[]

Çözüm Türkiye'den Defolup Gitmek midir ? :((
Sosyal ilişkiler konusunda dertli olduğumu biliyorsunuz önceki duyurularımdan.. Ankara'da sıkıcı bir hayatım var. Bunu kırmayı denesem de maalesef belli bir yaştan sonra imkansız gibi birşey olduğunu gördüm. Arkadaş çevrem yok, sevgilim de yok uzun zamandır. Hayatımdaki tek olumlu şey işim, neyse ki o iyi. Ama hayat da işten ibaret değil. Az önce tesadüfen okuduğum bir röportaj unutmaya çalıştığımbu gerçekleri tokat gibi çarptı suratıma. Linki şurada: webarsiv.hurriyet.com.tr ama kısaca özetleyecek olursam, 45 yaşındaki bir televizyoncu kadın, ismi leyla tekül'müş, işinde ve sosyal ilişkilerinde hiçirşey istediği gibi gitmediği için herşeyi sıfırlayıp kanada'ya göçüyor. Özellikle röportajdaki şu kısım yaramı kanattı ya:
"...Ben de deli değilim tabii, nefis bir arkadaş muhitim olsa, partiden partiye koşsam, özel hayatım ve işlerim fevkalade olsa, o zaman niye Kanada'ya göçeyim? Ama ben sinemaya bile yalnız gidiyorum. Bunu pekala Vancouver'de de yapabilirim. Bari öyle bir yerde yalnız olayım ki, hayat güvencem de olsun. ..."
Dediğim gibi hayatımdaki tek olumlu yön işim, ama hayat işten ibaret değil, insan sosyallik istiyor, gezmek eğlenmek istiyor, yanında insanlar olsun istiyor. Denedim mi denedim couchsurfing buluşmalarına, facebook buluşmalarına, dil gruplarına falan katıldım Ankara'daki ama yemin ederim istediğim gibi içten, sıcak, samimi bir ortamı ve insanları bulamadım. Öyleee tatsız tuzsuz bir şekilde yaşayıp gidiyorum. Hayata da bir defa geliyoruz, bu hayat bize bir defa veriliyor. Bu sosyallik sorununu, hayattan keyif alma sorununu aşmak için gözü karartıp Avrupa'da bir ülkeye yerleşmek çözüm olur mu sizce ?
not: daha önce yüksek lisans amaçlı yurtdışında yaşadım ve hayatımın en güzel dönemiydi, arkadaşlık ve sosyallik açısından harika günler geçirmiştim, çok özlüyorum o günleri :((
"...Ben de deli değilim tabii, nefis bir arkadaş muhitim olsa, partiden partiye koşsam, özel hayatım ve işlerim fevkalade olsa, o zaman niye Kanada'ya göçeyim? Ama ben sinemaya bile yalnız gidiyorum. Bunu pekala Vancouver'de de yapabilirim. Bari öyle bir yerde yalnız olayım ki, hayat güvencem de olsun. ..."
Dediğim gibi hayatımdaki tek olumlu yön işim, ama hayat işten ibaret değil, insan sosyallik istiyor, gezmek eğlenmek istiyor, yanında insanlar olsun istiyor. Denedim mi denedim couchsurfing buluşmalarına, facebook buluşmalarına, dil gruplarına falan katıldım Ankara'daki ama yemin ederim istediğim gibi içten, sıcak, samimi bir ortamı ve insanları bulamadım. Öyleee tatsız tuzsuz bir şekilde yaşayıp gidiyorum. Hayata da bir defa geliyoruz, bu hayat bize bir defa veriliyor. Bu sosyallik sorununu, hayattan keyif alma sorununu aşmak için gözü karartıp Avrupa'da bir ülkeye yerleşmek çözüm olur mu sizce ?
not: daha önce yüksek lisans amaçlı yurtdışında yaşadım ve hayatımın en güzel dönemiydi, arkadaşlık ve sosyallik açısından harika günler geçirmiştim, çok özlüyorum o günleri :((

Leyla Tekül de "Zaten sinemaya yalnız gidiyordum, hala da yalnız gidiyorum" demiş, "Türkiye'de kimsem yoktu, burada çılgın atıyorum. İyi ki taşınmışım, buralar çok sosyal" dememiş.
İnsanların kibarlık dereceleri, eğitim düzeyleri, konuşma yapıları ne kadar değişse de insan her yerde insan. Sosyal insan her yerde birini buluyor, asosyal olan her yerde sıkıntı yaşıyor. İnsanın sosyallik ve asosyalliği değişiyor zaman içinde. Senin de asosyal bir insan olduğunu sanmıyorum, bu kadar insan arıyorsun ve aktif aktif insan arıyorsun. Ama bu tür şeylere biraz zaman vermek, biraz da kapıp koyvermek gerek. Bu da sevgili gibi bir şey, ne kadar çok agresifçe arar sorarsan, o kadar milleti korkutan ve caydıran bir şey. O yüzden sakin. Şu an nerede sıfırdan başlasan, hemen hemen aynı şeyi yaşarsın.
Eski günleri özleyince insan sudan çıkmış balık gibi yaşıyor, aynı şeyi ben de yaşadım. Deli gibi insan ararım çevremde, olmayınca ilk anda çok paniklerim. Hatta sıfırdan başladığım bir yerde ilk defa bir hemcinsimle dışarıda bir şeyler içeceğimizde panikten konuşamamıştım; sevgili ile ilk buluşma gibiydi, çok komik bir rezillikti. O stresi üstünden atınca, yavaş yavaş arkadaş edinmeye başladım. Ama bunlar zaman isteyen şeyler.
Ankara'daki duyuru zirvelerine katılabilirsin, belki o derdine deva olur.
İnsanların kibarlık dereceleri, eğitim düzeyleri, konuşma yapıları ne kadar değişse de insan her yerde insan. Sosyal insan her yerde birini buluyor, asosyal olan her yerde sıkıntı yaşıyor. İnsanın sosyallik ve asosyalliği değişiyor zaman içinde. Senin de asosyal bir insan olduğunu sanmıyorum, bu kadar insan arıyorsun ve aktif aktif insan arıyorsun. Ama bu tür şeylere biraz zaman vermek, biraz da kapıp koyvermek gerek. Bu da sevgili gibi bir şey, ne kadar çok agresifçe arar sorarsan, o kadar milleti korkutan ve caydıran bir şey. O yüzden sakin. Şu an nerede sıfırdan başlasan, hemen hemen aynı şeyi yaşarsın.
Eski günleri özleyince insan sudan çıkmış balık gibi yaşıyor, aynı şeyi ben de yaşadım. Deli gibi insan ararım çevremde, olmayınca ilk anda çok paniklerim. Hatta sıfırdan başladığım bir yerde ilk defa bir hemcinsimle dışarıda bir şeyler içeceğimizde panikten konuşamamıştım; sevgili ile ilk buluşma gibiydi, çok komik bir rezillikti. O stresi üstünden atınca, yavaş yavaş arkadaş edinmeye başladım. Ama bunlar zaman isteyen şeyler.
Ankara'daki duyuru zirvelerine katılabilirsin, belki o derdine deva olur.
- aychovsky
(14.06.15 23:28:02)

Yazik cidden o kadar is bul duzenini kur ama sosyalleseme. Sosyal fobi falan yoksa git rastgele birileriyle tanismaya calis. Ama rastgele olsun ve zorlama olmasin
- terspeygamber
(15.06.15 08:55:28)
1