[]
sevgilimin bitmek bilmeyen depresyonu
Ey ahali, sevgilimi size şikayet ediyorum. Sürekli depresyonda, sürekli bir bunalım, sürekli bir asabiyet. hiç çıkamıyor bu ruh halinden. önceleri acaba benle ilgili bir sorun mu var derdim ama değil. kadınların muayyen zamanları gibi ayda en az bi kere olmak üzere, böyle bir bunalım halinde. tuvalet, yemek gibi insani zorunlu ihtiyaçlar dışında hiç bir şey yapmıyor. sürekli bilgisayar başında; ya ekşide, ya satrançta. sonra da bişey yapmıyorum, hayat boşuna akıp gidiyor parmaklarımın arasından diye daha beter oluyor. benimle göz göze gelmemek için şaşı oluyor. ağzından tek kelime çıkmıyor. sorduğum sorulara kaş göz işaretleriyle, yada işaret diliyle evet hayır diyor. eğer evet-hayır lık soru sozrmazsam bu sefer de tersliyor. azcık yüzü gülsün diye yapmadığım şebeklik kalmıyor valla. sonra benim de enerjim, sabrım bittiği zaman bu sefer papaz oluyoruz, hiç yardımcı olmuyorsun bana diye sitem etmeye başlıyor.
napsam, ne etsem, nerelere gitsem.
napsam, ne etsem, nerelere gitsem.
uzağa git.
- manfool (24.09.09 13:46:10)
ayrıl gitsin ne diye ugrasıyorsun onu da anlamıs degilim. elalemin sizoidlerını iyilestirmek sana mı kaldı.
- bryan fury (24.09.09 13:49:32)
kendisiyle sevişmek bir çözüm olabilir
- nickini vermek istemeyen suser (24.09.09 14:00:55)
manfool & bryan fury; ama seviyorum.
nickini vermek istemeyen suser; zaten bi onu yapıyo.
nickini vermek istemeyen suser; zaten bi onu yapıyo.
- halanne (24.09.09 14:26:08)
eğlenebilceği sosyal ortamlara sokmaya çalışın,özellikle bu tür ortamlarda çakır keyif olcağı kadar alkol enjekte etmeyi sakın ha unutmayın, yoksa gene sıkıldım tripleri ile uğraşmak zorunda kalırsınız
- bir zamanlar cocuktum (24.09.09 15:38:39)
1) Problemi neymiş, onu öğrenin.
2) Psikologa yönlendirin.
2) Psikologa yönlendirin.
- pichoscosama2 (24.09.09 15:53:18)
herkes zor zamanlar geçirebilir, depresyondaki siz de olabilirdiniz. sevgilinizin sizi bırakıp gitmesini istermiydiniz? siz sadece gezip eğlenmek sevişmek için mi sevgililerinizle berabersiniz kuzum? sevgili bir yerde dert ortağı, en iyi arkadaştır. hayat arkadaşının imza atmamış olanıdır bana göre.eminim o da böle yaşamaktan, sizi de bunaltmaktan hoşnut değildir. oturup konuşun, yardımcı olmak istediğinizi, bu zor dönemleri beraber atlatacağınızı söyleyin. e nasolsa bilmiyo mu her an hergün yanındayım demeyin, ona yanında olduğunuzu ona değer verdiğiniz söyleyin. bu size açılmasına ve yardım tekliflerinize sıcak bakmasına yardımcı olacaktır. daha sonra da sıkı bi terapist araştırması yapın. önünüze ilk gelen psikoloğa gitmeyin. çünkü yanlış seçim bir doktor, durumu daha da zorlaştırır ve bir daha doktor yardımı alma hevesini kırar. ailesiyle samimiyseniz onlarla konuşun. gerçekten seviyorsanız pek tabii bırakıp gitmeyin önerildiği gibi. zaten bu duyuruyu açmış olmanız da bırakıp gidecek kadar duyarsız bi adam olmadığınızı gösteriyor. ilişkisi için emek verenlere saygı duyuyorum. eminim bu çabalarınız sevdiceğiniz tarafından da normal bir ruh haline büründüğünde takdir görecek ve size minnettar olacaktır.
