[]

Orijinal fikir atölyesi
Çok sevgili Ekşi duyuru ailesi,
Burayı sık sık takip ediyorum ancak fark ettim ki, yazmaktan çok okumayı tercih ediyorum. Yazdığım şeyler ise çoğu zaman gönül işleri ile alakalı. Bunun sebebini de çevremdeki insanların (arkadaşlarım abim vb) kafamdaki sevgi-aşk kavramlarına farklı bakmaları. Bir fikir almak istediğimde sürekli "Salla, takma" diyorlar.
Sallayıp takmamak bence bu dünyadaki en kötü fikir.
2 yıla yakın süren bir ilişkim var ve daha önce buraya yazdığım can yanıklarımın hepsini tamir edip, beni dünyanın en mutlu erkeği yapan çok özel bir insan ile beraberim.
Ancak her ilişkide olduğu gibi, bizim de bazı zamanlar aramızda problemler oluyordu. Bunların çoğunluğu; benim hislerime daha çok önem vermem, onun ise hislerin yanında olaylara da çok önem vermesi. En basit örneği, ben iş çıkışı her zaman gittiğimiz sessiz bir restoranda baş başa yemek yemeyi tercih ediyorken o, daha farklı mekanları ve tatları denememiz gerektiğini düşünüyor. O yüzden sürekli yine mi aynı yer vb. tarzı sürtüşmeler yaşıyorduk.
Bir örnek daha, doğum günümde onun tarafından yapılan bir pasta beni dünyanın en mutlu ediyor ancak; benim onun doğum gününde hazırladığım sofra-yemekler ve romantik ortam ona yeterli gelmiyor. Daha ekstrem planlar yapmam gerektiğini söyleyip onu yeteri kadar önemsemediğimi düşünüyor.
Lafı çok uzatmadan, yaptığım şeylerin biraz daha kalbine dokunması gerektiğini söylüyordu.
Gel zaman git zaman, işim ve ailedeki hastalık problemleri sebebiyle aramıza bir mesafe girdi. Sık görüşememeye, onun heyecanına ortak olamamaya başladım. Burada büyük bir hata yaptığımın farkındayım ancak bu süreçte biraz daha anlayışlı olmasını bekledim; olmadı.
14 Şubatta işyerine çok güzel bir çiçek gönderdim. Ancak o gün herhangi bir plan yapmamakla beni suçlayıp artık bu konuların onu çok yorduğunu söyledi. Ben de durumu bildiğini, elimden geleni yapmaya çalıştığımı anlattım ancak, nafile. Biraz kavgadan bazı şeylerin artık eskisi gibi içinden gelmediğini söyledi.
Sonra mesajlar, konuşmalar azaldı. En son, bazı şeylerin onu düşündürdüğünü ve bu yüzden daha gerçekçi kararlar alması gerektiğini, kalbini bir kenara bırakıp aklıyla düşünmesi gerektiğini söyledi. Bazı sebepler dediği de, aramızdaki 2 yaş (benden 2 yaş büyük), benim belirsiz geleceğim (askerlik var ve aileme bakmak zorunda olduğumdan kısa vadede evlilik görünmüyor) tarzı sebepler.
En son giderken, hep beni eleştirdin ama hiç düşünmedin acaba ben ne yaptım veya yapmadım diye dedi. Gitti.
2 haftadır hiç konuşmadık. Bu iki haftada o kadar çok düşündüm ki, sanıyorum bir şeyi ben hayatımda ilk defa bu kadar fazla düşünmüşümdür. Çünkü gerçekten çok seviyorum.
Neyi yapmadığımı düşündüm; gerçekten onun kalbine dokunacak şeyleri hak ettiği kadar yapmamıştım. Evet belki bunların kendimce sebepleri vardı ancak, bahanem bu değildi.
Örneğin çok istediği bir kitabı, aklıma getirip de ona hediye etmemiştim. Ki 2 yıllık ilişkide en az 3-4 kere istemiştir bu kitabı.
