[]

Atanamayan öğretmenler

Ya şimdi ben bir şeyi merak ediyorum, sürekli bir öğretmeniz, atanamıyoruz mağduruz eylemleri ve söylemleri var.

Bİlmediğim bir şey diye merak ediyorum, devlet eğitim fakültelerinden çıkan herkese öğretmenlik garantisi mi veriyor?

yani sırf öğretmenlik mezunu diye herkes üniversiteden gelen bir hakla "atanma" ve "işe alınma" önceliğine mi sahip?

Eğer öyleyse diğer üniversite mezunları da aynı hakka sahip olması gerekmez mi? Hukukçular, sağlık görevlileri, işletmeciler vesair.

Açıkcası mağduriyetlerini anlıyorum ama herkesin iş garantisine sahip olması saçma değil mi, devlet her öğretmeni işe almak mecburiyetinde mi?

edit: ikinci mevzuda o.
öğretmen olanlarda hemen büyük şehir/batı istiyorlar, en kısa zamanda evlenip eş durumundan tayinle batıya gitme durumları oluyor. batı okullarında öğretmen fazlası varken doğuda yetersiz oluyor.
açıkcası buda bana hiç ahlâki gelmiyor, tamaen art niyetli ve çıkarcı bir şey olarak görüyorum ama ben mi çok kötü niyetli düşünüyorum bütün bu mevzu hakkında emin olamadım o yüzden fikrinizi alayım dedim.

 
Aynen,KATILIYORUM


  • diamonds  (06.12.14 23:24:49) 
+1

Çoğu zaten dandik puanlı dandik okullardan mezun, ilk 20 sıradaki üniversiteden mezun olanlar atansın da saçma sapan yerlerde bişiler okuyup öğrenciye hiç bişey vereniyecek adamlar atanmasın.
  • eli  (06.12.14 23:26:20) 
basin ve artist tayfasi manset yaptikca onlarin aglakligi bitmez.


  • mayeskuel  (06.12.14 23:26:28) 
hepinize katılıyorum kızların çoğu evden uzaklaşayım yeni şehir göreyim gezeyim tozayım diye erkeklerde, askerliği kısa yapayım kafam 4-5 yıl rahat olsun diye barajın az üstü puanlarla eğitim fakültesine gidiyor. daha okula girmeden hepsi bal gibi atanamayacağını biliyor ama okul bitince ağlamayı seviyorlar.


  • kuzey li  (06.12.14 23:28:58) 
ya bunu diyene atar yapıyorlar ya bir de!
bu eğitim fakültelerinde ne veriyorlar bu öğrencilere de bu kafaya sahip oluyorlar ben anlamıyorum..
ben genetikçiyim senin bölümü de biliyorum biz napalım? -hayır devlet filan istediğimden değil de o zaman herkes otursun ağlasın dediğin gibi..
atanırlar bu sefer de doğu görevi dertleri başlar illa evlenip batıya gelirler, gelemezlerse ona da atar yaparlar (kuzenim 1 sene ağladı batıya gelemedim diye, devlet hem atayacak hem de izmire atayacak, keyfe bak!)
  • niye ama  (06.12.14 23:29:23) 
Acımasız olmak istemiyorum, işsizlik çok zor biliyorum ama bu olay tamamen goygoy. Kim bu işi başlattıysa bu işlerden anlıyor, iyi kamuoyu oluşturdu.


  • doxanikee  (06.12.14 23:30:07) 
Osuruktan egitim alip kendilerine kadroyu hak goruyorlar.

magduriyetleri asikar, hatta bircogumuzun ayni. Ihtiyac var alim yok. Kimse onlar kadar aglamiyor , simarik cocuk gibiler.

