[]
sıkıntılı bir dönem
kendimi bildim bileli babam alkol kullanan, düzenli bir işi olmayan, evde hır gür çıkaran bir tipti. kendimi bildim bileli de annem okulu bitirip, işe başlayıp, elini tuttugumda babamdan ayrılacagından bahsederdi. geçen sene şubat ayı itibari ile özel bir hastane de başladım ve hayatım değişmeye başladı.
işe başladıktan birkaç ay sonra annem babam ayrılmak istediğini söyledi ve ayrıldı. ablamla beraber ayrı bir eve çıktılar, yanıma (merkeze) gelmemeyi tercih ettiler, eyvallah dedim elimden geldiğince destekledim.
babam tahmin ettiğim gibi darmaduman oldu. hala futursuzca alkol kullanıyor, işsiz, tek başına. 3 ay önce verem teşhisi konuldu. uzun bir tedavi dönemine başladık. 2. ayın sonunda ilaçları çöpe atmış, umudu yok iyileşeceğinden. birkaç defa hastaneye kaldırmışlar veremin vücut dengesini bozmasından dolayı. sürekli işi gücü bırakıp yanına gidip telkin etmekle uğraşıyorum. halamların beni arayıp babamı hastaneye kaldırıldıgını haber vermelerinin dışında aile de babamın yanında olan yok.
ama artık hem anneme hem de babama manevi destek olmaktan, aile de ''köprü'' görevi olmaktan yoruldum sanırım. hayatta en değer verdiğim insan annemdir, en nefret ettiğim insan da babam. ama şu an sırat köprüsünde gibiyim. hala oturmamış olan annemlerin hayat düzenini oturtmaktan, her gün telefonun ucunda duydugum ''baban iyi değil oğlum'' sözünü duymak bana ağır gelmeye başladı artık sanırım.
1 senedir peşinde koştuğum kızı umursamıyorum. her gün dışarı çıkarmak için götünde dolaştıgım kızın mesajlarına cevap vermiyorum su an. en yakınım dediğim insanları tersliyorum. durduk yere tripleniyorum millete. hayatımda tanıdıgım belki en temiz kızla sebepsiz yere duvar çektim aramıza. 6 ay belki konuşmadım. doğum gününe çağırdı gitmedim, iş arkadaşlarıyla ekipcek toplanıcak olduk gitmedim, geldi konuşmak istedi duvar oldum. kaldıgım evi ve ev arkadaşlarımı umursamaz biri oldum.
ve bunu durduramıyorum. her şeyi bir kenara bırakıp gülüp eğlenmeye çalışıyorum. 1 saat gülüp tekrar o depresif o moda girdiğimi gördükçe kafayı yiyorum. bu skıntılı dönemde çevremdeki insanları da yaktıgımın farkındayım ama yapamıyorum. kırdığım insanlardan özür dileyip sonrasın da yine anlamsız triplere giriyorum. insanın bakışların ''napıyosun .... ya napıyosun'' bakışlarını görebiliyorum ama normale dönemiyorum
kafayı yiyorum sanırım
işe başladıktan birkaç ay sonra annem babam ayrılmak istediğini söyledi ve ayrıldı. ablamla beraber ayrı bir eve çıktılar, yanıma (merkeze) gelmemeyi tercih ettiler, eyvallah dedim elimden geldiğince destekledim.
babam tahmin ettiğim gibi darmaduman oldu. hala futursuzca alkol kullanıyor, işsiz, tek başına. 3 ay önce verem teşhisi konuldu. uzun bir tedavi dönemine başladık. 2. ayın sonunda ilaçları çöpe atmış, umudu yok iyileşeceğinden. birkaç defa hastaneye kaldırmışlar veremin vücut dengesini bozmasından dolayı. sürekli işi gücü bırakıp yanına gidip telkin etmekle uğraşıyorum. halamların beni arayıp babamı hastaneye kaldırıldıgını haber vermelerinin dışında aile de babamın yanında olan yok.
ama artık hem anneme hem de babama manevi destek olmaktan, aile de ''köprü'' görevi olmaktan yoruldum sanırım. hayatta en değer verdiğim insan annemdir, en nefret ettiğim insan da babam. ama şu an sırat köprüsünde gibiyim. hala oturmamış olan annemlerin hayat düzenini oturtmaktan, her gün telefonun ucunda duydugum ''baban iyi değil oğlum'' sözünü duymak bana ağır gelmeye başladı artık sanırım.
