[]
en sevdiğiniz şiir dizeleri nedir?
en sevdiğiniz şiir dizesi/leri nedir?
benim
Bir serçe kümesinin konması karşıki dala
belki hiçbir şeydir,
ama sevgilimin mektubunda bir kuş resmi
beni coşkulandırabilir.
Nihat Behram / Ölülerimiz
Ziyan aklımı senle bozmuşum,
İçerim felâket!.
Kurşunlara geleyim istiyorum,
Ölmek... ölmek istiyorum, sevgilim
Sağ kalırsam, affet!..
dokuma yanarsın / Yusuf Hayaloğlu
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Akarsuya Bırakılan Mektup / Hasan Hüseyin
ben de silah çattım munzur eteklerinde
yıldızlara uludum yalnızlığın fıratçasından
Kerbela Uzak Değil / Hasan Hüseyin
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Sevgi Duvarı / Can Yücel
ben bütün açık pencerelerden bu bölgenin insanları ile konuştum
ama zamana benzer, tek kelime bile duymadım.
Sohrap Sepehri
yaşadım birkaç bin yıl
acılara tutunarak
acı çekmek özgürlükse
özgürdük ikimizde
Acılara Tutunmak / Hasan Hüseyin
ne kadar yok etse olum vurusu goklerde yankilanan
kocaman bir yürek kalır şili'nin allende'sinden
Allende Allende / Attila İlhan
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
Böyle Bir Sevmek / Attila İlhan
tüketmişim yirmi yılı canım yiğit bir salkım üzüm gibi
canım oğul, güzel yiğit
al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar?
Sen Ne Zaman Büyüdün / Hasan Hüseyin
Koru kendini
Kırlangıçlar uçuştular
Korkudan çığrışıp
Kanat çırparak koru kendini.
Georgi Svejin
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Tahir İle Zühre / Nazım Hikmet
daha çok var ama hepsini yazamam :)
benim
Bir serçe kümesinin konması karşıki dala
belki hiçbir şeydir,
ama sevgilimin mektubunda bir kuş resmi
beni coşkulandırabilir.
Nihat Behram / Ölülerimiz
Ziyan aklımı senle bozmuşum,
İçerim felâket!.
Kurşunlara geleyim istiyorum,
Ölmek... ölmek istiyorum, sevgilim
Sağ kalırsam, affet!..
dokuma yanarsın / Yusuf Hayaloğlu
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Akarsuya Bırakılan Mektup / Hasan Hüseyin
ben de silah çattım munzur eteklerinde
yıldızlara uludum yalnızlığın fıratçasından
Kerbela Uzak Değil / Hasan Hüseyin
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Sevgi Duvarı / Can Yücel
ben bütün açık pencerelerden bu bölgenin insanları ile konuştum
ama zamana benzer, tek kelime bile duymadım.
Sohrap Sepehri
yaşadım birkaç bin yıl
acılara tutunarak
acı çekmek özgürlükse
özgürdük ikimizde
Acılara Tutunmak / Hasan Hüseyin
ne kadar yok etse olum vurusu goklerde yankilanan
kocaman bir yürek kalır şili'nin allende'sinden
Allende Allende / Attila İlhan
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
Böyle Bir Sevmek / Attila İlhan
tüketmişim yirmi yılı canım yiğit bir salkım üzüm gibi
canım oğul, güzel yiğit
al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar?
Sen Ne Zaman Büyüdün / Hasan Hüseyin
Koru kendini
Kırlangıçlar uçuştular
Korkudan çığrışıp
Kanat çırparak koru kendini.
Georgi Svejin
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Tahir İle Zühre / Nazım Hikmet
daha çok var ama hepsini yazamam :)
Ölüm değilse bizi ayıran
Yazık olmuş, hata yapmışız
Senden ya da benden ne farkeder
Şeytana uymuş aşkı yakmışız
Yazık olmuş, hata yapmışız
Senden ya da benden ne farkeder
Şeytana uymuş aşkı yakmışız
- Frederick Co (07.05.15 16:26:58)
sen ve yağmur.
başa dönemezsiniz.
öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz
inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.
yağmur yalnız yağarken yağmurdur
sen yalnız senken sensin
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir yahudi gibi
ama yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun
her şey çok yetersiz senin için
her şey sana çok fazla
ayıklarsan ayık durabiliyorsun
aranı açıyorsun kendinle
eşyayı araladıkça
uyanmanın bedeli serapları fedadır
uykuyu tadayım dersen
kâbusa dalmak pahasına
ismet özel/of not being a jew
başa dönemezsiniz.
öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz
inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.
yağmur yalnız yağarken yağmurdur
sen yalnız senken sensin
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir yahudi gibi
ama yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun
her şey çok yetersiz senin için
her şey sana çok fazla
ayıklarsan ayık durabiliyorsun
aranı açıyorsun kendinle
eşyayı araladıkça
uyanmanın bedeli serapları fedadır
uykuyu tadayım dersen
kâbusa dalmak pahasına
ismet özel/of not being a jew
- mermize (07.05.15 16:30:39)
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
- sta (07.05.15 16:44:48)
...
ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında
onu oraya sen koydun
bir taş kuyunun dibindeki suydu
bakıyorum eğilip
bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
sesleniyorum
seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları.
...
***
Eğer insanların ve meleklerin dillerini konuşursam,
fakat sevgim yoksa,
ses çıkaran bakır çalgıdan ya da çınlayan zilden farkım kalmaz.
Eğer peygamberlik yeteneği almışsam, tüm kutsal sırları ve bilgileri biliyorsam, dağları yerinden kaldıracak imanım varsa,
fakat sevgim yoksa,
bir hiçim.
Varımı yoğumu insanları doyurmak için verir,
hatta kendimi bile feda edersem;
fakat bunu övünmek için yaparsam ve sevgim yoksa,
bana hiçbir yararı olmaz.
...
ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında
onu oraya sen koydun
bir taş kuyunun dibindeki suydu
bakıyorum eğilip
bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
sesleniyorum
seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları.
...
***
Eğer insanların ve meleklerin dillerini konuşursam,
fakat sevgim yoksa,
ses çıkaran bakır çalgıdan ya da çınlayan zilden farkım kalmaz.
Eğer peygamberlik yeteneği almışsam, tüm kutsal sırları ve bilgileri biliyorsam, dağları yerinden kaldıracak imanım varsa,
fakat sevgim yoksa,
bir hiçim.
Varımı yoğumu insanları doyurmak için verir,
hatta kendimi bile feda edersem;
fakat bunu övünmek için yaparsam ve sevgim yoksa,
bana hiçbir yararı olmaz.
...
- aithra (07.05.15 17:03:44)
İlhan Berk'in tüm şiyirleri.
- yirmisantim (07.05.15 17:04:18)
ana rahmindeydik indik pazara
bir top kefen aldık döndük mezara
bir top kefen aldık döndük mezara
- kakao (07.05.15 17:10:05)
"
...
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?
..."
Zaten kısa şiir ama bu kısmını severim.
...
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?
..."
Zaten kısa şiir ama bu kısmını severim.
- roboute guilliman (07.05.15 18:54:01)
sonrası iyilik güzellik
(cemal süreya-aşk)
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
(atilla ilhan-aysel git başımdan)
sevdiğim çiçek adları gibi
sevdiğim sokak adları gibi
bütün sevdiklerimin adları gibi
adınız geliyor aklıma
(melih cevdet anday-anı)
burası dalyan kahvesi
ortalık süt mavisi
apostol bu ne biçim meyhane
tabağımda bir bulut
kadehimde gökyüzü
(oktay rıfat-kadeh)
(cemal süreya-aşk)
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
(atilla ilhan-aysel git başımdan)
sevdiğim çiçek adları gibi
sevdiğim sokak adları gibi
bütün sevdiklerimin adları gibi
adınız geliyor aklıma
(melih cevdet anday-anı)
burası dalyan kahvesi
ortalık süt mavisi
apostol bu ne biçim meyhane
tabağımda bir bulut
kadehimde gökyüzü
(oktay rıfat-kadeh)
- kül (07.05.15 19:31:25)
"...
sen güzel insansın
herkes biliyor bunu
yaramı alıp uzak şehirlere gidiyorsun
-saçlarımı düz bir denize ısmarlıyorum
utanma! ayıp değil ki bu
bak ben utanıyor muyum?
kanayana kadar dizlerim, misket oynarken
hem, unutma herkes birilerinin yarasını taşır uzaklara."
birhan keskin
sen güzel insansın
herkes biliyor bunu
yaramı alıp uzak şehirlere gidiyorsun
-saçlarımı düz bir denize ısmarlıyorum
utanma! ayıp değil ki bu
bak ben utanıyor muyum?
kanayana kadar dizlerim, misket oynarken
hem, unutma herkes birilerinin yarasını taşır uzaklara."
birhan keskin
- rakicandir (07.05.15 19:38:20)
insan olan yerlerim çok ağrıyor,
olsun, yine de sen kapanma, bu sıra benim,
yerine bırak ben incineyim.
b.k.
olsun, yine de sen kapanma, bu sıra benim,
yerine bırak ben incineyim.
b.k.