Ama bu osuruktan egitim aldiklari gercegini degistirmiyor. Evet osuruktan.
  • cecilia  (06.12.14 23:32:29) 
fikrimce;
diğer bölüm mezunlarının da mutlaka ki hakkı var. ama öğretmenlerin bu kadar sesinin duyulması, bu kadrolara olan ihtiyacın çok daha göz önünde ve kanıtlanabilir bir durum olmasından kaynaklanıyor. diğer devlet dairelerine atanacak kadrolar için ihtiyaç yok diyip geçiştirebilirler. oynayabilirler. ama örgün eğitimde halen ciddi oranda öğretmen açığı var.
(öğretmen değilim olacağım da yok tarafsız taraftan sesleniyorum)
bu ülkede çoğu okul ve bölümde eğitim osuruktan allah aşkına test le geçen milyon hukukçu var, mühendisim diyip termodinamikten temel fizikten anlamayan sürüyle insan var.karşılaştırma şekli bu olmamalı
  • gis  (06.12.14 23:32:47 ~ 23:35:45) 
ben de işsizim, üstelik benim bölümümden devlet yılda 10 kişi alıyorsa ancak alıyor. biz napalım? biz de mi ağlayalım atanamadık diye? sadece goygoy onlarınki. ağlamakla oluyorsa ülkece ağlayalım bence.


  • devilred  (06.12.14 23:34:22) 
son zamanlarda beni de rahatsız etmeye başladı, sabah dışarı çıkarken kahvaltı haberlerinde akşam eve girdiğimde akşam habelerinde hep bu atanamayan öğretmen haberleri tweetleri bıktırdı. sanki memlekette bir bunlar işsiz.
tamam bazı bunların bazı branşları hepten bitik ama çok yakın çevremde 2 örnek var, hani başkasından duysam inanamayacağım tarzda. daha bu 2014 kpss'de 70 ila atanabilen ingilizce öğretmeni bir diğeri ise aöf'ten okul öncesi bölümünden mezun olup 50küsür puan ile istanbul'a anaokulu öğretmeni atanan akrabam var. bunları gördükçe saygım hepten gidiyor..

  • copy paste  (06.12.14 23:34:46) 
abi devletin açtığı okul sayısı kaç? özel okul sayısı kaç? biraz da mecbur kalıyor bu çocuklar. tamam ben özel okulda öğretmenlik yapacağım desen özel okul adı üstünde "özel" en az personelle en çok karın peşinde olacak. tamam devlet her eğitim mezununa iş vermesin-zaten vermiyor da- ama en azından eğitim fakültelerinin kontenjanları azaltılabilirdi. mevcut mezunlar eritilene kadar.

editdit: ikinci mevzuya gelirsek doğu illerindeki ortamı iyileştirmek için hamleler yapılabilirdi-hakkariye atanan türkçe öğretmeni arkadaşım var. telefon çekerse 15 günde bir konuşuyor ailesiyle, zaten halk çocuğuna türkçe de öğretmek istemiyor, türkçe konuşmak da istemiyorlar-bizim oğlan da kürtçe bilmiyor! buyur burdan yak. haftada bir sokaklarda eylem var. en büyük eğlencesi bim e gitmek.

ya da doğu kökenlilere atamada öncelik sağlanabilirdi. ama doğu kökenlilerde doğuda kalmak istemiyor işin kötüsü. siirtli de izmiri istiyor muş vartolu da alanyayı istiyor. nolcak şimdi?
  • hatasızcoololmaz  (06.12.14 23:35:08 ~ 23:42:11) 
yanlış yerden bakıyorsunuz olaya, atanamayan öğretmenlerin değil de eğitim fakültelerine ihtiyaçtan çok fazla insan alan devletin suçudur bu. normal işleyen devletlerin geleceğe yönelik 10-20 yıllık planları olur ve o planlar doğrultusunda öğretmen ihtiyacını belirleyip ona göre fakültelerin alımlarını düzenlerler.

.... öğretmenliği okuyan insan buraya öğretmen olmak için girer. atanma ve işe alınma önceliğinin konu ile ilgisi yok, adamın işi bu, bunun için eğitim almış. ve bu işi yapıp para kazanmak istiyor haliyle. ihtiyaçtan fazla alım yapan devlete değil de, atanamayan öğretmene atarlanmak abes burada.
  • fengari  (06.12.14 23:35:09) 
@kuzey li barajın az üstü puanlarla eğitim fakültesine girmek? puanlardan haberdar olalım lütfen. öğretmenliklerin çoğu, çoğu mühendislik bölümünden yüksek puanla alıyor.

atanamayan öğretmenlerin ağlaması kısmına bi öğretmen olarak ben de katılıyorum. devlet bizlere kucak açmak zorunda değil. ancak zamanında öğretmen olmayanlar ile kadroların doldurulması, yeni mezunların önünü kapattı. ayrıca kadrolardaki açık belli, devlet bütçe yetersizliği ile ucuza ücretli öğretmen çalıştırarak bu açığı kapatmaya çalışıyor vs. genelde şikayet edilen konular bunlar.
  • mellifica  (06.12.14 23:35:10) 
Öğretmen açığı olduğu doğrudur.