Dün yalnız başıma bir mekana gidip filtre kahve içerken, ortak arkadaşlarımızın nişanına gittiğini gördüm. Ve fotoğrafı görünce çok şaşırdım. Her zaman gülen, hiçbir fotoğrafında yüzünde gülümseme eksik olmayan can parçam, çok soğuk bakıyordu. Benim kendi kendime uydurduğum bir hüsn-ü kuruntum mu değil mi diye düşünerek buna çok üzüldüğümü fark ettim. Bunun sebebi acaba ben miydim?
Tabii ki bu tarz durumlarda insanlar üzülür, ağlar. Ama ne olursa olsun; ki bir ayrılık dahi olacaksa ben onu böyle görmeye dayanamazdım.
O yüzden dün bir karar verip, sonunda ayrılık dahi olsa ona bendeki değerini hissettirecek bazı şeyler yapmaya karar verdim.
Benden çok istediği kitabı alıp adresine kargoladım. Gönderen olarak da kitabın yazarının ismini yazdım.
Sonra kitabın yazarıyla irtibata geçip durumu anlattım, ondan bir not istedim. Henüz bana dönüş yapmadı ancak dönüş yapacağına ve beni kırmayacağına inanıyorum. Ondan kız arkadaşıma yönelik bir not yazmasını, gerekirse gelip kendimin bu notu alabileceğimi veya bir fotoğraf-video aracılığı ile de olabileceğini söyledim. Dediğim gibi, gerekirse evine dahi gidip ona özel not-imza'yı alırım.
Daha sonra çok sevdiği bir roman yazarıyla irtibat kurmaya çalıştım ancak başarısız oldum. İmza günlerini-fuarları takibe aldım. Son kitabını yine ona özel imzalatıp bir şekilde ulaştıracağım.
Ve son olarak da, en çok sevdiği sanatçıya durumu anlatan bir rica maili gönderdim. Kendisi Türkiye'nin en özel insanlarından olduğu için beni kırmayacağını biliyorum. Daha önce de beraber birkaç kez onunla irtibat kurmuşluğu var. Onu anımsayacak ve bana yardım edecektir.
Bunların haricinde evinin-iş yerinin oralarda veya geçtiği herhangi bir yerde ona özel ufak tefek sürprizler yapmayı düşünüyorum.
Gerekirse iş yerindeki arkadaşları ile irtibata geçip, onun haberi olmadan yapabileceğim her şeyi yapmak istiyorum.
Velhasılı siz benimle aynı durumda olsaydınız daha neler yapardınız? Tamam belki kaybettim diye düşünüyorum ancak, bir ilişkinin bitmesi illa ki kavgalar ve kötü sözler ile mi olmalı yoksa böyle ufak tefek iyilikler insanın hayatında hep kalır mı?
Bunu, bana geri dönmesini her şeyden çok isteyen bir kişi olarak yazdığımın farkındayım. Ancak dediğim gibi, elimden geleni yapacağım ve eğer acı çekeceksem de - çekeceksek de - böyle güzel şeyler de olmalı.
Sevgiler,
Burayı sık sık takip ediyorum ancak fark ettim ki, yazmaktan çok okumayı tercih ediyorum. Yazdığım şeyler ise çoğu zaman gönül işleri ile alakalı. Bunun sebebini de çevremdeki insanların (arkadaşlarım abim vb) kafamdaki sevgi-aşk kavramlarına farklı bakmaları. Bir fikir almak istediğimde sürekli "Salla, takma" diyorlar.
Sallayıp takmamak bence bu dünyadaki en kötü fikir.
2 yıla yakın süren bir ilişkim var ve daha önce buraya yazdığım can yanıklarımın hepsini tamir edip, beni dünyanın en mutlu erkeği yapan çok özel bir insan ile beraberim.
Ancak her ilişkide olduğu gibi, bizim de bazı zamanlar aramızda problemler oluyordu. Bunların çoğunluğu; benim hislerime daha çok önem vermem, onun ise hislerin yanında olaylara da çok önem vermesi. En basit örneği, ben iş çıkışı her zaman gittiğimiz sessiz bir restoranda baş başa yemek yemeyi tercih ediyorken o, daha farklı mekanları ve tatları denememiz gerektiğini düşünüyor. O yüzden sürekli yine mi aynı yer vb. tarzı sürtüşmeler yaşıyorduk.