- rakicandir (07.05.15 19:38:58)
ellerini unutmadan
ellerini hiçbir yerde unutmadan
tekrar ol
tekrar ol...
b.k.
ellerini hiçbir yerde unutmadan
tekrar ol
tekrar ol...
b.k.
- rakicandir (07.05.15 19:40:24)
her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. her gün bir kez
dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana
bakıp, yüzümü yere eğdim. her gün bir gazeteye boş gözlerle
baktım. her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. her
gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. her gün bir kuzey
kışı indi içime. her gün karşımda duran fotoğraflarına
baktım. bir kez öfkelendim her gün bir kez sordum kendime neden bu
kadar bağlandın. her gün adalet ve zalimlik üzerine düşündüm.
belki de her şey. her gün bir barbar, bir medeni ile gezdim
sokaklarda. minareleri her gün sabaha ezan sesleriyle ben açtım. her
gün bir perdeyi aralamaya çalıştım. her gün hiçbir şeyi
anlamadığımı düşündüm, her gün her şeyi anladığımı
düşündüm. güvercinleri yolculadım. her gün, günlere
dayanamadığımı düşündüm. kitapları alt alta dergileri
kıvırarak yan yana dizdim. ne idüğü belirsiz yerler benimle
yürüdü. gördüğüm her "cümle" bana bir bıçak gibi battı,
anlamadım. her gün bir taş parçası söktüm içimden. her gün
uyku beni koynuna alsın diye yalvardım. her gün, gün bitiyor gece
bitmiyor dedim. her gün işlerin beni avutmadığını gördüm.
ayrılık günlerini sonradan niçin sisli bir perde gibi hatırlarız
diye sordum. öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursan
düşersin dedim. her gün en az bir saati ayakta durmaya, dimdik
durmaya ayırdım. her gün ömür sözcüğünü bir kez kalbimden
geçirdim. her gün ömür sözcüğü kömür gibi tınladı içimde.
her gün sana içimden bir kez "sevgilim" diye seslendim. her gün sana
bir kez "zalim" diye seslendim. her gün, yan yana oturup birbirine
rikkatle bakan iki yaşlı kadını düşündüm. her gün o
kadınların bu fotoğrafı yırtıldı dedim. her gün "âh" ettim bir
kere, bir kere o âh'ı geri aldım. her gün "yol arkadaşım" dedim,
kahırla kapladım sözlerimi. her gün acını tattım. her gün
unutmak için değil, unutmamak için ağu kattım kalbime. her gün
insan olmak ne çok kusur içeriyor diye düşündüm. her gün bir
kilidi açmaya çalıştım. başka bir şey vardı, başka bir şey;
ben sana dünyanın değil yeryüzünün diliyle seslenmiştim. çile
nedir, günah ne? bana ne bunlardan. dünyanın merkezi sendin her gün
ben senden uzayan uçsuz bucaksız bir kara.
karrrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaa.
bu en sevdiğim b.k.
dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana
bakıp, yüzümü yere eğdim. her gün bir gazeteye boş gözlerle
baktım. her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. her
gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. her gün bir kuzey
kışı indi içime. her gün karşımda duran fotoğraflarına
baktım. bir kez öfkelendim her gün bir kez sordum kendime neden bu
kadar bağlandın. her gün adalet ve zalimlik üzerine düşündüm.
belki de her şey. her gün bir barbar, bir medeni ile gezdim
sokaklarda. minareleri her gün sabaha ezan sesleriyle ben açtım. her
gün bir perdeyi aralamaya çalıştım. her gün hiçbir şeyi
anlamadığımı düşündüm, her gün her şeyi anladığımı
düşündüm. güvercinleri yolculadım. her gün, günlere
dayanamadığımı düşündüm. kitapları alt alta dergileri
kıvırarak yan yana dizdim. ne idüğü belirsiz yerler benimle
yürüdü. gördüğüm her "cümle" bana bir bıçak gibi battı,
anlamadım. her gün bir taş parçası söktüm içimden. her gün
uyku beni koynuna alsın diye yalvardım. her gün, gün bitiyor gece
bitmiyor dedim. her gün işlerin beni avutmadığını gördüm.