bu noktada 3. bir noktayı söylemek istiyorum:
bu insanların kaç tanesi adam akıllı öğretmenlik yapabilecek donanıma ve daha önemlisi isteğe sahip?

yani öğretmenlik yapmalarının tek sebebi garantili devlet işi, nispeten iyi maaş mı yoksa eğitme arzusu ne derecede var?

iyi maaş garantili iş herkes istiyor o noktada kınamıyorum ama tek odak noktasının o olduğuna, salla başı al maaşı tarzı öğretme sevgisi ve arzusunun olmadığından şüpheleniyorum çoğu kişide bu olaylarda.

birde evet devletin fazla kontenjan açması onların hatası ama sadece öğretmenlikte değil ki, tüm fakültelerde olan bir durum değil mi aşırı öğrenci alımı, gereksiz üniversite açılımı vesaire?
  • efrasiyab87  (06.12.14 23:36:41 ~ 23:37:50) 
çok alakasız bölümlerden mezun olup devlet okulunda ilkokul öğretmenliği yapan insanlar tanıyorum. alakasız derken su ürünleri, ziraat, ofis yönetimi gibi çok çok alakasız bölümlerden bahsediyorum. aynı şekilde okul öncesi öğretmenlik yapan hatunlar var. başka başka bölümlerden mezun oysa. şimdi bu bölümlere neden alanında iyi ya da kötü eğitim almış öğretmenler atanmıyor? bunu da bi düşünmek lazım.


  • sehpa fx350  (06.12.14 23:36:52) 
Net rakamlar aklımda değil ama yaklaşık veriyorum. Kadro açığı 140 binken 40 bin atama yapılıyor, kalan 100 binin bi kısmına ücretli öğretmen alımı yapılıyor ve ücretliler kadrolunun üçte biri maaşla çalışıyor. böylece bütçeden daha az çıktı oluyor. Üstelik atama bekleyen zibilyon tane birikmiş kitle varken eğitim fakültesi kontenjanları arttırılıyor. Nereden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.


  • uepuey  (06.12.14 23:37:13) 
Çok fazla öğretmen açığı da var. Devletin görevi her mezuna iş bulmak değil, öğretmen açığını kapatmak, bu belli bir beklenti yaratıyor. Özel okullar ve kurslara göre çok daha az iş yaparak daha iyi kazanma imkanı ve devlet güvencesi de azımsanacak tarzda imkanlar değil tabii.


  • tiny penny  (06.12.14 23:37:56) 
@efrasiyab
bu ülkede çoğu okul ve bölümde eğitim osuruktan allah aşkına test le geçen milyon hukukçu var, mühendisim diyip termodinamikten temel fizikten anlamayan sürüyle insan var.karşılaştırma şekli bu olmamalı.
ve yine bu ülkede kaç kişi gerçekten yetkin olduğu yada istediği için işe kabul ediliyor. kim istediği işi yapıyor? kim garanti maaş istemiyor ki?
özel sektörde de olay sadece kendini iyi pazarlayabilmekten ibaret değil mi zaten?

devlet her köşe başına üniversite açacağına kontenjanları düşürsün bi zahmet . herkes 4 senelik okul bitirmek zorunda değil. bu algıdan kurtulmalı.
  • gis  (06.12.14 23:40:07 ~ 23:46:30) 
Iibf diye bi gercek var.

orgun egitim yok yaygin egitim kac bin mezun var bir fikriniz var mi?

Her yil kontenjanlar artiyor ama her yil.
iki kisiden biri isletmeci.

Aglayan var mi , yok gibi bise . Neden, issiz kalacak biliyor zaten, sansa belki diyor.

Ee ogretmenlerin de ayni durum.

dogu mevzusu apayri bomba.

doktorlar da ayni boku yiyor mesela.
Diplomamiza el koydular uhuhuhu .
Bi zahmet defolun.
Hepinize izmirde kadro acicak devlet bekleyin.
  • cecilia  (06.12.14 23:41:35) 
kpss yi kompile kaldırıp öğretmenleri mezuniyet yılına göre atarsın bu dert biter. herkes de sırası gelene kadar özelde çalıssın. senelerce calısmıyor insanlar kpss yuzunden.

bir de 10000 öogretmen calısmadan maas alıyormus.
  • partizan  (06.12.14 23:42:57) 
@partizan o nasıl oluyor çalışmadan maaş alan 10bin kişi?


