[]
diyelim ki 25 yaşına gelene kadar kimse size
herhangi bir dinden bahsetmedi. yani o yaşa kadar din, tanrı namına hiçbir şey bilmiyorsunuz. etrafta gördüğünüz bunları çağrıştıran ibadethane tarzı yapıları da 25 yaşına geldiğinizde, ilk defa size bunlar açıklandığında anlamlandırdınız. size dinler anlatıldı, kitaplardan bahsedildi, tabi ki kitaplar ve ilahi ve ilahi olmayan tüm dinlerden de kısa kısa özet geçildi ve tüm kaynaklara nerden nasıl ulaşacağınızı öğrendiniz. bu durumda din konusuna bakış açınız nasıl olurdu?
Bunu çok düşünmüşümdür. Şuan inançlı biri değilim ama ozaman muhtemelen muhteşem araştırmalara girişip birine inanmaya başlardım. İnsanların içlerinde bir boşluk olur ve bunu doldurmaya çalışırlar hayat boyu. Muhtemelen odurumda bunu yanlış yerlerde arayıp çok dindar biri olurdum.
- mobydick (08.02.15 01:40:05)
"çılgın mısınız lan bunların gerçek olabileceğine nasıl inanabiliyorsunuz?" derdim. hıristiyanların afrika'da kabile kabile gezip, dinlerini pazarlamayı nasıl başardıklarını, ne anlatıp da kanmalarını sağladıklarını hep merak ederim mesela.
- cevap botu (08.02.15 01:41:08)
etrafta ibadethaneler varsa ve biz fanusta yaşamıyorsak öyle bir şey mümkün olmayacaktır. onu geçtim, insan ille düşünür "nereden geldim, nasıl var oldum" diye; ister dini, ister biyolojik bir sebebe dayandırsın bunu, ille düşünür orijinini.
cık, olmamış bu soru.
cık, olmamış bu soru.
- devilred (08.02.15 01:41:49)
ben tüm hayatını fiziğin "eylemsizlik" kuralına göre yaşayan biri olarak bişey yapmaz aynı devam ederdim muhtemelen. böyle gelmiş böyle gider hesabı.
- turuncu tonlarda (08.02.15 01:48:57 ~ 01:49:25)
böyle bir şeyin var olması zaten fazla ütopik. önemli olan bu koşullar sağlandığında ne düşündüğümüz. okul kitapların hangisinde yazıyor ki erkeiği tanrı çamurdan yarattı, kadını da onun sol kaburgasında diye? biyoloji kitaplarına ne yazıyorsa o. zaten telvizyonda ve dışarda bu konuda insanları manipule etmeye çalışan o kadar çok insan var ki. işte bu soruda bunların hepsini görmezden geliyoruz. odaklanmamız gereken sonradan kendi çabamızla öğrendiğimiz dogmalara ne kadar bağlanıyor olduğumuz.
- sehpa fx350 (08.02.15 01:49:40)
dinsiz devam.
- seyduna6687 (08.02.15 02:05:36)
Ben agnostiğim. Fakat çevremdeki dincilerden yola çıkarak net bir şekilde şunu söyleyebilirim, bu kişiler çok kesin bir şekilde kendilerine anlatılan dini yoksayar, inananları yanlış yolda olmakla suçlarlardı.
Sadece o dinin mensubu ailede doğdu diye o dine mensup inananların %90'ı. Yani koyu bir şekilde savunma yapan bu kişiler mensup oldukları bu dinin kitabını bile okumuyor genelde.
Örneğin anne ve babam. Babam tamamen müslüman ailede doğup onun kültürü ile büyümüş birisi. Bayram hariç namazı yok. Annem kuran'ı birden fazla kez okumuş, namaz kılan biri. Annem eskiden babam gibiydi. Sonra böyle oldu. Agnostik olduğumdan ikisi ile de kavga ettim. Adeta saldırdılar. Fakat en serti babamdan oldu. Hakaretlere vardı. Babam hristiyan ya da ateist bir ailede doğmuş olsaydı birebir aynı şekilde onu savunacaktı. Annem de babam da kötü insan ya da yobaz. Değiller. Türlerinin (müslüman oluyor bu bizim toplum için) başarılı birer örnekleriler.
İnsanların yapıları böyle. Çoğunluk sorgulamadan ilk verileni kabul edip, sonradan sorgulamaya ve yeni gelenlere karşılar. Bunun ırk ve coğrafya ile alakası yok.