ayrılık günlerini sonradan niçin sisli bir perde gibi hatırlarız
diye sordum. öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursan
düşersin dedim. her gün en az bir saati ayakta durmaya, dimdik
durmaya ayırdım. her gün ömür sözcüğünü bir kez kalbimden
geçirdim. her gün ömür sözcüğü kömür gibi tınladı içimde.
her gün sana içimden bir kez "sevgilim" diye seslendim. her gün sana
bir kez "zalim" diye seslendim. her gün, yan yana oturup birbirine
rikkatle bakan iki yaşlı kadını düşündüm. her gün o
kadınların bu fotoğrafı yırtıldı dedim. her gün "âh" ettim bir
kere, bir kere o âh'ı geri aldım. her gün "yol arkadaşım" dedim,
kahırla kapladım sözlerimi. her gün acını tattım. her gün
unutmak için değil, unutmamak için ağu kattım kalbime. her gün
insan olmak ne çok kusur içeriyor diye düşündüm. her gün bir
kilidi açmaya çalıştım. başka bir şey vardı, başka bir şey;
ben sana dünyanın değil yeryüzünün diliyle seslenmiştim. çile
nedir, günah ne? bana ne bunlardan. dünyanın merkezi sendin her gün
ben senden uzayan uçsuz bucaksız bir kara.
karrrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaa.
bu en sevdiğim b.k.
- rakicandir (07.05.15 19:41:45)
milonga
ılık süt gibiydin
sen, uf uff..
benim ağzımda bir zehir vardı,
beni bu dünyaya ağzımda,
hoh,
bu zehirle bıraktığında
ben senin kötü olduğunu,
senin kötü olduğunu
anlamamak için,
çok çalıştım..
benim seninle ilgili
bildim her şey bir
yalandı. buna çalıştım..
tersinden bir adaletsizliği
anlamam gerekti benim,
ve ben
hoh,
ben bunun için bir afrikalı gibi çalıştım..
ılık süt gibi,
ılık süt gibi olduğun,
hooohhh,
benim uydurmamdı..
ılık süt gibiydin
sen, uf uff..
benim ağzımda bir zehir vardı,
beni bu dünyaya ağzımda,
hoh,
bu zehirle bıraktığında
ben senin kötü olduğunu,
senin kötü olduğunu
anlamamak için,
çok çalıştım..
benim seninle ilgili
bildim her şey bir
yalandı. buna çalıştım..
tersinden bir adaletsizliği
anlamam gerekti benim,
ve ben
hoh,
ben bunun için bir afrikalı gibi çalıştım..
ılık süt gibi,
ılık süt gibi olduğun,
hooohhh,
benim uydurmamdı..
- rakicandir (07.05.15 19:44:07)
"böyle. kendime inandığım gibi inanmıştım ona da.
aşk olanın ötesinde bir aşktan söz etmek, aaaaaaaah
bir inançtı desem.
bu kadar dağılmam,
kendimi şimdi bu dünyaya fırlatılmış gibi hissetmem, bundan.
ne söylememi bekliyorsun
hava aldıkça sızlayan bir diş var içimde.
susmam bundan, konuşmam bundan.
ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata.
insan olmuştum ilk o zaman.
ya da bozmuşlardı beni yenidoğandan.
kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım,
ölünmüyordu, hatırladım.
ölünmüyooooooorrrrrrrrrrrrdu."
aşk olanın ötesinde bir aşktan söz etmek, aaaaaaaah
bir inançtı desem.
bu kadar dağılmam,
kendimi şimdi bu dünyaya fırlatılmış gibi hissetmem, bundan.
ne söylememi bekliyorsun
hava aldıkça sızlayan bir diş var içimde.
susmam bundan, konuşmam bundan.
ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata.
insan olmuştum ilk o zaman.
ya da bozmuşlardı beni yenidoğandan.
kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım,
ölünmüyordu, hatırladım.
ölünmüyooooooorrrrrrrrrrrrdu."