  • efrasiyab87  (06.12.14 23:43:31) 
eş durumuyla dogudan batıya geliyormus ihtiyac fazlası oluyormus bir de 4 artı 4 sistemiyle sınıf ogretmenlerinde baya boşa çıkma olmuş. sozlukte okudum dogru mu emin değilim ama doğrudur muhtemelen.


  • partizan  (06.12.14 23:46:51) 
bedelli askerlik gibi bişey oldu bu da, devamlı atama goygoyu.

hadi 4 sene önceki adam girerken bilmiyordu desek şu an girenler atama sorunu olduğunu bile bile giriyorlar.
  • divit  (06.12.14 23:48:13) 
doğuda öğretmen açığı, batıda ise norm fazlası var.

@mellifica bazı bölümlerin puanları yüksek ama düşük olanlarda var.

www.derszamani.net

www.derszamani.net

www.butunsinavlar.com

www.derszamani.net
  • kuzey li  (06.12.14 23:48:54 ~ 23:49:39) 
merhaba. öğretmenim ben. bunların götünü yırttıkları eğitim fakültesi bana osuruk gibi geldi. bir tane bile alttan ders bırakmadan bitirdim bölümü. çalışmak için götlerini yırtıp atanamadıkları kpss'ye dersaneye gitmeden öylesine girdim ve atandım. doğudayım şu an ama fazla kolaydı yani her şey. hayat cidden fazla kolay geldi. seneye istifa etmeyi düşünüyorum çünkü o kadar mal insanlarla muhatap oluyorum ki.

bunların derdi eğitim falan değil aydan aya düzenli maaş almak bi de ders aralarında çay içmek. "bu senede atanamadım annem" diye pankart açan edebiyat öğretmeninin amına koyim mesela. de'leri ayırmayı bilmiyorsan demek ki bir ülkenin geleceğinin emanet edileceği kadar bilgi ve kültürden yoksunsun, demek ki insan gibi kitap okumamışsın yani.

bakın 12 kişi falanız, okulumda ders dışında sadece 1 öğretmenin elinde kitap gördüm. o kadar boş insanlar ki. atanamayın abi. yani siktiriboktan bir sınavı geçmek için gereken gerekli zeka, genel kültür ve alan bilgisinden yoksunsan atanama. tabi kendi bölümüm için konuşuyorum taban 69du bizde. ben de 71 ile geldim zaten.

kendini geliştirmeye kapalıysan, banka çalışanı gibi oturup çay içip solitaire oynayıp duracaksan atanma yani.

ha bir de ücretli öğretmen köleliği var ki, bu da bizim türk eğitim sisteminden hiçbir sikim olmayacağının en büyük kanıtı.

şahsi fikrim eğitim komple özele geçsin. özelde az maaş veriyorlar ama çocuklar zehir gibi oluyor zehir. özel şartları iyileştirilsin ve eğitim özelleştirilsin bu banka çalışanı zihniyetlilere kalmasın bundan yanayım.
  • mrz breezy  (06.12.14 23:53:51) 
içinizde nasıl bir kin var anlamıyorum, gerçekten anlamak da zor. öğretmen değilim onu belirterek başlayayım. aranızdan bir tanesi barajın az üzerinde demiş eğitim fakülteleri puanları için. Son beş yılı bilmiyorum, ama öncesinde eğitim fakültelerinin puanları ülkedeki bir çok işletme fakültesinden yüksekti, 2001 kriz döneminde mühendislik fakültelerinden de yüksekti.

soruyu soran arkadaşın yönlendirmeli üslubundan dolayı niyetinden şüpheliyim, ona takılmıyorum. ama bir insan bir üniversiteyi bir meslek icra etmek için seçer. meslek oradan yola çıkarak iş dediğimiz şey, ücretli çalışanlar için hayati bir meseledir. Bu aklımızda olsun, ayrıca elimizdeki verili sistemde ücretli çalışan dediğimiz kişi üretim aracına sahip olmayan elinde sadece üretim bilgisi olan kişidir. Yani siz bir mesleği seçip o mesleği üreteceğiniz bir alan bulamadığınızda yaşamsal fonksiyonlarınız tehlikede demektir.