Bir örnek daha, doğum günümde onun tarafından yapılan bir pasta beni dünyanın en mutlu ediyor ancak; benim onun doğum gününde hazırladığım sofra-yemekler ve romantik ortam ona yeterli gelmiyor. Daha ekstrem planlar yapmam gerektiğini söyleyip onu yeteri kadar önemsemediğimi düşünüyor.
Lafı çok uzatmadan, yaptığım şeylerin biraz daha kalbine dokunması gerektiğini söylüyordu.
Gel zaman git zaman, işim ve ailedeki hastalık problemleri sebebiyle aramıza bir mesafe girdi. Sık görüşememeye, onun heyecanına ortak olamamaya başladım. Burada büyük bir hata yaptığımın farkındayım ancak bu süreçte biraz daha anlayışlı olmasını bekledim; olmadı.
14 Şubatta işyerine çok güzel bir çiçek gönderdim. Ancak o gün herhangi bir plan yapmamakla beni suçlayıp artık bu konuların onu çok yorduğunu söyledi. Ben de durumu bildiğini, elimden geleni yapmaya çalıştığımı anlattım ancak, nafile. Biraz kavgadan bazı şeylerin artık eskisi gibi içinden gelmediğini söyledi.
Sonra mesajlar, konuşmalar azaldı. En son, bazı şeylerin onu düşündürdüğünü ve bu yüzden daha gerçekçi kararlar alması gerektiğini, kalbini bir kenara bırakıp aklıyla düşünmesi gerektiğini söyledi. Bazı sebepler dediği de, aramızdaki 2 yaş (benden 2 yaş büyük), benim belirsiz geleceğim (askerlik var ve aileme bakmak zorunda olduğumdan kısa vadede evlilik görünmüyor) tarzı sebepler.
En son giderken, hep beni eleştirdin ama hiç düşünmedin acaba ben ne yaptım veya yapmadım diye dedi. Gitti.
2 haftadır hiç konuşmadık. Bu iki haftada o kadar çok düşündüm ki, sanıyorum bir şeyi ben hayatımda ilk defa bu kadar fazla düşünmüşümdür. Çünkü gerçekten çok seviyorum.
Neyi yapmadığımı düşündüm; gerçekten onun kalbine dokunacak şeyleri hak ettiği kadar yapmamıştım. Evet belki bunların kendimce sebepleri vardı ancak, bahanem bu değildi.
Örneğin çok istediği bir kitabı, aklıma getirip de ona hediye etmemiştim. Ki 2 yıllık ilişkide en az 3-4 kere istemiştir bu kitabı.
Dün yalnız başıma bir mekana gidip filtre kahve içerken, ortak arkadaşlarımızın nişanına gittiğini gördüm. Ve fotoğrafı görünce çok şaşırdım. Her zaman gülen, hiçbir fotoğrafında yüzünde gülümseme eksik olmayan can parçam, çok soğuk bakıyordu. Benim kendi kendime uydurduğum bir hüsn-ü kuruntum mu değil mi diye düşünerek buna çok üzüldüğümü fark ettim. Bunun sebebi acaba ben miydim?
Tabii ki bu tarz durumlarda insanlar üzülür, ağlar. Ama ne olursa olsun; ki bir ayrılık dahi olacaksa ben onu böyle görmeye dayanamazdım.
O yüzden dün bir karar verip, sonunda ayrılık dahi olsa ona bendeki değerini hissettirecek bazı şeyler yapmaya karar verdim.
Benden çok istediği kitabı alıp adresine kargoladım. Gönderen olarak da kitabın yazarının ismini yazdım.