- rakicandir (07.05.15 19:45:01)
"bir nefeslik can kalsaydı sana üflerdim canımdan
diyecekler; çok yüksekti ondaki zindan
görmeli, eline almalı, sıvazlamalıydın, öğretemeden
yazgına kanat ol kol ol diyemeden ayrı düştüysem senden.
buna yanarım çok, en çok buna yanarım inan.
onaramazdım kırdığım yerleri
onaramazdın kırdığın yerleri
son bir nefesle sana sarıldımdı.
en acısı buydu.
en acısı buydu."
diyecekler; çok yüksekti ondaki zindan
görmeli, eline almalı, sıvazlamalıydın, öğretemeden
yazgına kanat ol kol ol diyemeden ayrı düştüysem senden.
buna yanarım çok, en çok buna yanarım inan.
onaramazdım kırdığım yerleri
onaramazdın kırdığın yerleri
son bir nefesle sana sarıldımdı.
en acısı buydu.
en acısı buydu."
- rakicandir (07.05.15 19:45:38)
"insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün
kendine bir daha uğrayamadığından,
koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
hatanın dönüşsüz oluşundandır."
kendine bir daha uğrayamadığından,
koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
hatanın dönüşsüz oluşundandır."
- rakicandir (07.05.15 19:46:20)
''omurgamı aldın benim.
omurgamı aldın.
omurgamı aldın.
omurgamı.
niye?''
omurgamı aldın.
omurgamı aldın.
omurgamı.
niye?''
- rakicandir (07.05.15 19:46:47)
dünya ne ki sevgilim,
benim sana yaptığım kubbe yanında?
benim sana yaptığım kubbe yanında?
- rakicandir (07.05.15 19:47:31)
ey kimselere değişmediğim
ayrılığın neden bunca ağır?
ayrılığın neden bunca ağır?
- rakicandir (07.05.15 19:48:17)
en acısını sevgilim en acısını
tadayım istedin:
en acısı buydu.
tadayım istedin:
en acısı buydu.
- rakicandir (07.05.15 19:48:45)
ah benim sesimle
söylesem de, inanmazlar
benzemiyor çünkü bir dile.
döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
döndüğüm bu sema sensin. dönnnnnnnnn
düğüm.
sen benim kara ömrüme vuran
suyumu harelendiren sevincimdin.
söylesem de, inanmazlar
benzemiyor çünkü bir dile.
döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
döndüğüm bu sema sensin. dönnnnnnnnn
düğüm.
sen benim kara ömrüme vuran
suyumu harelendiren sevincimdin.
- rakicandir (07.05.15 19:49:19)
gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum
yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
bilemem, belki bu yüzden
ben sana yanlış bir yerden edilmiş
bir büyük yemin gibiydim.
beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
yine de döneyim döneyim istedim.
yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
bilemem, belki bu yüzden
ben sana yanlış bir yerden edilmiş
bir büyük yemin gibiydim.
beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
yine de döneyim döneyim istedim.
- rakicandir (07.05.15 19:49:34)
onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
titreme daha fazla kalbim.
bağışla kendini artık onu da
bırak gitsin.
bırak gitsin.
o senin en ezel gününden kaderin
sen onu nasılsa bin kere daha
seveceksin.
titreme daha fazla kalbim.
bağışla kendini artık onu da
bırak gitsin.
bırak gitsin.
o senin en ezel gününden kaderin
sen onu nasılsa bin kere daha
seveceksin.
- rakicandir (07.05.15 19:49:54)
günler öylece kendi kendine geçsin diye
bir camın arkasında durdum
bana dokunmasın hiçbir şey
hiçbir şey yarama merhem olmasın
iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
bir camın arkasında durup
akan hayata ve zaman baktım.
bilirdim, biliyordum, biliyorum,
bittiğinde, geçtiğinde,
azaldığında sızı, iyileştiğimde,
o saman tadıyla karıştığında;
her şey daha acı olacak.
bir camın arkasında durdum
bana dokunmasın hiçbir şey
hiçbir şey yarama merhem olmasın
iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
bir camın arkasında durup
akan hayata ve zaman baktım.
bilirdim, biliyordum, biliyorum,
bittiğinde, geçtiğinde,
azaldığında sızı, iyileştiğimde,
o saman tadıyla karıştığında;
her şey daha acı olacak.
- rakicandir (07.05.15 19:50:13)
BEŞ
"İki kere iki dört eder
Fakat ben beşim
Kaf dağından aşırdım beşimi
Kaf dağında şenlik var
Kaf dağında ki şenlikten kimin haberi var?"
- Naid Ulvi
"İki kere iki dört eder
Fakat ben beşim
Kaf dağından aşırdım beşimi
Kaf dağında şenlik var
Kaf dağında ki şenlikten kimin haberi var?"
- Naid Ulvi
- pangea (07.05.15 21:28:43)
1