[]
Ev içi şiddetin sorumlusu biraz da kadın değil mi?
Özetle bu hödüklere aşık olup veya olmayıp evleniyorlar, sonra da dayak yıyıp ölüp gidiyorlar diyecektim. Biraz genelleme olacak ama hangi adamın kadın dövüp dövmeyeceği üç beş gün vakit geçirsen anlaşılır az çok konuşmasından bakışından davranışından. Zorla evlendirilenler harici soruyorum, kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor? Erkeğin üstün olması gerektiğini o kadar kanıksamış bir kadınlık anlayışı var ki dayak yerken bile kocam haklı diyen hatta zevk alan kadınlar olduğunu düşünüyorum.
o öyle söylenmez, bu dayak atan herifleri yetiştiren annelerin sorumluluğunu atlamamalıyız şeklinde söylenir.
- zgrydn (19.05.15 17:13:08 ~ 17:14:42)
Bu kadın da hayatta kalırsa öylesini yetiştirecek zaten, oldu mu
- mistreated (19.05.15 17:16:02)
Bence kadın denilen varlık olmasaydı kadına şiddet diye bi'şey de olmazdı. Beyin bedava. Bunu yazin bi kenara. Kips.
- elorelia (19.05.15 17:17:49)
Alman, gayet böyle sarışın mavi gözlü, çıtı pıtı fıstık gibi kız -ve benzerlerini- biliyorum ki Türk sevgililerinden dayak yiyip oturuyorlardı.
"kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor?" vallahi hiçbir fikrim yok. herif o sevgiliye rağmen bi de benim peşimde koşuyordu...ben çemkirdikçe daha bi gaza geliyordu
bu çiftlerin kadını da erkeği de manyak diye düşünüyorum.
"kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor?" vallahi hiçbir fikrim yok. herif o sevgiliye rağmen bi de benim peşimde koşuyordu...ben çemkirdikçe daha bi gaza geliyordu
bu çiftlerin kadını da erkeği de manyak diye düşünüyorum.
- niye ama (19.05.15 17:20:20)
Bu durum hassas biçimde tartışılmalı çünkü erkeğin şiddetini arka plana itme tehlikesi taşıyor. Erkeğin uyguladığı şiddetin en tepede yer aldığını düşünerek şöyle bir iki çıkarım yapılabilir:
Malum Freudyen bir teori vardır(her teori gibi sadece belli başlı durumları kapsar, genel geçer değildir). Bu Baba'nın Yasası ile özdeşleşmedir. Otoriter ve hazza ket vurucu toplumsal yasa(süper ego) ile özdeşleşme ve onu özümsemek demektir bu. Türk kadını bu özdeşleşmeyi sürekli hissetmek istiyor olabilir. Buna bilinçdışından kaynaklanan sebep diyebiliriz.
İkinci çıkarımım da, Türk kadınının toplumsal konumundan kaynaklanıyor. Kadınlık, kutsal olanın müphemliğine uğruyor. Yani bir yandan kutsal bir yandan da iğrenç bir şey olarak(atasözlerinde her ikisini de görebilirsin) yer alıyor. Bu durumda, kadının dışlanmışlığını özümseyen bir sürü kadın ortaya çıkıyor(feminizmin ana mücadelesi bu kadınlara karşıdır). Etrafına baktığında, kapatılmış ve hapsedilmiş rolü oynamaya can atan binlerce kadın görebilirsin. Bu toplumsal rolün tam karşısında da erkeğin toplumsal rolü yani kadını gütme işlevi ortaya çıkıyor. Buna da kadının toplumsal rolü kabullenişinden kaynaklı sosyal sebep diyebiliriz.
İşte bu iki durumu önlemek için feminizm önemlidir. Çünkü kadının suçu ve isteği gibi gözüken şey; zaten kadının sosyal bir role hapsedilmesinden oluşuyor. Yani suçlu yine en başta duran olgumuza denk geliyor. Hem toplumsal kodları hem de egoyu şekillendiren süper ego(yasa) düzeneklerini yıkmak gerekmektedir. Bana bu sebeple feminizme karşı olan kadın iğrenç gelmekte; Sartre'ın dediği gibi "celladına saygı duyan kurbanlardan nefret ederim".