1 senedir peşinde koştuğum kızı umursamıyorum. her gün dışarı çıkarmak için götünde dolaştıgım kızın mesajlarına cevap vermiyorum su an. en yakınım dediğim insanları tersliyorum. durduk yere tripleniyorum millete. hayatımda tanıdıgım belki en temiz kızla sebepsiz yere duvar çektim aramıza. 6 ay belki konuşmadım. doğum gününe çağırdı gitmedim, iş arkadaşlarıyla ekipcek toplanıcak olduk gitmedim, geldi konuşmak istedi duvar oldum. kaldıgım evi ve ev arkadaşlarımı umursamaz biri oldum.
ve bunu durduramıyorum. her şeyi bir kenara bırakıp gülüp eğlenmeye çalışıyorum. 1 saat gülüp tekrar o depresif o moda girdiğimi gördükçe kafayı yiyorum. bu skıntılı dönemde çevremdeki insanları da yaktıgımın farkındayım ama yapamıyorum. kırdığım insanlardan özür dileyip sonrasın da yine anlamsız triplere giriyorum. insanın bakışların ''napıyosun .... ya napıyosun'' bakışlarını görebiliyorum ama normale dönemiyorum
kafayı yiyorum sanırım
Benim cok yakin bir arkadasim benzer durumda bu yuzden daha iyi anlayabiliyorum seni. Aile sirketleri uzerine kaldi ve siklikla yurt disina cikiyorduk birlikte. Simdi anne ve babasinin arasinin kotu olmasi sirketin basina gecmesine neden oldu ama okulu yeni bitirdigi icin cok baska planlari vardi.
Hoslandigin kiza durumu anlatabilirsin. Bence seni anlayacaktir. Hatta manevi destek bugunlerde senin icin en yararli olan olabilir.
Hoslandigin kiza durumu anlatabilirsin. Bence seni anlayacaktir. Hatta manevi destek bugunlerde senin icin en yararli olan olabilir.
- Traveller (24.09.15 03:25:23)
Kardeş allah yardımcın olsun bir an önce
Annenleri bırakma ama öncesinde kendini hiç bırakmaman lazım ki onlara destek olabilesin. Her kötü şeyinde bir sonu vardır elbet bu zor günlerde geçer her şey geçmiyor mu zaten.
Psikolojik destek almanı öneririm yalnız çözülecek iş değil
Annenleri bırakma ama öncesinde kendini hiç bırakmaman lazım ki onlara destek olabilesin. Her kötü şeyinde bir sonu vardır elbet bu zor günlerde geçer her şey geçmiyor mu zaten.
Psikolojik destek almanı öneririm yalnız çözülecek iş değil
- tekila shot bardağı (24.09.15 03:36:21)
Oncelikle gecmis olsun diliyorum. Samimi olarak soyluyorum bunu zor zamanlarinin gececegine dair inancini koru. Umut hakikaten cok guclu bir duygu. Umudunu kaybetme
Babana gelince insanlar yakinlarina daha cabuk nefret besler. Bu normaldir. Her hareketi sana batmaya baslar vs ama ne olursa olsun en azindan bu derece hastayken bir basina birakmayin babanizi. Hastaligini gecirir sonra eyvallah cekersin amenna ama su asamada yalniz birakmayin bence.
Sunu unutmayin kimsenin hayati kolay degil. Bu zorluklarin seni olgunlastiracagi dusuncesiyle bak olaylara. Isin gucun de var en azindan bir yerde dikis tutturmussun.
Ailede kopru olmak illa ki birilerine dusuyor. Benim de basima gelmisti. Siz bu gorevinize devam edin cunku zaten bu tur seyler en akli basinda kisiye kaliyor (aileyi derleyip toparlamak isi).
Kendini de cok unutmak icin zorlama. Illa mutlu olucam super olucam gulucem eglenicem deme. Bu sefer de hissetmedigin duygulari yapay olarak hissetmeye calisip dengesini bozuluyor insanin. Sen sabirla yapilmasi gerekenleri yapmaya devam et. Elbette mutsuz olucaksin elbette uzuleceksin ama sabret.
Bu gunler gelip gectiginde gecmise baktiginda onur duyacaksin kendinden. Pismanligin olmasin en azindan.
Babana gelince insanlar yakinlarina daha cabuk nefret besler. Bu normaldir. Her hareketi sana batmaya baslar vs ama ne olursa olsun en azindan bu derece hastayken bir basina birakmayin babanizi. Hastaligini gecirir sonra eyvallah cekersin amenna ama su asamada yalniz birakmayin bence.
