[]
Şu mikrop bulaşma olayları hakkında bilgisi olan?
selamlar,
mesela diyelim adamda hepatit b var. kan yoluyla geçiyor çoğunlukla.
öpüşmeyle tokalaşmaysa vs. geçmez deniyor.
aslında hepatit b li kişinin nefesinde bile var bu mikrop değil mi? teorik olarak 1 tane bile olsa nefesinde de oluyor o virüs değil mi? mesela onunla aynı evde yaşayanlar illaki o virüse maruz kalıyor ama o kadar az ki hastalık yapmıyor.
doğru mudur? bu mikrop bulaşma olaylarında böyle bir şey var değil mi?
mesela diyelim adamda hepatit b var. kan yoluyla geçiyor çoğunlukla.
öpüşmeyle tokalaşmaysa vs. geçmez deniyor.
aslında hepatit b li kişinin nefesinde bile var bu mikrop değil mi? teorik olarak 1 tane bile olsa nefesinde de oluyor o virüs değil mi? mesela onunla aynı evde yaşayanlar illaki o virüse maruz kalıyor ama o kadar az ki hastalık yapmıyor.
doğru mudur? bu mikrop bulaşma olaylarında böyle bir şey var değil mi?
Hepatit b antijeni nefeste değil ''vücut sıvılarında'' bulunur.Ter, tükürük, kan, seminal sıvı, vajinal sıvı vs vs sıvıda var.
Hatta bu yüzden hiç aklınıza gelmeyecek spor salonlarının temizliği çok önemli. Çünkü hastane vb kan ile bulaşma ortamı olan yerlerde zaten bu risk bilindiği için dikkat ediliyor. hijyenik spor salonlarında görevli ya da kişinin kendisi aletleri kullandıktan sonra dezenfektan püskereterek (evet etkilidir) terli ve kontamine yüzeyi temizler. Hepatitli birisinin terlemesi ile elini değdiği yerlere antijen bulaşabilir ve elinizde kesik vs varsa, aşınız da yoksa çok çok çok düşük de olsa teorik olarak risk teşkil eder. Aşısı olanın korkmasına lüzum yok, bir de spor salonlarının bazıları hepatit testi istiyor.
En azından hepatitli kişinin kullandığı aletlere temizlik konusunda hassasiyet gösterilebilir, ama ben hiç görmedim böyle bir uygulama. O yüzden endişelenen aşısını olsun.
Aynı evde yaşayanlar için aşı son derece etkili ve koruyucudur , hepatit b aşısı şu an cinsel hastalıkla/kan yoluyla bulaşan hastalıklar içerisindeki virüslere karşı en etkili aşıdır.
Öpüşme ile bulaşma düşük risk teşkil eder, doğal bağışıklık sistemimiz bu konuda iyi çalışıyor. Ama ağızda bir yukarıda arkadaşın dediği gibi açık yara/kanama/ diş eti hastalığı varsa bulaşabilir.Ama bilmeden öptünüz diyelim ki, aşısı olan ve bağışık bireyin yine korkmasına lüzum yoktur.
Yazmışken aşı ile de ilgili şöyle bir bilgi vereyim;
Rutinde 3 doz yapılır ama ilk doz yapıldıktan itibaren düşük de olsa bağışıklık başlar. Dünya Sağlık Örgütü bu oranları açıklamıştı şu an hatırlamıyorum ama ilk doz %10 , ikinci doz %30 üçüncü doz ise %90 ve üstü civarında seyrediyordu.
Kişinin bağışıklık sistemi ve beslenme durumu çok kötü değilse aşı genelde tutuyor, ama uygun koşullarda saklanmayan aşılar bozuluyor ve etkisiz kalıyor. O yüzden aşı dozlarını tamamladıktan 3-6 ay sonra antikor seviyelerine baktırıp aşının tutup tutmadığından emin olmalısınız.
Eskiden 5 senede bir yenileniyordu ancak WHO artık bağışık kişilerde rapel doza gerek olmadığını ve 3 doz aşısını yaptırmış ve antikor oluşturmuş kişilerin ömür boyu bağışıklığının devam ettiğini açıkladı.Antikor düzeyi düşse de hepatit antijeni ile karşılasınca bellek hücrelerinin sayısı artarak uygun savunmayı gerçekleştiriyor.
Özet: aşı ol.
Hatta bu yüzden hiç aklınıza gelmeyecek spor salonlarının temizliği çok önemli. Çünkü hastane vb kan ile bulaşma ortamı olan yerlerde zaten bu risk bilindiği için dikkat ediliyor. hijyenik spor salonlarında görevli ya da kişinin kendisi aletleri kullandıktan sonra dezenfektan püskereterek (evet etkilidir) terli ve kontamine yüzeyi temizler. Hepatitli birisinin terlemesi ile elini değdiği yerlere antijen bulaşabilir ve elinizde kesik vs varsa, aşınız da yoksa çok çok çok düşük de olsa teorik olarak risk teşkil eder. Aşısı olanın korkmasına lüzum yok, bir de spor salonlarının bazıları hepatit testi istiyor.
En azından hepatitli kişinin kullandığı aletlere temizlik konusunda hassasiyet gösterilebilir, ama ben hiç görmedim böyle bir uygulama. O yüzden endişelenen aşısını olsun.
Aynı evde yaşayanlar için aşı son derece etkili ve koruyucudur , hepatit b aşısı şu an cinsel hastalıkla/kan yoluyla bulaşan hastalıklar içerisindeki virüslere karşı en etkili aşıdır.
Öpüşme ile bulaşma düşük risk teşkil eder, doğal bağışıklık sistemimiz bu konuda iyi çalışıyor. Ama ağızda bir yukarıda arkadaşın dediği gibi açık yara/kanama/ diş eti hastalığı varsa bulaşabilir.Ama bilmeden öptünüz diyelim ki, aşısı olan ve bağışık bireyin yine korkmasına lüzum yoktur.
Yazmışken aşı ile de ilgili şöyle bir bilgi vereyim;
Rutinde 3 doz yapılır ama ilk doz yapıldıktan itibaren düşük de olsa bağışıklık başlar. Dünya Sağlık Örgütü bu oranları açıklamıştı şu an hatırlamıyorum ama ilk doz %10 , ikinci doz %30 üçüncü doz ise %90 ve üstü civarında seyrediyordu.
Kişinin bağışıklık sistemi ve beslenme durumu çok kötü değilse aşı genelde tutuyor, ama uygun koşullarda saklanmayan aşılar bozuluyor ve etkisiz kalıyor. O yüzden aşı dozlarını tamamladıktan 3-6 ay sonra antikor seviyelerine baktırıp aşının tutup tutmadığından emin olmalısınız.
Eskiden 5 senede bir yenileniyordu ancak WHO artık bağışık kişilerde rapel doza gerek olmadığını ve 3 doz aşısını yaptırmış ve antikor oluşturmuş kişilerin ömür boyu bağışıklığının devam ettiğini açıkladı.Antikor düzeyi düşse de hepatit antijeni ile karşılasınca bellek hücrelerinin sayısı artarak uygun savunmayı gerçekleştiriyor.
Özet: aşı ol.
- neferkitty (05.07.15 00:28:37 ~ 00:47:30)
1