[]
aile hekimliği sistemi neden kötü
selam arkadaşlar yarın halk sağlığı sözlüm var ve hoca diyormuş ki "BENİ AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİN KÖTÜ OLDUĞUNA İKNA ET BEN HALKIM VE MEMNUNUM " nedicem ??? neden memnun değil bu halk sağlıkçılar ?
yardımcı olamayacağı, tanı koyamayacağı durumlarda da pratisyen hekime mahkum kalıyor halk.
hastane ya da doktor değişirme şansları yok.
hastane ya da doktor değişirme şansları yok.
- jimjim (11.08.15 22:36:53)
eğer hasta kendini bir doktora kaydettirmezse yok sayılıyor, toplum tabanlı değil liste tabanlı. %95 aşılı gözükmesin rağmen salgın çıkabiliyor.
birinci basamağı kötüleyecek şeyler söyleme, hatta sevk zinciri kırıldığı için üniversite ve devlet hastanelerinde gereksiz yığılma olduğunu söyle.
birinci basamağı kötüleyecek şeyler söyleme, hatta sevk zinciri kırıldığı için üniversite ve devlet hastanelerinde gereksiz yığılma olduğunu söyle.
- Lim5 (11.08.15 22:41:23 ~ 22:43:50)
Hastanın doktor değiştirme şansı var arkadaşlar, ayrıca sağlık ocağı sistemi devam ediyor olsaydı bile yine pratisyen hekimler çalışıyor olacağından yanlış teşhis ihtimali olabilecekti. Bu iki önerme de geçersiz bence.
Dipnot: aile hekimi/pratisyen diye yanlış teşhis koymasından korktuğunuz insanlar 6 yıl tıp fakültesi okumuş ve "doktor" ünvanına sahip kişiler. Yeterli olmadıklarını düşündükleri durumlarda zaten sevk ediyorlar ilgili hekime.
Dipnot: aile hekimi/pratisyen diye yanlış teşhis koymasından korktuğunuz insanlar 6 yıl tıp fakültesi okumuş ve "doktor" ünvanına sahip kişiler. Yeterli olmadıklarını düşündükleri durumlarda zaten sevk ediyorlar ilgili hekime.
- hadi hadi (11.08.15 22:45:08 ~ 13.08.15 01:53:54)
@hadi hadi katılmıyorum.
dr'nu yalnız kendi semti içinde hatta kendi sağlık ocağı bünyesinde değiştirebiliyor.
ayrıca hiçbir kimsenin hele ki tıp fakültesi bitirmiş bir insanın mesleğini hakir göremeyiz. kişisel olarak tıp öğrencisine bile saygım sonsuz. yalnız bronşit olmuş nebilim eklem romatizması olmuş ya da çok spesifik bir hastalığa yakalnmış bir hastanın bu kadar geniş perspektiften vakaya çözüm bulması beklenen bir hekimden yardım alabilmesi sanki biraz zor.
yani şunu söylüyorum basit vakalarda güzel bir çözüm ama zorunlu bırakılmamalı. böyle de bir seçenek var, dilerseniz buraya gidin denmeli hastalara.
kaldıki sağlık ocaklarının hastanelerin yetersizliği de cabası.
dr'nu yalnız kendi semti içinde hatta kendi sağlık ocağı bünyesinde değiştirebiliyor.
ayrıca hiçbir kimsenin hele ki tıp fakültesi bitirmiş bir insanın mesleğini hakir göremeyiz. kişisel olarak tıp öğrencisine bile saygım sonsuz. yalnız bronşit olmuş nebilim eklem romatizması olmuş ya da çok spesifik bir hastalığa yakalnmış bir hastanın bu kadar geniş perspektiften vakaya çözüm bulması beklenen bir hekimden yardım alabilmesi sanki biraz zor.
yani şunu söylüyorum basit vakalarda güzel bir çözüm ama zorunlu bırakılmamalı. böyle de bir seçenek var, dilerseniz buraya gidin denmeli hastalara.
kaldıki sağlık ocaklarının hastanelerin yetersizliği de cabası.
- jimjim (11.08.15 22:56:41)
Ben mesela doktorumu sevmiyorum, papaz olduk bir ara. Ama sağlık ocağına gidicem, rapor alıcam, illa bu adam vericek diyorlar. O yüzden kötü.