Sunu unutmayin kimsenin hayati kolay degil. Bu zorluklarin seni olgunlastiracagi dusuncesiyle bak olaylara. Isin gucun de var en azindan bir yerde dikis tutturmussun.
Ailede kopru olmak illa ki birilerine dusuyor. Benim de basima gelmisti. Siz bu gorevinize devam edin cunku zaten bu tur seyler en akli basinda kisiye kaliyor (aileyi derleyip toparlamak isi).
Kendini de cok unutmak icin zorlama. Illa mutlu olucam super olucam gulucem eglenicem deme. Bu sefer de hissetmedigin duygulari yapay olarak hissetmeye calisip dengesini bozuluyor insanin. Sen sabirla yapilmasi gerekenleri yapmaya devam et. Elbette mutsuz olucaksin elbette uzuleceksin ama sabret.
Bu gunler gelip gectiginde gecmise baktiginda onur duyacaksin kendinden. Pismanligin olmasin en azindan.
- just relax and have sex (24.09.15 06:14:23)
bu bana arkadaşımı hatırlattı. iki kardeştiler. abisinin kalbi delikti. 8 yaş fark var aralarında. abisi bi gün lisede kendisine hakim olamamış basketbol oynamış. o gün vefat etti. annesi melek gibi kadındır. babası terketti gitti başka kadınla evlendi. aile dağıldı. arkadaşım zaten hep umursamazdı. bigün babasına ALS teşhisi kondu çalışamaz oldu. yeni karısı postaladı boşanma davası açtı emekli maaşının yarısına el koydu. adam geldi eski karısının yanına. diyorum ya melek gibi kadın aldı baktı. ama o da çalıştığı için bakımevine yatırmak zorunda kaldılar. 6 ay sonra vefat etti yalnızlıktan da çökmüştü. nasıl bir duygudur bilmem ancak arkadaşım "geberirse gebersin" diyordu duymak çok acı ancak onların açısından bakıp ona bunu söyleten nedir anlamak lazım. sana da tavsiye edebileceğim şey ileride hayatına renk getirecek arkadaşlarınla arana duvar örme. kimse seni beklemez. yanında en azından destek olabilecek bir kız arkadaşın olursa çok daha kolay atlatırsın bu durumu.
- KidLazer (24.09.15 12:08:52)
annen de baban da bilincinde olmadıkları yanlışların içindeler.
annenin yanlışı yaşadığımız ülke koşullarında anlaşılabilir bir durum. çalışmayan kadın güvencesiz kadın demek. tek güveni sensin diye düşünüyor. öyle olmasa da. annen için yapabileceğin en güzel şey kendi ayakları üzerinde durmasına ön ayak olmak. hemen olmaz belki ama bu yönde attığın her adım değerlidir. dünyanın binbir türlü hali var, hastalandın çalışamadın diyelim o zaman annen napacak ? onu da geçelim levleneceksin, kandi ailen olacak. kendi çocukların olacak, yeri gelecek onların boyunu aşan masrafları olacak. kendini de anneni de böyle bir çıkmazın içine sokma, ona yapabileceği her neyse o yönde destekle, para kazanma yoluna yönlendir.
babana gelelim.
babanın yaşadıkları kendi seçimi. geçmişte de kendi seçimiydi şimdi yaşadıkları da kendi seçimi.
acımasız ol, sırtını dön demiyorum, hayatının merkezine alıp kendi sorumluluğun olmayan şeyler için hayatından vazgeçme noktasına gelecek kadar içselleştirme diyorum.
bol keseden sallamıyorum, anlatayım;
ben 3 çocuk annesiyim, 55 yaşındayım. 5 yıl önce kanser oldum. cevabı uzatmamak için kısaca anlatacağım.
kanser olmama giden süreç - bana göre- hayattan vazgeçmemle başlayan süreçti. kaçmak istedim, zayıf düştüm/zayıflık gösterdim. o kadar içten istedim ki ölmeyi kurtulmayı çok geçmedi ölüm yüzünü gösterdi. en ufak kızmın şansına mı artık neyse erken teşhismiş paçayı kurtardım.