Öğretmenlik okuyanlar bu sarmalın neresinde peki? Öncelikle eğitim fakülteleri ülkenin eğitim planlamasına göre mi açılıyor diye sorarak başlayacak olursak, ülkenin bir eğitim planlaması olmadığı için bu sorunun yanıtı doğrudan negatif olacaktır. peki eğitimin üretim yeri ağırlıklı olarak devletin tekelinde midir? buna da cevabımız olumlu olacaktır. hatta dershanelerin kapanmasıyla neredeyse tek patron haline gelecek bir durum mevcut.

İnsanlar üniversiteleri neden seçerler, bu sorunun cevabı bir tane değil tabi ki, onlarca cevabı var; ancak makul cevaplardan bir tanesi, meslek edinme/meslek edinebilme ehliyetini almaktır. yani siz verili sistemde bir meslek edinmek için bir üniversiteye gidebilir ve çıkınca bu mesleği yapabilme ehliyeti alırsınız.

Toplamda elimizde ne var, bir patron var, eğitim sistemi tamamen onun elinin altında. bu mesleği seçeceklerin sayısını belirliyor, ayrıca maliyeti düşürmek için insani koşulların altında çalıştırdığı ve yüksek oranda sömürdüğü ve gün be gün sistemleştirdiği "ücretli öğretmenlik" diye bir nevi taşeron uygulaması var. Bir insan var, meslek olarak -şu ya da bu amaçla, patronun planlamasına güvenerek vs.- öğretmenliği seçiyor, mezun olduğunda bu mesleğini icra edebilmek için yıllarca patronun kapısında bekliyor. Bu süreçte dershane patronlarının ücretli öğretmenliği aratmayan koşullarında, ya da devletin ücretli öğretmenlik uygulamasında çile dolduruyor.

Bu koşullardaki bir insana, öğretmenlikten başka iş mi yok da diyebilirsiniz tabi, ama bu söylem haklı ve mazlum olanın yanında olmaktan uzak bir bakış açısıdır. Üretim aracından yoksun bir insan emeğine yabancılaşırken, bilgisini edindiği mesleği icra edemeyen insan ürettiği şeye toptan yabancıdır, haliyle bunun sonucu da bireysel olarak mutsuzluk, toplamda da mutsuz edilmiş kitlelerdir. Ek olarak, ekonomik-toplumsal sistem bize bir meslekte uzmanlaşmayı salık verir, yanisi misal mesleki şoförlük için bunun okulunu oku/bilgisini edin öyle gel derken, ehliyetini aldığı mesleği icra edemeyen kişiye "git bankacılık yap o zaman" demek sistemin kendisiyle çeliştiği bir noktadır.

Mazluma vurmadan önce zalime vurmayı zul sayan yerlerinizden öpüyorum.

Ek : MEB'in 2013-2014 verilerine göre, MEB'bağlı öğretmen sayısı 1.189.857 iken Özel öğretimdeki öğretmen sayısı 86.766 olarak görünüyor. Bu rakamlardan özel kurumların cılızlığı ve patronun tekliği yeterince anlaşılıyordur sanırım.
link : sgb.meb.gov.tr
  • gochebe  (06.12.14 23:55:24 ~ 07.12.14 00:41:58) 
yarama basıldı işte bak. yarama basan @efrasiyab87 sen değilsin bu arada.)

3) şimdi eğitim fakültesinde fikrimce açık olan tek alan pdr. geriye kalanın neredeyse tek seçeneği öğretmenlik. işletme okuyanı düşünelim, adam atanamıyorummm diye haykırsa kimse çok umursamaz çünkü özelde devletin çok farklı kurumlarda çeşitli iş alanları var. ya da iktisat için konuşalım hem bankada, hem hazinede çalışabilir yetmez başbakanlığa gider kaymakam olur hatta idari hakim bile olur. ama öğretmen? en fazla kurs açar, dersanede çalışır başka seçenek? o yüzden tek beklenti devletten sesleri o yüzden bu kadar toplu ve gür çıkıyor.

