[]

hamileliğe ait batıl inançlar

neymiş hamilelikte 3 ay dolmadan hamile olduğun söylenmezmiş, bebeğe nazar değermiş düşük yaparmışsın. yok efendim eşyaları erkenden alınmazmış, bebeğe öyle olurmuş böyle olurmuş.

ne manyakça şeyler bunlar ya? var mı bildiğiniz böyle mitler?

edit: manyakça sözü çok irrite etmiş herkesi, manyakça demeyelim de sinir bozan diyelim. ne bileyim batıl inanç demeyelim de negatif enerji diyelim, ne olacak ki?

 
Bildiğim mitler yok da, bunlar daha çok "kural" olmaktan ziyade, tecrübelerle elde edilmiş "kişileri büyük hayal kırıklıklarından korumaya yönelik" önlemler olarak geldi bana. Batıl inançları da antin kuntin yasakları da hiç sevmem ama bu verdiğin örneklere o şekilde bakarak sindire sindire gitmekte de fayda olabilir derim.


  • pandispanya  (22.01.15 21:01:00) 
gebeliklerin büyük oranının düşükle sonlandığını
bunun yine çoğunlukla ilk 12 haftada olduğunu
hayatı boyunca düşük yapan kadınların sayısının hiç de az olmadığının ve her kadının ailesinde en az bir kadının böyle olduğunu
gebelikle beraber hormonel bir fırtınaya girildiğini

bilmeyenler elbette manyakça olarak tanımlayabilir
  • la noix  (22.01.15 21:01:32) 
çok fazla var. mesela aşerdiğin birşeyi yemezsen bebeğinde izi çıkarmış o yiyeceğin.
kız bebeğe hamile kadınlar çirkinleşirmiş, kızları annelerinin güzelliğini alırmış o yüzden.
bir de hamilelik boyunca kime bakarsan çocuğun ona benzermiş derler.
edit: la noix, tebrik ederim, allah tamamına erdirsin.
  • rock n roll  (22.01.15 21:02:59 ~ 22:45:14) 
Bebek doğduktan sonra 40'ı çıkana kadar anne yalnız bırakılmaz. Özellikle lohusa döneminin ilk haftası çok tehlikelidir. Anne ve bebek yalnız kalırsa cinler kendi suretlerinde ya da insan kılığına girerek anneye ve bebeğe zarar verebilirler. Doğumdan sonra annenin cin görmesi çok yaygındır sağa sola sorsanız başına gelen vardır.

Bu yüzden bebekler doğduğu gibi kulaklarına ezan okunur. Cinlerden korumak için. Okunmadığı zaman ne olduğu tam olarak bilinemiyor doğal olarak ama cinlerin bebeğe zarar verme ya da bebeğin vücuduna girerek onu ele geçirme ihtimali olabilir.

Ayrıca şöyle birşey mevcut : "Kimin bir çocuğu olur da, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okursa, o çocuğa ümmüsıbyan hastalığı zarar vermez (cin zarar vermez)." Feyzü’l-Kadir,6:237.
  • benim adim kerim hepinizi severim  (22.01.15 21:04:33 ~ 21:05:00) 
la noix; ama bunu söyleyen hamile olduğunu söylersen düşer bebek diyor. söylemezsen düşmeyecek yani ona göre. olaya bakış açısı bilimselliğin b'sine uğramıyor yani.


  • vesna  (22.01.15 21:05:07) 
Eşyaları erkenden alınmaz. Bi de hamilelikle ilgili değil ama boş beşikte sallanmaz.


  • phoenixboy  (22.01.15 21:08:35) 
hamilelikten sonrası için var bir de.
mesela bebeklerinin kırkı çıkmamış, doğum yapmış iki anne birbirleriyle konuşurlarsa bebeklerden biri aydaş olurmuş.
(bkz: aydaş)