Malum Freudyen bir teori vardır(her teori gibi sadece belli başlı durumları kapsar, genel geçer değildir). Bu Baba'nın Yasası ile özdeşleşmedir. Otoriter ve hazza ket vurucu toplumsal yasa(süper ego) ile özdeşleşme ve onu özümsemek demektir bu. Türk kadını bu özdeşleşmeyi sürekli hissetmek istiyor olabilir. Buna bilinçdışından kaynaklanan sebep diyebiliriz.
İkinci çıkarımım da, Türk kadınının toplumsal konumundan kaynaklanıyor. Kadınlık, kutsal olanın müphemliğine uğruyor. Yani bir yandan kutsal bir yandan da iğrenç bir şey olarak(atasözlerinde her ikisini de görebilirsin) yer alıyor. Bu durumda, kadının dışlanmışlığını özümseyen bir sürü kadın ortaya çıkıyor(feminizmin ana mücadelesi bu kadınlara karşıdır). Etrafına baktığında, kapatılmış ve hapsedilmiş rolü oynamaya can atan binlerce kadın görebilirsin. Bu toplumsal rolün tam karşısında da erkeğin toplumsal rolü yani kadını gütme işlevi ortaya çıkıyor. Buna da kadının toplumsal rolü kabullenişinden kaynaklı sosyal sebep diyebiliriz.
İşte bu iki durumu önlemek için feminizm önemlidir. Çünkü kadının suçu ve isteği gibi gözüken şey; zaten kadının sosyal bir role hapsedilmesinden oluşuyor. Yani suçlu yine en başta duran olgumuza denk geliyor. Hem toplumsal kodları hem de egoyu şekillendiren süper ego(yasa) düzeneklerini yıkmak gerekmektedir. Bana bu sebeple feminizme karşı olan kadın iğrenç gelmekte; Sartre'ın dediği gibi "celladına saygı duyan kurbanlardan nefret ederim".
- protector (19.05.15 17:21:15 ~ 17:28:33)
dediğinle beraber şunlar da var:
- o erkeğin annesi de bir kadın, teyzesi var ablası var bacısı var...
- sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"
- üçüncüsü, çalışma sistemi, endüstri falan bunlar ataerkil yapıdalar, yani bir işletmenin yöneticisinin sahibinin erkek veya kadın oluşundan bahsetmiyorum, o konumda (yönetici, patron, amir) olan kadın da erilleşmeye mecbur kalıyor belki bir parça belki tamamen. zaten feminizmi doğuran şey de modernizmin eril-ataerkil bir temelinin ve yapısının olması, ve ona bir "anti" bir tepki ihtiyacı doğması...
- hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi? yoksa daha boktan bir durum içerisine mi sokar? elbette daha boktan bir duruma sokar.
- o erkeğin annesi de bir kadın, teyzesi var ablası var bacısı var...
- sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"
- üçüncüsü, çalışma sistemi, endüstri falan bunlar ataerkil yapıdalar, yani bir işletmenin yöneticisinin sahibinin erkek veya kadın oluşundan bahsetmiyorum, o konumda (yönetici, patron, amir) olan kadın da erilleşmeye mecbur kalıyor belki bir parça belki tamamen. zaten feminizmi doğuran şey de modernizmin eril-ataerkil bir temelinin ve yapısının olması, ve ona bir "anti" bir tepki ihtiyacı doğması...
- hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi? yoksa daha boktan bir durum içerisine mi sokar? elbette daha boktan bir duruma sokar.
- dafaiss (19.05.15 17:26:37)
çünkü birbirlerine saygıları yok sevgileri var. sevgi yok olunca da ortada bir şey kalmıyor.