1 ve 2) kesinlikle devletin öyle bir garantisi yok. devletin suçu şurada, puan sınırlaması getirmiyor. ya da atanamayan bölümlerin kontenjanını azaltma vs yapmıyor. hatta önü açık bir bölüm varsa üzerine gidip 2. öğretim açıp özel üniversitede izin verip cılkını çıkarıyorlar. sonra ihtiyaç bitiyor o açılan bölümler mezun vermeye devam ediyor ve açıkta kalmalar, isyanlar baş gösteriyor.

ama daha çok suçu o bölüme gidende buluyorum ben. misal adam kazanıp felsefeye gidiyor. türkiye için konuşuyorum felsefe mezunları boş. boş yani ortada maalesef. niye gidiyorsun arkadaşım? mezun oluyor ağlamaya başlıyor işte ben burada kızıyorum. 18 yaşında tercih yaparken bunu düşünmedin mi? neden geldin bu bölüme. maddi bir beklenti de varsa sadece ilgiyle üniversiteye gelinmiyor. geçen felsefeci arkadaşın biri mecliste ağlıyor, bak sen duygu sömrüsüne. isteği rehberlik birimine atanmak yani alan dışı. e sen neden geldin güzel kzım ne alaka? hiç mi düşünmedin bir sonraki adımı? çoğu öğretmenliğin önü kapalı şu an. birçok mezun var. bile bile kendini yakıp sonra bağırıp çağırmak boş geliyor açık söyleyeyim.

ha ama misal sınıf öğretmenlerine üzülüyorum. okurken bir anda 4+4+4 geldi sınıfçılar tak diye ortada kaldı. bu konuda her türlü tekilerine destek veririm. çünkü ülkemizin güzel sistemi onlara böyle bir haksızlık yaptı.

edit cevabı) yeni bir tasarı var gündemde. kesin değil, tasarı. deneyimli öğretmenlerin doğuya, yeni öğretmenler batıya gönderilmesi söz konusu. sebep olarak şu gösteriliyor, ilk öğretmenlik yıllarında doğuda zor şartlarda kalan deneyimsz öğretmenler çareyi kaçmakta buluyor çünkü hem mesleğin verdiği deneyimsizlik hem şartların kötü oluşu onları daha fazla etkiliyor. deneyimli öğretmenlerin doğuda daha faydalı olacağı düşünülüyor.

düşünmediğin noktalar var, haksızsın diyen varsa saldırmadan belirtsin memnun olurum.

## cevaplara azıcık göz attım. puanlar değişken. hukuk fakültesiyle eşdeğer puanlı fakülteler de var düşük olanlar da. sadece öğretmen değil aynı zamanda eğitim sisteminin iyileştirilmesi isteniyorsa bir ülkede, en çok eğitim fakülteleri göz önüne alınmalı. misal sırf toplum önünde öğretmenliğin küçümsenmesini engellemek ve bu küçümsemeye sebep olan şeyleri ortadan kaldırmak için eğitim fakültelerine %10luk dilim alınsın bakalım. (puan açısından yaklaşıldığı için sadece bu açıdan bakıyorum)
  • uzunuzunilgi  (06.12.14 23:59:00 ~ 07.12.14 00:04:35) 
seçim dönemlerinde 30 bin, 40 bin, 50 bin gibi atamalar oluyor. bu da insanlarda bir beklenti oluşturuyor. ha devlet bunları atamak zorunda değilse atamasın o zaman. insanlarda atanma beklentisi olmayacağı için ortalıkta ağlayan zırlayan insan görmeyiz. yani burda azarlanması ve aşağılanması gereken devletin kendisidir.
osuruktan eğitim ve eğitim aşkına hiç girmeyelim. öğretmen olmanın ölçütleri bellidir ve o yeterliliklere sahip olanlar atanır. öğretmen olarak atanmak için eğitim aşkı diye bir şart yok.

