz. sabah az yemek daha güzel bence :)


  • sivilceli ergen  (01.03.21 17:13:47) 
iyi pişmiş, altı kayış gibi olmuş ama sarılarına dokunulmamış sucuklu yumurta.
taze su böreği. sıcak, taze çavdar ekmeği. çavdarlı ekmek değil, çavdar ekmeği.
zeytin, peynir, (birkaç çeşit olabilir) salam, salatalık.
bir iki çeşit tatlı: reçel, nutella ya da tahim-pekmez gibi.
demli çay.
  • filteria  (01.03.21 18:16:19) 
Yukardaki akla gelenlerden ziyade
Kuru domates
Ufak tostlar içerisinde farklı sosların olduğu
Zeytinyağı nar eksili zahterli bir karışım
Reçel türevleri ama ceviz reçeli yaban mersini reçeli gibi
Ekmek çeşitleri ama düz beyaz tam buğday ekmelerden farklı ve el yapımı olmalı
Fındık ezmesi
  • esinikaybetmiscorap.  (01.03.21 23:58:27) 
Kızarmış ekmek, tereyağı, domates-salatalık, biri tulum en az 2 çeşit peynir içeren kahvaltı. bal-kaymak da varsa süper olur. gerisi ekstra benim için.


  • otonomo  (02.03.21 00:17:52 ~ 00:18:18) 
[]

Kalıcı uzaktan çalışma modeline geçtik, şaşkınım!

İstanbul'a sırf çalışmak için gelmiş, bir düzen oturtmuş, tek başına yaşayan bir çalışan olarak burada durmamın resmiyette hiçbir anlamı kalmadı. Acaba Ankara'ya ailemin yanına dönsem kiram cebimde kalsa düşünceleri, bir kere evden ayrıldım bir daha aynı eve giremem seçeneği, Ankara'da aileden ayrı eve geçme vs vs derken... Bir sorum da yok aslında, sadece istişare etmek istedim. Sizler olsanız neler yaparsınız? Bundan sonrasını nasıl değerlendirmek gerekir?




 
Biz aynı durumda didime taşındık
Trafik yok, kalabalık yok, ucuz
Çoh güzel hayat :)
  • summatinyourteeth  (24.02.21 18:50:43) 
bu sabit kalıcı uzaktan çalışmaya geçenler devlet memuru mu?
bir daha iş değiştirme veya işten atılma, işyerinin kapanması v.s. durumlarında remote işyerleri haricindeki işlere başvuramayacağını düşünmüyor mu?

kaldı ki yarın bir gün aynı işyerinin de hadi ofise dönüyoruz, böyle olmuyor deme ihtimali var.

ben mi çok eski kafalı düşünüyorum bilemedim.
  • nuisance  (24.02.21 19:03:24) 
Evlenirim ben olsam :)


  • etna  (24.02.21 19:07:52) 
Biz de istanbul dışında ev arıyoruz şu an:) ki ben yedi göbek istanbulluyum ama istanbuldan bıkmışız.


  • suicides underground  (24.02.21 19:14:20) 
Deprem var hocam, her türlü dön zaten.


  • plutongezegendegilmi  (24.02.21 19:20:04) 
Ankara'dan İstanbul'a benzer sebeplerle taşınmış biri olarak rahatça geçiniyorsam ben geri dönmezdim çünkü İstanbul ile Ankara'nın imkanları farklı, ortamı farklı. Ama tamamen kişisel tercihtir, Ankara'yı sevmiyorum şahsen. Hele ki aile evi baskısına asla geri dönemem şu yaştan sonra. Ama bu da kişisel bir şey, sizin ailenizle ve Ankara ile olan ilişkinizle ilgili.


  • Mossy  (24.02.21 19:24:33) 
Ankara'ya don kiran cebinde kalsin.


  • hot potato  (24.02.21 19:31:24) 
Bir ankarali olarak istanbula üç dört defa iş için gitme imkanım oldu ve hiç birinde gitmedim. Ve istanbula her ziyaretimde Iyi ki de gitmemişim diyorum.

Yukardaki arkadaşın dediği gibi şehir tercihi çok kişisel ve subjektif bir husus. Bunu sizden iyi kimse bilemez.
  • aslil  (24.02.21 19:33:03) 
Bekar mısın evli mi? Evliysen istanbul dışına, güzel bir şehre taşın kafana göre yaşa derim :) Bekarsan istanbuldan uzaklaşmak istemeyebilirsin bütün seçenekler burada olduğu için. Aile evine dönmek belli bi yaştan sonra sıkıntı.


  • roket adam  (24.02.21 21:32:31) 
Tüm cevaplar için teşekkürler öncelikle.

Ben özel sektörde çalışıyorum ve kalıcı remote’a geçilince taşınabilirsiniz, hiç durmana gerek yok denildi. :) bunun dışında İstanbul’da denize araçla 5 dk mesafede oturuyorum ve merkezi bir yerde sayılırım, normalde evimle işim arası da yürüme 10 dakikaydı. Aslında burada kurduğum hayat gayet güzeldi ama şaşkınım dediğim gibi. :)
  • silverleaf  (24.02.21 21:35:16) 
@roket adam, evli değilim, evlilik gündemimde olan bir şey değil. Sanırım gönlüm İstanbul’da kalmaktan yana ama ailem bu olayı öğrenirse direkt taşımaya gelirler beni. :)


  • silverleaf  (24.02.21 21:36:36) 
istanbulda ikametli kalıcı uzaktan çalışan biri olsam ben antalya'ya taşınırdım. balkonu da kapattırırdım panjurla. miiisss, deniz manzarası.