- yapma volkan (19.05.15 17:27:27)
üç beş gün içinde kjimin ne olduğunu anlamana imkan yok. üç aylık acemi birliğinde efendi takılan asker, usta birliğinde orospu çocuğu kesiliyor.
not: askerlik gibi beraber yenilip içilen, beraber eğitim görülen, aynı yerde yatılan insanlarda bile durum bu. günde iki saat gördüğün adamı üç beş gün içinde nası tanıyosun? nereye anlıyosun?
not: askerlik gibi beraber yenilip içilen, beraber eğitim görülen, aynı yerde yatılan insanlarda bile durum bu. günde iki saat gördüğün adamı üç beş gün içinde nası tanıyosun? nereye anlıyosun?
- sinek kral (19.05.15 17:42:17)
o hödüklerin çoğu sevgiliyken o kadar da hödük değil. günde iki saat canım cicim oturduğun adamla 24 saat geçirince gerçek kimliğini görüyorsun.
genelde evlendikten sonra ortaya çıkıyor yani durum. bir çok kesimde hala boşanmak çok ayıp olarak görüldüğü için restiçekip geri de dönemiyor, veya dayak yediği için boşandı denmesinden utanıyor. birde genelde fiziksel şiddetten önce psikolojik siddet uygulanıyor kadına, kadın bir süre sonra bu adamdan kurtulup boşanabileceğine inanmıyor, inanamıyor.
birde olayı kabul edenlerin çoğu aileden böyle görmüş annesini babası gözünün önünde defalarca dövmüş veya annesinin mor gözüne pansuman yapmış. bu kişi istediği kadar okusun, çevresinde kadına şiddet çok rererö densin onun için o kadar da sıradışı değil bu dayak olayı.
genelde evlendikten sonra ortaya çıkıyor yani durum. bir çok kesimde hala boşanmak çok ayıp olarak görüldüğü için restiçekip geri de dönemiyor, veya dayak yediği için boşandı denmesinden utanıyor. birde genelde fiziksel şiddetten önce psikolojik siddet uygulanıyor kadına, kadın bir süre sonra bu adamdan kurtulup boşanabileceğine inanmıyor, inanamıyor.
birde olayı kabul edenlerin çoğu aileden böyle görmüş annesini babası gözünün önünde defalarca dövmüş veya annesinin mor gözüne pansuman yapmış. bu kişi istediği kadar okusun, çevresinde kadına şiddet çok rererö densin onun için o kadar da sıradışı değil bu dayak olayı.
- kuzey li (19.05.15 17:59:21)
kişisel yaklaşımım:
hiçbir şey ama hiçbir şey şiddeti haklı çıkarmamalı. hele de hukuk dediğimiz oluşumun içinde yaşadığımız toplumlarda...
ama diğer taraftan kadınlar anormal erkekleri seviyor evet. hatunların efendi adam yerine piç tercihinin farklı bir boyutu...
hiçbir şey ama hiçbir şey şiddeti haklı çıkarmamalı. hele de hukuk dediğimiz oluşumun içinde yaşadığımız toplumlarda...
ama diğer taraftan kadınlar anormal erkekleri seviyor evet. hatunların efendi adam yerine piç tercihinin farklı bir boyutu...
- siradisi00 (19.05.15 18:23:20)
Dafaiss, hastalıkli düşüncelerin var.
Soruya cevap:hayir degil.
Soruya cevap:hayir degil.
- anneboleyn (19.05.15 18:36:12)
hah buyurun işte
www.cumhuriyet.com.tr
veriler:
-adam internet kafe işletiyor. az çok nasıl bir ortamda yaşadığı ve çevresi tahmin edilebilir.
-biri eski eşinden iki çocuğu var. öldürdüğü kızla henüz başka bi kadınla evliyken beraber olmaya başlıyor, karısı evi terk ediyor, ikna olup geri dönüyor, bi daha terk ediyor.
-tabancası var
kız bütün bu olaylara şahit olmuş ve adamla devam etmiş, bir de muhtemelen içinden "oh oh karısını benim için terk etti, borsadaki değerim o kadına oranla yüksek" diye düşünüp mutlu olmuştur.
adamın tişörtünden çılgın sedat türü aşık olduğunu anlamak zor değil
bonus: aynı haberi her hafta gazetelerde okuyoruz. tv seyredenler tv'de de izliyordur. ders çıkarmamış.
bence bu cinayet doğal seleksiyondan başka bir şeyle açıklanamaz. şahsen üzülmedim, müstehaktır.
www.cumhuriyet.com.tr
veriler:
-adam internet kafe işletiyor. az çok nasıl bir ortamda yaşadığı ve çevresi tahmin edilebilir.