- otonom (11.08.15 22:58:30)
aile hekimlerinin su an yaptığı iş yalnızca verilmiş ilacı yazmak, birkaç basit duruma ilaç yazmak ve rapor yazmak. hastaneler 2 ayrı kuruma ayrıldı ve su an aile hekimlerinin içinde bulunduğu toplum sağlığı merkezlerinde tahlil yapılmıyor. yine çoğu durumda hasta, donanimli hastanelere yönlendiriliyor. vakit ve işgücü kaybı diyebilirsin. nice yetişmiş doktor aile hekimliğinde vakit öldürüyor, alınan eğitime, potansiyele ve verilen emeğe yazık. köylere 'mobile çıkma' kavramı var periferde mesela, aslında ebeler de yeterli olurdu. not: içeriden bildiriyorum
iyi yan sorsaydin iyi yanlarını yazardım, buradan okuyup bilenmesin şimdi insanlar
iyi yan sorsaydin iyi yanlarını yazardım, buradan okuyup bilenmesin şimdi insanlar
- fallopian (11.08.15 23:04:30 ~ 23:09:33)
1. Biyokimyasal testler optimal düzeyde çalışılmıyor. Halk sağlığı lab. gidiyor. Transport süresi numunenin sonucunu etkileyebilir.
2. Dediğim radyolojik tetkikler için de geçerli. Xray yok diyebilirsin.
3. Haftasonları aile hekimleri nöbet tutsa da ellerinde yeterli teknik imkan yok. Gidiyoruz, geri dönüyoruz denebilir.
4. Her ne kadar halk sağlıkçıları birincil basamağı delice önemse de, sevk zinciri yok. En büyük sıkıntı burada
5. AB ortalamasının 2 katı hastadan sorumlular. Bu da her hastaya optimal ilgilenmeyi azaltabilir.
6. Aşılardan aile hekimi sorumlu. Garip buzdolapları ve ülkenin elektrik sistemi malum. Her an soğuk zincir bozulabilir.
7. Uygun olmayan, aslında aile hek. yapılması için planlanmamış yerlerde çalışmak durumunda kalmak.
8. Aile hekimlerine yeni düzenlemeler ile bir nevi devlet hast. poliklinik yapma durumu sağlıyor hükümet. Bu da esasen aile hek. yapabileceklerini kısıtlama.
9. Çoğu aile hekimi periferde mobil hizmete çıkıyor. Hizmete çıktıkları zaman yerlerine (teorik olarak) bakan kimse yok.
@jimjim, pratisyen hekime mahkum kalıyor derken? Zaten aile hekm. çoğu pratisyen hekimdir. Üniversite hast. bile zaten teorik olarak pratisyen hekime mahkum (!) kalıyorsun. Zaten basamak sisteminin olayı budur. Yani pratisyen hekim de, akut romatizma için isteyeceği tetkikleri ister, muayenesini yapar. elinde olmayan bazı tetkikler için hastayı gönderir. Hastane acil servislerine gelen vakaların yaklaşık %70-80'i tıbbi olarak acil değil. Aslında sistem işlese, herkes rahatlayacak.
2. Dediğim radyolojik tetkikler için de geçerli. Xray yok diyebilirsin.
3. Haftasonları aile hekimleri nöbet tutsa da ellerinde yeterli teknik imkan yok. Gidiyoruz, geri dönüyoruz denebilir.
4. Her ne kadar halk sağlıkçıları birincil basamağı delice önemse de, sevk zinciri yok. En büyük sıkıntı burada
5. AB ortalamasının 2 katı hastadan sorumlular. Bu da her hastaya optimal ilgilenmeyi azaltabilir.
6. Aşılardan aile hekimi sorumlu. Garip buzdolapları ve ülkenin elektrik sistemi malum. Her an soğuk zincir bozulabilir.
7. Uygun olmayan, aslında aile hek. yapılması için planlanmamış yerlerde çalışmak durumunda kalmak.
8. Aile hekimlerine yeni düzenlemeler ile bir nevi devlet hast. poliklinik yapma durumu sağlıyor hükümet. Bu da esasen aile hek. yapabileceklerini kısıtlama.
9. Çoğu aile hekimi periferde mobil hizmete çıkıyor. Hizmete çıktıkları zaman yerlerine (teorik olarak) bakan kimse yok.
@jimjim, pratisyen hekime mahkum kalıyor derken? Zaten aile hekm. çoğu pratisyen hekimdir. Üniversite hast. bile zaten teorik olarak pratisyen hekime mahkum (!) kalıyorsun. Zaten basamak sisteminin olayı budur. Yani pratisyen hekim de, akut romatizma için isteyeceği tetkikleri ister, muayenesini yapar. elinde olmayan bazı tetkikler için hastayı gönderir. Hastane acil servislerine gelen vakaların yaklaşık %70-80'i tıbbi olarak acil değil. Aslında sistem işlese, herkes rahatlayacak.