Sonra kitabın yazarıyla irtibata geçip durumu anlattım, ondan bir not istedim. Henüz bana dönüş yapmadı ancak dönüş yapacağına ve beni kırmayacağına inanıyorum. Ondan kız arkadaşıma yönelik bir not yazmasını, gerekirse gelip kendimin bu notu alabileceğimi veya bir fotoğraf-video aracılığı ile de olabileceğini söyledim. Dediğim gibi, gerekirse evine dahi gidip ona özel not-imza'yı alırım.
Daha sonra çok sevdiği bir roman yazarıyla irtibat kurmaya çalıştım ancak başarısız oldum. İmza günlerini-fuarları takibe aldım. Son kitabını yine ona özel imzalatıp bir şekilde ulaştıracağım.
Ve son olarak da, en çok sevdiği sanatçıya durumu anlatan bir rica maili gönderdim. Kendisi Türkiye'nin en özel insanlarından olduğu için beni kırmayacağını biliyorum. Daha önce de beraber birkaç kez onunla irtibat kurmuşluğu var. Onu anımsayacak ve bana yardım edecektir.
Bunların haricinde evinin-iş yerinin oralarda veya geçtiği herhangi bir yerde ona özel ufak tefek sürprizler yapmayı düşünüyorum.
Gerekirse iş yerindeki arkadaşları ile irtibata geçip, onun haberi olmadan yapabileceğim her şeyi yapmak istiyorum.
Velhasılı siz benimle aynı durumda olsaydınız daha neler yapardınız? Tamam belki kaybettim diye düşünüyorum ancak, bir ilişkinin bitmesi illa ki kavgalar ve kötü sözler ile mi olmalı yoksa böyle ufak tefek iyilikler insanın hayatında hep kalır mı?
Bunu, bana geri dönmesini her şeyden çok isteyen bir kişi olarak yazdığımın farkındayım. Ancak dediğim gibi, elimden geleni yapacağım ve eğer acı çekeceksem de - çekeceksek de - böyle güzel şeyler de olmalı.
Sevgiler,

ayrıntıları bilmiyoruz, kızın bakış açısını bilmiyoruz ama yazdıklarına göre ya sen çok tatlı bir adamsın ve bu kız seni çok sevmiyor seni haketmiyor, ya da sen aslında düşündüğün kadar ince değilsin, gerçekten özenip bir şey yapmıyorsun ve kız da bıkmış. yani ikinizden biriniz öküz. önceki duyuruna baktım kız seni sevmiyorum falan demiş zaten.
- r_u_h
(16.03.15 10:30:38)

Dostum bu aynı insan değil. Kız da beni çok seviyor ancak ben gerçekten çok odunluk yaptım zamanında. Şu an akıllandım demenin yolunu arıyorum sadece. Nafile de olsa denemek istiyorum.
- dittohead
(16.03.15 10:32:43)

o zaman dene, ne kaybedersin ki? düşündüklerin çok güzel şeyler bence, duyuru kadınları da bir baksın öneri versin tabi.
- r_u_h
(16.03.15 10:37:34)

işte bazı şeylerin değerini kaybetmeden bilsek hiç başımıza gelmeyecek böyle şeyler.
"aman nasılsa benimle/beraberiz" demeyin arkadaşlar. sizin gözünüze bile batmayan ayrıntılar karşı tarafı mutsuz edebiliyor bazen. ki sözkonusu duyuruda kız tarafı binlerce kez bahsetmiş ne beklediğinden. bazısı onu bile yapmıyor çünkü.
sen elinden geleni yapmışsın, hoşluk olmuş. ama bir beklentiye girmemelisin her ihtimale karşı.
"aman nasılsa benimle/beraberiz" demeyin arkadaşlar. sizin gözünüze bile batmayan ayrıntılar karşı tarafı mutsuz edebiliyor bazen. ki sözkonusu duyuruda kız tarafı binlerce kez bahsetmiş ne beklediğinden. bazısı onu bile yapmıyor çünkü.
sen elinden geleni yapmışsın, hoşluk olmuş. ama bir beklentiye girmemelisin her ihtimale karşı.
- piremses
(16.03.15 20:04:29 ~ 20:04:43)
1