hatta ben küçükken, benimle aynı zamanda doğan bir bebek, annesi annemle konuştuğu için aydaş olmuş. kadın öyle diyordu.
  • m e b  (22.01.15 21:08:41 ~ 21:11:44) 
negatif enerji denilince manyakça gelmiyor
ama batıl inanç olunca manyakça oluyor
tamam aklımızı bunlarla bozmayalım ama çoğunun arkasında bir gerçeklik payı da var. ilk trimesterdeki düşükler gibi, şimdi lohusa sendromu olarak herkesin bildiği şey anadoluda bin yıllardır albasması olarak var. uydurmamış insanlar onu.
benzeri aşermektede de var. tamam kadınlarımız şımardı işin suyu çıktı..ama 16-45 yaş arası 2 seneye bir doğum yapan kadınların çiviyi, toprak duvarları filan yediğini görseydiniz. (köy yerlerinde) kadının vücudunda eksik olan minerallere aşerebildiğini düşünürdünüz, bence tabi.
bu arada bizde bebek doğduktan sonrasına dair de çok efsane şeyler var.
  • niye ama  (22.01.15 21:11:02 ~ 21:12:39) 
@vesna geleneklerin ardında yüzyılların yaşanmışlıkları vardır. doğada bulunan bir bitkideki x maddesinin bir hastalığa iyi geldiği tıp tarafından paso kanıtlanıp duruyor. gelenek dediğin bir nevi çift körlü randomize deneydir. sonucu bilmezsin, bazılarında işe yarar bazılarında yaramaz bazılarında yan etki çıkar bazılarında plasebo etkisi olur. ama toplam bir sonuç elde edilir.

40 gün mevzu da postpartum depresyon ile ilgili. ayşe teyze ppd diyemeyeceği için kendi bilgileri doğrultusunda cin diyor kuran diyor.

yani manyakça diye tanımlamadan önce gerçekten tekrar bi düşünün, insanları yaşadıkları kültür ve aldıkları eğitime göre değerlendirin

hamileyim, 12 haftaya kadar birkaç yakın arkadaşım hariç söylemedim insanlara. olurda düşük olursa abuk sabuk insanların bana paso gebeliğimi sorup konuyu hatırlatmasını istemedim.
  • la noix  (22.01.15 21:11:30 ~ 21:19:37) 
@benim adım kerim, orası lohusa depresyonunu anne çok agir geçirirse diye bebeği korumak için. Anne bebeğini öldürebilir. Plasental hormonların çat diye düşmesiyle alakalı. Bir çeşit uyarı.

Bir de türbeden geçerken elini nereye surersen bebeğin orasinda leke olur diyorlar. Dua edip yüze falan surmezlermis. Annem denedim ben ondan sizde var diyor. Bilimsel temeli ne bilmiyorum.

Karşı komşumuz çocuğu benim gibi olsun çok istedi. Huyu da, aklı da benziyormuş. Öyle dedi. Teni saçı gözü falan da benziyor. Kardeşim desem inanır millet.

Lim5le efsaneler kuşağının sonuna geldik.
  • Lim5  (22.01.15 21:12:55) 
nar sıkılmaz, doğranmaz. doğacak bebede izi kalırmış


  • caylaktozu  (22.01.15 21:17:27) 
@meb, sizde aydaş denilen şeye bizde "kırkı karışmak" deniyor.
@lim5 o el sürme olayını bizimkiler bilmiyor ancak harputlu bir arkadaşımdan aynını duymuştum. o kız da hekim, annesinin bu kontrolsüz deneyi neden yaptığını bilmiyor...
bence en büyük marifet kadının şeklinde şemalinde bebek kız mı erkek mi anlamak, bunu becerebilen teyzelerim var, respekt!
ha bir de bilimsel yönünü hala tam araştırmadım ama sanki doğruydu gibi hatırlıyorum en fazla doğum ağırlığı 3. bebektedir diye birşey var.
  • niye ama  (22.01.15 21:22:33) 
@niye ama valla ben de bilmiyorum. iyi ki çok hafif bir leke, ya kocaman kabarık bir şey olsaydi. Kardeşime de yapmış onda da aynı yerde. Annem de karın şeklinden bebek tahmini meselesini demisti ama ben aklımda tutamıyorum. Sivri olunca arkadan bakınca hiç hamile gibi gozukmuyorsa bir şey, yayik geniş bir karinsa başka şey oluyormuş.