-biri eski eşinden iki çocuğu var. öldürdüğü kızla henüz başka bi kadınla evliyken beraber olmaya başlıyor, karısı evi terk ediyor, ikna olup geri dönüyor, bi daha terk ediyor.
-tabancası var
kız bütün bu olaylara şahit olmuş ve adamla devam etmiş, bir de muhtemelen içinden "oh oh karısını benim için terk etti, borsadaki değerim o kadına oranla yüksek" diye düşünüp mutlu olmuştur.
adamın tişörtünden çılgın sedat türü aşık olduğunu anlamak zor değil
bonus: aynı haberi her hafta gazetelerde okuyoruz. tv seyredenler tv'de de izliyordur. ders çıkarmamış.
bence bu cinayet doğal seleksiyondan başka bir şeyle açıklanamaz. şahsen üzülmedim, müstehaktır.
- mistreated (19.05.15 19:29:43 ~ 19:32:47)
Bu konuda da kadın haksız yani?? Öte yandan toplum geri kalmış bir toplum olduğu için, kadını erkeği farketmeksizin herkes bu dayak kültürüne sahip. Neticede kadın da çocuğunu dövüyor. Tam bir 3. dünya ülkesiyiz.
- african rain (19.05.15 19:40:12)
bu konuda anlaşmaya varmak imkansız. son yıllarda sadece türkiye'de değil, dünyada bile bir erkek-kadın kavgası var ki benim aklım almıyor bunu. belki eskiden de vardı ama dünya küçüldükçe daha rahat tanık olur hale geldik, bilemiyorum. kadına şiddetin sorumlusu direkt olarak "kadın" cinsi olmadığı gibi, erkek de değildir. bu toplumsal bir sorun. temel olarak, "kadına ve erkeğe biçilen rol" diyelim, ki bu kültürden beslenen bir kavram. peki bunun sorumlusu sen misin ya da benim annem mi? kısmen evet, kısmen hayır. bunun bir parçası olduğum için, evet benim. buna karşı olmaya gayret ettiğim, kadına (ya da erkeğe) şiddet uygulamadığım için değilim. gibi.
biz tüm bu olanlardan dolayı toplum olarak suçluyuz. bu öteki erkek, beriki kadın meselesi değil. mistreated çok düzgün bir adam ama erkekler genelde şerefsiz veya ne bileyim "bazı kadınlar hak ediyor" tavrı bence yanlış. bu kendimizi bir kenara çekerek ya da hedef arayarak, birilerini parmakla göstererek çözebileceğimiz bir şey değil.
anlayış meselesi bu. eşini bıçaklayan adamlar ne diyor? namusumu temizledim diyor, kıskandım diyor. hiçbirisi "insan doğramak çok güzel bi şey, o yüzden ben de en yakınımdaki insan olan eşimi doğradım" demiyor. bunları bu manyaklığa iten ne? bir kadının, yaptığı herhangi bir şey yüzünden bıçaklanmasını makul karşılayabilecek ahlak anlayışı kendiliğinden mi oluşuyor?
burada "şiddet uygulayan suçsuzdur" demiyorum. ben de aynı toplumun parçasıyım ama gidip sevgilimi dövmüyorum. o da bunu yapabilir elbette. ama işte diyorum ya, bu başkalarını hedef göstererek kaçabileceğimiz bir sorun değil. o annesinden, babasından böyle görüyor. büyüdüğü çevrede zihni bu şekilde gelişiyor, algısı böyle şekilleniyor.
bu toplumsal bir sorundur ve BENCE ancak eğitimle, çağdaşlaşmayla çözülür. peki bu ülkede o olur mu? bence olmaz. böyle ahlaksız ve iğrenç bir ülkede tüm insanları belli bir seviyenin üzerine çıkarmak, yerleşmiş algıyı ve kültürü değiştirmek inanılmaz zor. islam bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeydir dediğim zaman kötü oluyorum ama bu fikrim hiçbir zaman değişmeyecek.