  • rain when i die  (24.02.21 21:50:38) 
koç grubu geçti kalıcı. sabancı da galiba geçecekti.

öncelik olarak netleştirmek lazım 6 aydan fazla süreceği kesin mi. 6 aydan fazlaysa 6 ayın masrafı 2500 olsa aylık 15000 fena para sayılmaz.

bir kaç dönen var böyle. tekrar gelecekler tabi. öğrencilerde de durum benzer. sonsuza kadar kalmayacaklar.

ben olsam tanıdık biri bulup evi devrderdim geçici süre. olmuyorsa ilerde tekrar ev tutunca eşyaları ankaradan tekrar getirmen gerekecekse çok zahmetli
  • ShadowOfMoon  (24.02.21 22:07:36) 
Bir konuyu daha sorayım: bu uzaktan çalışma döneminde parça parça gidip yurtdışında yaşamak iyi bir fikir mi sizce? Örneğin aylık Airbnb kiralamak ve 1 aylığına yurtdışında yaşamak, Türkiye’ye gelip bir süre sonra tekrar gitmek şeklinde? :)


  • silverleaf  (24.02.21 22:26:38) 
onu da çok yapan var, ama avrupa'da falan yaşayıp farklı ülkelere gidiyorlar (para biriminden ötürü türkiyeden gitmek zor :) digital nomad diyorlar o tiplere.

eğer gelir noktasında problem yoksa gayet güzel bir şekilde yapılabilir, hatta inanılmaz bir hayat tecrübesi olur. hatta youtuber bile olabilirsin sonra bunları anlatarak, bu ilginç bir deneyim çünkü.
  • roket adam  (24.02.21 22:39:00 ~ 22:41:06) 
bence harika ve de enfesto bi şey. ben olsam istanbul'un kıyısında köşesinde kalan az nufuslu ilçelerini biraz araştırırdım bkz. sarıyer, riva

asıl yapacağım şey ise antalya'ya yerleşmek olurdu.
  • ala09  (24.02.21 22:39:08) 
sınırlar kapalı, yurtdışına gidemezsin.


  • ghostinthemech  (24.02.21 22:46:39) 
@ghostinthemachine Pandemi sürecinden sonra gidebilirim, uzaktan çalışma pandemiye bağlı değil?


  • silverleaf  (24.02.21 23:22:56) 
"Bir konuyu daha sorayım: bu uzaktan çalışma döneminde parça parça gidip yurtdışında yaşamak iyi bir fikir mi sizce? Örneğin aylık Airbnb kiralamak ve 1 aylığına yurtdışında yaşamak, Türkiye’ye gelip bir süre sonra tekrar gitmek şeklinde? :)"

Turkiye'de aligin maasla Avrupa'da idare etmek zorlamayacaksa veya hepten para biriktirmeni engellemeyecekse neden olmasin? Benim isverinimin VPN uygulamasi yuklu cep telefonunu yurtdisina cikarmam yasak ama sende boyle bir kisitlama olmayabilir.
  • hot potato  (25.02.21 00:52:26) 
[]

Ankara'da ekşi mayalı ekmek

Ey Ankaralılar, Ankara'da ekşi mayalı ekmeklerinizi nereden alıyorsunuz? Ekşi Maya dışında, tek bildiğimiz yer orası ve orası da çok pahalandı son zamanlarda.




 
  • paudi  (05.01.21 12:24:38) 
Erzincan mandira


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.21 13:04:02) 
büyük carrefour fırınlarında envai çeşit ekmek oluyor bu tarz. ekşi mayalı karabuğdaylı ve siyezl unlusu çok güzel tavsiye ederim.


  • theseachange  (05.01.21 13:07:13) 
ekşi maya hem fiyatlar uctu hem de eski kalitesi kalmadi, alternatif arayisindayim bende. kafes firin fena degil gibi, takipteyim ayni zamanda


  • sweetoffice  (05.01.21 13:15:06) 
cagdas market. kucuk olanları var onlardan degil de büyük olanlardan alıyorum.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (05.01.21 13:24:30) 
Mayaköy tavsiye ederim özellikle %100 çavdar ekmeği.


  • candanag  (05.01.21 14:23:51) 
Kafes fırın çok güzel


  • giovanne  (05.01.21 15:45:26) 
[]

Ankara'da Bakery/Fırın

Çok muğlak bir başlık oldu ama Ankara'da hamurişlerini beğendiğiniz (tatlı ya da poğaçadır, kektir vs) nereler var? Kafe konseptli de olabilir.

Çok teşekkürler.


 
gop funda çok başarılı, özellikler eklerleri ankara'da yediğim en iyisi diyebilirim. poğaça/kek falan da başarılı bence. filistin'deki kafes fırın da epey başarılıydı zamanında, son durumunu pek bilmiyorum.


  • shadowfollower  (23.06.20 15:14:06) 
söğütözü kafes fırın, çukurambar pelit.


  • marla is in my head  (23.06.20 19:34:48) 
Genel olarak Liva'nın birçok ürününü çok başarılı buluyorum. Özellikle Farabi ve Yıldız Liva.

Edit: aklıma bambino geldi şimdi! onu de ekleyelim :)
  • gokyuzu gibi  (23.06.20 19:55:56 ~ 06.07.20 15:16:40) 
Ekşi mayanın tatlı/ekmek bölümü var, ekmekleri çok başarılı oluyor


  • kojonotsuki  (24.06.20 00:16:42) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.