[]
manzaraya bakınca niye keyif alıyoruz?
ağaçların, derelerin, yeşilin olduğu bir manzara bize keyif verirken bi otobana bakmak ya da sıralı binalara bakmak niye keyif vermiyor?
ben pek keyif almıyorum. çabuk sıkılıyorum ama renk çeşitliliğinden olsa gerek.
otobanda sıkıcı bir monoton akış ve gri ağırlığı var. gri sıkıcı bir renk.
otobanda sıkıcı bir monoton akış ve gri ağırlığı var. gri sıkıcı bir renk.
- nawar (25.01.15 19:18:13)
Her zaman görmediğimiz şeyler olduğu için
- amarikanya fitbolcusu (25.01.15 19:18:22)
Çünkü otobanları, binaları biz yaratıyoruz. Hepsi yapay. Nasıl yapıldıklarını, neler kullanıldığını (demir, çelik, vs.) biliyoruz. Oysa bir ağaca istesek de can veremeyiz, fidanken ona çok iyi baksak da ileride nasıl olacağını bilemeyiz, hep şans işidir. Kontrolümüz dışındadır doğa ve o yüzden büyülü gelir bize bence.
Az daha kassam din hocası olurmuşum kısfmet.
Az daha kassam din hocası olurmuşum kısfmet.
- rivulet (25.01.15 19:18:47 ~ 19:19:18)
Bi süre köyde yaşayınca da şehre bakmak keyifli, ağaca, manzaraya bakmak keyifsiz oluyo bende.
- amarikanya fitbolcusu (25.01.15 19:19:19)
Ben şehir çocuğuyum. Hiç köy hayatı yaşamadım, doğayla ilişkim haftasonu şehir dışında kurulan sitelerden ibaretti. 19umdan sonra doğaya girmeye başladım. Amatör bir ilgiyle kılık kıyafet aldım, güzel çakılar aldım. Canım sıkıldığında ağaçlık alanlara, su kenarlarına kaçmaya başladım. Kuru dalları kestim, biçtim. Kendimce vakit geçirdim, kafa boşaltım.
Şimdi ağaç görmek, kuş cıvıltısı, ufacık bir gölet görüntüsü beni rahatlatıyor, büyük ihtimalle yeşillik benim için kafa boşaltmak ile aynı şeye denk geliyor,
Şimdi ağaç görmek, kuş cıvıltısı, ufacık bir gölet görüntüsü beni rahatlatıyor, büyük ihtimalle yeşillik benim için kafa boşaltmak ile aynı şeye denk geliyor,
- geven kafa (25.01.15 19:26:24)
sehirlere hayran olanlar da var. mimari dokusu ruya gibi olan sehirler vardir oturur saatlerce bakarsin. istanbul'da var boyle yerler.
onun disinda agaclar gecmisten bu yana cekici olmuslardir. sehirler, nehirler cevresine kurulmustur ki o sulardan faydalanilabilinsin. deniz kenarlarina kurulmustur ki ticaret yapilabilsin. agac altlarinda dinlenilmistir ki ferahlik gelsin. butun bu pozitif yanlar edebiyata, kulaktan kulaga sozlere, aska, her seye de yansiyor hali ile.
onun disinda agaclar gecmisten bu yana cekici olmuslardir. sehirler, nehirler cevresine kurulmustur ki o sulardan faydalanilabilinsin. deniz kenarlarina kurulmustur ki ticaret yapilabilsin. agac altlarinda dinlenilmistir ki ferahlik gelsin. butun bu pozitif yanlar edebiyata, kulaktan kulaga sozlere, aska, her seye de yansiyor hali ile.
- Lorik Cana (25.01.15 19:27:40)
çünkü senin deden olacak homo erectus, sabah mağarasından çıkınca kendini derelere ormanlara atıyordu.
beton binalar henüz evrimsel kodlarına işlenmediği için seratonin salgılanmaması normal.
beton binalar henüz evrimsel kodlarına işlenmediği için seratonin salgılanmaması normal.
- bigl0rd (25.01.15 19:36:03)
Çünkü ağaçlar, dereler, yeşil güzel, otoban ise gürültülü ve çirkin ve daha önce de söylendiği gibi işe yetişme, trafik vs gibi zamanları hatırlatıyor, ben güzel binalara bakmaktan da keyif alıyorum ayrıca, sıralı olmuyor pek ama. Yakından örnek vermek gerekirse Büyükada'daki güzel evleri izlemek de bir keyif.
- Gı (25.01.15 19:54:32)
trafiğin kirliliği, yoğunluğu rahatsız edici tabii.
ama orman, dağ manzarasının bizi rahatlatması bir açıdan kültürel bir olay. bu konu araştırmamın parçası olduğu için biliyorum.
mesela 150-200 yıl öncesine kadar vahşi doğayı keşfetmek, ormana gitmek, dağ tırmanmak gibi şeyler insanlarda hoş düşünceler uyandırmazdı, tam tersine bilinmezlik ve korkuyu çağrıştırırdı. bunun izleri özellikle edebiyat ve sanatta çok açık.
dünya endüstriyelleştikçe, insanların dünyaya 'hükmettiği' algısı yaygınlaştıkça, şehirleşmeyle insan ve doğa arasındaki mesafe arttıkça, doğaya dönme düşüncesi daha keyifli algılanır olmuş. tabii bunda teknoloji ve bilimin ilerlemesiyle daha fazla şey bilmemizin etkisi de var.
ama orman, dağ manzarasının bizi rahatlatması bir açıdan kültürel bir olay. bu konu araştırmamın parçası olduğu için biliyorum.
mesela 150-200 yıl öncesine kadar vahşi doğayı keşfetmek, ormana gitmek, dağ tırmanmak gibi şeyler insanlarda hoş düşünceler uyandırmazdı, tam tersine bilinmezlik ve korkuyu çağrıştırırdı. bunun izleri özellikle edebiyat ve sanatta çok açık.
dünya endüstriyelleştikçe, insanların dünyaya 'hükmettiği' algısı yaygınlaştıkça, şehirleşmeyle insan ve doğa arasındaki mesafe arttıkça, doğaya dönme düşüncesi daha keyifli algılanır olmuş. tabii bunda teknoloji ve bilimin ilerlemesiyle daha fazla şey bilmemizin etkisi de var.
- lily briscoe (25.01.15 20:05:59)
Ben de siddetle merak ediyorum bu konuyu. Bana sorarsan insanlar olarak belli estetik, guzellik algilama algoritmamiz var. Herkesinki ayni degil ama ortak noktalar var. İste guzel dedigimiz manzaralarda gordugumuz renkler desenler sekiller bu algoritmaya uyuyor diye dusunuyorum. Bu soruya sal diye net bir cevap verilmesi zor tabi. Mesele "insan yapisi degilya iste ondan guzel geliyor" gibi basit degil. Soyut tablolar mesela, manzara degil, insan degil, hayvan degil, bina degil, tanimlanabilir bir sey değil ama bakinca hayran kaliyorsun. Bu sanatcilar bilerek ya da bilmeyerek bu algoritmaya uuduruyorlar goruntuyu.
- delifaruk (25.01.15 20:08:04)
Biri allah yapısı diğeri kul yapısı da ondan :)
- piszenci (25.01.15 22:41:52)
ona bakmaktan da keyif alanlar var.
- sayns (25.01.15 22:51:47)
çünkü hayvanız biz. pisliği biriktiren beton bloklarda değil kendi kendini temizleyen yeşil alanlarda daha sağlıklı yaşıyoruz.
- sinek kral (25.01.15 23:38:17)
1