Bir de ye tatliyi çıkar hakkiyi ye eksiyi çıkar ayseyi diye bir şey var. Yediklerimiz bebeğin genetik cinsiyetini belirlemiyor tabi, asermeyle alakalı söylemişler.
  • Lim5  (22.01.15 21:29:49) 
Hamileyken sac kestirilmez cocugun omru kisalir derler


  • sirena  (22.01.15 21:39:49) 
Hurafelere asla prim vermeyen, hurafe karşıtı hatta savaşçısı biriyim. Yaşadığım anlam veremediğim şeyler de oldu, nedenini çözebildiklerim de oldu

Hala hurafe savaşçısıyım, hurafe olmayanlar da olduğunu biliyorum, düşünce, inanmak sonuca nasıl etki ediyor bir bilseniz diyorum.

Anlatayım:
Hamileyken;

bir şey çalarsan çaldığın elini bir yerine sürersen orada lekesi kalır derler. Öğretmen bir akrabam köylüye bunun batıl olduğunu kanıtlamak için dut çalıyor bacağına sürüyor. çocuğun bacağında dut işareti var.
bundan yararlanıp hamile kadınlar karanfil çalarlar. (aktardan alınan karanfil, çiçek olan değil) ellerini erkekse çenelerine kızsa yanaklarına sürerler. çocuk gamzeli olsun diye. erkek kız olduğunu nasıl anlıyorlar bilmiyorum. benimkini de anlamışlardı yaşlılar.

ben de karanfil çalıp (çalma sayılmaz pek, iş yerinin mutfağında çalışan kadın karanfili verdi yanağına sür dedi) erkekse çenesinde kızsa yanağında gamze olsun deyip sürdüm. ben bilmiyorum daha o zaman kız mı erkek mi, inanmıyorum da böyle şeylere. o anlık bir şeydi. kızımın yanağında çok hafif gamze var. varla yok arası bir şey.

saç kestirilmez bebeğin ömrü kısa olur derler. hurafe demi?. ancak saç kesimi makas olayı belki olası tehlikere önlem alma da olabilir.

bebeğin çamaşırları gece dışarı aşılmaz. mantıklı, gece dışarıda yabani hayvanlar dolaşabilir, çamaşırlara sürünürler.

bebek doğunca baştan aşağı tuzlanır. teri kokmaz denir. bu doğru. kardeşlerden birini tuzlamadılar, teri ağır kokar gerçekten de.

doğan bebeğin koltuk altına yarasa yavrusu (galiba ölüsü) sürerlermiş, koltuk altı kılı olmasın diye. hiç bir fikrim yok. bu uygulamayı yapanı görmedim. şimdilerde yılan yağını benzer amaçla kullanıyorlar, bebeklere değil de yetişkinler.

bir yere giderken bebeğin yüzünü tuvalet çeşmesindeki suyla yıkarlar, nazar değmesin diye. sakıncalı bir hurafe.

bebeği boy abdestsiz emzirmezler, yüzüne bakmazlar. bu çok acı sonucunu gördüğüm bir hurafe.
bebek anne baba abdestsizken uyanıyor, bebeği o halde görmesinler diye yüzünü yorganla örtüyorlar, bebek havasız kalıp ölüyor. aile hekimi rapora ne yazacağını şaşırmıştı. yasal olarak bebek öldürülmüş oldu ve katili anne veya babaydı. zor bir durumdu doktor için.

var daha da aklıma bunlar geldi şimdi.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.01.15 22:36:35 ~ 22:40:27) 
'bir de hamilelik boyunca kime bakarsan çocuğun ona benzermiş derler.' bunun gerçek bir örneğini biliyorum ben de.

buna bağlı olarak söylediğiniz şeyler negatif değil diyemem ama hani bir şeyi çok istersin olmaz ya bunlar bana hayal kırıklığını önlemek adına alınmaya çalışılmış önlemler gibi geliyor. Tabi ne kadar kendini hazırlarsan hazırla sonuçta böyle bir durum herkeste hayal kırıklığı yaratacaktır.

Ben bi işim olmak üzereyken birilerine söylüyorsam o iş kesin olmuyor mesela. Bunun gibi nazarla veya adını bilmediğim bi şeyle ilişkisi olan durumlardan bu da.
  • amelie poulain  (22.01.15 22:45:09) 
o ekşi tatlı meselesi hurafe. ya da bende olmadı.
ilkinde baklava istedim, ikincide pattiz kızartması, üçüncüde turşu. hepisi kız.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.01.15 22:51:02) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.