[]
doktora yapıp pişman olan var mıdır
keşke yapmasaydım diyen?
Ya da akademisyenler çok mutlu insanlar mı? para dışında?
Ya da akademisyenler çok mutlu insanlar mı? para dışında?
şu yeterlik sınavı olmasa çok mutlu olabilirdim. ama hayatımdan memnunum. bir de geçsem şunu.
- passion rules the game (20.07.15 17:38:31)
Doktora yaptığım için pişman değilim. Çok mutluyum tam tersine, iyi ki yapmışım. Tek pişmanlığım neden yurt dışında yapmadığım ve kalmadığım. Gerçi sebebi vardı, ilk gidişi karşılayacak param yoktu ama borç harç, kredi, bir şekilde halledilirdi. Gözüm korktu herhalde. O yüzden kafama tükürüyorum muntazaman. Şimdi yurt dışı tecrübesi eklesem bile yeri dolmuyor. Ancak, akademisyen olarak yaptığım seçimden memnunum.
"Akademisyenler mutlu mu" sorusunun cevabı şu: Okuldaki cemaatçi kadrolaşma olması, rektörlerin seçimle gelmemesi ve gelenin minik RTE gibi davranması her gün başka bir karın ağrısı çıkarıyor ama onun dışında mutluyum yaptığım seçimden. Her devlet kurumunun derdi genel olarak bu.
Ekleme: Bir de şundan pişmanım yurt içi/ yurt dışı konusunda. Biz üniversitede süper memur olarak çalışıyoruz, bilimci gibi değil. Çünkü sürekli memurların yapmadığı kağıt-kürek işlerini bize teslim ediyorlar. Örneğin, sekreter Excel öğrenmiyor ve öğrenmek istemiyor. İşler çeşitli kademelerden hocalara dağıtılıyor. Geçen gün bir profesör staj defterlerini numara sırasına dizdi bir saat boyunca örneğin. Çünkü sekreter günün ortasında çekti gitti. Ya da IT uzmanının "Internete giremiyorum"a verdiği cevap "Yeniden açıp kapadın mı? Allah Allah, neden girmiyor acaba". Hakkı yenmemesi gerekenler de var ama genelde 657 zihniyetiyle zor oluyor.
"Akademisyenler mutlu mu" sorusunun cevabı şu: Okuldaki cemaatçi kadrolaşma olması, rektörlerin seçimle gelmemesi ve gelenin minik RTE gibi davranması her gün başka bir karın ağrısı çıkarıyor ama onun dışında mutluyum yaptığım seçimden. Her devlet kurumunun derdi genel olarak bu.
Ekleme: Bir de şundan pişmanım yurt içi/ yurt dışı konusunda. Biz üniversitede süper memur olarak çalışıyoruz, bilimci gibi değil. Çünkü sürekli memurların yapmadığı kağıt-kürek işlerini bize teslim ediyorlar. Örneğin, sekreter Excel öğrenmiyor ve öğrenmek istemiyor. İşler çeşitli kademelerden hocalara dağıtılıyor. Geçen gün bir profesör staj defterlerini numara sırasına dizdi bir saat boyunca örneğin. Çünkü sekreter günün ortasında çekti gitti. Ya da IT uzmanının "Internete giremiyorum"a verdiği cevap "Yeniden açıp kapadın mı? Allah Allah, neden girmiyor acaba". Hakkı yenmemesi gerekenler de var ama genelde 657 zihniyetiyle zor oluyor.
- aychovsky (20.07.15 17:50:47 ~ 18:00:25)
Ne alanda calismak istedigine göre degisir. Doktora sonrasi özel sektöre gecip marketing, satis falan yapacaksan doktora yapmanin hicbir manasi yok. Ama Türkiye'de akademisyen olmak gayet rahat bisey. Yani pozisyon bulmasi göreceli olarak kolay (bi sürü dandik üni var), maaslar baya yüksek, yapilmasi gereken minimum is miktari cok düsük(kadrolular icin konusuyorum - Tabi akademide insanlar cok calisabiliyorlar ama bu zorunluluktan degil.) Öte yandan gercekten bilim yapmak icin pek kasmaya gerek yok Türkiye'de, ögrenciler dandik, aletler eski, know-how yok. Akintiya karsi kürek cekmek gibi oluyor.
Yurtdisinda akademisyen olmak da sacma sapan bir is bence. Asiri fazla calisiyosun, cok competitive, ailene vakit ayirman cok mümkün degil. Onun yerine özel sektöre gecip raad takilmak daha mantikli geliyor bana.
Özetle akademisyen olmak ya da özel sektörde teknik alanda r&d yapmak istemiyorsan doktoranin cok manasi yok. Türkiye'de akademisyen olmak isteniyorsa da pek idealist olunmamali.
Yurtdisinda akademisyen olmak da sacma sapan bir is bence. Asiri fazla calisiyosun, cok competitive, ailene vakit ayirman cok mümkün degil. Onun yerine özel sektöre gecip raad takilmak daha mantikli geliyor bana.
Özetle akademisyen olmak ya da özel sektörde teknik alanda r&d yapmak istemiyorsan doktoranin cok manasi yok. Türkiye'de akademisyen olmak isteniyorsa da pek idealist olunmamali.
- hophophoba (20.07.15 18:03:47 ~ 18:05:15)
1