  • optum kib bye  (07.12.14 00:08:57) 
eğer devletin bi planlaması varsa (ki devletimizin pek planlı programlı iş yapmadığını hepimiz biliyoruz) bu planın uzun vadede herşeyi özelleştirmek olduğunun farkında olmalı insanlar o zaman değil mi?
pek çok kit satıldı, mesela demiryollarını bile işletme bakımından özelleştirecekler en fazla 10 senesi var
devlet okullarda da özel payını artırmak istiyor illa ki artacak o pay - o zaman olacakları da göreceğiz yaşarsak.
sağlık aynı şekilde
hayır yani "benim tek işverenim devlet başka iş şansım yok" ne demektir? okuma arkadaş o zaman git başka bölüm oku. bizim firmada sekreter kız maden müh. mezunuydu. madenden mezun erkekler bile işsizken bu makyajından gezmesinden ödün vermez bi hatun, ölse şantiyede çalışamaz filan. ama hiç de devlet bizi atamıyor atarlarında değildi ben 4 sene izmirde aileden uzak kalmak için yazdım, sevgilimle gezdim bol bol okurken derdi. böyle desinler canımı yesinler...
evet, açık var evet keşke daha çok, daha adil alım yapsalar 3bin din öğretmeni 3 tane fizik öğretmeni almasalar, alakasız bölümlerden mezunları çalıştırmasalar (ki imam olup sağlık müdürlüğünde birim müdürü olan adamlar da var sanki tek alakasız personel MEBde mi çalışıyor?) ben devletimiz süper iş yapıyor demiyorum...hatta herkes de hak talep etsin, herkes örgütlensin ama
gel gör ki öğretmenlerde kafalar çok acaip -geneli için-benim anlamadığım bu, sadece "anlamıyorum" diyorum yoksa kin niye güdeyim canım o kadar mı kararmış kalbim?
anlamıyorum mesela benim sülalem öğretmen yengem 3. sınıf, ilk okul 3. sınıf, öğrencisine "tabi, ben de baba parasıyla ekmek elden su gölden yaşasam ben de keyfime bakarım" diyor. tek derdi çalışmasa, maaşını alsa, yese yatsa, bu. bu kadın öğretmen ve evet bu kadın da atanır atanmaz cumhurbaşkanı olmuş triplerine girdi havalar binbesyüzdü, 1 dönem çalışmadan hemen nikahı kıyıp batıya geldi öylece ortada bıraktı öğrencilerini.... ve 1 gıdım ders anlattığını filan da düşünmüyorum, yazık oluyor öğrencilerine...
bu kadar boş beleş insanlar ama niyeyse öncelik bekliyorlar devlet zaten 3 tane normal memur alıyorsa 3bin tane öğretmen alıyor arkadaş, daha neyine ağlıyonuz?
  • niye ama  (07.12.14 00:25:02) 
+1 aynen katıldım.


  • odiyus  (07.12.14 00:26:18) 
Bir konuya daha değineyim, hak arama işinin "zırlama" şeklinde yansıtılması, işin dramatize edilmesi medyanın geleneksel yanlı tutumunun bir parçasıdır. Zira hak arama mücadelesini siz drmatize ederek halka yansıtıp sonrasında atama haberi verdiğinizde, "müşfik ve merhametli patron bu garibanları sevindirdi" imajını yaratırsınız ve işin hak arama boyutunu, mücadele boyutunu maskelemiş olursunuz. maskeleme medyamızın en iyi bildiği iştir, hamdolsun.


  • gochebe  (07.12.14 00:30:28) 
ya şöyle bir şey var, zaten enbaştan olay "hak" mevzusu olayı.

öğretmenlerin "atanma hakkı" şeklinde bir olay nereden nasıl geliyor?

yani atansınlar, boş kadro kalmasın ona tamam da,

deafult olarak gelen bir "atanma hakkı" nedir yani?

niye öyle bir hak var, benim üniversitemde niye yok? ben tüm öğretmenliklerden fazla puan yaptım, yabancı dilim YDSde A grubunda, neden ben değilde öğretmenin böyle bir "hakkı" var, bana niye yok o zaman?

(şikayet etmiyorum ben zaten kendi işimi yoluna koydum büyük ölçüde ama soruyorum niye?)
  • efrasiyab87  (07.12.14 00:33:31) 
Bu durumun neden "hak" olduğunu yukarıdaki daha uzun yanıtta anlatmaya çalıştım. Bu durum yaşam hakkıyla birebir bağlantılı bir şeydir. Çalışma bir haktır, eğer çalışacağım meslek tek bir patronun elindeyse, bu patronun adı devletse, bu devlet sosyal olduğunu iddia eden bir devletse, benim kendi mesleğimde çalışmamı sağlamak zorunda o zaman. Eğer -bundan 5-6 sene sonra olacağı gibi- eğitim çalışanları büyük oranda özel okullarda çalışıyor olsalardı, o zaman atanma bir hak olmayabilirdi, o zaman farklı konuları konuşuyor olurduk.