- mahnita (24.09.09 16:00:55 ~ 16:02:43)
nerelere gitsem diye soran sendin. belki mesafe iyi gelir. dönerse senindir muhabbeti dönüyor ya sabah beri tersini uygula.
bunu şunun için söyledim üstüne epeyce gittin ve sonuç alamadığını farzediyorum. eğer sana değer veriyorsa bir süre sonra değerini anlayıp kafasını taşlara vuracak ve belki tekrar eski haline dönmek için bir motivasyon olacaktır bu.
bunu şunun için söyledim üstüne epeyce gittin ve sonuç alamadığını farzediyorum. eğer sana değer veriyorsa bir süre sonra değerini anlayıp kafasını taşlara vuracak ve belki tekrar eski haline dönmek için bir motivasyon olacaktır bu.
- manfool (24.09.09 17:27:03)
daha cok sevisin. belki de sadece sevismek istiyordur. o zaman olmaz iste, ayrilin.
- ermanen (24.09.09 18:06:01)
ayda en az 1 gün demissin, sonra da sürekli demissin. ayda 2-3 kere böyle şeyler normaldir, hormon falan. he diyip geçicen.
- clementine (24.09.09 18:41:04)
uzun zamandır sürüyorsa bu durum şok tedavisi gerekebilir..deneyimlerim kıcına tekme yiyen insanın o ani şokla afallayıp canlandığını gösterdi.ama dediğim gibi sizin yapabilceğiniz başka birşey kalmadığını düşünüyorsanız terkedin..gerçekten olmasa da blöf yapın..buna da aynı tepkiyi verirse zaten profesyonel bi destek daha faydalı olur kanımca..kolay gelsin atlatırsınız umarım bu sıkıntılı durumu bi an önce..
- noctiluca (24.09.09 21:42:04)
yaklaşık 6 ay önce, birkaç aylık bir dönem için sevgilinizle aynı profili taşımaktaydım.
aslında nitelendirebilecek çok güzel bir kelime var; damızlık. çünkü başka bir işe yaramıyordu insan.
hayattan zevk alamama, zevk alamazken bir yandan uyuşturucu müptelalarının aksine hayatın akıp gittiğinin farkında olma durumu fakat başka hiçbir şeyin farkında olamama durumu.
ne aile ne aşk ne sevgi ne sevgili.. iş ve okul zaten beşinci planda oluyordu..
sürekli bilgisayar başında olmasının sebebi ise orada huzur bulduğunu sanması, başka bir şey değil. eğer hayatında bilgisayar olmasaydı da misket oynuyor olsaydı, emin olun sadece misket oynuyor olurdu tek başına.. yani bu bilgisayarın kötülüğü değil, fakat çoğu insan bunu buraya bağlar..
size yeterince ilgi gösteremediğinin farkında, sizi mutsuz ettiğinin de, değer bilemediğinin de farkında ancak yapamıyor sadece, beceremiyor, içinde bir "hiç bitmeyen uyuşukluk" güdüsü var. bu yüzden, cinsellik dahi her şeyi paylaştığı sevgilisinden "utanıyor".
tamamen bu utanç yüzünden bakamıyor gözlerinize..
eğer kalkıp da bu gerçekleri onun suratına suratına vurursanız, olaylar çok daha kötü olur. çünkü o, bunları duymak is-te-mi-yor. eleştiriye ge-le-mi-yor. açıklama yapmak istemiyor.
evet-hayır kapsamında kısıtlaması sorularınızı, tamamen kaçaklığının eseri. çünkü derinlemesine bir şey sorduğunuzda gene yaptığı (haliyle yapmadıkları) şeyler aklına gelip ona gene acı verecek.
unutmayın; olay bilgisayarda değil, olay onun kaçakçılığında. bilgisayar amaç değil araç, bu yarın dizi de olur film de olur kitap da olur, misket de olur en basitinden.
seviyorsanız, önce tespit edip sonra ona fark ettirmeniz gerekecek, farklı şekillerde, deneme yanılma yöntemleri ile. o zaten fark edince, yeniden doğmuş gibi, her şeyin farkında olup bütün bu emeklerinizin karşılığını size verecek pozitif yönde. medyum falan değilim, kıçım büyük ama sallama yeteneğim küçüktür, tamamen verdiğiniz donelerden kendime uyarlama yapıp konuşuyorum.
seviyorsanız, bu konuya ufak ufak müdahale etmeye başlamalısınız, öncelikle onun için, sizin için ya da ilişkiniz için değil. hele ki ona bunu hissettirirseniz, yani ilişki içi, benim için düzel derseniz, zaten düzelmez.
benim bir sevgilim vardı.
beş yıl birlikteydik, en ergenlikten en olgunluğa kadar.