- mdmfk (11.08.15 23:11:40)
arkadaşlar bu arada baya yanlış bilgi dolanıyor belliki birincisi elbette aile hekimini değiştirebilirsin kendim değiştirdim iki aile hekimim baya da uzak mahalle zorunlaması falan yok..ikincisi basamak sisteminde bu şart aile hekimleri iyi teşhis koyamıyor demişssiniz olm delimisiniz grip olunca profa mı gozukcez ozaman profların gercekten ilgilenmeleri gereken hastalar ne olucak yapmayın etmeyin..evet elbette aile hekimine gelen hasta profilinin yelpazesi cok geniş ama o biliyor neye bakıp neye bakmıycağını sakin olun sevk zinciri bu yüzden var ve 6 yıl okuyorlar-okuyoruz inanın ki bişiler öğreniyoruz..ama aile hekimi seçiliyor asıl sorun olan aile hekimi hastasını seçemiyor.ben aile hekimi değiştirdim ama aile hekimim beni değiştiremiyor eminimki eski hekimim de bana bayılmıyordu..neyse ben sağlık ocaklarıyla olan farkını sormuştum ama sanırım sorumda derdimi tam anlatamadım..
- 00 08 (11.08.15 23:31:22)
ankarada 3 merkez ilçenin kesiştiği bir noktada yaşıyor ailem, biz aile hekimliğimizi ikametimiz olmayan ama pratikte daha yakın olduğumuz bir yere taşıdık ve taşıdılar tek talepte --bu kanun değişti mi sonradan bilemiyorum
pratisyen hekime mahkum olmak kısmı çok dayanaksız bir savunma olmuş, sağlık sistemi zaten bunu esas alan bir sistem ve hastaların sevk zinciri içinde bakılması bunun düzgün işletilmesi lazım. bildiğim kadarıyla modern dünyada aile hekimliği sistemi işletiliyor. hatta ABD'de ilaç yazan (yetkisi olan) ve tıp doktoru olmayan sağlık çalışanları var 1. basamakta...bana kalırsa -pratisyen dahi olsa- hekimi, rapor yaz, ilaç yaz şeklinde bir kırtasiyeciliğe mahkum ediyoruz asıl. aile hekimleri hasta bakmıyor, bakmaya kalksa imkanı yok, insanlar her türlü şey için hekime hatta uzman hekime gitmeye çalışıyor veya gitmek zorunda bırakılıyor mesela ben raporlu ilacımı yazdırmaya aile hekimine gidiyorum çünkü "reçete ettirmem" şart..teşhis koyan aile hekimi mi, hayır -gastroentroloji uzmanının teşhis koyabileceği bir sürü test gerektiren üni hastanesinde bakılan bir hastalık, aile hekimi nasıl teşhis koysun, aile hekimi muayene mi ediyor, hayır. hiç bir şey yapmıyor şu ilacı yazın diyorum, yazıyor, o kadar :)) ben neden gidiyorum o neden bana vakit harcıyor tam saçmalık...bizim sağlık sistemimizin bunun gibi bi dolu bug'u var.
en büyük eksiklerinden biri fiziksel donanımın sıfır olabilmesi. geçen akrabam olan bir aile hekimine buzdolabı yüzünden kaç bin lira ceza kesmişler --eh bence iyi yapmışlar orası ayrı..Ancak ne kadar denetleniyor onu bilmiyorum, umarım denetliyorlardır zira malum burası türkiye, aile hekimliklerinde ne jeneratör var ne USG. Gebe takibini, aşıyı aile hekimi yapıyor ..ve biz avrupanın aksine genç, gebelik oranı yüksek, aşı ihtiyacı yoğun ve geniş ve altyapısı olmayan nice alana sahip bir memleketiz. aile hekimliği bu gerçeği ihmal ederek çalışıyor- çalışmaya çalışıyor. suriyeli gebeleriyle tarzanca anlaşmaya çalışıyor bir başka kuzenim :P
en en en büyük sorun ise kafa yapısı tabi ki. ben ankaranın göbeğinde aile hekimime gidip dedim ki benim kızamık aşısı olama lazım --zira kanda bakılan testlere göre, aşım tutmamış. adam ne aşıyı nereden bulacağını biliyor, ne de uğraşıp beni bilgilendiriyor, hala aşısızım adama etmediğim beddua yok olur da hamile kalırsam kızamık geçirirsem vebali boynunuza diyorum adam bana gülüyor :)) bizde standart bir suya sabuna dokunmayan, dokunmak istemeyen devlet memuru zihniyeti var. hastaneye gidince bir doktor bakmasa biri bakar, bi ilgilenen olur diye düşünüyor insanlar. kısacası ciddi birşey için aile hekimine gü-ve-ne-mez-sin. burası kesin.
