[]
ortalama bir müslümanın düşüncesi
ne bir fanatik, ne de şöyle elinin ucuyla tutar gibi, "ya doğruysa, ya allah ve islam, cennet ve cehennem gerçekse" gibi şüpheci bir garanticilikle dine sarılanlardan bahsetmiyorum. ciddi ciddi inanan, ancak fanatizme ve gözü karalığa vardırmayan arkadaşların düşüncelerini merak ediyorum.
islam dininde, haksız yere edilen sinkaflı küfürlerin,ağır bedduaların yeri ve yaptırımı nedir? bir de bunları özellikle "oruçlu ağzımla beddua ediyorum" tarzı bir yaklaşımı da içine alırsak, yani bunları yapan siz olsaydınız, daha sonra haksızlığınızı idrak ettiğinizde neler düşünür neler hissederdiniz?
islam dininde, haksız yere edilen sinkaflı küfürlerin,ağır bedduaların yeri ve yaptırımı nedir? bir de bunları özellikle "oruçlu ağzımla beddua ediyorum" tarzı bir yaklaşımı da içine alırsak, yani bunları yapan siz olsaydınız, daha sonra haksızlığınızı idrak ettiğinizde neler düşünür neler hissederdiniz?
Biz bedduaların geri döneceğine inanırız. Gerçekten canımız yanmadan hatta yanarsa bile etmeyiz. Çok zor yani.
- mornie (16.07.15 11:14:57)
Ben niyete inanıyorum. Yani bi durum beddua edecek kadar gerçekten içimi acıtmışsa beddua etmeme dahi gerek olmadığını düşünüyorum. Öyle ağır beddualar etsem de etmesem de eğer gerçekten hakediyorsa bi şekilde karşısına çıkacaktır sonradan, geç de olsa. Dünyanın böyle bir dengesi olduğunu savunuyorum. Ayrıca içten içe beddua etmenin de kul hakkına girdiğini ve bu durumun günah olabileceğini düşündüğüm için beddua etsem bile tövbe diyip sadece allaha havale ediyorum sonrasında.
- phoenixboy (16.07.15 11:28:41)
Öncelikle haksızlıkla beddua ettiğim kişinin gönlünü almaya çalışırdım. Sonra Tövbe edip dua ederdim.
Tövbe için de şöyle bir ayet var:
Nisa Suresi 17 Allah'ın, kabulünü üstlendiği Tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden Tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin Tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Tövbe etmekten başka bir yaptırımı yok. Sonrası ahirette anlaşılır.
Tövbe için de şöyle bir ayet var:
Nisa Suresi 17 Allah'ın, kabulünü üstlendiği Tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden Tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin Tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Tövbe etmekten başka bir yaptırımı yok. Sonrası ahirette anlaşılır.
- duhan (16.07.15 11:35:52 ~ 11:36:40)
haksız yere ise kul hakkına girdiğini düşünüyorum. gider gönlünü alırdım, bunu tanrının takdirine bırakmazdım. bu yakada hallederdim yani o sorunu.
oruçlu ağızla kimseye beddua ettiğimi ya da dolu dolu küfrettiğimi hatırlamıyorum. dediğim gibi velev ki böyle bir şey oldu, gider köpek gibi özür dilerdim; vicdan çok kötü, çok çıplak bir aynadır zira.
oruçlu ağızla kimseye beddua ettiğimi ya da dolu dolu küfrettiğimi hatırlamıyorum. dediğim gibi velev ki böyle bir şey oldu, gider köpek gibi özür dilerdim; vicdan çok kötü, çok çıplak bir aynadır zira.
- mermize (16.07.15 11:45:36 ~ 11:55:26)
haksız beddua ve bela okuma sahibine döner. o yüzden tehlikelidir öyle akıllı adam inanıyorsa ağzını yaya yaya beddua etmez bela okumaz
- efrasiyab87 (16.07.15 12:47:44)
islam dininde, haksız yere edilen sinkaflı küfürlerin yaptırımı fıkhın bir kolu olan ukubat başlığı altında incelenir. genel olarakta tazir ve had cezaları verilir. bildiğim, her hangi bir kötü söz nedeniyle çoğunlukla tazir cezası (dayakta dahil bir çok şekli var bu cezanın), ama birine zani (zina eden) ya da bu anlama yakın manalar içeren sözler için had cezası veriliyor. yani öyle herkes, herkese işine geldiği gibi söz söyleme, laf, iftira atma hakkına sahip değil.
- 1adam (16.07.15 14:14:45 ~ 14:16:23)
1