ölüm yüzünü gösterince benim jeton düştü, ben evlatlarıma bunu yapamam dedim, silkindim mücadeleye başladım.
tüm mücadelemi kendi başıma yaptım. tedavi süreçlerinde kimseden bir tek yardım istemedim, hep yalnızdım. (ameliyat olmadan hemen önce kardeşlerime söyledim, bişey olursa arayacak yeri bilsinler diye, hemen koşup geldmişler, sedyeyle içeri girerken gördüm)
neden yardım istemedim biliyor musun? çünkü ölmeyi isteyerek kendimi ben hasta ettim, bu benim kabahatimdi, en sevdiklerimi zaten hasta olarak üzmüştüm bir de benim içinde bulunduğum zorluklara şahit olup üzülmelerini istemedim. bu işi başıma açan bendim sonuçlarına katlanmam lazımdı.
kocam önceden bildiği halde ameliyathaneye gelmedi, sonrasında arayıp sormadı, eve döndüğümde yine aynı şekilde beni üzmeye devam etti.
sana ilk tavsiyem şu: kendi deneyimlerimden yola çıkarak, bağışıklık sistemine dikkat et. sözlükte bağışıklık sistemi başlığını şukela modunda oku. risklerini bil, önlemlerini al. sıkıntılı zamanları herkes yaşıyor, en az zararla çıkmayı bilenler uzun yaşıyor.
ikincisi; aile ve evlat ilişkilerinde vericilik yukarıdan aşağı çalışmalı. anneler bana baksın diye çocuk büyütmemeli. ailesiniz, elbet birinizin zor zamanında diğeriniz el uzatacak ama bu kendi hayatınızdan vazgeçmek demek olmamalı. silkelen ve hayatını ele al.
üçüncüsü; baban kendine yardım etmiyorsa kimse onun için bir şey yapamaz. çabalarsınız ancak sonuç alamazsınız. bunu bilmek çok önemli.
annenin yanlışı yaşadığımız ülke koşullarında anlaşılabilir bir durum. çalışmayan kadın güvencesiz kadın demek. tek güveni sensin diye düşünüyor. öyle olmasa da. annen için yapabileceğin en güzel şey kendi ayakları üzerinde durmasına ön ayak olmak. hemen olmaz belki ama bu yönde attığın her adım değerlidir. dünyanın binbir türlü hali var, hastalandın çalışamadın diyelim o zaman annen napacak ? onu da geçelim levleneceksin, kandi ailen olacak. kendi çocukların olacak, yeri gelecek onların boyunu aşan masrafları olacak. kendini de anneni de böyle bir çıkmazın içine sokma, ona yapabileceği her neyse o yönde destekle, para kazanma yoluna yönlendir.
babana gelelim.
babanın yaşadıkları kendi seçimi. geçmişte de kendi seçimiydi şimdi yaşadıkları da kendi seçimi.
acımasız ol, sırtını dön demiyorum, hayatının merkezine alıp kendi sorumluluğun olmayan şeyler için hayatından vazgeçme noktasına gelecek kadar içselleştirme diyorum.
bol keseden sallamıyorum, anlatayım;
ben 3 çocuk annesiyim, 55 yaşındayım. 5 yıl önce kanser oldum. cevabı uzatmamak için kısaca anlatacağım.
kanser olmama giden süreç - bana göre- hayattan vazgeçmemle başlayan süreçti. kaçmak istedim, zayıf düştüm/zayıflık gösterdim. o kadar içten istedim ki ölmeyi kurtulmayı çok geçmedi ölüm yüzünü gösterdi. en ufak kızmın şansına mı artık neyse erken teşhismiş paçayı kurtardım.
ölüm yüzünü gösterince benim jeton düştü, ben evlatlarıma bunu yapamam dedim, silkindim mücadeleye başladım.
tüm mücadelemi kendi başıma yaptım. tedavi süreçlerinde kimseden bir tek yardım istemedim, hep yalnızdım. (ameliyat olmadan hemen önce kardeşlerime söyledim, bişey olursa arayacak yeri bilsinler diye, hemen koşup geldmişler, sedyeyle içeri girerken gördüm)
neden yardım istemedim biliyor musun? çünkü ölmeyi isteyerek kendimi ben hasta ettim, bu benim kabahatimdi, en sevdiklerimi zaten hasta olarak üzmüştüm bir de benim içinde bulunduğum zorluklara şahit olup üzülmelerini istemedim. bu işi başıma açan bendim sonuçlarına katlanmam lazımdı.
kocam önceden bildiği halde ameliyathaneye gelmedi, sonrasında arayıp sormadı, eve döndüğümde yine aynı şekilde beni üzmeye devam etti.
sana ilk tavsiyem şu: kendi deneyimlerimden yola çıkarak, bağışıklık sistemine dikkat et. sözlükte bağışıklık sistemi başlığını şukela modunda oku. risklerini bil, önlemlerini al. sıkıntılı zamanları herkes yaşıyor, en az zararla çıkmayı bilenler uzun yaşıyor.
ikincisi; aile ve evlat ilişkilerinde vericilik yukarıdan aşağı çalışmalı. anneler bana baksın diye çocuk büyütmemeli. ailesiniz, elbet birinizin zor zamanında diğeriniz el uzatacak ama bu kendi hayatınızdan vazgeçmek demek olmamalı. silkelen ve hayatını ele al.