sürekşi medikal çeviri apıyorum. ABD ve AB metinlerinde sürekli olarak "derhal doktorunuzu arayın" der mesela. avrrupada bir süre de yaşadım. orada gerçekten öyle insanların aile hekimleriyle birebir ilişkileri var. birşey olursa arayabiliyorlar, aile doktoru senin senelik testini, alerjini, ameliyatını şununu bununu biliyor ve takip ediyor. benim bildiğim aile hekimliğini özünde bunlar var zaten. ama bizde var mı yok işte. bizde sırf ilaç yazıyor adamlar :/
pratisyen hekime mahkum olmak kısmı çok dayanaksız bir savunma olmuş, sağlık sistemi zaten bunu esas alan bir sistem ve hastaların sevk zinciri içinde bakılması bunun düzgün işletilmesi lazım. bildiğim kadarıyla modern dünyada aile hekimliği sistemi işletiliyor. hatta ABD'de ilaç yazan (yetkisi olan) ve tıp doktoru olmayan sağlık çalışanları var 1. basamakta...bana kalırsa -pratisyen dahi olsa- hekimi, rapor yaz, ilaç yaz şeklinde bir kırtasiyeciliğe mahkum ediyoruz asıl. aile hekimleri hasta bakmıyor, bakmaya kalksa imkanı yok, insanlar her türlü şey için hekime hatta uzman hekime gitmeye çalışıyor veya gitmek zorunda bırakılıyor mesela ben raporlu ilacımı yazdırmaya aile hekimine gidiyorum çünkü "reçete ettirmem" şart..teşhis koyan aile hekimi mi, hayır -gastroentroloji uzmanının teşhis koyabileceği bir sürü test gerektiren üni hastanesinde bakılan bir hastalık, aile hekimi nasıl teşhis koysun, aile hekimi muayene mi ediyor, hayır. hiç bir şey yapmıyor şu ilacı yazın diyorum, yazıyor, o kadar :)) ben neden gidiyorum o neden bana vakit harcıyor tam saçmalık...bizim sağlık sistemimizin bunun gibi bi dolu bug'u var.
en büyük eksiklerinden biri fiziksel donanımın sıfır olabilmesi. geçen akrabam olan bir aile hekimine buzdolabı yüzünden kaç bin lira ceza kesmişler --eh bence iyi yapmışlar orası ayrı..Ancak ne kadar denetleniyor onu bilmiyorum, umarım denetliyorlardır zira malum burası türkiye, aile hekimliklerinde ne jeneratör var ne USG. Gebe takibini, aşıyı aile hekimi yapıyor ..ve biz avrupanın aksine genç, gebelik oranı yüksek, aşı ihtiyacı yoğun ve geniş ve altyapısı olmayan nice alana sahip bir memleketiz. aile hekimliği bu gerçeği ihmal ederek çalışıyor- çalışmaya çalışıyor. suriyeli gebeleriyle tarzanca anlaşmaya çalışıyor bir başka kuzenim :P
en en en büyük sorun ise kafa yapısı tabi ki. ben ankaranın göbeğinde aile hekimime gidip dedim ki benim kızamık aşısı olama lazım --zira kanda bakılan testlere göre, aşım tutmamış. adam ne aşıyı nereden bulacağını biliyor, ne de uğraşıp beni bilgilendiriyor, hala aşısızım adama etmediğim beddua yok olur da hamile kalırsam kızamık geçirirsem vebali boynunuza diyorum adam bana gülüyor :)) bizde standart bir suya sabuna dokunmayan, dokunmak istemeyen devlet memuru zihniyeti var. hastaneye gidince bir doktor bakmasa biri bakar, bi ilgilenen olur diye düşünüyor insanlar. kısacası ciddi birşey için aile hekimine gü-ve-ne-mez-sin. burası kesin.
sürekşi medikal çeviri apıyorum. ABD ve AB metinlerinde sürekli olarak "derhal doktorunuzu arayın" der mesela. avrrupada bir süre de yaşadım. orada gerçekten öyle insanların aile hekimleriyle birebir ilişkileri var. birşey olursa arayabiliyorlar, aile doktoru senin senelik testini, alerjini, ameliyatını şununu bununu biliyor ve takip ediyor. benim bildiğim aile hekimliğini özünde bunlar var zaten. ama bizde var mı yok işte. bizde sırf ilaç yazıyor adamlar :/
- niye ama (11.08.15 23:45:15)
1