özetle, ev içi şiddet ya da genel olarak kadına/erkeğe/hayvana/damacanaya şiddet tamamen toplumsal bir sorun. senden ya da benden kaynaklanmıyor, bizden kaynaklanıyor. dolayısıyla bireysel değil toplumsal bir gelişimle, rehabilitasyonla, aşama aşama ortadan kaldırılabilir. islam'ın egemen olduğu hiçbir ülkede de böyle bir reform yapamazsın.
biz tüm bu olanlardan dolayı toplum olarak suçluyuz. bu öteki erkek, beriki kadın meselesi değil. mistreated çok düzgün bir adam ama erkekler genelde şerefsiz veya ne bileyim "bazı kadınlar hak ediyor" tavrı bence yanlış. bu kendimizi bir kenara çekerek ya da hedef arayarak, birilerini parmakla göstererek çözebileceğimiz bir şey değil.
anlayış meselesi bu. eşini bıçaklayan adamlar ne diyor? namusumu temizledim diyor, kıskandım diyor. hiçbirisi "insan doğramak çok güzel bi şey, o yüzden ben de en yakınımdaki insan olan eşimi doğradım" demiyor. bunları bu manyaklığa iten ne? bir kadının, yaptığı herhangi bir şey yüzünden bıçaklanmasını makul karşılayabilecek ahlak anlayışı kendiliğinden mi oluşuyor?
burada "şiddet uygulayan suçsuzdur" demiyorum. ben de aynı toplumun parçasıyım ama gidip sevgilimi dövmüyorum. o da bunu yapabilir elbette. ama işte diyorum ya, bu başkalarını hedef göstererek kaçabileceğimiz bir sorun değil. o annesinden, babasından böyle görüyor. büyüdüğü çevrede zihni bu şekilde gelişiyor, algısı böyle şekilleniyor.
bu toplumsal bir sorundur ve BENCE ancak eğitimle, çağdaşlaşmayla çözülür. peki bu ülkede o olur mu? bence olmaz. böyle ahlaksız ve iğrenç bir ülkede tüm insanları belli bir seviyenin üzerine çıkarmak, yerleşmiş algıyı ve kültürü değiştirmek inanılmaz zor. islam bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeydir dediğim zaman kötü oluyorum ama bu fikrim hiçbir zaman değişmeyecek.
özetle, ev içi şiddet ya da genel olarak kadına/erkeğe/hayvana/damacanaya şiddet tamamen toplumsal bir sorun. senden ya da benden kaynaklanmıyor, bizden kaynaklanıyor. dolayısıyla bireysel değil toplumsal bir gelişimle, rehabilitasyonla, aşama aşama ortadan kaldırılabilir. islam'ın egemen olduğu hiçbir ülkede de böyle bir reform yapamazsın.
- der meister (19.05.15 19:42:01)
@dafaiss "sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"
evet çok absürt bir durum, üçgenin içinden yuvarlak geçirmeye çalışmak gibi.
"hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi?"
koruyabilir evet, göz var izan var ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınlar daha çok mu şiddet görüyor daha az şiddet mi? neye dayanarak daha boktan hale geleceğini söylüyorsun anlayamadım
evet çok absürt bir durum, üçgenin içinden yuvarlak geçirmeye çalışmak gibi.
"hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi?"