Sadece o dinin mensubu ailede doğdu diye o dine mensup inananların %90'ı. Yani koyu bir şekilde savunma yapan bu kişiler mensup oldukları bu dinin kitabını bile okumuyor genelde.
Örneğin anne ve babam. Babam tamamen müslüman ailede doğup onun kültürü ile büyümüş birisi. Bayram hariç namazı yok. Annem kuran'ı birden fazla kez okumuş, namaz kılan biri. Annem eskiden babam gibiydi. Sonra böyle oldu. Agnostik olduğumdan ikisi ile de kavga ettim. Adeta saldırdılar. Fakat en serti babamdan oldu. Hakaretlere vardı. Babam hristiyan ya da ateist bir ailede doğmuş olsaydı birebir aynı şekilde onu savunacaktı. Annem de babam da kötü insan ya da yobaz. Değiller. Türlerinin (müslüman oluyor bu bizim toplum için) başarılı birer örnekleriler.
İnsanların yapıları böyle. Çoğunluk sorgulamadan ilk verileni kabul edip, sonradan sorgulamaya ve yeni gelenlere karşılar. Bunun ırk ve coğrafya ile alakası yok.
- nawar (08.02.15 02:39:42)
e böyle toplumlar var hiçbir şeye inanmayan adam bir şekilde başka bişiye inanıyordur, ahlak, iyilik, kötülük vs gibi ona devam eder. oo biri dedi cehennem diye bir yer varmış hepimiz yanacakmışız ben namaza başliyim pazarlarıda kiliseye giderim buda dan af dilerim falan diye düşünmüyor onlar.
- selam (08.02.15 03:14:06)
açık konuşayım, o yaşa kadar hiç duymayıp ondan sonra duysam "voaaa" der ve etkilenip karıştırırdım biraz. dinin hiç olmadığı bir yerdeysem eğer, dinin sebep olduklarını da bilmezdim ve dolayısıyla "allahuakbağğaarr" diyerek kafa kesen müslüman imajı oluşmazdı kafamda, veya ramazan'da yemek yediği için dayak yiyenler...
fazlasıyla mistik ve ilginç bulduğum için kesinlikle incelerdim. karakter olarak birilerine yaslanmaya, daha "güçlü" bir şeye ait veya onun korumasında hissetmekten hoşlanmaya yatkınımdır. dolayısıyla "olm allah varmış lan" deyip bir dine mensup olurdum gibime geliyor, mevcut karakterimi göz önüne alırsak.
işin açığı, çok dindar bir ailede büyümeseydim yine hala "sözde" de olsa müslüman olurdum diye düşünüyorum. ancak çocukken din hakkında çok fazla şey okumak ve görmek zorunda bırakılınca, bu dincilerin cartların curtların kamplarına ve okumalarına falan gönderilince zamanla soğudum ve nihayetinde istifamı verip çıktım.
fazlasıyla mistik ve ilginç bulduğum için kesinlikle incelerdim. karakter olarak birilerine yaslanmaya, daha "güçlü" bir şeye ait veya onun korumasında hissetmekten hoşlanmaya yatkınımdır. dolayısıyla "olm allah varmış lan" deyip bir dine mensup olurdum gibime geliyor, mevcut karakterimi göz önüne alırsak.
işin açığı, çok dindar bir ailede büyümeseydim yine hala "sözde" de olsa müslüman olurdum diye düşünüyorum. ancak çocukken din hakkında çok fazla şey okumak ve görmek zorunda bırakılınca, bu dincilerin cartların curtların kamplarına ve okumalarına falan gönderilince zamanla soğudum ve nihayetinde istifamı verip çıktım.
- what is love (08.02.15 03:22:55)
türkiye gibi bir coğrafyada yaşıyorum. o konuda sıfır olsam bile allah'ın günü beş vakit ezan sesi duyuyor ve cami görüyor olurdum. ister istemez de gider sorardım bu iş neyin nesidir diye.
bir şekilde inanma ihtiyacı, dayanılacak bir kudret aramaya iterdim kendimi de 25 yaş da çok uç bir örnek olmuş. bari 15-16 deseydin.
zorlamayım, bu coğrafyada yine müslüman olurdum. gevur ellerinde doğsaydım da kuvvetle muhtemel gayrimüslim olacaktım.
bir şekilde inanma ihtiyacı, dayanılacak bir kudret aramaya iterdim kendimi de 25 yaş da çok uç bir örnek olmuş. bari 15-16 deseydin.
zorlamayım, bu coğrafyada yine müslüman olurdum. gevur ellerinde doğsaydım da kuvvetle muhtemel gayrimüslim olacaktım.