Öğretmenliğin maden mühendisliğinden ayrılan yanı da burada, burada alım yapanla alması gereken sayıyı planlayan tüzel kişilik aynı. Devlet bir ülkede kaç maden mühendisine ihtiyaç olduğunu kestiremeyebilir, ama kaç öğretmene ihtiyacı olduğu, gelecek yıllarda kaç öğretmene ihtiyacı olacağı adı gibi bileceği/bildiği bir şeydir.
  • gochebe  (07.12.14 00:47:32) 
hocam yapmayın allah aşkına
tüm maden rödövanslarını devlet veriyor...
ve dünyada gerekli maden müh. sayısı bile belli sene olmuş 2014, türkiye tek başına tüm dünyada gerekenden fazla maden müh. yetiştiriyor.
  • niye ama  (07.12.14 00:52:49) 
özel okullarda çalışamıyor mu bu atanamayan öğretmenler? biz devlette atama alamıyoruz, özele girmek için kırk bin takla atıyoruz, bu öğretmenlerin bizden fazlası ne? özel okulda çalışmak zor mu geliyor? gelsinler de özel sektördeki fabrikaların çalışma şartlarını incelesinler. e bi zahmet kendilerinden ödün versinler biraz, "hem devlet bana baksın hem ben minimumda çalışayım"la dönmüyor her ev.


  • devilred  (07.12.14 00:58:45) 
@devilred özel okulda çalışan öğretmen sayılarını yukarıda yazdım. bu sayılar toplama göre çok az neredeyse %5i felan. yani tek sorun özel okulların çalışma koşulları değil, oradaki kadro meselesi.

Son bir ek de toplam işsizlik sayısı ile ilgili, ona değineni görmedim. Devlet düzgün planlama yapsa şu anki öğretmen işsizler, işletmeci, mühendis, avukat olarak işsiz kalacaklardı diyorsanız, hak verirrim elbette, ancak bu durum şu anki koşullarda devletin mağduriyet yarattığı gerçeğini değiştirmiyor.

Edit : hacılar, bu noktaya kadar derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum, daha fazla devam edemeyeceğim bu tartışmaya, hadi iyi geceler.
  • gochebe  (07.12.14 01:15:25 ~ 01:22:27) 
tamamen katılıyorum hocam.

- bir kere devlet bir anda öğretmen alım şeklini tamamen değiştirmedi. lan zaten alınan öğretmen ve KPSS puanları yaklaşık olarak ortada. kaldı ki çoğu alanda öğretmen ihtiyacı olduğu da pek söylenemez. öyle sanıyorum doğuda sınıf öğretmeni açığı var ki; ilkokul 4 yıla düşürülerek bu açık azaltılmaya çalışıldı. şimdi de rotasyon getirilip batıdaki ihtiyaç fazlası öğretmenler doğuya nakledilecek.

- memlekette öğretmen olarak mezunların halini görüyorum. ingilizce öğretmeni ingilizce konuşamıyor lan... yds'ye girip 70 alamayan ingilizce öğretmenliği mezunu var aga.
- eğitim fakülteleri uyduruk. bacım yılda 6 ay okuyarak 4 yılda bütsüz uzatmasız bitirdi ordan biliyorum. ha çabalarsan uzatır mundar edersin tabi o ayrı. olayın zekadan çok sorumluluk duygusu ile ilgisi var.

tamam öğretmenlik kutsaldır falan ama bokunu da çıkarmayalım lütfen. çoğu bölümün de kadrosu dolu; bunu bilerek giriyorlar fakülteye. kimse kimseyi zorla okula sokmuyor. kpss de nerdeyse 10 yıldır var olan bir sınav. işsiz kalanlar başka bir alanda tekrar üniversite okuyabilir bence.
  • siradisi00  (07.12.14 01:25:27) 
Eğitim fak. Mezunuyum meslek lisesi çıkışlı olduğum icin mecbur gittim ilk gün eşşek baglasan mezun olur burdan diyip ise basladim çalıştım atanmayi hiç dusunmedim arkadaşlar atandı atanamayan polis oldu bi süre de agladilar. İşin özeti boş gezenin boş tayfası tipler


  • steward  (07.12.14 01:57:16) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.