üçüncüsü; baban kendine yardım etmiyorsa kimse onun için bir şey yapamaz. çabalarsınız ancak sonuç alamazsınız. bunu bilmek çok önemli.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (24.09.15 12:49:33 ~ 12:54:07)
hep bunlar aileye annelik babalıkyapmaktan kaynaklanıyor. bence kişilere yorulduğunu bildirebilirsin. hayat yoruyor bazen. ben de babamla, kardeşimle, annemle ilgili şeyleri üstlenmiştim ama artık şimdi her şey beni çok yoruyor ve hayatıma bakıyorum. yapabilecekleri şeyleri kendilerinde bırakıyorum. örneğin babam kanser gibi bişi ve randevularını ben alırdım sabah işe giderken ben bırakırdım başında ben olurdum vs ama şimdi artık sabah ben bıraksam bile dönüşte taksiyle geliyorlar ben de işimden kopmamış ve gereksiz izin almamış oluyorum. böylece patronlarla da başım derde girmiyor. randevularını kendilerinin alması gerektğini ısrarla söylüyorum. mesela devlet hastanesinden randevu alacaklar. 182'yi arayıp kendileri gayet de alabilirler, nedden ben alayım? sadece internet randevularını ben alıyorum. onun dışında bir şeye karışmıyorum. kardeşimin bir sürü borcu var. destek destek nereye kadar. ben hayatımı kuramadım deyip artık yardım edemem kusura bakma dedim. yine bi miktar vericem ama inisiyatifim dahilinde. gibi gibi. hele bi de büyük çocuksan yandın. o nedenle sorumlulukları paylaşmalısın. tek başına çok zor. senin yerinde kim olsa aynı şeyi yaşar merak etme. sadece biraz kendine vakit ayır. minik minik o kada rçok şey var ki göz gelmeyen ama biriktikçe bize yük olan. ufaktan ufaktan dilersen birden kurtulmaya bak.
- bıdıbıdı (24.09.15 13:32:43)
Tanidik geldi.
Babam oldu ama hala yorgunum.
Psikolojik destek al. Sorunlarini tanimadigin insanlara anlat.
Babam oldu ama hala yorgunum.
Psikolojik destek al. Sorunlarini tanimadigin insanlara anlat.
- janderzel zartanyan (24.09.15 14:56:15)
Tesekkur ederim mesajlariniz icin.
Bu konuda kimseye birsey anlatmaya dilim varmiyor, bu konuda telkin edici birseyler gormek az da olsa sevindirdi. Daha onumzde 6 aydan fazla bir sure var tedavinin tamamlanmasi icin ve her bir gunu sinav gibi. Duygularim allak bullak o yuzden. Kime nasil davranmam gerektigini kestiremiyorum, insanlarla iliskilerimi olagan sekliyle devam ettiremiyorum. Su an bana katlanabilen arkadaslarimda beni gercekten dostu olarak gormeseler dakikasinda siktir ederdi eminim. En iyisi bir sure yillik izin alip herkesten bir surr uzaklasmayi dusunuyorum umarim ise yarar
Tekrar tesekkur ederim mesajlariniz icin iyi bayramlar dilerim
Bu konuda kimseye birsey anlatmaya dilim varmiyor, bu konuda telkin edici birseyler gormek az da olsa sevindirdi. Daha onumzde 6 aydan fazla bir sure var tedavinin tamamlanmasi icin ve her bir gunu sinav gibi. Duygularim allak bullak o yuzden. Kime nasil davranmam gerektigini kestiremiyorum, insanlarla iliskilerimi olagan sekliyle devam ettiremiyorum. Su an bana katlanabilen arkadaslarimda beni gercekten dostu olarak gormeseler dakikasinda siktir ederdi eminim. En iyisi bir sure yillik izin alip herkesten bir surr uzaklasmayi dusunuyorum umarim ise yarar
Tekrar tesekkur ederim mesajlariniz icin iyi bayramlar dilerim
- Kaczynski (24.09.15 23:04:52)
1