koruyabilir evet, göz var izan var ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınlar daha çok mu şiddet görüyor daha az şiddet mi? neye dayanarak daha boktan hale geleceğini söylüyorsun anlayamadım
- neseranni (19.05.15 19:46:58 ~ 19:47:32)
herifin suçlu olduğu zaten bariz, başlıca suçlu o, bunu söylemeye gerek var mı? bir diğer yandan da insanın bir numaralı güdüsü hayatta kalmak değil midir? ama yaşanmış bir sürü örneğe rağmen pişman olmayan bu türden kadınlar bu öküzlere prim vererek yaşama güdüsünün tam tersine gidiyorlar. cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir lafı herhalde bu cinayetler için söylenmiş. herifin ne mal olduğu belli. zorla birini bulman gerekiyorsa bari git mülayim hatta ayol falan diyen bi adam bul, en azından canını kaybetmemiş olursun. yaşanmış örneklere rağmen böyle davranmak salaklıktır. hak etmişliktir. daha ne diyeyim ya. savunanlarınki de aynen şuna benziyor
adamın biri ülkedeki tarihi zenginlikleri görmek için kalktı iç savaşın ortasında suriyeye gitti. haberlerde kafası kesilen insanlar, kan revan yıkıntı bomba... çevresi dur dedi etme dedi, adam dedi yok ben tarihi, mimariyi seviyorum. görmem lazım. girer girmez ışidciler bunu tuttu, oku bakalım kureyş suresini dediler. bu da ben onu bilmiyorum ihlas versek derken hoop kelleyi kaybetti.
şimdi kim salak burda... ayrıca kim ışidi suçsuz gösteriyorsun diyebilir ki? zaten ışidin suçluluğu genel kabul gören realite haline dönüşmüş. bunu ortadan kaldırmak için çaba gösterilmesi ya da en azından uzak durulması gereken yerde işin içine içine inatla gidiliyorsa bir sıkıntı var demektir.
adamın biri ülkedeki tarihi zenginlikleri görmek için kalktı iç savaşın ortasında suriyeye gitti. haberlerde kafası kesilen insanlar, kan revan yıkıntı bomba... çevresi dur dedi etme dedi, adam dedi yok ben tarihi, mimariyi seviyorum. görmem lazım. girer girmez ışidciler bunu tuttu, oku bakalım kureyş suresini dediler. bu da ben onu bilmiyorum ihlas versek derken hoop kelleyi kaybetti.
şimdi kim salak burda... ayrıca kim ışidi suçsuz gösteriyorsun diyebilir ki? zaten ışidin suçluluğu genel kabul gören realite haline dönüşmüş. bunu ortadan kaldırmak için çaba gösterilmesi ya da en azından uzak durulması gereken yerde işin içine içine inatla gidiliyorsa bir sıkıntı var demektir.
- mistreated (19.05.15 19:55:59 ~ 19:58:31)
değil.
insanlar eşittir, eşit olmalıdır. kadın erkek eşittir.
ama bu eşitliği sağlamak için bu ülkede istisnasız her alanda kadına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.
insanlar eşittir, eşit olmalıdır. kadın erkek eşittir.
ama bu eşitliği sağlamak için bu ülkede istisnasız her alanda kadına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.
- brad pitt (19.05.15 20:06:30)
tayyip televizyondan öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalanlar görürseniz mimlemek ve komşu olarak bunların ailelerine haber vermek görevinizdir diye çığırtkanlık yapacağına aile içi şiddete tanık olursanız bunu bildirmek vatandaşlık görevinizdir gibisinden bir çağrı yapsa belki bir şeyler olurdu... bu tarz şeylerin kendi halinde çözülmesini beklemek nafile bir bekleyiş olur. bu doğal ve tercih edilebilir bir şeymiş olarak görüldüğü sürece maruz kalanlar da aynı şekilde boyun eğiyorlar, taviz vermemek lazım.
ayrıca kadının gidebilecek neresi var ki, bir kere şikayet eder karakola gider, kocası çağrılır uyarıp gönderirler geri. e sonra ne olacak? eğitimsiz, işi gücü olmayan, muhtemelen ailesinin de evlendirdikten sonra kocasının malıymış gibi terk eylediği bu kadınların nasıl bir vizyona sahip olması bekleniyor ki?
ayrıca kadının gidebilecek neresi var ki, bir kere şikayet eder karakola gider, kocası çağrılır uyarıp gönderirler geri. e sonra ne olacak? eğitimsiz, işi gücü olmayan, muhtemelen ailesinin de evlendirdikten sonra kocasının malıymış gibi terk eylediği bu kadınların nasıl bir vizyona sahip olması bekleniyor ki?
- neseranni (19.05.15 20:13:40 ~ 20:15:31)
1