- mermize (08.02.15 10:02:13)
yanlış bilmiyorsam islam'a göre din size tebliğ edilmediği zaman sorumlu değilsiniz, yani dinden kitaptan hiç haberi olmayan biri ahirette soruları köprüyü falan pas geçebilecek
www.youtube.com
işte bu ilk kabilelerdeki gibi olmak isterdim, konuyu bilmemek en güzeli o yüzden durduk yere biri bana gelip dini anlatsa, sorumluluk altına soksa ben de kuran okuyup yukarıdaki olayı öğrensem bir dini seçmeden önce beni dinle tanıştıran kişiyi ateşe verirdim ondan sonra da birini seçip kaybolan yılların korkusuyla yobaz olurdum ondan sonra din kardeşimi yaktığım için pişman olup tövbe eder bu sefer de inanmayanları ateşe verirdim
www.youtube.com
işte bu ilk kabilelerdeki gibi olmak isterdim, konuyu bilmemek en güzeli o yüzden durduk yere biri bana gelip dini anlatsa, sorumluluk altına soksa ben de kuran okuyup yukarıdaki olayı öğrensem bir dini seçmeden önce beni dinle tanıştıran kişiyi ateşe verirdim ondan sonra da birini seçip kaybolan yılların korkusuyla yobaz olurdum ondan sonra din kardeşimi yaktığım için pişman olup tövbe eder bu sefer de inanmayanları ateşe verirdim
- azizakin (08.02.15 10:10:33)
25 yaşına kadar değil de bayağı bir yaşıma kadar ben de dinle ilgili bir şey görmedim. Çocuklar arasında oyunlarda konuşulmazdı, evde de konuşulmazdı. En yakın cami de uzaktı, çok ezan da duymazdım. konusma ben konusuyorum daha bitirmedim'in dediği gibi çok da bir açıklama almazdım sorsam bile. Açıkçasoı Taş Devri, Casper falan varken de ilgimi çekmezdi ve umrumda olmazdı hiç. Çevremde de çok inançlı insan yoktu. Sadece bir komşumuzun kızı "Okula gidiyorum" demişti, defterinde "İmanın Şartları" falan yazıyordu. Anneme sormuştum, "Niye Ayşe ile bizim derslerimiz aynı değil" diye; o da "O Kuran kursuna gidiyordur" demişti. "Peki, o da ona gitsin" diye de sallamadım.
İlkokul öğretmenimiz ateistti (bunu bir 10 yıl sonra anladım), ortaokulda din dersine Coğrafya, Fizik öğretmenleri falan girer, bizi boş bırakırlardı veya kitap okuma dersleri olurdu; sessiz sessiz kütüphaneden aldığımız kitapları okurduk. Lisede ise Müzik öğretmeni giriyordu, o da solcu, sendikalı ve ateistti. Hafta sonu senfoni orkestrası konserlerine ve konçertolara gidersek Din 5 gelirdi, gitmezsek 4. Orta Öğretim Başarı Puanı önemli olduğu için giderdik. Sonrasında da bize akımları, bestecileri falan anlatırdı öğretmen. Genelde onu da dinleyen olmazdı da, benim hoşuma giderdi. Lise sondayken, bu sefer Matematik öğretmeni girdi derse. O da "ÖSS'ye çalışın hadi" der, bırakırdı. Bu konuda sadece bir yaz tatilinde 10 dakikalık bir konuşma geçmişti yaz tatilinde arkadaşlarımla. Bir arkadaşım "Ben inanmasam da olur bence, hayatımda bir şey değişmez" demişti, başka bir arkadaş "Yok, ben inanmak istiyorum" demişti. İkisine de katılanlar katılmayanlar oldu; sonra yakantop oynamaya devam ettik, konu da orada kapandı.
Sonuç olarak, üniversiteye geldiğimde din bilgim "Günde 5 kere ezan okunuyor. Bazı insanlar oruç tutuyor, bazı insanlar tutmuyor. Tutana da tutmayana da saygı göstermek gerek"ten öte değildi. Açıkçası merak etmemiştim de, umrumda değildi. Hayatımda bir boşluk hissetmedim, "Nereden geldik, nereye gidiyoruz" sorularının cevaplarını bilmesem bile bu tarz tartışmalar ortaokul-lise yıllarımda bazı derslerde yapılmıştı ve birtakım belgeseller izlenmişti. Aldığım cevap tatmin etmemişti ama açıkçası alternatiflerinden daha mantıklı geliyordu. O da bir sonuca bağlanmadı ve bağlanmasını beklemiyorum da.