ben bu moda girdim, 3-4 aylık bir dönem için.
o, sizin gibi bir çözüm aramak yerine, çekip gitmeyi tercih etti geçmişi de cebine koyarak. şimdi nurtopu gibi bir nefret doğurdum, büyütüyorum..
daha fazla konuşmak isterseniz bilmiyorum buradan nasıl ulaşılınıyor vesaire, erobur@hotmail.com deneyin, yardımcı olabilirsem sevinirim.
not: bunu yanlışlıkla birkaç duyuru üstteki "saksafon çalmaya başlayan" arkadaşın duyurusunun altına "işte o kişi bendim" diye yazınca, sanırım kendisi ekledi, beni saksafoncu sanıyor. hayır depresif olan bendim. neyse. saksafon da tipim değil hani bu arada.
aslında nitelendirebilecek çok güzel bir kelime var; damızlık. çünkü başka bir işe yaramıyordu insan.
hayattan zevk alamama, zevk alamazken bir yandan uyuşturucu müptelalarının aksine hayatın akıp gittiğinin farkında olma durumu fakat başka hiçbir şeyin farkında olamama durumu.
ne aile ne aşk ne sevgi ne sevgili.. iş ve okul zaten beşinci planda oluyordu..
sürekli bilgisayar başında olmasının sebebi ise orada huzur bulduğunu sanması, başka bir şey değil. eğer hayatında bilgisayar olmasaydı da misket oynuyor olsaydı, emin olun sadece misket oynuyor olurdu tek başına.. yani bu bilgisayarın kötülüğü değil, fakat çoğu insan bunu buraya bağlar..
size yeterince ilgi gösteremediğinin farkında, sizi mutsuz ettiğinin de, değer bilemediğinin de farkında ancak yapamıyor sadece, beceremiyor, içinde bir "hiç bitmeyen uyuşukluk" güdüsü var. bu yüzden, cinsellik dahi her şeyi paylaştığı sevgilisinden "utanıyor".
tamamen bu utanç yüzünden bakamıyor gözlerinize..
eğer kalkıp da bu gerçekleri onun suratına suratına vurursanız, olaylar çok daha kötü olur. çünkü o, bunları duymak is-te-mi-yor. eleştiriye ge-le-mi-yor. açıklama yapmak istemiyor.
evet-hayır kapsamında kısıtlaması sorularınızı, tamamen kaçaklığının eseri. çünkü derinlemesine bir şey sorduğunuzda gene yaptığı (haliyle yapmadıkları) şeyler aklına gelip ona gene acı verecek.
unutmayın; olay bilgisayarda değil, olay onun kaçakçılığında. bilgisayar amaç değil araç, bu yarın dizi de olur film de olur kitap da olur, misket de olur en basitinden.
seviyorsanız, önce tespit edip sonra ona fark ettirmeniz gerekecek, farklı şekillerde, deneme yanılma yöntemleri ile. o zaten fark edince, yeniden doğmuş gibi, her şeyin farkında olup bütün bu emeklerinizin karşılığını size verecek pozitif yönde. medyum falan değilim, kıçım büyük ama sallama yeteneğim küçüktür, tamamen verdiğiniz donelerden kendime uyarlama yapıp konuşuyorum.
seviyorsanız, bu konuya ufak ufak müdahale etmeye başlamalısınız, öncelikle onun için, sizin için ya da ilişkiniz için değil. hele ki ona bunu hissettirirseniz, yani ilişki içi, benim için düzel derseniz, zaten düzelmez.
benim bir sevgilim vardı.
beş yıl birlikteydik, en ergenlikten en olgunluğa kadar.
ben bu moda girdim, 3-4 aylık bir dönem için.
o, sizin gibi bir çözüm aramak yerine, çekip gitmeyi tercih etti geçmişi de cebine koyarak. şimdi nurtopu gibi bir nefret doğurdum, büyütüyorum..
daha fazla konuşmak isterseniz bilmiyorum buradan nasıl ulaşılınıyor vesaire, erobur@hotmail.com deneyin, yardımcı olabilirsem sevinirim.
not: bunu yanlışlıkla birkaç duyuru üstteki "saksafon çalmaya başlayan" arkadaşın duyurusunun altına "işte o kişi bendim" diye yazınca, sanırım kendisi ekledi, beni saksafoncu sanıyor. hayır depresif olan bendim. neyse. saksafon da tipim değil hani bu arada.
- erobur (25.09.09 01:15:40)
1