Diyelim ki şu saatten sonra elime bilcümle kutsal kitaplar geçti. İki şey yapabilirdim sanırım. İlki makale hakemliği yapan insanım, kitapları da oturur değerlendirirdim. Büyük olasılıkla "Bu nereye dayanıyor", "Kaynak göster", "Kanıtla" gibi çizgiler çekebilirdim. İkincisi ise, ki büyük olasılıkla bunu yapardım, okur okur, "Bunun burası güzelmiş, şunun şurası güzelmiş. Dur bakayım bunlar nasıl oluyor" bilcümle dinlerden bir aranjman yapardım.
İlkokul öğretmenimiz ateistti (bunu bir 10 yıl sonra anladım), ortaokulda din dersine Coğrafya, Fizik öğretmenleri falan girer, bizi boş bırakırlardı veya kitap okuma dersleri olurdu; sessiz sessiz kütüphaneden aldığımız kitapları okurduk. Lisede ise Müzik öğretmeni giriyordu, o da solcu, sendikalı ve ateistti. Hafta sonu senfoni orkestrası konserlerine ve konçertolara gidersek Din 5 gelirdi, gitmezsek 4. Orta Öğretim Başarı Puanı önemli olduğu için giderdik. Sonrasında da bize akımları, bestecileri falan anlatırdı öğretmen. Genelde onu da dinleyen olmazdı da, benim hoşuma giderdi. Lise sondayken, bu sefer Matematik öğretmeni girdi derse. O da "ÖSS'ye çalışın hadi" der, bırakırdı. Bu konuda sadece bir yaz tatilinde 10 dakikalık bir konuşma geçmişti yaz tatilinde arkadaşlarımla. Bir arkadaşım "Ben inanmasam da olur bence, hayatımda bir şey değişmez" demişti, başka bir arkadaş "Yok, ben inanmak istiyorum" demişti. İkisine de katılanlar katılmayanlar oldu; sonra yakantop oynamaya devam ettik, konu da orada kapandı.
Sonuç olarak, üniversiteye geldiğimde din bilgim "Günde 5 kere ezan okunuyor. Bazı insanlar oruç tutuyor, bazı insanlar tutmuyor. Tutana da tutmayana da saygı göstermek gerek"ten öte değildi. Açıkçası merak etmemiştim de, umrumda değildi. Hayatımda bir boşluk hissetmedim, "Nereden geldik, nereye gidiyoruz" sorularının cevaplarını bilmesem bile bu tarz tartışmalar ortaokul-lise yıllarımda bazı derslerde yapılmıştı ve birtakım belgeseller izlenmişti. Aldığım cevap tatmin etmemişti ama açıkçası alternatiflerinden daha mantıklı geliyordu. O da bir sonuca bağlanmadı ve bağlanmasını beklemiyorum da.
Diyelim ki şu saatten sonra elime bilcümle kutsal kitaplar geçti. İki şey yapabilirdim sanırım. İlki makale hakemliği yapan insanım, kitapları da oturur değerlendirirdim. Büyük olasılıkla "Bu nereye dayanıyor", "Kaynak göster", "Kanıtla" gibi çizgiler çekebilirdim. İkincisi ise, ki büyük olasılıkla bunu yapardım, okur okur, "Bunun burası güzelmiş, şunun şurası güzelmiş. Dur bakayım bunlar nasıl oluyor" bilcümle dinlerden bir aranjman yapardım.
- aychovsky (08.02.15 10:12:54 ~ 10:16:28)
Simdiyle ayni olurdu. Zira dediginiz durumu 17 yasimdayken kendi kendime uyguladim. En bastan arastirdim, dusundum, sorguladim ve secimimi yaptim.
- icim urperiyor (08.02.15 11:02:36)
çocukluğumun net hatırladığım kısımları var, o zamanlar ben animisttim. islamcılar, hacı dedem, anam babam, laik tcnin din hocaları, zorunlu din müfredatları vs cayırtı yapmasaydı bildiğin şamanist olurdum o kadar zamanda.
muhtemelen şimdiki gibi ateist olmazdım. ya da çok geç evrelerde olurdum. ama kurumsal tektanrılı dinleri pek benimseyeceğimi falan sanmıyorum.
muhtemelen şimdiki gibi ateist olmazdım. ya da çok geç evrelerde olurdum. ama kurumsal tektanrılı dinleri pek benimseyeceğimi falan sanmıyorum.
- ismail yk (08.02.15 11:14:11)
1